30 Ağustos 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3

30 Ağustos 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İŞARETLER Harbiye mektebi | ve Türk kültürü , Bugün Türk Harbiye : NİN Yüzüncü açılma yılıd idi lik tarihi sa “kzona gitmeleri muhtamel..| mi ordu saflarma ver mi in ebeddileşn he: P Mİâbmızm da temelidir: Tarihi anlayış bakımından! Müspet il ilmi yayış bakımından! leri siyasi temayülleri yayma akımından! bakı | | Edebiyata çeşni getiriş mından! Harhiye mektebi tarihi anlayış kımından, yani Türs milletini anlama, tanıma, ona sevgi bakı- Mumdan, ne tereümeci Osmani: 2üppelerinin hiyanetlerine, ne de alkaleli, idgamlı, terkipli “etrâk bi idrâk, cinayetlerine ortak ol- du. Harbiye mektebinden fiş- kıran bir tarih anlayışı bardı ki, “nu Süleyman Paşanın dilinden dinlemelidir. O zaman anl Sınız ki Harbiye mektebi yarım a- sr evvel bir millet davasınm ön- <cüsü olmuştur. mina i i, müspet ilim- tereddü seseler ora Harbiye mektel memlekette he Bötülür, ve İlmihaldan bozma kaftan biçmeye çalışırken Oo Har Ye-mektebi lâboratuvarı ile, Pet kafasiyle, metodu İle cehi tin önünde yegâne modern sesesiydi, Müspet ilimleri korka korka ko- Düşan darülfunumun ondan daha! ne kadar çok sonra açıldığını ve) »eler © öğrettiğini — hatırlarsanız Harbiye mektebinin neler yaptı- Bını görürsünüz. Li e Hari Mayü İma birinci ye mektebi ileri siyasi te- ayma bakımından da- kalmıştır, Sadri Etem »İ cektir. .İ ket edeceklerdir. : Şehrimize gelen seyyahlar Başvekil Paü izmirden dönd Başvekilimizin yarın Trab- | | | Başvekil İsmet Paşa Hazretle- | | ri dün akşam saat on dokuz bu- çukta Hariciye Vekili Tevfik | Rüştü Beyle birlikte Gülcemal va- İl puru ile İzmirden şehrimize gel » rİ mişlerdir. Başvekil Paşa, rıhtımda Bü - | || yük Milet Meclisi Reisi Kâzım | Paşa, Maarif Vekili Abidin, İk- tısat Vekili Celâl, İstanbul vali - si ve belediye reisi Muhittin Bey- | ler, Kolordu kumandanı Salih Paşa, polis müdürü Fehmi, şeh- rimizde bulunan Bozöyük mebusu Salih ve Iktısat Vekâleti deniz iş- | leri müsteşarı Sadullah Beyler ve | diğer zatler tarafmdan karşılan - | mışlır, Gülcemal vapuru tam on do- kuz buçukta gelmiş, on beş daki- ka sonra rıhtıma yanaşmıştır. Rıhtımda polis ve inzibat kıta- | sı da bulunuyordu. Başvekil Paşa Hazretleri, va- pur yanaşır yanaşmaz Hariciye Vekilimiz Tevfik Rüştü Beyle çık- mış ve otomobille Dolmabahçe sarayına gitmişlerdir. Başvekil İsmet Paşa Hazretle- rinin yarın akşam Gülcemal va » puru ile Trabzona hareket etme: | leri muhtemeldir. Ismet Pasa Hazretlerile birlik- | yeyin inline lezle Vekili Şükrü Kaya Bey de gide - Trabzon mebusu Hasan, Ordu mebusu Münir Beyler de in- thap dairelerine gitmek üzere Başvekil Paşa Hazretlerile hare * —o Bu sabah, Orontes vapuriyle şehrimize dört yüz İngiliz seyyahı gelmiş bulunacaktır. Bugün bayram olmasına rağ » Topkapı açık men olmasına rağmen sarayı dahi hususi surette bulundurulacaktır. Gelen İngiliz seyyahları arasın-; da büyük sanayiciler, ve iki Lord; bulunmaktadır. Bundan başka, Eylülün üçünde Belgenleno isim- li 27 bin küsur tonluk o dünyanm büyük vapurlarından biri limanı- t Devamı 4 üncü sayfamın 5 ânel #ütumunda) mıza gelecektir. Beşyüz İngiliz seyyahı getirecektir, Rüşvet davası Komiser Mücip Beyin | muhakemesine devam edildi Rüşvet almak suçu ile muha - keme edilmekte olan eski Beyoğ- | lu komiseri Mücip Beyin muha - kemesine dün üçüncü ceza mah - kemesinde devam edilmiştir. Mevkufen muhakeme edilmek- İ te olan Remzi Bey, bütün tahki - katin Mücip beyin davası üzerin de cereyan ettiğini, kendisine is- nat edilen suçun ayrı olduğunu | söyliyerek: — Benim hakkımda da tahki- kat yapılsın, Merzuka Hanım $a- hit olarak dinlensin... demiştir. Dünkü celsede polis ikinci şu- be müdürü Demir Bey de dinlen | mişdir. Demir Bey, cürmü meş hudü nasıl yaptıklarını anlatmış, | paralarr Remzi Beyin üzerinde bulduğu vakit, niçin aldığını sor- duğunu, Remzi Beyin de: — Bana bu paraları Hulüsi| Beye teslim et diye verdiler. Dediğini söyledi. Demir Bey, Mücip Bey hak - Kındaki kanaatini: “Mücip Bey iyi bir memurdu. Bu hadise etra- fındaki tahkikat neticesinde ka - naatim aleyhinde olmuştur.,, şek- | İ linde ifade etmiştir. | Püyreeaamm bali rak muhakeme edilenlerin para - ları Mücip Beye verilmek üzere teslim ettiklerini söyledikleri gü- zel gözlü Maryam hanımın vekili bu davanın af kanununa tabi ol- duğunu söylemiştir. Muhakeme, bu hususların tet- | kiki ve tahkikatın tevsii için baş- ka bir güne kalmıştır, ———0 ' Orta mekteplerde mezu- niyet ikmal imtihanları Lise ve orta mekleplerde mezu- niyet ikmal imtihanlarına cumar « tesin gününden itibaren başlana- caktır. Maarif Vekâleti bu sene tahriri imlihanlarda kullanılacak imtihan kâğıtlarını göndermiştir. Bu kâğıtlar mühürlü zarflar içe 2 risindedir. Mektep idareleri bu! zarfları ancak imtihan günü aça - rak talebeye dağıtacaklardır. | ) | İ mesi beklenmektedir. | yaptıkları maçta göstermişlerdir. | İ rinin muamelelerini İ vuzları | limanlar umum müdürü İ çe hakkında tevkif kararı verilen | Odeöüünki futbol imaçını mel Sovyet Rusyada bulunan spor kafilemiz bugün Istanbula dönüyor Sovyet Rusyada bulunan spor kafilemizin bugün şehrimize dön- | Futbolcu - larimiz, muvaffakiyetli maçlarını Odesadan hareketlerin- den bir gün evvel Odesa takımile yegâne Gelen haberlere göre futbol takı» mımız Rasihin sıfıra karşı çıkar- dığı üç sayı ile bu maçı kazan- mıştır. mmm re e Iktısat vekâleti deniz işleri müsteşarının tetkikleri İktisat Vekâleti deniz işleri müsteşarı Sadullah Bey Ankara - dan geldiği gündenberi deniz mevkilerinde ve müesseselerinde tetkiklerle meşgul olmakatdır. Sadullah Bey, bir gün evvel, tahlisiye mevkilerini gözden ge- çirmek için gittiği Şileden dün sa- bah dönmüştür. Müsteşar Bey, liman dairele » | de gözden| geçirmekte ve fabrikaları gez -| mektedir. Dün deniz fabrikalarını, ha - gezip görmüş, ve sonra deniz mektebine gitmiştir. Sadullah Bey, iki üç gün ka-| dar daha İstanbulda kalacak, tet- kiklerinin neticesini bildirmek ü- sere-sonra Ankaraya dönecektir. Sadullah Beyle birlikte gelen Muhsin | Bey bir müddet daba şehrimizde kalacaktır. Muhsin Bey, belli başlı birkaç limana giderek tetkikatta buluna- caktır. ei Mahkeme dosyalarını satmaktan suçlu kâtip.. Mahkeme dosyalarmı satmak * tan suçlu görülerek müstantiklik- üçüncü ceza mahkemesi zabıt kâ- übi Cemil Beye işten el çektiril - mişti. Cemil Bey, yapılan araş - tırmalarda bulunamamıştır. Moskova elçimiz Yeni Moskova Büyük (| elçisi! Vasıf Bey, Eylülün altısında Öde-! saya doğru İstanbuldan hareket edecektir. i İVAÂKIT objektifi karşısında: 1 — Bilhassa poyrazlı havalar- da Galata Köprüsünü geçmek ok dukça güçtür. Boğazdan gelen Tüzgür, Köprü iskelelerinde sefe- *e hazırlanan mütecavir sahiller Yapurlarınn bütün kurumlarını | İnsanın yüzüne çarpar, gözlerini | doldurur, bâzı kerre Köprüden; yaya geçmek Meda kalan | nin en güzel bir eğlencesidir; bu | nevi deniz topu... zavallı şehir halkının burada du- mandan tıkanmak derecelerine geldiği vakidir. Bizim bildiğimi- ze göre, vapurların Köprü iskele- lerinde bulundukları müddetçe fayrap etmeleri yasaktır. Halbı” ki... Şu birinci resme bakınız. 2 — Vaterpolo, plâj âlemleri- muhakkak... İkinci fotoğraf Fın- İ dıkir sahillerinde çekilmiştir. Fın- dıklının çöple dölu pisli kıyıların- da, yarı bellerine kadar denize giren zavallı küçükler, kendileri- ni nasıl bir tehlikeye soktuklarm- dan bihaber eğleniyorlar. Orta» larında gördüğünüz boş küfe, bir 3 — Dün Galata Köprüsünde garip bir hadise oldu. Köprünün Galata tarafına 50 metre kala, za- bıta memurları otomobil ve tram- vay kervanına eşekle katılan bir adamr yakaladılar. Bu adam, sa- bahın dokuzundan akşamın yirmi birine kadar eşekle köprüden ge- | SOHBETLER 1922 Anadoluda düşman var. Rume- düşman var. Vatanda düş- var, ühtehiz cephelerde mütekabil ateş teati edili Edirne üzerin. den hücuma hazırlanıyorlar. Düşmanın İzmir h ndeki ta- sızlarla | hide ç Boynumuz bükü gönlümüzde, Mustafa Kemalin verdiği iman var. O di- yor ki: “Türk milleti, düşmanı kovmıya her ne pahasma olursa sun karar vermiştir. Düşman A- luda kaldıkça sulh yapılabi- gini zannetmem..,, Faki ... Başımızdaki yabanlarm yum- ruğuna, Mustafa Kemalin verdiği imanla göğüs geriyoruz. Gözümüz da, gönlümüz Ankarada.. ştığımız, satır satır, “cümle cümle, kelime kelime, harf harf, tekrar tekrar okuduğumuz “Tebli ği resmi,, lerin bir sözü içimizi a- çıyor. “Lehimize keşif kolu mü- sademeleri olmustur.,, Bu tek “le- himize,, sözü, bize bütün çektik « lerimizi unutturuyor ve: Mustafa Kemal paşa İzmite geldi,, haberi ile am ediyoruz. ». 4 4 31 Haziran 1922 Anadoluda düşman var, Rume- lide düşman var. Vatanda düş- man var, Hasmın topu var, güllesi var, ka- lesi varsa, Türkün de kırılmaz kolu, dönmez yüzü vardır. İşte Türkün bu kolu ve yüzü Mustafa Kemaldi. Türkün de Mus tafa Kemali vardı. 31 Haziran 1922 de gene “0,, nun sesini duyduk. “O,, mun sesi gene kulaklarımızda çınladı, bağ- rımızda dalgalandı, imanımızı ta- zeledi. i Başkumandanımız bize müj » deliyordu. Diyordu ki: 13 “İstiklâlinin, hiçbir noktasma, hiçbir şekil ve surette müdahale ettirmemek, Türkiye Büyük Mil let Meclisinin en esaslı prensipi- İ dir. Ordumuz İstiklâl Mücahede- si yapan kahraman ve azimkâr i milletimizin amali meşruasını em- niyetle isithsale kadir bir halde- dir. Ordumuz her türlü vezaifi Selâmi izzet (Devamı Sinci sayılanın 3 ncü sütununda çilemiyeceğini bilmiyordu. . Bel» ki de dışarlıklıydı. Kendini hak» İi sanıyor, memurlarla münakaşa- ya girişiyordu. Köprüyü bitirip Galataya geçmesine elli metre kalmıştı. Fakat, memurlar din » lemediler, onu ters yüzü diler.

Bu sayıdan diğer sayfalar: