16 Şubat 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

16 Şubat 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

GER TA —.. ü —? — VAKIT 16 ŞUBAT 1931 Ş<kip Heb'p B. ne diyor? Dr. Şekip Habip B,de şunla- rı söylemiştir: — Doktor Fridmanın verem için bulduğunu iddia ettiği aşi- nin asıl veremi tedavi ettiğini zannetmiyorum. Bu aşi belki ile- rilememiş, bararetsiz ve fazla faâl olmıyan kemik ve emsali verem- lere faydalı olabilir. Bugün tubbın verem için bul- duğu ve müttefikan kabul ettiği yegâne ilâç istirahati tammedir. Temiz hava ve iyi gıda ikinci derecede gelmektedir. |. Gaziliz. Dörtyoidan Ada- naya hareket buyurdular Dörtyol, 15 (A.A.) — Reisicümhur' Hz. - askeri malhfelde zabitler, ihtiyat zabitleri ve halk mümessillerini kabul buyurarak kohuşmuşlardır. Portakal mahsulü ve ihracatı hakkında izahat Jalmışlar, O bahçelere giderek ağaçla İra ariz olan hastalıklara karşı yapılan İmücadele tedbirlerile alâkadar olmuş- Jlardır. İ Osman Şerefeltin B' ne diyor? (Bu sene mahsul geçen seneden daha Bakteriyoloğ Dr. Osman Şe- refettin B. şu cevabı vermekte- dir: — Fridman aşısı yeni bir şey değildir. Takriben 30 seneden- beri bu aşı malümdur zaman Zaman bir revaç ve bir büsnü kabul görür gibi olduktan sonra tekrar unudulmaktadır. bu reva- cin üç devrini dabi tetkik ettim. Evvel 1911 de o fridman Almanyada O matbuata ederek bir çok dedi mucip oldu. Bunun üzerine femni bir surette hastane ve sana toryomlarda bu aşı uzun uzadı. ya tetkik edildi. Ciğer vereminde faidesi olmadığı cerrahi verem vekayiinde bazı müdekkiklere nazaran hastalığın seyrine hüsnü tesir etmekte “olduğu anlaşıldı Fakat bu aşının cerrahi veremde dahi istifade temin etmediğini © zaman iddia eyliyen bir çok maruf profesörler (mevcut idi. 1921 tarihlerinde yine Fridman aşısı Oparladı ve canlandı. Sebebi ise Fenni ve Tıbbi ol- maktan ziyade siyasi bir mese- le halini alması Alman meclisi meb'usanında: bazı aşısı fiyetin matbuata aksetmesi ol- müştu, Gene mesele tetkik edil di ve netice Fridman aşısının aleybine çıktı. Lübık faciasmı müteakip resimli bir Alman re- salesinde Seheris Magazin de bir makale intişar etti, bu makale- de mevzubahsolan mesele Ma- caristanda Peşteye yakın Peş- tertsebet kasabasında Fridman aşısı tatbikatile verem vefiyatı- nın tenakus ettiği ve ahvali sıh- hiyesi bir çok noksanlar arze- den bu kasabada veremin azal- dığı zikrolunuyordu. Fakat istatistik tetkikatı ve bizzat Macar verem cemiyeti kâ- tibi umumisinin neşriyatı bu me- seleyi tenvir etti ve hakikaten Fridman aşısının sayesinde böy- le bir netice istihsal eedilemiye- ceğini gösterdi. Fakat bu iş matbuata aksedince ciddi velye- leyi mucip oldu. Hatta Prusya posta nazırmnın vereme müptelâ posta memurlarının yalnız bu aşı ile tedavi edilmeleri iktiza eyler gibi gülünç bir tamim bile mu- cip oldu. 35 Senelik kiymetli bir verem ilâcı elimizde olsunda ve bu ilâç cidden faide temin etsin de | bundan kimse istifade etmesin bu biraz akıl ve mantıktan zaktır. . Ik Fridman aşısı bazı tehlike- ler bile tevlit etmişti. Şimdi yu (Bereselavde ) bulunan profsör | (&roze) tarafından kontrol edilen bu aşının tehlikesiz olduğu be- yan edilmektedir. Faydasına gelince: Uzun uza- | dıya tafsilât vermiyerek meseleyi şa suretle telbis etmek müm- küindür: Ciddi va dakik tetkikler icra edilen hastane ve müesse- satta bu işten istifade edilemiye- intikal | koduyu meb'usların | bu işten bahsetmeleri ve key- | İmefis, fiatlar daha iyidir. Alıcı vardır. İ0e mütehassıstan mürekkep bir müca- dele heyeti (hastalıklı ağaçlara karşı itedabir almakta ve portakal cinsinin ıslah ve fenni usuller dahilinde teksiri için kurslar açmağa hazırlanmaktadır. Gazi Hr. sat 16 buçukta Misise ha- İreket etmişlerdir. Geceyi orada geçi İrerek yarım Adanaya teşrifleri muhte- meldir. Dörtyol, 15(A.A.) — Reisicümhur Hz. saat 1640 ta Adanaya hareket et İ mişlerdir. Başvekilimiz . Gazimizin tebrik- ilerine cevap verdi —— “Türk milleti Gazisile bi- hakkin iftihar edecektir.,, Ankara, 15 (A.A.) — Başvekil İsi jmet Pş. Hz. yeni yapılan demiryolu ile Malatyaya muvasalâtları münase- betile hükümetin takip ettiği imar fd- İaliyetini takdir ve tebriki mutazmamın olarak Gazi Hz. tarafından çekilen telgrafa şu cevabı göndermiştir: “Yüksek takdiriniz bizim için cihan değer eser büyük reisindir. Türk mik leti sizi yetiştirmiş olmakla asırlara karşı bihakkin iftihar edecekktir.,, | ©T Bankası (Üst tarafı 1 inci sayıfada) emin olarak tereffüün böylece devamıe- deceğini ifade edebiliriz. Celâl B. bundan sonra (bankanın emtia hesabatı, emtia üzerine avans- ları bazı spekülâsyon neticesi tah dit ettiklerine dair izahat vermiş, jkümür ileşlerinin ve milli (sana in inkişaf yolunda oldüğunu söy- lemiştir. OCelâl Bey temettü hak. kında da şu beyanatta bulunmuştur: — Bankamızın 1930 senesi zarfında elde ettiği safi kârdan her nevi kaârşı- lık ve ihtiyat ayrıldıktan sonar bakiye si Üzerinden yüzde on temettü tevziini heyeti umumiyeye arz ve teklif ettik. kuponlar mukabilinde tamamı tediye edilmiş (10) liralık beher hisseye vüz- de on nisbetinde (100) kuruş, müessis hisselerinin 1990 senesi ve (6) numara» kı kuponu mukabilinde beher o hisseye (15) lira (verilecektir. Tevzinta da önlümüzdeki 28 şubattan itibaren başlar nılabilecektir. Yüzde on temettü, hattı zatında ar. görülmiyecek bir miktar olmakla bera ber bunun esbap ve sevaiki üzerinde biraz tevakkuf Oetmek isterim. Biz, ati için daha ihtiyatlı olmak istiyoruz. 990 senesine ait blânço ve senelik Ta porlarını hazırlamış beynelmilel bazı büyük bankalarn da ayni noktai naza. rı müdafaa ettiklerini ve temettülerin- den iki puan indirdiklerini görüyoruz. GESİ mmm em ceği bakımdan anlaşılmaktadır. I o Halbuki basit Otetkikat ve müşahidat neticesi bazı zevatın fridman aşısını pek ziyade me- tetmekte oldukları görülmektedir. Verem boklemon gibi bir hastalıktır bazan bakarsınız tevakkuf eder, | durur, bazan yine kesbi faaliyet eder ve bu h'çbir ilâca atfolu- namaz. İşte böyle bir vak'ada aşi yapılırsa hastalığın tevakku- funu aşiye atfetmek kabildir. Fuat Sabit B. çalışkan ve kıy- rweti bir refikimizdir. Kendisi- nin Manisa gibi uzak bir kasa- bada muntazam tetkikat ve tah- lilât bizzarure yapamıyacağı na- zarı dikkate id cihetle Divanı harpte | | Adliyede | Gellât Hasan ve arkadaşları Dün ağır cezada muhakemelerine başlandı. Katilden ve eve taarruzdan maznun Hasanın kaynanası ile karısı, onu şiddetle itham ettiler (Üst tarafı birinci sayıfada) 1930 senesinde 3 milyon 900 bin lirayı tecavüz etmiştir. Halk arasında tasarruf fikir ve hu. reketinin mütemadiyen ilerlemesinden sinde maznunun Istanbula gittiği xa- bit edilmişti. İkamı mazntimların suçları sabit oldu. Zunu söyliyerele ikisinin de 163 üncü madde ile tecziyelerini istedi. Divanı « harp bu suretle ikisini Jaltışar aya mahküm etti, Dördüncü celse — Bu son celsede Balıkesirden €skici Hüseyin oğlu Ki mil, Bozverenden Ahmet sorguya çe (kildi. o Bunlar da dervişlikle maznun- dular. Maznunlar cürümlerini inkâr ettiler. Halbuki tahkikat ve ifadeleri, bunların nak$şi tarikatinin koyu mü ridi olduğunu meydana koymuştu. İddia makamı 163 üncü maddeye göre ceza istedi. Divan da bunları üçer ay ağır hapis cezasına mahküm etti, BALIKESİRLİ MAZNUNLAR Menemen, 15 (Vakıt) — Divanı harp! Bahkesirli maznunların muhakemesine yarın (bugün) devam edecektir. 45 HAPİS MAHKUMU Menemen, 15 (Vakıt) — Divanı harp- çe bugüne kadar muhtelif müddetler. le hapse mahküm edilen 45 kişi hakkın. daki karar tasdike iktiran etmiş ve bu- gün Ankaraya sevkedilmiştir. SU KAST MAZNUNLARI Menemen, 15 (Vakıt) — Foça kay- makamına $uİ kastten maznun 20 kişi hakkında karar hâkimliği tarafından men'i muhakeme kararı verilmiştir. Maznunlardan son mevkuf Mehmet Ali de tahliye edilmiştir. Ayrıca on kişi daha men'i muhake. me kararı almıştır. HAFIZ CELÂL BEY Türkiye milli sigorta (o şirketinden hafız Celâl B. Menemene sevkedilmiş idi. Hafız isticvap edilmiş, bazı meselelerde ma- lümatma müracaat edildikten sonra serbest bırakılarak Istanbula gelmiş- tir. Hafız Celâl Beyin divanı harbe celbinin sebebi şudur: Hafız Celâl B. bundan bir müddet evel ticaret yapmak üzere Bandırma ve civar köylere gidip gelir, oralardan erzak toplar, bostan kiralar ve mah. sulleri ile ticaret yapardı. Kendisinin sesi güzel oduğu için pek tabil köylü 0- na hürmet ve riayet ederlerdi, Bu su- retle hafız Celâl B. o muhitte san'at kabiliyeti sayesinde büyük bir şöhret almıştı. Hafız Celâl B. şarkı ve ga zel söylemekte olduğu gibi mevlit te okurdu. (Bu cihetten de şöhreti var. dı. Kendisninin malümatına müraca- at edilmesinin sebebi de budur. Hafız Celâl Beyin vaziyeti ve haki. de Buna nazaran 1990 senesi (6) numarslı|kat meydana çıkmea kendisi derhal ser! best bırakılmıştır. GİZLİ CEMİYETİN (AMENTÜU) PLANI İsmir, 15 — Çanakkalede gizli bir cemiyet yapıp hükümeti devirmek cür. mile maznun 14 kişi tevkif edilmiştir. Cemiyet Kadiri tarikatine mensup Ali Ulvi isminde bir şeyh tarafından kuru) muştur. Bunlar Menemene sevkedilip diva nı harbe (tevdi edilmişlerdir. Bu teş kilâtm hükümet aleyhine hain karar. lar tatbik etmek tizere Türkiye amet- tüsü ismile bir de plân hazırladığı söy. lenilmektedir. an mn Türk tıb cemiyetinde bazı nok- sanlar arzeden vak'aları arizi âmik tenkit edilmedi ve iddiz- larmı isbat edebilmesi için biz- zat servisimde bulunan hastaları birlikte Fridman aşısı ile tedavi etmeği kendisine teklif ettim ancak bu suretle ciddi bir tet- kikat neticesi olarak bu mesele tebeyyün edecektir. Şunu da ilâ- ve edeyim ki bu sene Almanya- da yapmış olduğum tetkik seya- hatinde umumi hastanelerde ve | maruf sanatoryumlarda bu aşi- nin tatbik edilmemekte olduğu- nu gördüm. Herhalde keyfiyetin arizi âmik tetkikat ile bir tib cemiyetinde halli daha muvafık ve matbuata intikal etmemesi daha salim bir hareket olacağı man şeyh Esadın evinde oturduğu tes.! | Celâl B., divanı harpçe| İstanbul ağırceza mahkeme- Diğer mazmun Emin de tarikate) sinde dün öğleden sonra Cellât mensup olmadığmı söyledi. İddia ma-İHasan ve arkadaşlarının muha- kemesine başlanmıştır. Cellât lâkabile tanınmış olan Hasan, Tavşancıllı bir köylüdür. Orada üzüm bağları varmış Mahkemeye verilmesini mücip | olan vak'a, şimdi firar halinde bulunan Mahmutla beraber bağ bekçisi (o Yusufu oöldürmektir. Kendisinin ayrıca diğer maznun- larla birlikte kaynatası Mesut ağanın evine gece taarruz ettiği mevzuubabistir. Diğer maznun- ların isimleri: Kâzım, Sabri, Atif Saim, diğer Saimdir. Altısınında mevkuf olarak muhakemelerine başlandı. Altı- | sıda aleyhlerindeki iddiaları | kabul etmiyordu. Şahitler çağı- rıldı. İkisi gelmişti. Bunlardan biri, Cellât Hasanın kaynanası | Nazmiye, diğeri karısı Cavide | H. lardı, Nazmiye H., evvelâ dinlenildi. Şehadeti, damadının temamile aleyhinde idi. Şöyle diyordu: — Bu adam, herbir fenalığı yapabilir. Bağlardan üzüm, şef- tali, daha neler neler çalar, eve | getirirdi. — Peki, sen çalınmış mal olduğunu bildiğin halde bunları yermi idin? — Haşa Allah göstemesin, ben haram mala ağzımı sürmem! — Eh, mademki bu adamın bukadar fena olduğunu biliyor- dun. Sekiz sene kızının kocası, senin de damadın olmasına nasıl tahammül ettin? — Evet, fena adamdır. Sonra beraet kazandı, ama babasını bile öldürmüştür. Ona sekiz sene nasıl tahammül ettiğimizi bir ben bilirim, bir de Rabbim? — Nasıl tahammül ettin ? — Can korkusile. Bizi ölümle tehdit eder, “asarım, keserim» derdi. Tahammül ettim. — Bu Yusufu damadın mı vurmuş? — Zannım öyledir. Çünkü o- nun vurulduğu gece, eve geldi. Soluk soluğa, acaip halde idi. — Bu maznunların sizin eve taarruz ettiklerini iddia etmişsiniz?! — Evet. Seşlerinden anladık. | Kapıyı kurcaladılar, sonra ses, gürültü olunca evde, kaçtılar, Cavide H.,. çağrıldı. O da, | annesi gibi söylüyordu: — Bizi ölümle tehdit eder, | korkuturdu. Çok fena adamdır. | Herşeyi yapabilir. Meyva çalar, eve getirirdi. — Sen de yermidin? — Ne yapayım? Ben onun çaldığı malı yemesem, o, beni | yiyecek. Korkumdan yerdim! Cellât Hasan, dinç yapılı, ol- dukça genş bir adamdır. Kay- nanası ve karısı böyle aleyhinde ! söylerlerken, cüretkâr bakışlarla onları süzüyor, ifadelerile alay | eder bir tavır takınarak, müte- madiyen dudak büküyor, gülü- yordu. Maznun vekilleri, müekkilleri- nin tahliyelerini, muhakemenin gayrı mevkuf olarak devamını istediler. Mahkeme, Etem oğlu Saimle, Atıf ve Sabrinin tahliye lerine karar verdi, diğerlerinin tahliye talebini reddetti. Muba- | keme, başka şahitlerin celbine bırakıldı. Alpullu davası Alpullu şeker fabrikası etr#” fındaki neğriyattan dolayı fabri* ka sahiplerinden Hayri B. tar#” « Son Posta» aleyhim? fından i açılan davanın dünkü safhası İ da, Istanbul üçüncü ceza mal” kemesi, müdafaaları dinlemiştif. Muhakeme, karara kalmıştır. Mahut Saim, gene mahkemede! Mecmua © dolandırıcılığındaf mahküm olan ve müddetini g€ çenlerde ikmal eden Mahmüt Saim Ef, yeni bir. dolandırıc" lıktan dolayı üçüncü cezaya ve rilmiştir. | Maznun, omevkuftür. Muhakeme usule ait bir nokss" nın ikmaline kalmıştır. Po Çarpışan otomobiller Evelki gece, şoför Hakkı v8 Sami efendiler tarafından idar€ haberleri İ olunan otomobiller Altın Bak” kalda çarpışmışlardır. Müsademe şiddetli olduğum İ dan her iki otomobilde mübim basara uğramışlardır. » Hırsızlık — Beşiktaşta ve” lide çeşmesinde mantarcı soka" ğında oturan tramvay kontrolle” rından Ali efendinin evine ew velki akşam hırsız girerek iki manto ve bir muşamma çalarak kaçmıştır. Hırsızı takibe başlayan polis bunun kürt Mehmet isminde biri olduğunu tesbit etmiş ve Meli” medi-yakalamıştır Belediyede Eyip otobüsleri nerede duracsk? Eminünü ile Eyip arasında iş“ liyen otobüsler şimdiye kadar Balıkpazarının en işlek yerinde durarak müşteri alıyorlardı. Be” lediye otobüslerin burada dur" masını menetmiştir. Bundan son” ra bütün otobüsler Keresteciler” de duracaklardır. Bundan başks Eyibe kadar olan mesafe dabi” linde muayyen durak yerleri tes- bit edilecek, her otobüs istediği yerde duramıyacaktır. Şehir meclisi e meelisi bugün tam sast ondörtte toplanarak Darülaceze” nin 1929 senesi hesabı kat'isi hakkında tetkiki hesap encüm6© ninin hazırlamış olduğu raporu müzakere edecektir. ITIZAR “Pilesof,, roman tefrikamız münd” recatımızın çokluğuna mebni bugü dercedilemedi. Okuyucularımızdan sür dileriz. Avukatımız Hukuki müşküllerinize cevap verecek VAKIT ım avukatı yeniden faaliyete geçti, hukuki müş küllerinizi bize bildiriniz. Bun dan evel bu husustaki süte numuz, hacmimizin o vakitki müsaadesizliği hasebile inki- faa uğramıştı; şimdi bu mah- rur kalktığı için karilerimiz hukuki mesafide uğradıklari müşkülât ve tereddütlerini bir ze yazdıkları takdirde avuk& timiz bunların hal ve tesviye tarzlarını eskisi gibi karileri mize bildirecektir. “VAKIT,, e abo” ne olunuz

Bu sayıdan diğer sayfalar: