10 Temmuz 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

10 Temmuz 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

sür. —2 — VAKTT 10 Temmuz 1931 narak mazhar olduğu iltifattan dolayı kendisini tebrik etmişler ve Gazi Hzleri serbest fırkadan | bahsederken “sabık,, e tabirini kullanmadığma işaret ederek bu hususta Nuri Bin fikir ve mütaleasını sormuşlardır. Fakat Nuri Bey bunlara yalnız gül | mekle mukabele etmiş ve hiçdir cevap vermemiştir. Bu sırada Nuri Beyin yanında bulünan (Vakıt) muharriri vaziyetten istifde ederek matbuat münakaşalarını hatırlatmiş ve sabik serbes tfırka kâtibi umumisile yapmak istemiştir. Nuri Bey iptida mubarriri- mize cevap vermemiştir. Fakat muharririmiz ısrar edince: : — Ben serbest fırka sağ iken gazetelere mülâkat vermedim. Badelvefat mi?.. Demiş ve cümlesini ikmal etmiyerek kesmiştir, Nuri Beyin bu cevabı mecliste bulunanlar tarafından Nuri beyin serbest fırkayı artık ölmüş addeltiğine | bir delil olarak kabul etmişlerdir. Nuri beyin bu kadarcık bir cevap vermesi (omuharririmize mülâkat almakta ısrar için yeni bir kevvet vermiş ve tekrar bir sual sormuşlur, Bu defa sabık serbest fırka kâtibi umumisi Başvekil ismet paşanın Büyük Millet Meclisinde matbuat hürriyeti hakkında irad ettiği son nutka temas ederek: — ismet paşa nutkunda mat- buat serbest olacak, fakat zarar vermiyecek. Bu İki zıttı birbirile ! telif etmeğe mecburuz, diyor. — Benim fikrimce bu iki şey | birbirine zıt değildir. Yalnız bi. zim memleketimizde zıt oluyor.,, demiştir. Ve tekrar'burada sö- zünli kösmiştir. Maamafih muhar. ririmiz Nuri beye sual sormağa gene devam etmiş, bu yualler üzerine Nuri B, gene kendisini tutamıyarak söze başlamış ve : — Benim elimde bir iktıdar olsa yapacağımi ben bilirim. Bu memlekette ne kadar gazete var- sa hepsini süprime (tatil ve ilga) ederim. Yerlerine başka gazete- leri ikame etmek içinl,.,, demiş tir, Muharririmiz “bütün gazete- leri mi? Hiç istisnası yok mu?,, diye istizah edince Nuri B, gül- müş, “anlıyorum, sen Vakıt ga- zetesini Okurtarmak istiyorsun. Fakat hayır!.,, demiştir. Nuri beyin bu sözüne muharrimiz İ çekilmiştir. ! Hazretleri yatın ar. bir mülâkat | iket Beyler bulunu- rada milli saraylar Bey karşılıyarak arzı tazimat etmiştir. lerdir. ilerlerken süratle müteaddit fotoğraf- lar alan gazete fotoğrafçılarını işaret. Tahir Lütfi Bey de: —Efendim, bazı- larının iyi çıkmaması ihtimali olduğu İlçin müteaddit foloğraf almıya çalışı! yorlar, diye mukabele etmişlerdir. ve kahve takdim edilmiştir. Müteaki. “hayır, hayır, Vakıt gazetesini VAKITın Tefrikası : 27 Kızılcık Dalları YAZAN RESAT NUR! Süleyman ağa öleli yirmi seneyi geçmemişti, Evde bir alay oğul, gelin, torun vardı. amı sütnine ( bunlarla geçinemez, birkaç senede bir oğullari yahut gelinlerile büyük bir kavga çıkarır. dayak yer: “Ben artık sizin gibi bırsızlarla oturamam; konaktan gidiyorum, bir daha semtinize soluğunuza uğrarsam bana adam demesin- ler.,, diye yara bere içinde ken- dini istambula atardı, Her de- fasında artık olünceye kadar ko- nakta kalmağa karar verdiğini söylediği için odalar verilir, en- tariler, pamuklu hırkalar biçilir- dı: Fakat üç ay geçmeden ya hanımefendi ile yahut konakta kilerden birile bir kavga çıkar, ihtiyar kadın bir iki hafta ba- İ gelince çocuklar adeta bayram Faysal Hz. Dolmabahçe sarayına misafir edildiler Üstt tarafı birinci sayıfamızdr geçmişler, yatm di reğine Irak bayrağı Feysal ka güvertesinde o- turmuşlardı. Sağın- da sırasile vali Mu. hittin B, Şükrü Na Mi Paşa ile Irak se firimiz Tahir Lotr ve Cevdet < Kerir Beyler, solunda T: hir Lütfi ve Naci Şevket Beylerin re. fikaları Hantmefen diler, Başvekil Nu ri Paşa, Maliy nazırı Rüstem Hay dar, Irakın Türki. ye sefiri Naci Şer. yorlardı, Söğütlü Haydar paşadan (ayrıldık tan sonra saat 10 da Dolmabahçe s» rayına gelmiş, Kı. ral Hazretlerini bu. müdürü Sezai, Dolmabahçede Kıral Hazretleri saray bahçesinde le Hağdat sefirimiz Tahir Lütfi Beye — Maşallah, ne sürat. Demişler, Demiştir, Buna Kıral Hazretleri tabi, tabii, Saraya girildikten sonra Kıral Ha: retleri üst kattaki salonda biraz din. lenmişler. Burada kendilerine cıgara ben misafirimiz daireleri gezmek arzu kurtarmak için sormuyorum. yal- nız (Yarm) gazetesinin de tatil edilecek gazetelerde dahil oup olmıyacağını öğrenmek istiyorum,,, sözü ile mukabele etmiş ve mü- lâkat burada nihayet bulmuştur, ilâve edeyim ki bu mülâkat ce- reyan ettiği sırado Yakup Kadri B. ile beraber diğer bazı zevat bulunmuş, hepsi de sabık Ser- best fırka kâtibi umumisinin mat- buat serbestisini nasıl anladığını ifade eden sözleri karşısında parmak isınp dona kalmışlardır. | Karamusallı süt nine ab- destsiz yere basmıyan, yüzünden müslümanlık buru akan bir ka- dındı, Fakat ayni zamanda da şeytana külahı ters giydirir dene- — kadar açık göz ve kurnazdı. Her yerde baş olmak, birinci | olmak kabiliyetinde yaratılmış bir insan olduğu için gelir gel- mez konağı avucunun içine alırdı. Sözü sohheti yerindeydi, hanımlarla hanım, hizmetçilerle hizmetci çocuklarla çocuk gibi konuşur, kendini sevdirmek ve saydırmak ilmini gayet iyi bilirdi. Karamusallı süt nine konağa gelmiş gibi o sevinirlerdi. Bu ele avuca sığmaz cwva gibi mahlüklar onun karşısında talimli maymun gibi otururlar, söylediği masalları, tekerlemeleri, bilmece- leri göz kırpmadan dinlerlerdi. Evlenme yaşına girmiş kızları mütemadiyen koca lâkırdısı ede- rek gıdıklar, toy genç kadınları ayıp hikâyelerle eğlendirir, kan koca münasebetlerinin başka bir kimseden öğrenilmesine imkân şını çalıp odasında yataktan sonra memleketine dönerdi. i le hareket ettiler, Feysal Hz. Topkapı müzesinde sunu izhar etmişler ve sarayı gezmiş- Müzeleri ziyaret Misafirimiz bir müddet istirahat dikten sonra saat 15 te, oyanlarında ayni zevat bulunduğu halde otomoi!- lerle saraydan ayrılmışlar. Ve evvelâ evkaf müzesini ziyaret o etmişlerdir. Feysal Hazretleri bundan sonra Top- kapı sarayını ve asarı atikn müzesini! de gezdikten sonra (Beyoğlu cihetine geçmişler gazhane yolu ile saat 18 de saraya &ydet elmişlerdir. Kıral Hazretlerinin İstanbulu zi- yaretleri hususi mahiyette olduğu için bir pragram tertip ödilmemistir. Burada dört beş gün kalmaları ve pazartesi günü hareket (o etmeleri muhtemeldir. Kıral Hazretleri bur» dan evvelâ Viyanaya gidecekler ve bil üâhara İsviçreye geçerek orada da bir müddet kaldıktan sonru (O (Koldozür) de bir müddet istirahat edeceklerdir, Irak Başvekili Nuri Salt Paşa Haz retleri gazetecilere: “«— Kıral Hazretleri çok memnun ve mahzuzdurlar.., demiştir. Deli mi olmuş Evelki geçe Panorama ( birahanesi garsonlarından Aliye hanımla kardeşi Mehmet Ali evlerine gitmek üzere Rey- oğlunda otomobile hinerlerken Sirke- cide bir birahanede çalışan o Burhan kendilerinin birahanesinde iş almama» larmdan muğber olarak bıçakin Ali- ye hanımı arkasmdan, Burhanı kolun-! dan yaralamıştır. Maamafih oKaramusallı süt ninenin asıl nüfuzu hanımefendi üzerinde idi. Hatta buna nüfuzdan da bü- yük bir şey âdeta bir büyü de- mek yanlış olmazdı. Nadide Hanim onun aklına ve bilgisine son derece emniyet ni ona danışırdı. Kızlarile damatları arasında bir geçimsizlik kokusu alırsa ondan medet bekler, Seniyedeki şüpheli dalgınlıkların sebebini ondan sorar, kızlarından biri doğuracağı zaman ebe ve he- kimden ziyade onun tecrübesin- den yardım umardı, Hattâ her- kesten gizli tuttuğu o karmaka- rışık sarraf işlerini bile onunla konuştuğu olurdu. Nadide Hanım zamanla bera- ber değişmesini bilen insanlar- dandı. Artık büyüye itikadı kal- mamıştı, yalnız böyüye mi? Kız- ları, damatları, cine, operiye, cennete cehenneme girişlere olan itikatlarını bile sarsmışlardı, son- ra çocuk bakımı, hıfsıssıbha olmıyan sırlarını anlatarak ağzı- na baktırırdı, meselelerindede yeni usulleri zar zor kabul etmişti, ettikten ve öğle yemeğini sarayda yes! eder, büyük küçük bütün işleri- | SON dp Setirler geliyor Etimes'ut 9 (Yakıt) — Fransız, Ma-| car, Mısır ve Yunan sefirleri ekspres. Samsunda Şifa yurdu Samsun, 9 (Vakıl) — Samsun Şifa yurdu bugün birçok zevatın huzurile| ye samimi merasimle açıldı. Zonguldak Belediye reisliği Zonguldak, 9 ( Vakıt ) — Zon- guldak Belediye reisliği intihabı yapıldı, azadan doktor Nihat Bey intihap edildi. Muhitinde tanınmış, sevilmiş, kiymetli bir zat olan doktor Nihat Bey esa- sen bir müddettenberi Belediye reis vekilliğini ifa etmekte idi, Mektep mudürleri kongresi Ankara, 9 ( Telefon) — Lse ve muallim mektepleri müdürleri kongresi ayın 1l inde ticaret mektebinde başlayacak, bir bafta devam edecektir. Riyaseticümhur orkestrası Ankara, 9 (Telefon) — Riya. seticümhur orkestrasının maarif vekâletine merbut yüksek tedri- sat Pilermonisi heyeti İsmile teş- kili için teşebbüs edilmiştir. Ankaradaki talebe Ankara, 9 ( Telefon) — Am karadaki leyli mektep talebesi, tatili musiki muallim mektebinde geçirecektir. Bütçe tasarrufu dolayısile Ankar, 9 (Telefon) — Bütçe tasarrufu dolayısile bu seneden itibaren mekteplere leyli meccani talebe alinmayacaktır. Trende bir tacirin başına gelenler Ankara, 9 (Telefon) — Istan- buldan gelmekte olan Ankara #açirlerinden Mustafa B,, trende Kayserinin Develi köyünden bir ermeni ile dost oluyor, Trende rakı içiyorlar. Mustafa B., met” dilini çıkarırken cebindeki 1900 lirayı yere düşürüyor. Toplayor- lar. Ve cebine koyuyor ve sar» hoş olduğu için uyuyor. Biraz sonra uyandığı zaman cebifit yok. layor, Paraları bulamıyor. Ermeni burada tevkif edildi, inkâ etmektedir. Bütçe encümeninde Ankara, 9 (Telefon) — Bütçe İ enelimeni bugün iktisat vekâlet- leri müdüriyeti umumiyelerinin bütçelerini tetkik etmiştir, Bir ölü çocuk bulundu Dün sabah saat dokuzda (Atikali Paşa camlinin abdeshanesine beze sp- rodı ölü bir çocuk bırakılmıştır. Polis tahkikat yapmaktadır, Katamusailı süt nine geldi mi bu yeni iman büsbütün bozulma- sa bile zayıflayor, meselâ hum- mayı nifesinin pislikten, mikrop kaçmasından ileri geldiği mu- hakkak olmakla beraber loğusa odasında daima bir adam bu- lunmaktan bir zarar gelmiyece- ğine karar veriyordu. Çocuklar- dan biri düştüğü, bir yerini , kanattığı, bir başkasının gözün- de arpacık, parmağında gece yanığı çıktığı zaman fenne di- yorsa onu yapmak tabii lâzım- dı. Fakat ayni zamanda düştüğü yere birkaç damla şerbet dök- mekte, arpacığı fiske ile kırkla- makta, gece yanığı için pence- reden sokağa bir kömür parça- cığı atmakta ne zarar vardı. Süt ninenin söyledikleri ta ©s- kidenberi tecrübe edilmiş şey- lerdi, Sonra bunlardan tir çoğu akla da Manyerdi Meselâ pilâv, börek gibi hazmı güç hamur iş- leri yendiği gece süt nine oda- nın ortasına Dir yatak yaptırır, yatağın üstünde çocuklara tak- lak kıldırırdı. Bu hem bir eğlen- ceyidi, hemde mide kepçe ile karıştırılmış gibi alt üst olur, hamurlar bir ayak evvel hazmo- hardu. (Bitmedi) j Hem teşekkür hem teessüf Yalovada bir otomobil ka: geçirdiğini yazdığımız o muharrif Kemalettin Şükrü beyden ş# mektubu aldık: İ Salı akşamı Yalovada kaplıc&. yolunda maruz kaldığımız oto” mobil kazasından sonra derba$ nakledildiğimiz kap'ıca eczane” sinde doktor Fikri, eczacı Zühtü beylerle hasta bakıcı bemş'relet” rin ve bütün memurlarla berâ* ber bilhassa çok muhterem v& sevimli kamara amiri Muzaffef beyin, kaplıcalar müdürü Bekif beyin gösterdikleri çok müşfik kalemle ifade edemiyeceğim kan” dar yüksek © muavenetlerindef fevkalâde mütehassisim kendi" lerine bu insani muamelelerin” den dolayı mekadar teşekkür” ediyorsam bu şükran ve minnet satırları arasına birde derin te essüf hisleri sıkıştırmak mecbür riyetinde kaldığımdan O okadar müteessirim, # Vak'adan iki saat sonra kap" heaya gelen Yalova hükümet tabibi Ali B. yaralarının sargı ve sıkı olması ve kaplıca dokto" tunun bu sargıların çözülmesi” de olan mahzuru söylemesi üze“ rine : i — Ben yarın öğleyin gelirim. Ben gelmezden evel sakın sar gıları çözmiyin ve pansıman yap” mayın! Diyerek gitmiş ve bu variyer tide reşmi bir zabıt diye tevsik etmiştir. Halbuki ertesi günü. öğleye kadar gelmiyen doktor B. telefonla aranmış, bulunmuş fakat verdiği cevap şu olmuştur. — Ben kaplıcalara kadar ge“ lemem, gelmekliğim için harci rah almaklığım lâzım! Kaplıcalar müdürü hernekadar idare otompbilinin doktorun em” rine amade olduğunun söylemişse de netice vermemiştir. Bunun üzerive yaralarımın açık madan ve pansumansız kalm»sw nın tehlikesini düşünerek kalkıp bizrat ve vaziyetin sıhhi veba: metine râğmen Yalovaya geldim. Burada jandarma kumandanir ının resmi teskeresile doktoru aradım. — Köylere gitti.. Dediler. Hangi köye? Bunu yine resmen soran jam darma kumandanı bile öğrene medil Yalnız, bir doktorun: — Pansuman yapmayın. Beni bekleyin. Diye emir verdiği ve yarası- nı benüz görmediği bir hastayı (harcırah) maksadı ile ihmal et» mesi ve ba husus ayağına ka" dar otomobil gönderileceği söy» lendiği halde lâkayt kalması çok acıdır. Bereket versin Yalova bele ğ diye Doktoru Bey yaramı pan | sıman etti ve galibada gıtla- ğımdaki yaranın pansımanm geç kalması yüzünden artık dikile- miyecek derecede cerahatlendi- ğini gördü. Bu neticenin mes'uliyetini ben arıyacak değilim. Yalnız insani vazifelerinin fevkine çıkan kap- lıca memurlarına teşekkür eder- ken hem insani hemde resmi vazifesini ihmal eden doktor Ali B.e yaralı halimde teessüf etmemek elimde değil, Hazin bir ölüm Süleymen Bey zade Nihar ve refike- m Niğir, yavruları “Ferdi,nin ölümü ha- berini umum tanıdıklarına o bildirmekle mütecilimdirler. Censre Şişlide Teşviki- ye Camiinden Cumartesi günü öyleden © sonra san ikide kaldırılarak Beşiktaş tarikile Üsküdar aile kabelstanıma nakle dillecektir. Bu satırların davecive maksmı- ns kabulü mercudur

Bu sayıdan diğer sayfalar: