31 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4

31 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mere sare sae seen Çatalca, 29 (Hususi muhabiri- mizden) Sirkeci o garından ilk defa olarak Edirneye giden sa- bah na binerken Amerikalı bir seyyahın galiba Kadıköy iske- e gördüğü (fevkalâde izdi- üzerine yanındakilere: — Vaziyette bir gayri tabiilik sörünerem. esin ne oluyor?,, Diye bir sual irat edişini, o bu! suretle eski Seyrisefain idaresinin idaresizliğini işaret etmek isteyişi- ni hatırladım. İ Filhakika bu sabah ta Sirkeci is- | tasyonunda bir fevkalâdelik vardı, | Fakat bu fevkalâdelik kalabalık - tan ve insan (o çokluğundan değil, . bilâkis yolcular azlığından neşet — ediyordu. Çünkü trene binen yol- — cularm miktarı Oiki, üç adedini - geçmiyordu. Ve katar bütün is - tasyonlarda durduğu halde ancak Yeşilköyde bir tek © yolcu alabil- | mişti. Bu halin saiki hiç şüphesiz ; sabah postalarının ihdasına sebep olan otobüslerdi. o Anlaşılıyordu ki sabah trenleri başlamış olması- na rağmen yolcularm çoğu gene otobüsleri tercih etmekte (o devam ediyordu. Ta Çatalca istasyonuna ininciye kadar kompartımanda yapayalnız olarak ve yalnızlıktan fena halde sıkılarak gittim. Çatalcada inerek bir otomobile bindim. Fakat bura- 'da da fena bir otomobil ve fena bir yol ile - karşılaştım. O kadar ki yol mu otomobilden, yoksa oto - . mobil mi yoldan fena olduğunu ta- yin edemedim. Hasılı burada ci » ğerlerimi yerinden sökecek bir sar smtı içinde Çatalcaya gittim. Şoförün ifadesine göre bir, bir buçuk sene evel (26.000) lira sar- fedilerek yeni bir yol yapılmış ve bir sene içinde tekrar geçilmez bir hale gelmiş. Bu şoseyi kışın gelip geçmek mecburiyetinde olanlara Allah imdat etsin! İşin benim için açıklı tarafı şu oldu ki şoför benden elli kuruş is-! tedi. Tasavvur ediniz ki İstanbul» | dan Çatalcaya kadar otobüsler (75) kuruş alıyorlar. Çatalca is « tesyonundan kasabaya kadar iki kilometrelik mesafe için ise (S0) kuruş vermeğe mecbur oldum. Buraya kadar yolda © çektiğim sıkıntıları bereket versin Çatalca- ya kovuştuktan © sonra unuttum: Çatalca kaymakamı Lütfi Bey yeni wi i dikatli bir . zattır, İşleri tam bir makine intizamiyle yürütmeğe baş lamıştır. Bütün Oo büyük ve küçük memurlar mesai saatlerinde her dakikada işleri başındadır, Kaymakam bey her şeyden evel köy kanununun burada tatbikine karar vermiştir. Bunun için köy muhtarlarını iki defa (çağırmış, kendilerini tenvir etmiştir. Kanu- nur tatbikatı o cümlesinden olan defterler ve saire tayyare cemiye - | tine sipariş edilmiştir. Köy yolla-| rının yapılması için güzergâhları tesbit olunmuştur. Şimdi yolların ve köylerin teşciri gibi o hazırlık- larla meşguldür. Hasat ve harman dan sonra asıl faaliyete başlana- caktır. Kazanın asayişi mükem - imeldir. Ziraat vaziyeti de çok iyi dir. Maarif işleri O memnuniyeti muciptir. Ancak köylülerin daha ziyade tenviri içia yeni bazı ted « >» i tayin edilmiş, ciddi, nazik, çok! — 4 — VAKIT 31 Temmuz 1933 Seyyar Muhabirimizin Mektupları Çatalca ne haldedir ? Sirkesi istasyonundaki fevkalâdelik —Köy kanunu | tetkikatı — Kahve bolluğu — Muhacirler birler alınması tasavvur edilmek- tedir, Çatalcaya gelince, burası Ce -| vat Paşa isminde bir zat tarafın -| dan teşcir edilen bir dağın eteğin- de bir şerit gibi uzanmış, (600-650) evden mürekkep harap bir kasa - badır. İstanbul kapısı, odaha doğrusu mahallesi sayılan bu vatan parçası (93) ve Balkan harpleriyle Osman Is tarihinde belli başlı sayıfalar iş- gal etmiştir. | Osmanlı devrinin umumi olan ihmal ve lâkaydisini burada bütün vuzuhu ile görmek mümkündür. Belli başlı bina da hükümet konağı ileilkve orta mektepleri ve mübadiller tarafın- dan yaptırılmış bir iki mağaza ve fırından ibarettir. Burada halkın ekserisi rençper- likle geçinir. Harice muhtaç ol - mıyacak derecede sanatkârları var dır. o Kunduracı, terzi, maran - goz, arabâcı imalâthanesi ve di - ğer türlü sanat sahipleri mahalli ihtiyaçları tamamiyle temin etmek tedir. Fakat dikkati teessürle celbe- den bir cihet vardır ki bu da mes- kenet yuvası olan kahvehanelerin bolluğudur. Bu küçük kasabada (30) dan fazla kahvehane vardır. Ferhat Paşa isminde bir zat tara- fmdan yaptırılan ve kendi namına izafetle tanınmış olan güzel cami kırlangıç pisliğinden girilemiyecek dereceye gelmiştir. Çatalcanın (3) nahiyesi ve (75) köyü (vardır. Umumi nüfusu (36.000) i geçmektedir. Doğum itibariyle her yıl 700, 800 arasında bir nüfus artışı görülmektedir. Bu nüfus adedinin yarısına yakın bir miktarı gayri mübadil ve muhacir- lerden teşekkül ediyor. Mübadil- lere gerek âdiyen ve gerek tevfiz suretiyle rı kâmilen devairi resmiye ile alâkaları kesil- miştir. Bunlardan bazı köylülere kanunun tarifatından noksan arazi tevzi edildiği için bu noksanın ik- mali Dahiliye Vekâletinden emir verilmiş, kaymakam beyde bu işin o asgari bir zaman zarfında intacı için tedbir almıştır. Çatalca ahvaline dair daha baş- ka yazacağım şeyler vardır.. Bun- larr diğer bir mektubuma bırakı - yorum. Pelvanoğlu Ekrem ” ve ileri Matb III eamıza Gelen II İslâmi nümismatik için bir bibliyografi tecrübesi Istanbul meb'usu ve eski müze müdürü Halil Etem beyin bu adla yazdığı değerli bir kitap, Ankarada kitap yazanlar kooperatifi tarafından bastırıl. mıştır, İçinde eski paralar kol- leksiyonu yapmak bilgisi hak kında bir ön yan ve şimdiye kadar paradan bahsetmek üzere dilimizde ve başka dillerde çıkmış eserlerin listesi vardır. Alâkadarlarına tavsiye ederiz. Foto Memleketin yegâne Sinema ve Foto mecmuası olan Foto Süreyyanın 26 ıncı nüshası çık- mışlır. İçinde birçok sinema artistlerinin resimleri ve deniz tabloları vardır. Tavsiye ederiz. verilen emvalin tapula-| verilmiş, bu yüzden | TAKVİM Salı Pazartesi 31 Temmuz 1 Ağustos 8 Rebiabır 9 Rebiahır Gün doğuşu 44 4,4 Gün batış 19,28 10, Sabah namazı 1 2,33 Öğle namazı 420 12,20 İkindi namazı 10,19 (616 İl Akşam saman 19a 10, İİ Yatsı namazı © 2,1 2,09 İmsak 21 251 Yılıa geçen günlen © 210 * İİ kalanı 1s7 156 ! Tü — IT Rapyo | | aammamamuzzamamamuaııa | Bugün ISTANBUL — 18 den 18.30 a kadur Gramofon, Koleni- his D, V. 807 — Kolombia D. V. 2073 — Se- hibinin sesi D, VEL, 18.30 dan 19 a kadar Fransaca oder (Müptedilere), 19 dan 10.45 e kadar Hikmet Kiza hanım, 10.45 ten 20.50 n kadar Stüdyo asx heyeti ile Cennet Hanım, 20.30 dan 21.30 4 kadar Münir Nurettin Bey ve arkadaşları . 2100 dan 27 ye kadar Gramofon; Sahibinin sesi B. 6260 — Osdon V.T, 0. 28 — Odeon 0. 4974. — 22 den itibaren Anndelu ajansı, Borun haberleri, saat eyarı, ye YIYANA: 5181 m — 13, 30 plâkla meşhur bestekdiriarin eser» leri, 18 konser, 14.10 — 15 devamı, 16.38 Da Jos Bela çişan orkesirasi, plikla, 18.25 kon- ser, 20 konser, 7145 (Yaz gecesi hülyaları), Konser, 28.43 plâkla dans havaları BUDAPEŞTE! tülüm — 13405 senfenik konser, 14.30 şarkılar. 18 piyano İenser, 19 salon musikisi, 20 hikâye, 20.40 Branmam besteleri, 22.15 çiçan musi - kisi, 28.20 plâk. 24,20 cax havaları , BÜRREŞ : 342 M — 13 haberler, piâk. 1840 plâkin orkesirs musikisi, 18 muhtelif besteler. 2020 plâkla kore konser, 21 Şubert okteti, 21.55 çifte pi" yano ile modern müniki; 72.25 (Lidodan) nak- len künser. VARŞOVA: Miğm — 13.05 kanser, 15.55 plâk, 17 senfonik kem- ver. 1815 pihkim selin konser, 1035 piyano konser, 21 4. dübertin (Emperyal oteli; isim- li epereti, 23.45 dans havaları BELGRAD: 431 m. — 12.20 plâk. 1805 konser. 19 plâk. 2040 radyo orkestrasının konseri, 2880 çiyan ha vaları, ROMA #8 m, — 2180 haberler, sonra hafif konesr, eğlen- celibahisler, sohbet, 78 dans wwusikisi, 28.55 haberler, , PARİS: 3382 m — 20 plâk, haberler, 2030 pilin ear, 21 plâk, 271.30 firik ve mrsiki, 2815 (Polider) konseri, Yarın ISTANBUL: 13 — 1839 Gramofon: Sahibisin mesi K. 83İ8 —Kolamhia DP. 620 — Kolombia DE, 6ö4 — Polidor 20998 — 18.30 — 19 Pranszca ders (ilerlemiş olanları) “ 19 — 19.45 Bah- Mmüre Handan Hanım (Saz) — 1945 — 20,30 Saz (Nihal Tevfik Hanım) — 3030 — 21.30 Eftalya FL. Sudi Bey ve arkadaşları — 21.30 —22 Gramofon: Sahibinin sesi KEL 665 — | Sahibinin sesi D. B. 261 Brunavisk 7600 3. — 32 den itiharen Anadolu ajansı, Borsa ha « berleri, saat ayarı » VİYANA: 5184 m. — 21.80 Kenser m 13 Komser — Mg — 15 devamı, 16.85 Plâk. 18.05 Konser. 20 Alman #peraları, 23 musiki, 23.80 akşam konsri BUDAPEŞTE: 550.5 m — © 18. 06 çiçan musikisi — — 18 sarkılar — 19 hafif musiki, 20.80 keman konseri , BÜKREŞ- 5948 m — 13.40 hafif musiki — 18 konser — 1915 devan — 2020 plâk. 2 teganni — 21.20 #rykestea konseri — 2215 devamı » YARŞOYA: Miz m. — 13.03 cazbant — 15.55 plâk — 16.35 plâk— 17 Konseh — 18.15 teganni — İN85 teganki ve hafif musiki — 21 hafif konser — 2210 keman, 23 dans havaları . BELGRAD: 4$i m — 19 çigan musikisi — 20.30 teğanni— 21.10 konser — 23 Maskaniyinoin (Kavaleriya Rus kana) operası, BOMA: A2 m. — Tezat muharriri de bugünkü hali, bugünkü vaziyeti ile tezat teşkil edebilirdi . Meselâ saçı sakalı biri birine karışmış derbeder bir adam olabi- lirdi, Tıraş olurken bolbol pudra sürmeden, sokağa çıkarken o mev- simin moda parfömlerini sürün » meden edebilir, bügün yalnız gar be, yalnız Parise dönük duran göz lerini Esfahandan daha ileriye, | şarkın en koyu yerlerine dike bi - lirdi. O zaman , belki de, çıkacak e - debi bir mecmuada ondan şu yol da bahsedildiğini görecek, okuya” caktınız £ “İbnilmelih İzzet Bey, zamanı" mızda kendisini eski edebi tarzı beğenenlere sevdirmiş nev' i şah- sma ve şahsı nev'ine münhasır bir simadır. Kendisi muasırımız olduğu hal de bugünkü zevki edebimizden hiç olmazsa bir iki asıt geri kal - mış olan bu zatın nasıl yetiştiğini | tahsil ve tetebbü Hayatını hangi şekilde ve ne gibi şerait altında ge çirdiğini bilmiyoruz. Yalnız kendi rivayetine göre İstanbulun muhafazakâr bir mahallesinde pederinden kalma büyk konağın bir iki odası tıklım teklrm kıymetli eserlerle doludur. Fakat mevcudiyeti rivayet edilen bu odalar , konağın hâlâ kaldırıl - mıyan kafesleri gibi herkesekapa | lıdır. Hepimizin Arapçadan, Acem- den: gelme isimlerimizi bile Türkçeye çevirmek dileğini gös » terdiğimiz şu devirde İzzet Bey hâlâ , zamanı cahiliyet şairleri gi- bi isminin evveline babasının adın dan ötürü bir “İbnilmelih,, lâkabı | takmaktan vaz geçemez ve : Mail olmaz tab'ımız arayişi eş kâle kim, N Derbederdir İzzeta zülti siyahi yâr veğ, Gibi beyitler yazarak kılığını kıyafetini , yahut kılıksızlığını, ki yafetsizliğini müdafaa eder. Filhakika üslübundaki eskiliği, perişanlığı bu zatın kılğında , kı- yafetinde de müşahde ederk Bü- fo'nun meşhur vecizesini hatırla - mamak mümkün değildir . Sırtında yaz, kış çıkmaz koyu kahve rengi bir pardesü bulunur ki bunu ufak bir tâdil ile cübbe ha line koyabilirsiniz . Ayağındaki a caip potin “ben eski modayım!,, diye bar bar bağırır. Hele serpuşu yer yüzündeki e « ciş bücüş nesnelerin başında «a « yılabilecek bir ucubedir. Koya renkli bir şam hırkası kumaşını bir hacivat külâhı haline koyun , ke - narlarmı da yapışık bir surette yukarıya kaldırım; — İbnilmelihin giydiği serpuşun bir benzerini el « de etmiş olursunuz. Bu serpuş kalıpsz bir fes gibi akşama kadar, İzzet Beyin aruz ve tercümei hâl dolu kafasından çık maz. Zira şairi şirin zeban eşini, dostunu, hâlâ eski yolda kandilli temennahlarla selâmlar. Kendisi selâm için şapka çrkar mayı lüzumsuz bir iş saydığı gibi selâmına mukabele edenlerin de şapka çıkarmalarına sinirlenir. | | Şair Nabi efendi zamanından kalma bir bergüzar gibi birinci a- 3145 konser — 23 piyan — konseri — | $ırda yaşıyan bu Osmanlı şairinin 13.15 plâk — 28.55 haberler , PARİS: azm — 20 plik — 21.80 orkesişa konseri hangi sebeplerle tanındığını , şöh ret kazandığını tahlil etmek fayda sız değildir . Tezat Muharriri | i yığın hamlasında kim j |sırada pek dokunakl! “4 i yaptığını bilenlerdir İlesini acayip bir Hakikâtta inilmeli Gazel, kaside, mersi? rih. gibi bayat nazın 44 Bunlar artık mpi tencereler dolusu p yılabilir. i Bir de eski vezkere lümatı vardır. Bunlar "gi yade yıllanmış ve yi mış tarihi dedikodular Meselâ Ibnilmelib aç ir Nabi efendinin bab (4 evlenmiş ve annesi See 4 düşünmüş; NE gri haftada kaç defa pe bada gittikleri zama” Namık Kemal kaç dalık etmiş , Ziya Pei kaç nargile içermiş ? ! rı bilir. Hulâsa, isbat de güç meselelerle “ lâme tanınmanın tur, ht Etrafmda gençte” * bir halka toplamıştır. F buların büyükbir takdi”" gi hissile toplandığı”! yanılırlar , yeli “ > Zavallı bülbüle ren dil , İbnilmelihe hü kazandırır. Onun Y ğ zim ve hürmet gös! i gu öi rını saygı halinde önde” İzzet Bey, aşağı yak ve çok zaman oldu zakârlığın bir timsali i receye kadar ki kitap terlerini koymak d P alması için yakın | olan ricalarını reddetfi bu kurunu vusta hakan şımaktan vazgeçmesi İbnilmelih, karı$ dığı nazım ve nesri yade konuşan bir 78” de bulunanlara $ö7 LE beti bırakmaz ve SÖZ. sinden ayırmak ap Söyler, söyler; seci i N yap yapar, nükte z j galizdir, — biraz İİ amma (dinleyin, er. mesiyle fıkralar 3 den metinler okur; * ni tefe koyar, hulâs? mek bilmez bir 9* söyler, söyler.» Kendisiyle muhte istiyenler, telefon j dırlar... Zira telefo”. ge. icadını hiç sevme“ gif uzun söylemek j Hulâsa, İbnil marsi İ şiir fezasında bir Nebil su gibi kalmıs bip iy sna hacı yağı SİPİ ği ribedir..;, > ii ve ve 3 olup İstanbu rna ağrıyan zf j Istanbu.da (27 pe tan caddesi yi i Boğazkesen — sokak No: 3 lerde; İzmirde yeri

Bu sayıdan diğer sayfalar: