28 Mart 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

28 Mart 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

N 3 — VAKIT 278 Mat 1930 —. Âbdülfeyyaz Tevfik B. niçın ve nasıl aldandı ? “ 1929.1930 kışı şiddetli olacak denir- ! €n ne sebeple mutedil geçmiştir, biliyor musunuz ? Yazan: Fâtinb İ Bu makalenin İlk Kısmi ya nüshamızda münderiç- Faaliyeti “Se nlere atfedilen daha birçok devreler vardır İci bu sebeplerde şemsiyeden başka el Gubarı semavi ) denilei tözlar teşkil &der. gg maz sathına daima, âğır bir miligramdan Obaşlıya- dir kaç yüz kiloğrama Varan birçok edilebi ec- üst Sükut örmektedir. Buhlarm bir grâmtiâan (fazla ağırlıkta pulunanları az miktarda düştük- kada; ağırlıkları bir grama .... m olânisrın adedi de her dir ve kabul ediliyor bi eüçük büyük düşenlerin adedi seneyi milyar we mecmuu sıkletleri “ bin mn Bürüt ri şehâplari busüle ve büyüklerine de desi dehir... İşte toz bulutları e mabeyhesseyârat her € bir katina #huti ölarak aşan bü perakeide toz yı- Nice ârtimiza o yaklaşması â8ı ların büyük “ üşür a veyahut kesif bulunması ve arzımız iş wzün veya kısa müd- velhasıl arzımız AZ Veya çok cezbolu- da Sa öp ile hava “ebet mevcut ie ilmektedir. Filhakike | a güneşle âramıza gi arğimize da yakın Yemain, İnşiaatını o bel'eylemek a fezaya inikâs ettirmek bir tahavvül husulü za- kabul edileceği gibi an ve fevkalâde malik bulunan irili ufaklı köğalik büyük sür'ati e ve havlâniyyeye malik ii YE ayı nesimimizle tesadü- Kayi aynca bir tahavvülü Gi, | Mucip olacağı kabul Ve BeYieyi e arzdâki tahavvülâı kola, bu surâtle izah etmek toy : ve mesele bu meçhul My rnlarının tevarüdü kantı- vel ani adetlerini, mahrekle- müddeti devirlerini ve i bilm tür kalir. İş buraya : ii lâti havâiyenin te- Mandazore bu toz yığınlarına evsaf dahilinde vü- By rnek iktiza eyler. SUE İzah ve mekanizması ie o kadar su götürür bir halde- dir ki bu cibetleri bıraksak ve bir takım tenakuzlarla karşılaş mıyacağımızı kabul etsek bile işin içinden çıkmak ve tâtbiki bir neticeye atlamak kabil ol- maz. Çünkü bu, intizamsız esör- lerden hatta bir müessir bile keşf etmek mümküti değil iken bir çok müessirleri keşfe çalış- mak demektirki bittabi hiç bir neticei müsbite temin edemez. Bu nevi devreler ve müna- sebetletle uğraşanların adedi de iyice bir yekün teşkil etmekte- dir. Ve en mühim taraftarların- dan birisi de jemeral Şape: dir. Diğer bir devre yığını da F. Arago zamanında başlıyan ve | psticede .Koppen ve Benay” ta- raflarından topl#nan o küvvetli kışlar ve gayet sicak yazlar devresidir . Tarihin kaydettiği şiddetli kışları ve sıcak yazları toplıyarak bunları 93, 186, 372, 744“senelik odevrelerle teakup etmek üzöre muhtelif silsilelek busule © getirmişlerdir. Albe Gabriel namırda biri de bu döv- reletin hepsini bit çok devri kameridet hângisi işine gelitse onlüfü efiğaline tetabük ettirerek heyeti bir devre hüline sökitiuş ve bâğilari da bünlâr: irişiâatı Şemsiye devresi ile iMezce çalış- mış velhasıl işin elâstikiyetinden istifade ile devre fasılalari kâk uzatılarak kâh kısaltılarak mü: teaddit devreler meydana çıka- rılmıştır. Bu devrelerden biri Koppen devresidir ki bu da büyük kış ların 185 veya 186 sene fasılâ mele etmesinden ibarettir. sehesi Avrupayı garbide Gy olmadığını bilisiyo. rum) büyük bir Senâsi öldu- e e 1830 dü şiddetli r Kış olması İâzim zalik Henri Münld — devrelerle lek& devresinin lie cinden hüsüle getirmiş ölduğ 9 devrei şemâiyeden İbaret 100 senelik (devreye nazaran di 1829 da şiddetli bir kış geçmiş olduğundan İ929 senesinde şid- detli bir kış olması İâzımgeliyordü; işte muhterem Abdülfeyyaz Tev- fik beyin istinat ettiği devre bu 100 senelik devre idi. Kendi- İerini 286 senelik diğer bir devre dahi teyit ettiği halde kışın zuhur etmemesi bu gibi devre- İstanbulun hava” | ————————— : Sip - ? Üğim BAU Emanet kanalizasyon tesisatı bulunan (yerlerde & yangınlarâ karşı yeni bir tetbir düşünmüştür. Kanalizasyonla Beyağıt havuzun- dan su alınarak bırakılacak, bü suretle terkos derdinden kurtu- lunataktir. Bunun için kanalizas- yön hâvüzü kâdar uzatilmaktâdır. Denizde temizlik titinönüne bağlı istdk dubası sahili tarâamakta, düfai bu rh umın önünü doldutan kom yığın ları; Çumurları Çıkatarik o sahile #tmaktadıt. Namaz vaki İstanbulun hususiyetlerinden biri de namaz Vakitleri büyük cami avlularında görülen ve her müslü- manın hoşuna giden mMmanzâradır. lerin ne derece ilimada şayan bulütidüklârina kuvvetli bir delil teşkil eder. Elhasil 6 günlük fasılâdan baş- liyarak 744 senelik fasılaya kadar öyle mütaaddit devreler ortaya konulmuştur ki bunlardan her hanği birine tam manasile ilmi bir kıymet vermek biç bir ciddi âlimin kafasından geçmemiştir. Denilebilir ki ilmi kıymeti olmı- yan bu meseleler üzerinde öyle ise niçin bu kadar uğraşıyor ve çalışıyorlar; niçin bu gibi mesail en ciddi mecihualarda yer bulu- yor, Ve hatta akademi mecmua- analizasyor! Nigâr H. cuklar meb'us ve adınların da belediye inti- habalına iştirak edebil- İ melsri, aza seçmek ve seçilmek hakkına malik olmaları imkânı- nm hazırlandığı, hatta hâkim olmalarının, meb'us intihap et- mek ve edilmelerinin mevzuuba- his olduğu şu günlerde avukat hanımlarla konuşmayı, intibala- rını tesbit ötmeyi düşündük. Bir müddet evvel avukatlık hayatına atılan ve muvaffak olan Nigâr H. mesleğinde başlı ba- şına çalışıyor. Kehdisini Kara” köypalasm beşinci katırdaki ge- niş, maroken koltuklarla döşen- miş yâzıbanesinde bulduk, He nüz mahkemeden gelmişti, yor- gundu. Bunahla beraber derhal söyledi. İlk süsle karşı, tered- düt etmedeh Şu cevabı verdi: — Kadınlar, belediye işle- rinde rey sahibi olunca, İlk iş olarak hamamlarla meşgul olmalıdırlar. Kadın hamamların teftiş — Hamaâmlarla mı, H£. — Öyleya. Kadinlar hama- mında öyle bir pislik, intizam- sızlık vardır ki. Tahmin ede- mezsiniz. Sonra, belki biraz da bilirsiniz ya, kâdinlatın hamama gitmeleri, büyük bir külfeğtir . Koluna kooâmsn Bakır köyünde Bakırköyünde gizli bir rakı cevap vermiye hazır olduğunu | Kadın belediyeciler ev- velâ bize mahsus hamam- ları islâh etmelidirler! “Bizim doğurduğumuz ço- hakim olsunlar da biz niçin olmiyalım?.. diyor AN Nigâr H. bohçayı sl, yorgun argın &, içeride Pahatsız bir veziyctte yıkan. Ayağına taktığın nzlına para ver, şuna, buna, şu ş6- ye, bu işe avuç dolusu pars serfet, gene memnun olma. Halbuki O erkeklere mahsus hamamlar, herhalde kadın ha- memlarından farklıdır. Daha iyi hizmet ederlar, nalın,peş- temal, silecek, tas için eyri ayrı para İstemezler. Hepsi hamam parasına dahildir, .be- mam parasıda bizim verdi- ğimiz hamam parasından föz- la değildir. ,, Nigâr H., cgarasının duma- EF Lülen sayıfayı çeviriniz izli bır rakı fabrı- kası eyi çıkarıldı Taharriyaftan sonra fabrikası meydana çıkar'mıştır. Zeytinlikte Taş evler sokağında Salihin hanesinde taharriyat yapıl- mış, derin duvar aradında tahtelârz bir depo vücuda getirildiği görülmüş, burada (50) kiloluk bir kazan ve sair tesisat obulun- muştur . Bu kadın derdöst olunmuştur. larına giriyor?. Bunun izahi ie. Bu devreler gibi örtaya ll meğai terakümatı birer taharrıyat batvesidir; bunlari bu- lanlar, bir hükmü ilmi diye ortaya atmâmişlardır; ve böyle bir iddiada o bulunmamışlardır. Bunlar, henüz şekil ve taksımatı meçhüliyet içerisinde bulunan ve fakat her hâlde inşa edilmek istenilen yüksek bir binayi ilmin malzemei inşaiyesinden ibaret- tirler. Binanın esası kurulunca ihtimal ki bu malzemeden bir kısmı kullamlacak ve ilitimâl ki taharriyat esnasında zabıtaya hakaret eden bir hepisi atılacak, Bunun içindir ki ilmin emrile husüle gelmekte olan bu tâhamıyatın biç biri kıymetsiz değildir. Kıymetsizlik bunların ilmi, yani kanun halini almış bir hükum diye telâkki edilmesindedir.! İlim adam'arınin teharriyatta pek müsrif hükumde çok muktesit olması lâzimdir. Memleketimizde maatteessüf böy- le olmadığından dolayıdır ki âvâmımız nazarında ilim, havâ- sımiz nazarında âlimler bir sulta tesis edemiyorlar. Fatin

Bu sayıdan diğer sayfalar: