April 30, 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

April 30, 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dumlu m İl Ge a AL A EL İsme dçler için EdebiM mn üsabakamız | nçler için açtığımız Edebi Müsabakaya Genelar <.: içler i İn aciığ Sbakamız m nam ede Sabak, bi mü- devam ediyor. Bu mü - | kelimeli girmek için en çök 800! tal elik bir hikâye yahut 15 mıs Salık bir ola NO ut lb mıs- BÖNdermek TER yazıp mai hafta hikâye ERİN 18 öne "diyoruz, Şarda bir gece. 0 Magüye e evvel iki jandarmanın oirdoyg. > Sölgesinde girdiği bu kodu sefer jandarmasız Sunday 4 zun koridorun bir u - bla m; demir parmaklıklı iki, <teklerine doğru bir sis bir Me Karanlıkta burkulan korkarak — duvar altlarından ediy, , <liyen iki gözü kör bir | m ye, li gibi geliyor. Mum- kia, © SATPtIĞI demir parmak - si xe yürüyen bir ka- şe kavaj bis buraya; Köy şarkılarile, Bün kiş, Tile, sokakta kırbaçla - Ve duyardı ©rin ulumalarile gelir.. ları kucak suları kovalıyan, ağaç- »XUCAĞA veren rüzgâr 9ridorda öter.. öter. Ta ei um huçkırıklar gelesiye | .. bize | ikâyenin ve manzu - Wsünü bu hafta neş - 3 ay, era ee bu gecelere veda edi - arıya Mar kurtulmak için . Kon . gir, : akan, 2 damların oluklarından Taran ,, 2'dan rslanmamak EŞE > Ça liğe kağan altından ta kalaba- AK Sini sinsi yürüdü yürüdü. rüalaklarma hiç işitmediği gü - du. Tramvay gü - mobil korneleri bile Seliyordu, Tülly layer na Yabanc, fenerler savrulan Gönye darbesinde biribir - Panan, Mi Rüzgâr ka- dan im k Sürültüleri arasın - Mop ufuklar Tw. Karanlık geceyi leri Ml a kırpaçlayan, göz Zaman An mavi bir şey var, idea ça ta denizin » süzülerek çelen gürül - erde ta Ordu, Bay te Saat, n Ki al çk mavi bir gece u - tu. Şimden son» sa erkes yabancıydı. u misafir edebilecek leniyordu, ile Ar! yağmur tind ürken mücellâ yol ça dek birkaç adım daha attı. z bavulu, üstündeki Maşa koca potin- > m Sok, ağır geldi, Elle ea emir direklerin ilersin - i köprü kenarlıklarına | Ve çöktü, i insanlar; iri en e # iri tekerlek- Homohjı; Özüne çamı Mar, yer; takla ne en B, VA ve mü amvay hen Arak hş len diyayı, edek polis nokta- süzülen ışığında kadın. bekliyeni N vel, “ Y €r arasında bir da Ya hi aki senç bir erkek Kalan, dükkân çatısı altın - Ya di. Bunlar onlardı! ar gitti, devam ediyoruz Ölümüm İçimde ayrılığın silinmez izleri var; Ba izleri örtüyor ağır ağır yağan kar. Sevgitim gidiyorum dönülmez bir gürbele Var eğlendir gönlünü aldırma ba hasrete s *» 4 Bir tekerlek dönüyor ta kelbimin içinde Ömrüm öğütülüyer bir değirmen dişinde Son saatim çalarken bir zemberek gevşiyor Paslanan bu makine son bir defn iyliyor Darüşşafaka: İhsan Nalm On sene evvel bir kış gecesi bu gecekinden daha fazla fırtınalı bir kış gecesiydi. Birkaç gün evvel yağan karı rüzgâr yerden toplayıp karanlıklarda uzanan yeşil çamla - rın uçlarına kadar uçuruyordu... Kaç senedir mes'ut bir hayat sürdükleri köşkün kapısını soğuk » tan donan parmaklarile açmışlı. Merdivenlerden çıkarken yatak odalarından kara bir gölgenin bah çenin beyaz karları üzerine atla - dığını görmüştü... Koştu, yabancı- yı yakalamak için koştu. Bahçenin karlı değnekli çitin- den atlarken karısının: — Hırsız var! tutun diye ka -| ranlıkta kaybolan feryadmı duyu- | yordu. Karanlık, sokaklardan sokakla- ra bu uzun boylu, esmer, güzel delikanlıyı kovaladı. Gene bir karanlık : sokak'ara- #mdan kovalârken firlattıği kurşu- nuna; karşıdaki kırık kafesli evin eski kapısı önüne yıkılan delikan - lının hançeresinden bir ses akset- ti! — Ağabey beni vurdun! Silâhı elinden düşmüştü. Siyah top sakallarına kanlı tırnaklarını takarak oradan uzaklaşıp gitmiş» tie. Fakat şimdi tam onları affa hazırlandığı bir zamanda tekrar mı buluşmuşlardı?, Elindeki basto nunun kalın topuzunu havaya kal- dırdı. Havada bir ıslık çaldıktan sonra siyah bıyıklı adamın başına vururken... Uyandı. Hapishanedeki hücre * sinin tavandaki penceresinden gü « müş bir sabah süzülüyor, Tabiat - taki sabah telâşmı görerek kanat larını vuran bir sabah müjdecmi - nin devamlı gürültüsü (arasında demir pamkalıklı kapı açılıyordu. İçeriye karanlıkta pırıldayan jan- darma süngülerinin dipçiğile yere serilen yeni bir mevkuf, yeni bir misafir geliyordu. H. Umran Cümhuriyet Gençler mahfelinde bir müsamere 28 - 4 - 933 cuma günü 15 inci temsilini verdi. Ali Zühtü beyin (Kendi gelen aşk) (o namında ve bir perde (2) tabloluk olan bu ko- medi muzikalarla senenin (bida- ! yetinden beri çalışmakta olduğu- nu işitiyorduk. Cuma günü niha - yet bu oyunu da gördük. Fakat Cümhuriyet Gençler Mahfelinde şimdiye kadar çıkan komedi mu- zikallerin en iyisi olacağı söy- lenilen, hepsinden çok (çalışılan ve “Esat Aptülkadir,, (o hanım ta- rafından şarkıları © bestelenilen GENÇ ! | | 23 Nisanda Alay köşkünde za muvaffakıyetli bir müsamere nin en muvaffakıyetli — 14 gemeremsamsemenesisaran saraser saesasesemerasnsme esasan smemsrsmesesase. vee se Renee sEk BAKUEBAMUERUAAUEEE BRE EEE) Gençlerle Baş başa Istanbul Halkevi Temsil şubesinden Ali Cezmi Bey neler anlatıyor ? Kendisini “talihe sual,, ve “öz! Galip Bey halkı neşelere garke- yurt,, piyeslerinde gördüm. Derhal | derken ben ağlamıştım. Bu koca hatırıma Vakıt için “ genç nesille | san'atkârı böyle mi görecektik!., başbaşa sütunu geldi ve perde a-| Karmen ve emsali klâsik operet - 23 —4—933 Pazar günü Hal - | rasında kendimi tanıttım. Beni| ler müstsna bilhassa o zamanımız kevi temsil şubesi Alay köşkün - | büyük bir nezaketle karşıladı. Su « | operetleri her mevsimde ( değişir deki müsamere salonunda sene - | allerime cevap vermiye başladı. — Sahneye ne zamandanberi sini verdi. Diyebilirim ki Faruk | çıkıyorsunuz? Nafiz Beyin 3 perdelik bir destan | olan “Öz yurt,, piyesini Halkevi yüksek bir san'atkâr yatını terketmemelidi İmi, Yalçın rolünde Ni: rolünde Şükrü ve Ak: ederiz. ve arkadaşları bir kon: yük bir tesir bıraktı tebrik ederiz. temsil şubesinden başka hiç bir a- matör teşekkül yapamamıştır. Bu eser sahneye konuşu, dekor, elbise ve bir çok yeni mizansenile bende çok iyi bir tesir bıraktı. Rol sahip- lerine gelince Demirhan rolünde Cezmi eserin kahramanı idi. Sona rolünde Handan ve Işık rolünde Danyal Hanımlar istikbal için çok olabilirler bilhassa Samiye Hanım tiyatro ha r. Kendisini bilhassa tebrik ederim. Diğer rol sahiplerinden Özhan rolünde Hil- yazi Bilgiç ım rolünde İ Avni Beyler de çok muvaffak ol - dular, kendilerini candan tebrik kendilerini (Öz Yurt) piyesinde cok muvaf - fak olan Samiye Hanımın bir res- mini dercediyoruz. Melih Nazmi bu eser maalesef iyi Eserin tenkit edilecek Şarkılar çok kısadır. çıkamadı. yerleri: Melodiler oryantala çok uygun bir tarzda» dır. Bazı şarkılar bir çok yerlerde tekrar edilmektedir. lerine gelince: o Ali diyebilirim ki Rol sahip- Zühtü bey eserini kendi kur- tarmıştır. e Diğerlerine gelince; maalesef bestekâr Nurettin rolünü yapan Sadi beyin musiki ile alâ- kası olmadığını buradaki acemili- ği göstermiştir. Diğer rol sahiplerine onlar dahi bestekârın muştur, gelince; kurbanı ol- Davulcu — Daha mektep sıralarında; ken tiyatroya fazla meylim ola - cak, ki Darülbedayi ve bir müd - det devam eden Şadi Bey grupu - nun temsillerini takip eder ve sah- |; ne bahsi üzerinde arkadaşlarla u- xun mücadeleye girerdim. Gün geçtikçe, daha doğrusu Darülbe - dayi temsillerine devam bu heves bende adeta tatmin edil- mesi lâzım gelen bir ihtiyaç hali- ni aldı. Bundan beş sene kadar ev- vel bir gün gazetelerin ( birinde: Güzel san'atlar birliği tiyatro şu- 'İ besinden “serbest tiyatro dersleri Bundan sonra Necip Celâl Bey | ser verdiler, | bilhassa Siyret Beyin Havayen ki- taresi hanımlar üzerinde çok bü - verileceğinden. ilâh,, şeklinde bir | ilân gördüm. Herhalde gayeye vu sul için en iyi yol burası olsa ge - rek dedim ve derslere devama başladım. Burada hocalarımız hâ- lâ başımızda bulunan doktor Ce - lâl Tahsin Beyefendi ile Kemal E- min Beyefendiyi hürmetle yâd e derim. M. Kemal Bey ve Galip Beyler de konferanslarını o eksik etmiyorlardı. Sahneye ilk olarak 23 Nisan 929 da san'atlar birliği sahnesinde Celâl Tahsin Beyin u- zun etütler neticesi sahneye koy - duğu Molyerin Zor nikâh kömedi- sinde Hüsrev Bey rolünde çıktım. Bu bahis burada bitsin, çünkü çok uzun sürebilir. Amatör ve profesyonellerden kimleri beğeniyorsunuz? — Kelime sırasile cevap vere - yim: Hiç şüphesiz kendi mesai ar- kadaşlarımı.. Hilmi, Sadi, Hik- met, Şükrü, Hadi... ve ilâh sakın iltimas ettiğime zahip olmayın ben bir çok amatör temsilleri sey - rettim. Ayni zamanda da tetkik ve birbirlerile mukayese ettim fakat neticede kendimizden iyisini bu - lamadım... Eğer bir tek isim ister- seniz (Şükrü) yi söyliyebilirim. Üstatlardan: M. Kemal, Muh - sin, Galip ve Raşit Beyleri. Bu a - damlar san'atın evci balâsına yük- selmiş aktörlerdir. Belki yalnız sahnede görmekle hüküm veriyor- sun diyebilirsiniz... İşte azizim M. Kemal Bey ayni zamanda hoca - mız, hemen hergün beraberiz bü - tün inzeliklerini seyrediyoruz... — Son zamanlarda memleketi - mizde başlıyan film sanayii hak kında fikriniz? — Film sanayii ilerliyecek. Ser- mayedarlar çok kazanmayı beş on sene için feda ederlerse daha çok ilerliycek. İşte nümunesi; “Karım beni aldatırsa,, opereti. Avrupa filmlerinin ber cihetçe çoğunun fevkinde bir eser.. Bir kaç sene zarfında bu kadar tekemmül her- kesin kârı değil.. Her şeyde ol - duğu gibi bunda da Türkün azmi ve iradesi görünüyor... Filmde de tiyatro kadar muvaffak olan Muh- sini tebrik vazifemizdir. — Operet salgını hakkındaki fikriniz? — Bence operet san'at değildir, şaklcbanlık, soytarilikten ibaret - tir. Hiç unutmam; sarı zeybekte bir nevi eğlencelerdir ve daha doğrusu bir kelime ile modadır bu | da geçer ve belki de geçti. Ope- ettikçe, | Ali Cezmi B. setlerin mecmuu misli yüzü bul- madan halkta mecal kalmadı öte- de beride san'at isteriz avazeleri yükselmiye başladı, memleketin yegâne tiyatrosu da operette de - vam edecek olursa yakın zamanda san'at namına hiç bir şey aramıya» lım operet tiyatro san'atınm mik « robudur. — Gayeniz?.. i — Her çeşit karakteri bilerek yaşatabilecek bir adam yani tam mânasile mütekâmil bir aktör ol - mak. Belki fazla hayalperestsin, diyeceksiniz ben daha ileri gide » rek şunları da söyliyebilirim. Olabildikten sonra ilmen bede- nen ahlâken yüksek gençleri aktör olarak yetiştirmek ve daha doğru- su aktörü her cihetçe bir insanlık nümunesi yapmak. Kendisine teşekkürler ederek ayrıldım. M.N. Üsküdar Gençliği Üsküdar Gençler mahfelinin senelik köngresi Geçen Cuma günü saat onda mabfelin âzası ekseriyetinin işti - rakile senelik kongresini akdet » miştir. Senelik faaliyet raporuna gö - re “mahfelin bugün 53 asli, 105 hami âzası vardır. Halbuki birlik 15 arkadaşın teşebbüsile başlıyan ufacık bir teşekkül iken bugün ge niş kadrolu bir gençlik teşekkülü nalihi almıştır. Cuma günkü toplantıda yeni sene idare heyeti âzasıda seçil- miştir. 7 kişiden mürekkep olan idare heyetine: Reis Mustafa, kâtip Yusuf, mu- hasip Sait, edebi heyete Nezih, As sım, dekor faaliyeti için Cevat, musiki kısmı için Riza Beyler se - çilmişlerdir. Yeni heyet 20 —4 — 933 de yapılması mukarrer iken kongre münasebetile tehir edilen müsamerenin 27 — 4 — 933 te ya» pılmasına karar vermiştir. o Yeni heyeti idareye ve mensuplarına muvaffakıyetler temenni ederiz. s.N.

Bu sayıdan diğer sayfalar: