11 Ocak 1939 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

11 Ocak 1939 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ulus Basımevi Çankırı Caddesi, Ankara Çarşamba 11 SONKÂNUN 1939 5 KURUŞ Telgraf: Ulus - Ankara TELEFON z sahibi 1144 1871 1062-1063 1061 1084 Matbaa müdürü İdare TT ULUS ADIMIZ AN BDIMİIİZDIR Bi ugün 7 nci sayfada Askerlik bahisleri Yarın ve her perşembe günü 7 nci sayfada Sinema İspanya’ya tayyare kaçakçılığı Dün Parfi Kamutay Grupunda Başvekil, Hariciye, Adliye Vekilleri izahat verdiler Haâdise resmi evrak sahtekârlığıdır Hariciye Vekilimiz B. Şükrü Saracoğlu 1 — Halen mebus olan bazı kimselerin bu işle alâkadar oldukları, 2 — Bir posta müvezziinin yazifei memuriyetini sui istimâl ettiği, ©O zaman yuüksek bir vazitede bulünan vir Zartin LKTrem Kumy'e Türkiye'de sahte pasaport vererek kendisini kaçırmış bulunduğu, 4 — Gümrük idaresinde Ankara müddeiumumiliğinin tahkikat yaptığı, 3 5 — Bu işten dolayı hariciye memuru Ruhi'den başka kimselerin mevkuf olduğu, HUSUSLARI HAKKINDAKİ NEŞRİYAT DOĞRU DEĞİLDİR Başvekilimiz B. Celâl Bayar a Adliye Vekilimiz B. Tevfik Fikret Sılay Ankara, 10 a. a. — C. H. Partisi B. M. Meclisi Grupu umumi heyeti bugün — 10-1-939 — öğleden #onra reis vekili Seyhan saylavı Hilmi Uran'ın baş- kanlığında toplandı. Müstakil mebuslardan Konya mebusu Ali Fuat Cebesoy ile İstanbul saylavı Refet Bele'nin C. Halk Partisine girdikleri heyeti umumiyeye riyaset maka- mından bildirildi. Tayyare kaçakçılığı meselesi : Bunu müteakip söz alan Başvekil Celâl Bayar, bir iki gündenberi matbuatta mevzuu bahis olan bey. nelmilel bir tayyare kaçakçılığı meselesinin bugünkü Tüznameye alınarak görüşülmesini teklif etti. Hariciye Vekilimizin izahları : Teklifin kabulü üzerine kürsüye gelen Hariciye Vekili Şükrü Saraçoğlu 28 haziran 1938 tarihinde toplanan grup heyeti umumiyesinde Hariciye Ve - kili Dr. Tevfik Rüştü Aras'ın beynelmilel bir ka - çakçılık şebekesinin ispanyol muhariplerine Tür - iye namma tayyare sattığı hakkında Hariciye Ve - kâletine vâki ihbar üzerine yapılan tahkikatın ve işin o vakit adliyeye intikal etmek üzere olduğunu bildirmiş olduğunu bhatırlatarak izahatına berveçhi &ti devam etti : “Haziranın ilk günlerinde Franko İspanya'sının Türkiye mümessili Hariciye Vekâletine müracaat e- derek birçok tayyare yüklü vagonların Amerika'dan hareket ettiğini ve bunların Türkiye hükümetine ait Olduğunun iddia edildiğini söyliyerek doğru olup ol- Madığını sormuştu. 11 haziran 1938 de Vaşington tefirimizden aldığımız bir telgraf da aynı mevzua te- Mas ediyordu. Amerika'da Türkiye mübayaatı riyle uğraşan resmi makam Vaşington sefaretimiz Olduğuna göre bizde o vakit mevzuu bahis sevkiya- tın bir kaçakçı şebekesine aidiyeti hissi ve zannı ha- *l olmuştu. 13 haziranda gerek İspanya mümessili - 'nin verdiği haber ve gerek Vaşington sefirimizden a- lınan telgraf birleştirilerek keyfiyet Milli Müdafaa Vekâletinden soruldu. 14 haziranda bu Vekâletten aldığımız cevapta böyle bir mübayaanın aslı olmadı- #t ve hiç bir. tayyare sipariş edilmediği ve Türkiye famına bütün siparişlerin Vaşington sefaretimiz va- stasiyle yapıldığı bildirilmiştir. Bu cevap ve İspanya mümessilinin ihbarı Vaşington sefaretimize tebliğ o- lunmuş v : beynelmilel bir sahtekârlık şebekesiyle karşılaştığımız hissi hasıl olduğundan sefaretin elin- | demevcut evrak ve vesaikin asılları, fotografları | ve mümkün değilse musaddak suretlerinin gönderil: mnesi istenmiştir. 16 haziranda alınan cevapta bu ve- saikin amerikan Eksport müessesesinin Istanbul a- centası tarafından Hariciyeye tevdi edileceği bildi rilmesi üzerine aynı tarihte Anadolu Ajansiyle bir tekzip neşrolunmuş ve bu tekzipte hususi ellerle hiç bir yerden tayyare satın alınmadığı ve böyle bir alış verişle Türkiye'nin alâkâsı mevcut olmadığı bildiril- miştir. 22 haziranda Hariciye Vekâletine gelen vesaik Adliye Vekâletine tevdi olunmuştar.,, Adliye Vekilimizin izahları : Hariciye Vekilinden sonra işin adli cephesini izah için kürsüye gelen Adliye Vekili Fikret Sılay, bu hâdisenin Ankara cümhuriyet müddeiumumili - ğine 22.6.938 tarihinde intikal ettiğini ve mesele - nin vasfı cürmisi itibariyle resmi evrak sahtekârlığı suçunu teşkil e! tebarüz ettirdikten sonra iza - hatıma şöylece devam etti : “Hâlen memlekette bulunmıyan König lâkabiyle meşhur Ekrem Hamdi ismindeki şahıs 2 ve 3 tem- muz 1937 tarihinde Milli Müdafaa Vekili ile Ha ye müsteşarının imzalarını ve mezkür Vekâletlerin t ve mühürlerini taklit etmek suretiyle Ka- nada'da bir fabrikaya Türkiye Cümhuri; tayyare sipariş etmiştir. Bu siparişi alan fabrika rtasiyle teyit etmek - istiyerek Tü ye hariciyesine bu siparişin teyit edilip edilmedi 17 ağustos 1937 tarihli telgrafla sormuştur. Fakat bu telgraf Hariciye Vekâletine değil, Hariciye protokol umum müdürlüğüne çekilmiştir. Telgraf protokol dairesi memurlarından Ruhi Bozcalı tai mış ve kayda geçirilmeksizin Ekrem König'e tevdi o- lunmuştur. Ekrem König butelgrafa mevhum bir isimle 18 ağustos 1937 tarihinde Hariciyenin siparişi teyit ettiğini bildiren bir telgrafla cevap vermiştir. Bunun üzerine tayyareler yola çıkarılmıştır. Telgrafı alarak Ekrem König'e tevdi eden yukarıda ismi ge- çen Ruhi 27. 6. 938 tarihinde sorgu altına alınmış ve eürmünü ve Ekrem König'in şeriki olduğunu - itiraf urdan alın- Hitlerle Bek arasında | Berhtesgaden'de : Akdeniz işi de görüsülmüş Berlin, 10 aa. — Havas Ajansı mu- | habirinden : Umumiyetle malümat almakla maruf olan siyasi mahfillerden ö nildiğine göre Hitler ile Bek B gaden görüşmesi esnasında — bilbassa Akdeniz'e müteallik meselelerle meş- gul olmuşlardır. Bu mahfillere göze Hitler, l'olony_i'î nın Ukranya hakkındaki endişelerini d ida zanne- izale etmiye çalışımış ve burar dildiğine göre 1939 senesinin başlıca Tmeselesi olan müstemlekeler mesele - sinde Polonya ile h ua men - faatleri müttehit olduğ Fransız Büyük Elçisi B. Masigi 'nin Ankara'ya geli lerimiz 8. inci i sayfamızdadır. IIIIIIIIIlllüllllllllllllIIIIIIIII||I||||I|II|III|II||l|l|l|IIII|lIII|llII|IIlIlI|II Birinci İnönü zaferinin 18 inci yıldönümü 18 sene evel on bir iki nci kânunda düşman 18 yıl önce bu, ci İni nü harbi, y başıbozukluk ve gelen düşmana karşı aynı zamanı zanılmış ilk zafer olmak bakımından milli tarihte Türkiye Cümburiyetinin Müllt Şef İnönü, milli mücadele zamanındaki kumandan kıyafetiyle rından bir bellibaşlısı ola- den yeni devlete tu. O tarihte mil- ni - ellerinde r, disiplin ve nizam ku- Kumandanına ve oymak istemişe düşmanla clele ver- tutan çeteci ran Garp Cephesi Millet Meclisine ka; & Etem ve arkadaşları azıyın- ada Kemal Paşa, halin icabını kullanımdsını İs- Ebedi Şef'in Beyin bu emri verdiği cevap tarihe € salâhiyetini Bey'den — istemi; inan kumandane ibana itaatsizlik etmiş olabilir, ben onu terbiye ve tedi- be muktedirim..,, Garp cephesi emrinde üç fırka a4- ( Sonu 3. üncü sayfada) AOAAALARUULURLUKLUKUULUKULULLUKURUUKLULLLLKLUVERKLTUNUK TUT YUAD T I B. Masigli dün geldi Fransız Büyük Elçisi B. Masigli ve Bayan Masigli kendilerim karşılıyanlar arasında işine ait tafsilât ve diğer resim- Halifaks Ro Londra, lifaks, BB. Çemberleyn ve Halifaks'ın ha - reket ettikleri Perona yakın bir yerde toplanan bir kadın grupu bep bira- Rızdan İspanya silâh verilmesini istemişlerdir. Polis kadınları dağıt - etmesi üzerine tevkif olunmuştur. Yapılan araştır- (Somu 8 inci sayfada) (Sonu & inci sayfada) B. Çemberleyn ve Lord ma yolunda Paris'teki görüşmelerde Akdenizi alâkalandıran meseleler hakkındaki Fransız - İngiliz görüş birliği bir kere dâha teeyyüt etti 4, 10 a.a. — Başvekil Çemberlayn, refakatinde Lord H ifaks, müşavirler ve hususi kâtipleri olduğu halde devlet reisle- ri arasında şahsi temaslar siyasetine devam etmek üzere Roma seyahatinin birinci merahlesi olan Paris'e hareket etmiştir. Çekoslov 'da bir hâdise Karpatlaraltı Ukranya'sında Sev- Kus şe! rinde Polonya konsolosane- si taş yağmuruna tutulmuştur. Po- lonya hâdiseyi Prag'da protesto İnönü Türk Maarif Cemiyetini yüksek himayelerine aldılar Milli Şefimiz ve Cümhurbaşkanımız İsmet İnönü, genel başkanlığında bu - lunduğu uzun zamanlarda büyük ilgi ve yardımlarını esirgememiş olduğu Türk Maarif cemiyetinin yüksek hi - mayelerinde çalışmasına müsaade et « mişlerdir. İFikne İki taraflı Türkiye'de matbuat hürdür ve yal- nız kanuna kar Bütün tin va- mektedir. mesuldür. * ve mesuli; e — getirebi 'ya şerefi bahis mevzuu olduğu Za- man, hesap vermekle de mükellefiz. Cümhuriyet idaresinin dâvası basit- tir: ne matbuatı tazyik etmek, ne de matbuat tazyikine müsaade t Meşrutiyet devri iki tazyikin de zararlarını ispat etmiştir. ” Gazete - yi susturursanız, büyük bir mutaka- be unsurumu izale etmiş olursumuz; gazeteciyi her türlü kayıtlardan ser- best tutarsamız, şahsi haysiyetleri tete hiş altında bırakırsınız. — Kanunları - mirz iki ifratım arasını bulmuştur. Ge- risi siyasi terbiyenin tekâmülü dâva- sından ibarettir. | Bu tekâmülü emniyet.altına almak için, kanun hükümlerini yerine getir- mek kâfi gelir. Bir müteahhidin, işe hiyle kattığını iddla eden mubarrir aylarca hapis yatmıştır. İsim tasrihi ile iftirada butunmak, eğer elde hâki- mi iknâ edecek vesikalar yoksa, haylit' zorlaştığına şüphe yoktur. Fakat mat- Buat hüriyetini kötüye kullananlar, şimdi bir tevilli ve muvazsalı yola sapmışlardır. Bizce bunu da önlemek güç değildir. Herhalde haysiyet ve şerefine karşı bir tethiş âleti kılmamaktaki azmimiz, onu bir murakabe ve irşat vasıtası olarak de- hür matbuatı vatandaş vam ettirmekteki kararrmızdan daha az kuvetli olamaz, - Fatay

Bu sayıdan diğer sayfalar: