30 Ağustos 1930 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

30 Ağustos 1930 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

tn — 4— VAKİT 30 Ağustos ce arıyordu. Aruk gecenin koyulaşan zulmeti neticeyi gözle > görmek için güneşin tekrar şark- tan tulünne intizarı zaruri kilı- © yordu. Efendiler, ertesi günü tekrar bu mabarebe meydanını dolaş- Me tiğim zaman ordumuzun ibraz etiği zaferin azameti ve buna mukabil İyasım ordusunun duçar edildiği felâketin dehşeti beni © çok mütehassis etti O karşıki © sırtların gerilerindeki bütün va- diler, bütün dereler, bütün mah- fuz ve mestur yer birakılmış larla, otomobillerle ve namü- KW tenahi techizat ve malzeme ilç © ve bütün bu metrukâtın arala- © larında yığınlar teşkil eden ölü- Yerle, toplanıp karargâhlarımıza ##evk olunmakta bulunan sürü, © sürü esir kafilelerile hakikaten E bir mahşeri andırıyordu. Budar ateş ve savlet çenberinden bu için kurtula bilenler bir kaç in kişilik (bakıyetüssüyuftan © ibaret idi. Fakat onlar da daha büyük Türk çenberi içinden çık- © mağa muvaffak olamıyarak baş- İarında baş kumandanları bulun- Ağustosun otuz * birinci günü takriben zevalde Bidi ki yine bu Çal köyünde, yr- Okık bir evin avlasu içinde İsmet “paşa ve Fevzi Paşa ile bulun- “duk, Kırık Kağni arabalarının er ve oklarına ilişerek bun- e sonraki vaziyeti mutalâa ! eme Kazandığımız meydan mu- harâbssinin bütün seferi hitama erdirebilecek bir azamet ve elr miyede olduğunda ittifak ettik. © Şimdi Bursa ii mekle, asli ile bila aram İzmire yürü- © yecektik. Efendiler, bugünden sonra, Mizmirde “Ak denizi,, Mudanya da © Marmarayı görmek için sekiz, - “dokuz bir. zaman kâfi İ gelmişdir. Fakat, hatırlatmalıyım- Ki bu güne, bu üzerinde bulun duğumuz tepeye, bu yanık Çal köyüne gelebilmek için yalnız Sakaryadan itibaren sarfettiği- Kimiz zaman tam bir senededir. WFakat bu tesit ettiğimiz zaferi edebilmek için bir seneyi s bulmazsmız £ zannederim. Çünkü efendiler, harb, muhare- *be, nihayet meydan muharebesi Yalnız karşı karşıya gelen iki çarpışması (değildir. #Miletlerip çarpışmaşdır. Meydan muharebesi milletle- İşin bütün mevcudiyetlerile, ilim we fen sahasındaki seviyelerile, 4 darile, harslerile, hülâsa bü- Rün maddi ve manevi kudret ve zileğlerile ve her türlü vasıta- d çarpıştığı bir imtihan sa- Khasıdır. Bu sahada çarpışan mil- Metlerin hakiki buvvet ve kıymet- Li ölçülür. Netice yalnız kuv- ei cismaniyenin değil, bütün lerin, bilhassa ahlâki ve iharsi kuvvetin tefevvukunu mer- Ptebei sübuta vardırır. Bu se- “beple meydan muharebesinde ye- m taraf milletçe ve memle- #kelçe, bütün mevcudiyeti mad- diye ve maneviyesile mağlüp Hedilmiş sayılır. Böyle bir akıbe- iin ne kadar «feci olabileceğini tahmin edersiniz. Mahvü izmih- ül yalnız cidal sahasında bulu- İlan orduya münhasır kalmaz. Asıl o ordunun mensubolduğu illet feci akıbetlere uğrar. Ta- ih; başlarmdaki Otecidarların, haris politikacılarn bir takım ç 1930 - DERN Dünkü Mevsim at yarışlarının beşin- ciside dün Veliefendi çayırında büyük bir kalabalık (huzurunda ve intizamla yapılmıştır. Dünkü yarışlarda Büyük Millet meclisi Reisi Kâzım paşa bazretleri ile fırka müfettişi (Hakkı Şinasi paşa, Mar'aş meb'usu Mitat, Bayazıt meb'usu Ihsan, vali mu- avini Fazlı ve polis müdür vekili Rıza Beyler ve sair zevat hazır bulunuyordu. Birinci koşu Yarışlara tam iki buçukta başlandı. o Dört ve daha yakarı yaştaki halis kanlı Ingiliz at ve kısraklarıma mahsustu, Buna beş hayvan girdi ve: neticede Akif Beyin Pampalina sı birinci olarak 300 ve yine Akif beyin (Somander) iikinci gelerek 75 lira Aldılar. Ikinci koşu 1930 senesi zarfında kazandığı —sammanmsamenenmsmnonu satyn sarayaasmnaranm bayali emellerle, vasıtası mekii- ne düşen müstewli orduların, müs- tevli milletlerin uğradığı bu nevi feci akıbetlerle malâmaldir. Efendiler, Türk vatanını fet hetmek fikrini, Türkü esir etmek hayalini umumi, mahşeri bir fikir haline koymıya çalışanlarında lâyık oldukları akıbetten kurtu- lsmamış oldukların gözlerimizle gördük, Efenbiler, kendilerine bir mil- letin tâlii tevdi olunan adamlar, milletin kuvvet ve kudretini yalnız ve ancak yine milletin hakiki ve kabili istihsal menfaatları yolunda kullanmakla mükellef olduklarım biran hatırlarından çıkarmamalıdırlar. Bu adamlar dü- şünmelidirler ki bir memleketi »İ zapt ve işgal etmek o memleket- lerin sahiplerine hakim olmak için kâfi değildir. Bir milletin ruhu zapt olunmadıkça, bir milletin azim ve idaresi kırılmadıkça, o millete hakim olmanın imkânı yoktur. Halbuki asırların o mevludu olan bir rubu milliye, kavi ve daimi bir iradei milliyeye hiçbir » kuvvet mukavemet edemez. Mahküm olmak istemiyen bir milleti tabtı esarelinde tutmıya muktedir olacak kadar kuvvetli müstebitler artık bu dünya yü- zünde kalmamıştır. Türk milleti son mücadelâtile, biliassa bura- da ibrez eitiği zaferle, izhar ettiği azim ve irade ile malüm olan bu hakayiki bir defa daha sinei tarihe çelik kalemle hâk etmiş bulunuyoruz. Efendiler, Alfyonkarahisar- Dumlupınar meydan muharebesi ve onun son safhası olan ve 30 ağustos muharebesi Türk tari- | hinin en mübim bir dönüm nok- | tasını teşkil eder. Tarihi milli- miz çok büyük ve çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk milletinin burada ihraz ettiği zafer kadar neticei kat'iyeli ve bütün tarihe, yalınız bizim Tari- himize değil, ciban tarihine yeni cereyan vermekte kat'i tesirli bir meydan — muharebesi (o hatırla | mıyorum . koşular —E amme. Üçüncü yarış bilhassa çok heyecanlı olmuş, bahsi müşterek ( gişelerinin önü geçilememiştir ? Bugün Bebekte atlama nliğibalkâleri yapılacak kalabalıktan Deniz müsabakası Için dünkü hasır Up yaatiyeti ikramiyelerin yekünu yüz lirayı tecavuz etmemiş olan üç yaşın- daki yerli ve Arap Erkek ve Dişi tayjara mahsus olan 1400 metrelik koşuya Nail efendinin (Al Devriş ), Kaymakam Tayyar beyin (Zöbre) ve Fevzi beyin (Mes'ude) ismindeki üç tayı girdi ve neticede (Al Derviş) büyük bir farkla birinci gelerek 300 ve Mes'ude de ikinci olarak 75 lira aldılar, Üçüncü koşu Dört ve doha yukarı baştaki yerli, Arap at ve “kısraklara mahsus 1800 metrelik (Handi- kap) tı Yarışa on hayvan girdi. Bun- ların arasında (Gazal) (Mebruk) (Küçük Ceylan) (Gümüş) (Şans) gibi tanınmış ve hepsi müteaddit yarışlar kazanmış: meşbur hay- vanlarla bilhassa Prens Halim Beyin (Rüçhan bulunuyordu. Rüçhan az zaman evvel Mısır yarışlarında tanmmış ve bu şöh- reti yüzünden feci bir sui kasta maruz (kalmışken kurtarılarak Kahireden Istanbula getirilmişti, Bunun için yarış başlamadan evvel tribünlerde O mahsus bir heyecan görünüyor her kes türlü türlü tahminler yürütüyor- du. Bahsi müşterek kişelerinin önü hıncahınç kalabalıktı. Bik bassa Rüçhan üzerine (Ganyan) alanlar pek çoktu. Nihayet yarış bu heyecan içinde tam üç buçukta başladı. Şimdi. meraktan hiç kimse ye- rinde duramıyor, iskemlelerin , tribünlerin, balkonların Üstüne çıkmış yüzlerce halk bağırıyor Rüçhan için «yaşa» diye hayki- riyordu. Ve Rüçhan üzerinde taşıdığı bu itimadı gaybelmiye- rek daha ilk saniyelerde tekmil rakiplerini 50 metre arkada bi- raktı ve hep ayni farkı muhafa- za edip yıldırım gibi bir hızla | Mermleket haberleri J Ah bu kıl don! Bir avuç altını Iıı cebine “yerleştirdi İstanbula eğ- lenmeğe ge'ivordu.. İzmirden Gülcemal vapur Istanbula gelmek istiyen Rıza isminde bir hırsız vapurda ya- kalanmış ve hadise hakkında malümat almak istiyen gazete. cileee (o gülerek (o bacağındaki pantalonu O göslerdikten sonra meseleyi şu suretle anlatmıştır: — Ah, ab! Benim başımı ya- | kan bu kıl dondur. — Balçovada bacı Dervişin yanında yedi aydir çobandım. Evelki gün Dervişin karısı Se- her hanım hamur yuğurmak için bahçeye geçti ve giderken koy- nundan bir çok altin ve paralar çıkararak sandığa koydu. San- dığı kilitlemeden hamur teknesi nin başına gitti. Ben de sandı- ğın başına geçtim, sarı sarı al- tanları görünce dayanamadım. Ve bir avuç alarak tabana kuv- vet kaçtım. Beni görmediler Aldığım pâra tam sekiz altınla bir beşibirlik ve kirk 'ira ban- konot para idi. İzmire geldim. Bir takım elbise, boyun kurde- lâsı- hani kıravat mı derler işte ondan-, bir ayakkabı, gömlek, kolalı yaka, ipekli mendil aldım. Bir de güverte bilet alarak Gül- cemale bindim. Niyetim Istanbula gidip parayı yemekti. İşte tam vapur hareket ede- cekti, Seher hanım karşıma çı- kageldi. Beni polislere yakala- tarak indirdi. Elbiselerim eşya- yarımlık rakı şişesi falan hep vapurda kaldı. Ben yalalan- mazdım, amma kabahat bende oldu. Bu kıl donu ayağımdan çıkarmadım. Bir kere tüyü -el- biseyi - değiştirseydim, beni, im- kânı yok, Seber hanım taniya- mazdı, Bu kıl donu kendisi dik- ti de ondan tanıdı. Beni yakala- tan hep bu kıl dondur. Bu kıl don..! Deniz haydutları itirafa başladılar Foça açıklarında bir motörde | yapılan cinayeti İzmir gazetele- rinden naklen yazmıştık. Son gelen haberlere göre motör tai- fesinden kaçak bulunan Ismail de tutulmuştur. Bu adam istiç- vabında cinayeti nasıl yaptık- larını anlatmış ve makinist Yu- arana takipten sonra Cokey M. Pau: lün bindiği Androcino birinci olarak 500 ve yaver Ahmet be- yin Dracurtu da ikinci gelerek yetmiş beş lira aldılar. Beşinci koşu Üniformalı zabitana mahsus 3000 metroluk manialı koşu idi. Buna dört zabitimizin bindiği bir birinden daha güzel dört kısrak iştirak etti ve neticede birinci mülâzim Kemal beyi ta- şıyan Asil birinciliği ve mülâzim Rıza beyin bindiği Atik te ikici kazandı. bepsini geçerek birinci geldi, | liği Ve 300 lira aldı. Ondan sonra Hüseyin “efendinin (Gümüş) ü ikinci olarak 75 ve Suphi paşa- Alceylâm da üçüncü gelerek 25 lira aldı. Dördüncü koşo Üç ve daha yukarı yaştaki halis eldem İngiliz at ve kısrak- lanma oOmabsus Handikapa üç İ hayvan girdi. Çok heyecanlı bir Haluk Büyünkü müsebekalar Bugün OBebekte (Istanbul mıntakası atlama ve dalma birin- cilik müsabakaları yapılacaktır. Bugünkü müsabakalara” gire- cek sporcular dün Bebekte tec- rübeler yapmışlardır. Müsaba- kalara buzün sast On altıda başlanacaktır. sulun da kendilerile beraber olduğumu söylemiştir. Yusuf ken- disine yüz lira hisse verildiğini söylediği halde Ismail Yusufa 700 lira verildiğini iddia etmiş» tir. Yusufla motörün o sahibi Osman kaplanm müvaceheleri yapılmıştır. - Ösman (o inkârda devam etmektedir. Maznun Os- mandan başka yakalananların hepsi cürümlerini itiraf etmişler- dir. Firar halinde bulunan Os- manın yeğeni ile iki taife de yakalanmak üzeredirler. Rekibini vurup öldürdü! İzmirde Çobanistda (müthiş * bir cinayet olmuş ve Hüseyin isminde bir genç aşkıma rakip gördüğü Mehmet isminde diğer bir genci pusuya düşürerek kur- şunla öldürmüş, bu arada atılan kurşunlardan Ali B. isminde za- valı bir adam da vurulmuş, ölmüştür. Cemal Hüsnü B. Dişlerini tedavi ettirmek igin dün Istanbula geldi. Möarif vekili Cema! Hüsnü B. evvelki gece Yalovada gelmiştir. Vekil B, dişlerinden rahatsız bulunmaktadır. Dün bulunduğu ctelden yalnız yemek yemek için çıkmış, bütün gün istirahat et- miştir, Cemal Hüsnü B. gazetecilere! — Dişlerimi tedavi ettirmek için Istanbula geldim. Cumartesi akşamı oYalovaya döneceğim. Bir balta sonra tekrar gelece- ğim. Ankaraya ne zaman gide- ceğim henüz belli değildir. de- miş, yöz kadar muallimin tebdil ve nakledilecskleri hakkında deves ran eden şayinları tekzip ede- rek şunları söylemiştir: — Bu ssne muallimler arasın- da mühim bir değişiklik yapıl uyacaktır. Ecnebi ve akalliyet mektep- leri mualiimlerinin değiştirilmesi hakkında da verilmiş bir karar yoktur. Yalnız bu muallimlerin vaziyetleri oOve dosyalan tet- kik edilecek, resmi mektep muallimleri evsaf ve şeraitini haiz olanlar vazifelerine mun- tazaman devam edenler ve suihak leri görülmiyenler ipka edile- "| cekler - eğer varsa - diğerleri muallimlik mesleğinden çıkarıla- caklardır. VUKUAT Yankesicilik Bir kaç gün evvel tüccar Nazmi beyin yankesicilik suretile 1400 Vrası çalınmıştı, Bu işi yapan yankesici (Kasımpaşalı Halil dün yakalanmıştır. Bulunmuş çocuk Kadıköyünde Yeldeğirmenin- de Ahmet ağanın bahçesine dün dört günlük bir çocuk bulun- muştur. Terkedenler aranmak» tadır. çalınan halılar bulundu Beylerbeyinde Sıtkı beyin bir buçuk ay evvel çalınan halıları Galatada bir kahvede bulunmuş tur. Hırsızlığı yapan deniz hırsızlarından Ali ve arkadaş» ları düu yakalanmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: