1 Şubat 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 11

1 Şubat 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 11
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(... SPOR HABERLERİ... j Galatasaray - Beşiktaş maçı yapılacak mı? Dün akşama kadar yağan yağmur sahaları bozdu. Macın celecek haffava hırakılması !âzımdır ği geşiktaş Birinci devre liz maçlarma ait giri bırakılan maçlardan Galata- y — Beşiktaş maçının bu cuma yapılmasına karar verildiğini ve| bu maç hakkında düşüncemizi bur | gün yazacağımızı işaret etmiştik. l Dün sabahtan akşama kadar| durmadan yağan yağmurun maçm yapılacağı Kadıköy sahasını İ oy-| j Tapmaz bir bale getirdiğine şüphe yoktur. -Buritibarla bu maçın ya: rında yapılması şüphe altına gir- miş bulunuyor. Duyduğumuza göre maçın ya» Pılıp yapılmaması hususunda kat'i karar bugün verilecekmiş. Yağmur bugün yağmasa bile sa- rr) AZALEA YL takımı hanın bir kaç saat içinde kuruma- sına imkân olmıyacağı için maçın gelecek haftaya bırakılması çok iyi olacaktır, Çünkü bu maçın di- ğer maçlardan çok daha fazla € hemmiyeti vardır. Bu itibarla neticesi şampiyonluk üzerinde çok mühim olacak (bu karşılaşmanın çamurlu bir sahada yapılması doğru olamaz. Evvelâ iki takub'de hökiki Kabiliyetlerini vermiye imkân bulamazlar, sonra da böyle bir maçın zevk namma vereceği şey sıfırdan tbaret kalır. Maçın tehir edileceğini kuvvet: le umduğumuz için, maç hakında düşüncemizi yazmakta bir fayda görmüyoruz, Adana muhabirimiz, Mersinli oyun- culara taş atılmadığını bildiriyor ADANA (Hususi muhabirimiz» den) — Bunden bir ay evvel Mer- sin İdman yurdu şehrimiz stadın da Torosspor takımile karşılaştı ve mığlübiyet acısını tatarak dön“ dü. İki gün sonra Mersin gazetele- | ri feryada başladılar. Adanalı sporcuların ve Adanalı seyircile- rine laşlar attıklırını, topraklar savurduklarını ileri sürdüler ve bir daha Adana stadyomun'la ne 1€s mi ve ne de hususi maç yapılamı” | Yacığını yazdılar. Şürhesiz bunları görenler bir | hakikatle karşılaştıklarını zanne* derler. Hakikatte hu meselenin İÇ yüzü büsbütün başkadır. Bunla” tı kısaca yazayım: I — Mersin İdman yurdu dört beş seredir Çukurova sampiyonu- dur. Yaptığı temasları muvaffa- | kiyetle başarmıştır. Bu yıl oyuncularından bir kıs- im: t-krmlarını terketmişlerdir. Bu Mersin ilman yurdunun şampi” Yonluğu elden cıkarmısına imkân va fırsat vermiştir, Adanada Spor şu son iki sene zarfmda büyük bir terakki ve in- kişafa mahz-r olmuştur. Belediye Muntazam bir şehir stadı yaptır | Muştar. Gençlerin çalışma imkâm-| Jarını hazırlamıştır. Resmi ve hu- | sust müesseseler de — bu faaliyeti KİMSENİN ei akl e ii muntaz -man beslemekte ( bulun- muşlardır., 2 — Adananın kuvvetli takım- larından Torog spor, devamlı ça- lışmalarınm tabii bir neticesi ola- rak Mersin orman yurdunu güzel bir oyunl yenmiştir. Bu yıllardan- beri sırtı yere getirilemez bir kuv- vet diye ismi anılan Mersin idman yurdunu çok müteessir etmiştir. Mersinliler sahada kaybettikle- ri bir maçı efkârı umumiye önün- de sözle kazanmak istiyorlar, Spor i culuğa yakışmıyan ve bütün bir memleket h-Ikını spor terbiyesin- | den mahrummuş gibi gösteren ya- zılar Mersin gazetelerinde yer bu- luyor. Sporda yenmek kadar, yenil- mek te mukadderdir. Bunu iyi bil- mek ve iki vilâyeti birbirine düşürecek derecede neşriyatta bu- lanmak doğru değildir. 3 — Adana şehir tiyatrosunda Mersinli oyuncul »ra ne taşlar atıl- mış ve ne de topraklar savrulmuş. tur. 4 — Mersin idman yurdunun Adanada maç v-nması ve şampi- yonadan çekilr :i, kendisi için iyi bir hareket olarık telâkki edi- lemez. Bilâkis muvaffakıyet â- millerini hazırlıyarak maçlar yap- ması daha çok istenir. 5 — Mersinde Adanalı sporcu Pabuç | yağmuru! Dört seyyar pilavcının başına gelenler Evvelki (Ogece o çadırcılarda, ka palı. çarşı civarında. bir ev, daha doğ. rusu bir oda çökmüş, ve bir kişi yara- lanmıştır. Vak'a şöyle olmuştur: Beyazıtta, Çadırcılarda, (o Lütfullah isminde çok dar, çamurlu ve çarşının küçük kapılarından birini Bit. pazarı caddesine bağlıyan bir sokukta, iki kat- kı, taş bir odacık vardır, Bu odanın üst katımı Fahri bey isminde bir zat depo #ibi kullanmakta, alt katında ise, 2 'ira kira ile dört arkadaş oturmaktadır Baş suyu ile pilâv yapıp satarak geçi- en bu dört arkadaşın isimleri Esat Durmuş, Mehmet ve Hasandır. Bu dört kafadar evelki akşam da pilâv| : ni larını sattıktan el ai 11 de oda ; YON tayin ederek kadınların dip- larına gelmişler, üçü de yatmış uYu- muş, yalnız Dursun efendi, mangala baş koyup kaynatmakla beraber, erts- si sabah için hazıralmıya başlamış» Bundan sonra geçen hadiseyi Dursun efendi şöyle anlatmaktadır: — Başı mangala koyduktan sonra ben de bir köşeye geçtim, pişmesini bekdedim. Arkadaşlar horul horul uy yorlardı.. Saat üçe doğru tavanda bir çıtırtı oldu. Evvelâ he olduğunu anlı- yamadım, fakat aklım başıma geldi. Hemen arkadaşlara: (Kalkın yahu, tavan yıkılıyor) diye bağır- dım ve kendimi odadan dışarı at tım, Ben kapıdan çıkarken, tavan da çöktü. Hattâ bakm, burnumdan da biraz yaralandım. Bir de geri dönüp baktım ki, bizim odanın tavanı çökmüş, ben iyeyim bin, siz deyin on bin çift i ve parça parça olmuş pabuç, bizim odaya yığılmasin mı?, 11 — VAKIT 1 ŞU”AT 1934 a Kadınlar Kadınlardan şimdiye kadar tek tük diplomat çıktı.. Bazı Avrupa | ve Amerika devletleri kadınları | diplomasi mesleğine de soktular, | ve bunlrdan istifade'ettiler. Fa- kat kadınların diplemetliğı, münfe rit hâdiseler , mahiyetinden ileri gitmedi., Bugün mesele bambaşka | bir şekil almış bulunuyor. İngiltere hariciyesi sekiz kişi- | den müteşekkil resmi bir komis- lom si mesleğine kabul edilmeleri veya kabul edilmemeleri meselesi- | ni tetkik ederek ona göre bir rapor vermesini istedi, Bu suretle mesele, büyük bir e- | hemmiyet kâzanmış oluyor. İ Diplematlık, elçilik kadının ba- | şarabilezeği bir iş midir, değil midir?. Bunu anlamak için diple- mât ve elcinin bir tarifini bulmak icap eder. İngilterenin tanınmış devlet a- damlarından biri olan (Henry Vooton bir elçiyi şöyle tarif edi- yor: “Elçi, kendi memleketi hesabı- na ve lehine yalan söylemek için başka bir wemleketin “ nezdine gönderilen adamdır. Bu tarif, çok açık ve çok acı olmakla berıber, çok doğrudur. Hemen arkadaşlara ne oldukla rını sordum, İkisi de bir (o köşeye büzülmüşler ve kurtulmuşlar. Fa- İ kat Esat, bu sırada pabuç yığınının altisida kalmiış; âman aman diye bağırıyor.. Öbür arkadaşlar da oldukları yerden kımıldıyamiıyorlar... Bu vaziyet karşısında avazım çıktığı kadar bağırıp etraftan im- dat istedim. Fakat gecenin bu sa- atinde burada kim olur. Hemen merkeze haber vermek O hatırıma geldi, var kuyvetimle koştum. Bi- raz sonra bekçiler, polisler ve it faiye yetişti ve arkadaşları kurtar- dık... İkisi turp gibi bir şey olma- mış, fakat bizim zavallı Esat, eski Pabuçların altında bacağından ya ralanmış, hemen Cerrahpaşa has- tanesine gönderdiler.. Sonra hep | beraber pabuçları boşalttık; işte. sun efendi elile kapının ö nünde çamurlar üstünde küçük bir tepe halinde yığılmış, yüzlerce es- ki ve kullanılamıyacak derecede ! hurda pabuç ve daha doğrusu as- ker postalını gösteriyordu. Sonra ilâve etti; — Fahri Bey de bunları ne ya» nacakmıs, bizim odanın üstüne ne diye Yığmış, bir türlü el erdire melim, gitti vallâhi,. Berrtet ki Allah €sirge'li gene, ne pilâv ca mekânlarma, ne de kaş tencerele- rine hiç bir sey olmadı, Isrm uğradıkları fena muamelele- ri, hakaretleri yazmak ve onların tarzı hareketlerini uzun uzadıya anlatmak istemiyorum, Zira, ild memleket gençliğini biribirinden ayırm:k, biribirine diöşmin yap- mak körüklenir ve istenir geyler İ değildir. miş olmalıdırlar ki ivilikk, temizle dürüst'ük Diplomatçılık, yalancılığın o kâ- dar ikizi olmuştu ki Amerikanın meşhur Cümhur reisi Vilson, Av- | rupa diplomasisinin karanlık, bu- İsnık, sahte tutumundan bunala- rak “açık neticelere varmak için,, l barbar bığurmıştır.. Zaten umumi | harpten evvelki diplomasi usulü- rin kanına giren âmillerden biri olduğunda kimsenin şüphesi yok- tur. Umumi hörpten sönra toplanan serseri konferansların bir neticeye varmaması da gene diplomasi u- sulünün hâlâ ortalığa : hâkim ol- masmdan ileri geliyor. Diplomasinin dünya efkârı w mumiyesi üzerindeki kıymeti, bu mahiyette olduğu sıradı kadın cinsinin bu mesleğe © girmesinin mevzuu bahsedilmesi vaziyetin ye- Kadınların diplomasi işlerinde muvaffakıyet gösterdiklerini ispat için tarihi deliller bulmak güç de- ğildir. nün dünyayı alt üst eden, milletle- Fransa ile Rönesins devrinin Venediği Avrupa diplomasisinin beşiği sayılırlar. Fransanm on al- ıncı asırda Venediğe gönderdiği sefir, Madam Delahaye Vonte- laye nımmda bir kadındı. Anju| dükasınm Leh kralı olarak seçil diği Fransa kralını — tebliğ için Lehistan tarafından gönderilen | elçileri, Fransa © pamına kontes Claude de Clermont namında bir | kadını karşılamıştı, On yedinci a- sırda Fransız Lehistana Marecbale Guebriznt amında bir kadını sefir göndermişti. Bu çeşit o misalleri çoğaltmak mümkü”se de asrımıza -tlamak Mersin ve Adann sporcuları bil. | daha doğru olur. İnsiliz'erin umumi Kariten sene » Tevazu her anleşsmas ! ra Irakı idare ettikleri senelerde mazlığı bortar-f edecek unenlars | Irak devletinin islerini Gertrude dır. Birlik, daima birli” »» n-mında bir İneiliz kesinm idare ettiğini ve bu işte fevkalâde mus mizi na 4 Gini in sikdi nk diplomat olabilirler mi ? İngiltere hariciye nezareti bir komisyon yaptı, bu işi tetkik ettiriyor vaffakıyetler kazandığını söyler « ler. Sovyet Rusya yıllarca evvel Madam Kollontai nam'nda bir ka- dını İsveç devleti nezdine sefir o- larik göndermişti. Amerika Birleşik odevletleri Mis Lucille Atceson n-mında bir kadını Bern elçiliğine tayin etmiş- ti, Versay muahedesinin hazırlan- dığı sırada sulh Oo konferansında Bulgaristanı o Matmazel Stanci- off temsil etmişti .. Amerikanın bugünkü cümhuri- yeti Mister Roosvelt Mis Ruth Bryan Duren'i Danimarka nezdi- ne sefir olarak göndermiştir. Bu böyle olduğu halde ve ka- dınlar, eskiden de, şimdi de se- firlik işini başardıklarını tarih, sü- küt ile geçiştiriyor. Diplomatm en belli başlı meziyetleri, iyi (Oisan bilmek, sözü ölçerek ( tartarak söylemek, derin vukuf sahibi ok mak, siyasi vaziyetleri kavramak ve iyi muhakeme etmek, ihtiyatlı ve basiretli olmaktır. Bu mezi- yetler yalnız erkeklerin inbisart altında değildir. Bununla beraber bazı memle- ketler ,diplomasi ve konsolosluk işlerinden kadınları tamamiyle u- zak tutmayı kanuna istinat ettir. mişlerdir . Meselâ İngilterenin dır: “1 — Bütün diplomasi ve kon- solosluk işlerinde yalnız erkekler istihdam olünür, 2 — Müstemlekelerde ve mu- hami memleketlerde, kadınların #ureti mahsusada kullanacakları işlerden maadasında, yalnız er- kekler istihdam edilir. 38 — Hindistanda, kadınlarm sureti mahsusada kullanacakları işlerden maadasında, yalnız er- kekler istihdam edilir. ilâh.,, Fakat İngiltere hariciyesinin yeni bir komisyon tayin ederek kadınları diplomsi işlerinde is- tihdam etmek meselesini tetkik etmesi bu kanunların yakında ta- dile uğrayacağını gösteriyor, Kadmların diplomasi ile meş“ gul olmaları acaba iyi mi olur?. Bugünün münevver kadınları, her şeyden fazla, milletler arasm- da sulhu sağlamlaştıracaklarını, harpten yorgun, bitkin bir halde olan milletlerin bellerini doğrult- maları ve bir daha aynı felâketle- re uğramamaları için çalışıcakla» rını, milletler arasmdaki müzake- releri berrak bir samimiyetle, şef- faf bir doğrulukla idare edecekle» rini söylüyorlar, Bir çok büyük siyasilerin, me selâ kraliçe (o Viktoryanm, prens B'smarkın hatıratı, bu hattı hare- ketin fekalâde iyi neticeler verdi» ğini anlatırlar. Bu bakımdan kadınlar, diple retlık mesleğini hem yalancılık» tn kurtaracaklar, hem de sulhu s7 İm'aştırmağı muvsffak olar saklar! Verkesin de aradığı bu değil mi2, ö.R. çok yeni - bir kanununda şu maddeler. Yar ©

Bu sayıdan diğer sayfalar: