1 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

1 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ima ger Mecliste hararetli Devlet şürasının verdiği kazai karar- ları B.M. Meclisi bozabilir mi ? Bu bahis, uzun münakaşalara sebep oldu, bir aralık bazı meb'uslar salonu terketmek istediler SAN tarar, 1 inci sayıfamızdu ) isi ç © 8ibi, Büyük Millet Mec - öyle rafından nakzedilemez, Bunun F $ey teşkilâtı esasiye ka - Mey, muhalif bir hareket olur. 18 meselede verilen bu sıfatla verilmiş bir ka- 1 Penaleyi, arzuhal encümeni Ürü aa yin neye istinat ettirdi a0 temeli, encümenin mazba- biha adar ihtisasencümenleri ve ki taraf teşkilâtı esasiye encüme- | iyi ından tetki kolunmalıdır.,, | encümeni mazbata mu- , bul mebusu Ziyaettin | İkri kabul etmiyordu. Be- nin tefsirine yol açar. Öyle mü - zakere etmek lâzımdır. Refik Şevket Bey verdiği ce - vapta avukatlık bahsini tazeledi . Dedi ki: — Avukatlık mesleğiyle bu me- seleyi uzattığımı söylediler. Hukuk tahsili görmemiş olan o Reşit Bey bahsa karışması karşısında bir a - vukatm bahsa karışması (hakkı değil midir?. Hukukçu salâhiyeti Bu cevap Malatya meb'usu Re - şit ve İsparta Omeb'usu İbrahim Beyleri kürsiye getirdi. Reşit Bey kendisinin mahkemelerde âzalık ettiğini hatırlattıktan sonra: Na kazar İhsan Bey bu kara- İma vardi yoksa idari mi oldu - Deve N e tetkik edebilir mi? | ayn Bey: let Şürasının verdiği ka- | Meclisi âliye karşı değil, di- | re karşıdır. o Bunun için dy,p © Verdiği karar idari karar- t Tüh imen bunları tetkike se - lada. Mazbata kabul e - ir, dedi, 22 Alan diğer (o bir meb'us ta “ti. v. Beyin mülaleasıı teyit | vE * söyle söyledi: | ig Refik: Şevket Beyin beyanı avukatlık zihniyetiyle - © Devaire göre Şürayı Dev - kay kararı esâstır, o Meclisi âliye | Ve kati mahiyeti haiz değildir . Şa, deri kararlardır. Arkadaşım Yay >! Devletin Türkiye cümhuri- ma icrayı karar ettiğini Tür. Bütün devairin kararı a bariyeri namına de -| ya mebusu Reşit Bey sö - Ayral noktasından başla” İ Naa ka bu söz münakaşa (s0 - Wi dar temas edilen noktalar- T, * oldu, in (Aydın), Ibrahim (İs - a perler de bu fikirde bulun rd, brahim Bey şu fikri ileriye liz Türkiyede yegâne hâkim, İda gi eclinde en büyük var- va Refik Şevket Bey eri leyi ayrıca halletmek is - Ke bir teklif yapsınlar. Y ey Vekili kürsüde diğ UF Kemal Bey kürsüye gel - Si Çal, ledi: i mühim bir meseleyi ki ga bsektiniz Bütün huku - Yeler bir şey söyliyebilir. Kil, oakilüte esasiyesi bizim teş - | si #iyemizdir, Onun hüküm | ri a “büküm veremeyiz, | Ve “sasiyede teşrii, icrai ve Deyi, asılları ayrı ayrı fasıllardır. | Müştye, Bu ıda icra faslma kon-| i vunda kanun vazımın bir | Açı Yok mudu?, diy 3 bu türlü kararları icra - ha eme ir teşekkülünden da- > e iltizam olunmuş olma A de Mezele lelâde ekseriyet. e er » Geniş ve vâsi olmadıkça bir karar >< w Yoksa teşkilâtı esasiye | “— Benon dört yıldır inkılâp mektebinde okuyorum. Hukukçu en meç olmamak demek mecliste söz 8öy-! parta), Mustafa Şeref (Burdur) lememek değildi.,, Dedi, alkışlandı. İbrahim (İs - parta) Bey ise: “ — Belki hukuk tahsilimiz yok- tur. o Bu gibi işlerin hepsi adli - yeci zevata münhasır kalsaydı ya- pılacak işleri Refik Şevket Bey yapar, bitirirdi. Ben de Reşit Bey gibi bu meclisin 14 senelik bir ta- lebesiyim.,, Dedi. Refik Şevket Bey sözünün yan - lış anlaşıldığını © söyliyerek özür diledi. o Burdur mebusu Mustafa Şeref Bey kürsiye geldi. Arkadaş- larmın idari gördükleri meseleyi tetkik etmek lâzım geldiğini, ida » ri mi, yoksa kazai mi olduğunu a raştırmak icap ettiğini söyledi. Hükümet ile fertler mü. nasebetlerinin tarihçesini yaptı ve ve istişare uzvu olarak (kurulan Devlet Şürasma devletle fertler a- rasındak; ihtilâflarda nasıl kaza hakkı verildiğini anlattı. o Daavi dairesinin verdiği (o kararın kazai olduğunu, bozulmaması icap et- tiği mütaleasını ileriye sürdü . Meselenin encümende tet- kiki mümkün. Meselenin teşkilâtı esasiye ve adliye encümenleri âzasından mü- rekkp bir muhtelit encümen tara - fından tetkikini teklif etti. Hakkı Tarık Bey (Giresun) söz“ lerine iki zıt tesir altında bulundu- ğunu söylemekle başladı. Tarık Bey de bu meselenin encümende tetkikine taraftardı. Diyordu, ki: “— Nizamname, arzuhalencüme ninin © vazifesini gösterirken Devlet Şürasına verilecek bir ar - zuhalr alıp ait (olduğu makama vermeği ve aldığı cevabı da ruz - namesine koymağı (o âmirdir. Buna bakılınca bu kabil kararları encümende tetkik mümkün olur . Sonra Şüranın müstakil mahkeme- ler tabiri dahilinde olup olmadığı da, görülüyor ki bir tetkik mevzu- dur. Meclisin yapabileceği şeyle- ri gösteren madde “cezaların affı, tahfifi, teciii gibi kararlar,, tabi - riyle biter. Buradaki “gibi, tadat maksadiyle mi konmuştur, yoksa bunlara benzer o hâdiselerde de karar veremk hakkı meclisin mi- dir?. ir celse | b Meclis geniş salâhiyetini tahdit etmemişti, Yalnız vazife tevziedil- miştir, O Bunlar tetkik edilmeli - dir. Hususiyle âdaletsizliğini gör- düğü ceza kararlarını afla, tahfif- le, tecille düzeltmek hakkını al - mış olan meclis, hukuki mevzu - larda böyle âdaletsizliklere lâkayt kalamaz. Meclis âdli hatalar gör- müştür, düzetmiştir, Bir fakir ada- mın sığındığı bir evi kendisinden | haksız yere almak o adamı üç yıl ! hapse atmaktan daha hafif hâdise | | değildir. | Böyle bir vaziyötte meclis belki kendi namına vazife yapan bir te- şekkülün bu hatasını kendisi ta - mir için bir başka tedbir düşüne - cek, fakat lâkayt kalmıyacaktır. Bundan sonra Mükerrem (İs » i Beylerin verdikleri ve meselenin teşkilât esasiye ve adliye encümen İ lerinden mürekkep muhtelit ( bir! encümene sevki teklif eden tak- | rirleri okundu. Tekirdağ mebusu Celâl Nuri Bey meselenin encümene havale | edilecek mahiyette (olmadığını, işin vazıh bulunduğunu söyliye - rek: — Eğer Mustafa Seref Bey teş» kilâtı esasiye kanununu lâyikile o- kumuş olsalardı meselenin encü- mene havalesine lüzum görmez. lerdi. Dedi. Mustafa Şeref Bey protesto ediyor Mustafa Şeref Bey cevap vere- irek şöyle söyledi: — Celâl Nuri Bey teşkilâtı e - i sasiye kanununu okumadığımı söy i lediler. Kendilerini şiddetle pro - testo ederim. o Ben teşkilâtı esa - siye (oOkanununu ders olarak okutmuşumdur. Teşkilâtı esasiye kanununun kabulü © sıralarında mazbata muharriri olmak demek kanunu yalnız kendisinin bilmesi demek değildir. Celâl Nurj Bey cevap verdi : “— Ustadın hiddetine, protes - tosuna hayret etim. Teşkilâtı esa - siye kanununun kabulü sıraların - da mazbata muharriri bendim. Fa- kat monopoldan (o bahsetmedim. Ben, adliye encümeninin bu işle a lâkası yoktur, demek istedim. Ha- kikaten adliye encümeninin, da - hiliye encümeninin bu işle hiç alâ- kası yoktur, Daha iyisi sıhhıye en - cümenine havale edelim!, Mustafa Abdülhalik Bey söz al- idi: — Ortada halli icap eden bir i mesele vardır. Adliye encümenine gitmesi lâzımdır. Dedi, Maliye Vekilini tenkit Ali Saip Bey: — Maliye Vekili Beyefendi ha- zine aleyhinde bir mesele bulun - duğu için takrir vermişler ve tak - rirlerini hakikaten müdafaa ediyor lar Lehte bir mesele olsaydı takrir vermezlerdi. Şürayı devletin ka -| rar verdiği bir işi milli emlâk mü» | dürü bizzat gittiğim halde kabul et memiştir.. Bu iş Rumeli mühacir- lerinden yüzbaşı Salim ağa deni - ilen bir zatın işidir. —7— VAKIT 1 İ.ncikânun 19330 EA SPOR İz Mektepliler şampiyonası Dün Galatasaray — Vefa, Darüşşafaka— Istiklâl mektep takımları karşılaştılar Dün güzel bir maç yapan Darüşşafaka mektep takımı İstanbul ve Kabataş liselerinin teşebbüsile mektep takımları ara - sında futbol maçlarına geçen haf - ta başlanmış, İstanbul — Kabataş lisesi takımları, antrenör (Mister Pödifutun idaresi altında ilk maçı yapmışlardı. o Bu maçı İstanbul lisesi 3 — 2 kazanmıştı. Dün maçlara devam edilmiş, Galatasaray — Vefa, Darüşşafaka — İstiklâl liseleri takımları karşı « laşmışlardır. Hakem Mithat Beyin idare et » tiği Galatasaray — Vefa maçı 1 -— 3 Galatasaraylılar tarafından kazanılmıştır. o Birinci takımda oynıyan Danyal, Kadri, Fazıl ve Kemal Şefik Beyleri de ihtiva e - den Galatasaray takımı faikıyetine | nazaran haylı kuvvetli görünüyor. du. o Sayılar Mustafa, Danyal ve Fazıl tarafşndan yapılmıştır. Darüşşafaka — İstiklâl takım » ları maçını ise Hikmet Bey idare etmiştir. £ Darüşşafaka (takımı Sıtkı, Salih, Sadi, Semih, Cenani, Lâtif, Rıza, Ali Muhiddin, Nev- İ zat, Suat, İhsan Beylerden kurul » muştu. Maç Darüşşafakalıların hâki » miyeti altında cereyan etti. Rıza bir sayı çıkardı. İkinci devre de aynı şartlar al - tında devam etti. Darüşşafakalılar Sedadın ayağile bir sayı daha çı « kararak maçı 2 — 0 bitirdiler, Gençlere muvaffakıyet ve bu güzel spor hareketinin aynı inti - zamla devamını temenni ediyo - ruz. ” Avusturya ile İskoçya takımları berabere kaldılar GLASKOV, 29 (A. A.) — A-'lıların ise daha artist oldükları gös vusturya milli takımı seyirci kütlesi huzurunda İskoçya takımı ile milli müsabakasını yap- mıştır. İskoçyalıların Viyanada uğradıkları büyük mağlübiyetten ilıştılar. Fakat sonra pek ziyade ehemmiyetle ha» zırlandıkları bu müsabakayı kendi topraklarında, kendi seyircileri hu zurunda kazanacakları muhakkak sayılmaktaydı. bugün 62 rülüyordu. Birinci devre her iki bir netice verdi. İkinci devrede İskoçyalılar N libiyeti temin etmek için çok ça - Avusturyalıların kuvvetli müdafaası bu gayretin netice vermesine müsait olmuyor- du. Nihayet her iki taraf muhacim- leri birer gol daha kaydederek o- Müsabaka iki tarafın mütema- yunu bitirdiler ve İngiltere . spor di akınları arasında cereyan etme tarihinde mühim bir hâdise teşkil ye başlarken İskoçyalıların top | edecek olan Avusturya - İskoçya koni Aldığı yerin eski sahibinin borcu kendisinden isteniliyor. Şürayı Devlet hakkını tanıyor. Maliye takibatına devam ediyor. Maliye Vekili bu tenkide şöyle cevap verdi: — Böyle birşey olamaz. Vekâ. let, Şurayı devletin hiç bir kararı- nı kabul etmemezlik edemez. Saip Beyefendi bunu bana gelip söyli- yebilirlerdi. o Bunu yapan memur hakkında takıbat yapardım. Dedi. Ali Saip Bey mukabele etti: — Hakıkat meydandadır. Tah- ! kikı kolaydır. e Maliye vekili bey benden, kendilerini neden malü - mattar etmediğimi soruyorlar. Bu zat vekâlete bir çok defa müraca » at etmiştir. o Müteaddit istidalar vermiştir. Bilmeleri lâzımdı. De - di. Bundan sonra takrir reye kom nde daha metin, Viyana »; maçı 2 — 2 beraberlikle bitti. mak istenildi. & Refık Şevket Bey ekseriyet olmadığını iddia etti. Reis ekseriyet olduğu için cel « seyi açtığını ve takriri oreye koyabileceğini, icabında (tayini esamiye müracaat edilebileceğini söyledi. o Bu esnada mebuslardan bir kısmı salonu terketmek iste » diler, Gümüşhane mebusu Hasan Feh- mi Bey kürsüye geldi, heyecanlı bir sesle: “— On üç senedir bu meclis in | krta müzakereye sebebiyet ver - Ekseriyet vardır. Ni» sabı ekseriyet bile olsa mesele tah» tı karara alınabilir. Dedi, Bunun üzerine takrir reye konul du ve kabul edildi. Bu suretle meselenin adliye encümenine ve « rilmesi kabul edilmiş oldu. memiştir. Meclis cumartesi günü topla « nacaktır, ibin kişiden mürekkep büyük bir | tarafın yaptığı birez golle müsavi di

Bu sayıdan diğer sayfalar: