13 Ekim 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

13 Ekim 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ki 13 Teştinlevvel 1934 mama .Şey efendim şey .. Mahkeme salonuna zaman sorgu başlamıştı. Meseleyi şu heyecanlı yerden sonra dinle - meğe başladım. — Sen daima üzerine (elzem olmıyan şeylere karışırmışsın? — Şeyler beni çileden çıkarır “efendim. — Şeyler nedir, — Ağzı düdüklüler! — İnsan gibi konuş. Bekçiler de; — Peki efendim. — Geçen ayın yirmi (üçüncü günü, bekçi yolda erkeklere sar- kıntılık eden iki sürtüğü yakala- mış.. Kızlar rezalete başlamışlar. Sen kızlar lehine müdahalede bu- lunmuşsun. Neden? O kızları ta- nıyor muydun! — Hayır.. Yüzlerini bile gör - memiştim. Ama şeyler beni çile- den çıkarıyor, Gördüm mü aklımı oynatıyorum. — Nasıl şeyler... — Şeyler işte efendim.. Hani demin de söylediniz di.. Ne bi - çim muamele ediyorlar onlar, hal- buki kızların onlara bir şey yap - tıkları yok. ki — Ne malüm? — Kendileri söyledi. — Onlarm sözlerine inandın ha!.. Sen kirk yaşındasın ama çok toysun. — Efendim eğer... Şeylerden şikâyeti olmasalardı sokakta ba - ğırırlar mıydı? A — Şeylerden dediğin nedir? — Ağzı düdüklülerden. — Gene mi? — Ne yapayım efendim elimde kıpkırmızı. Neden mi? Buraya değil. Yalnız, burnumun ucu gelirken koridorda onlardan biri - ni gördüm. — Sen kendini olduğundan da fena tanıtmak istiyorsun. o Senin hakkında herkes iyi şehadet edi- yor.. Senin iyi bir adam olduğu- nu söylüyorlar. Biraz daha terbi- yeli konuşursan, bu sözleri nazarı dikkate alırız. Vakayı O biliyor- sun? — Ne vakası? — Seni merkeze götürmek isti- yen bekçileri dövmeğe kalkışmış - sın,. Küfretmişsin... — İnkâr etmiyorum efendim. Edemem. * Küfrettiğimi hatırla - mıyorum ama, herhalde etmişim- dir. Dövmeğe gelince küfrün s0- mundan döğüş gelir efendim. Ben.. Şeyleri gördü müydü, bütün ka- nın beynime sıçradığını / hisede- rim. Yumruklarım sıkılır, ağzıma yakası açılmadık küfürler | gelir. Elimde değil.. Şeyleri nerede gör- sem tepelemek isterim... Bu huy- dan vazgeçemiyorum. — Bu huyundan vazgeçmek lâzım. Şimdi bekçileri dinliye - lim. Bekçiler geldi ve o gece olup biteni anlattılar. İki uygunsuz kâ- dın yollarda sarkıntılık ediyorlar» mış. Mani olmak istemişler. Bu- nun üzerine bu adam araya gir- miş. Kızları müdafaa etmiş, on- İara küfretmiş ve yumruk savur - e Bekçilerden sonra mahalle bak» kalr şöyle şehadet etti: — Bu adam şeker gibi adam » EN A EPİ girdiğim | dır. Onu on senedir Rİ “eridi İİ ae ir Yazan: İzzetoğlu tanırım, ağ- zından tek ağır söz duymadım. Çocuklarını okutur, o karısma iki bakar, kazanıp namusiyle geçi - nir, esnafa borcu yoktur. Yalnız bir huyu vardır, bekçi gördü mü deli oluyor.. Bu dediği gibi elin- de değil. Bu huyunun kusuruna bakmayınız efendim. Herkes kaşkaval peynirinden hoşlanmaz. — Teşbihte hata olmaz derler. Bakınız siz bekçi diye bahsediyor- sunuz, müdafaa ettiğiniz mahal- leliniz de böyle söylerse... — Söylemiyorum efendim... E- Timde değil.. Şeylerin ismini bile ağzıma alamam, Kasap, zerzavatçı, sucu ve sa- ir ve saire mahallede kim var kim yoksa, bekçilerden maada, hepsi onun lehinde şehadet ettiler. Ni- hayet şahitlerin ardı kesildi. — Mahkeme senin hakkında iyi düşünüyor. Çoluk çocuk sahi- bi bir aile babası olduğun malüm.. Onlarm aç kalmaması için senin çalışman lâzım.. Mademki bekçi- leri görmeğe tahammülün yok, si» rasında gözlerini yum, bir hadise olduğu zaman uzak dur. — Hakkınız var. Doğru diyor- sunuz ama başka bir çare Şeylerin üniformasını çıkarsalar. Onlar da bizim gibi pantalon ce - ket giyseler... — Akıl öğretme... Haydi git. Arkasını döner ve ( uzaklaşır- — Ne dedin?.. — Hiç efendim... Şey efendim.. | Şey... DTAKVIM—JAhmet Rüstem *İ #anterileri,) 20.48: Cumanesi | PAZAR (81ci Teşr'nj!4 ci Teşi 3 NECEFİ4 RECEP Gis doğum 6.0 6.10 Gün barı 1703 ua Sabahı maniazı İ 410 4m Öğle eamazı 120 120) İkindi namaz 1407 1506 Akşam namaz 17.23 ir? Yatsı namaz 1004 1903 Imsak “31 . Yılın geçen gönleri 79 v0 Tıhn kalaz yüzleri A6 .s amam nin | RADYO | Bugün ISTANBUL: 18.30 — Fransızca ders, 19.00 — Plik neşriyatı, 19.30 — Türk masiki | neşriyatı; “Fahire, Safiye hanımlar ve Refik Fikret Beyler.” 21.00 — Eşref Şefik Bey tarafından konferans. 21.30 | — Stüdyo caz ve tango orkestrası. 837 Khz. BÜKREŞ, 864 m. 14 . 15 Gündür neşriyatı. Gorobogos cazi tarafımdan dana müsikisi.19: Saat ayarı ve saire, İd: Konferans, 18 fnel nara nit piya no musikisi, 20.45: Konferuns. 713 Romen muyikisi. 29: Musahsbe. 2220: Kabare noş- riyatu. 213 Khz. VARŞOVA, 1545 m. v 1820: Piyano konseri. Musahnbe. 1915: Hafi? musiki. 19.45: Reportaj, 20: Popüler, sarkılar, — Musahnbe 2059: Flâk. (en Hüberler. 32: Popüler konser, — Konferans. 23: Konser ve rek - Ham, 28.15: Dans musikisi, — Musahabe, 24. 5: Plâk, 1: Dini emasild, 345 Khz. BUDAVEŞTE, 550 m, 19:40: Harpa kumseri, 20.10: o Musahabe 20445 Orkestrn. 21.15: Haberler. 21.35: Plâk. — Müsuhabe, 28,40: Sigan musikisi, #1 Kbr. BERLİN 8ö5 m. 18.45: Karanlık olunca. 19.05: Yaylı saz- iar kuarleti, 19.50: 'Patates harbi, © isimli #keğ. 20.40: Akşam haberleri, 21.10: Neşeli neşriyat. 23: Haberler. 2820: Dans nmasiki- 593 Khz. VİYANA, 507 m. 14.5: Harıt ynsili, 19.15: Halk şarkıla- ri, 1945: Haberler. 20: Verdinin eserlerin - den Alda operası, 23 Uans musikisi, 28.30: Haberler, 23.50: Dansın devamı, 1 Gece kon- | Sokullu şehit Mehmet Paşa,'Köp- -| Molla Hüsrev yabancı iken mülk Göz Hekimi Ankara caddesi, No. 60 Telelon. 22566 ©. Babıali, 310308 Muhtelif ateş tuğlaları Askeri Fabrikalar U. müdürlüğünden: 4/10/934 tarihinde pazarlığı icra kılmacağı bildirilen 310308 Langa ' Kadıköy Çarşuyikebir : Büyük Çarşıda hissesi , Kadıköy : h hane. Kadıköy le satılacaktır. olunur. , “6169, eski ve yeni 114 No. Rasim paşa mahallesinin Rıhtım iske- esi sokağında eski 37 ve yeni 57 Ne. > Eski Osman ağa, Yeni Hasan paşa mahallesinin saray arkası sokağında 11 No.lı arsanın yarı hissesi, Yukarıda yazılı mahaller hi 14 Teşrinievvel 934 Pazar günü adet muhtelif ateş tuğlalarının pazarlığı 20/10/9354 tarihine tehir edilmiştir. Taliplerin yevmi mezkürda teminatlariyle birlikte sa- tınalma komisyonuna müracaatları. Istanbul Mili Emlâk Müdürlüğünden * (6538) Muhammen bedeli sokağında eski 36 ve yeni 42 No. h münhedim hane arsası. ; Rasim paşa mahallesinin Nemli zade sokağında eski 10 ve yeni 18 No. hı hanenin 2/7 hissesi. Lira h Ferhat mahallesi havuzlu bostan (o 98 Peşin rr Keseciler sokağında o 250 ,, hı dükkânın 4/16 1500 |, 83 zalarındaki kıymetler üzerinden saat 14 te açık arttırma sureti- İsteklilerin muhammen bedelin yüzde yedi buçuğu nisbetin- de pey akçelerile müracaatları, “M,, (5885) kN e mi üniversite mübayaat komisyonundan: Üniversite Tıp Fakültesi Hayati kimya enstitüsünde yapıla” cak olan tamirat ve tesisatı 29/9/934 Cumartesi gününden 20, 10/934 Cumartesi gününe kadar kapalı zarf usulile ihale edil- mek üzere münakasaya konulmuştur. Talipler her gün müba- yaat komisyonuna müracaatla dosyasını tetkik edebilirler. Mü- nakasa günü olan 20/10/934 Cumartesi günü saat 15 te Komis- yonda teminat mektuplariyle birlikte hazır bulunmaları ilân (Baş tarafı dünkü sayımızda) Rüstem Beyin £ hamiyeti asla sahte değildi. Camiamıza girmek için ailesini bile bırakmıştır. Asli ecnebi olan biri bu derece Türk hamiyetperveri olabilir mi? Sua- line kesmece bir.cevap. verelim: rülüler, -“Humbaracı Ahmet Paşa, ve millete bu derece hizmet etti - ler. Bu takdirde neden (Rüstem Beyin Türklüğü tabii olmasın? Balkan felâketlerinde Rüstem | Bey merhumun (hüngür hüngür ağladığımı, raşeler © geçirdiğini gözlerimle gördüm. Daha ileri gidip merhumun ha- miyeti normal olmaktan da ziya- de marazi idi, diyeceğim. ; 5 Yüksek, lâkin anarşik bir ze- kâ, büyük siyasi malümeat,. kılıç gibi keskin bir kalem, hakiki bir görgü... Diplomasi mesleğinden yeti - şen bu zat, mizaç itibariyle asla diplomat değildi. Kimse ile uyu- şamazdr. Protesto ve düellolar - dan pek hoşlanırdı. Sözü sohbeti pek tatlı, muamelesi gayet sami- mi olduğu halde, dostlarını aki- bet kırardı. Otuz seneye yakın bir müddet kendisiyle dostluk i- dame ettim. Yalnız benimle ara- sı açılmadı. Bunun sebebi acaba nedir, diyeceksiniz? Ben kendi- sinin mizacını sezmiştim. Onun için bililtizam suyuna giderdim. İşte bililtizam suyuna ( giderdim. ü tüssüyuf) denecek kitaplarını ba- na bırakmak inceliğini göstermiş- tir. Merhumun fikirleri ekseriyetle (Paradoksal) yani ammenin ka - naatine muhalifti. Muhiti, zamanı kendisini pek az müteessir ederdi. Karşısında kim olursa olsun — bir rır çıkarmaktan çeknmezdi. İşte tabiati kendisinden hakkiyle bek- lenen hizmetlere mani olmuştur. Rüstem Beyin Türkçesi, Fran- sızca ve İngilizcesi kadar kuvvet» li değildi. Lâkin, sonlarında, o - lanca kuvvetini dilimize ( verdi. Geceli, gündüzlü Türkçe-ile uğ- yaşıyordu. : Bir raddeye geldi ki Fransizcadan mahsusatımı (Yani Gallicismelerin bir kısmmı) pek uygun bir şekilde Türkçeye nakle muvaffak oldu. Haftada iki kere Süleyman Nazif merhum ile bir - leşirler, lügat kitaplarımı açarlar ve birçok kelimelerin karşılıkla - rımı bulurlardı. Hiç bir defa Rüstem Beyi ziya- ret etmedim ki dönüşümde sohbe- tinden istifade etmiş ölmıyayım. Sözlerini kanaatle söylerdi. Hak- sızlıklar, . yolsuzluklar sinirleri - ne dokudur, sesinin perdesi yük - selirdi. Etikete son derece riyaet eder- di. Hiç unutmam: On küsur yıl evel Bulgar sefirine gitmiş. Bu zat Rüstem Beye ziyaretini iade et- meği unutmuş. Rüstem Bey te- lâşta! Her nasılsa bu saygısızlığı Gospodinin kulağına kadar gider. Fakat pot üzerine pot. Bulgar, or- ta elçi; Rüstem Bey büyük elçi ol- duğu halde kavas vasıtasiyle kart göndermekle iktifa etmiş. Rüs « tem Beyi o gün görmeli (idiniz. | | ğ. Yazan: Celâl N ketin ne demek olduF teşli konferanslara mselede Rüstem p göğe kadar haklı hak kendi tarafında di: Bazı muamel! hayali oynar, ken“ dirirdi. Rüstem Bey def nma, milletine » İfrat derecede değit.. sini (Asla) Polony#” di. Türklüğe yüzde! mişti, Farzı mabaf © let arasında bir halde ihtiyarlığın# ordusunda hizmete * ten Lehlilerden yoktu. Büyük bir te Amerikaya gitmiş; lunmuş, bir çok K etm çok okumuş, çok muş, beynelmilel düşmüş, kalkmış 9 diplomatlık tı. hoşlanır, insai lelâde adamlar s8” ti Eğer tabı hide TN saydı, ve, bilhass# iptilâsr bulunm Rüstem Bey, vi ve daha mutedil hü 2 lirdi. Ağ Rüstem merhur hükümetine asla i8” Bir gün, kâtiplikls iğ, giderken Babrâlic me) harcırahımı t — Gidi aDACANII ken avdet ha m) Simi — Ya o zaman lı imparatorluğu Merhum, hiç aata riayetkâr del rihe merbut ki olmazsa bazı tari” kollamak isterki kılâpçı olduğum ihtar edegelmişti. Bilmem tabir € Bey (Romantik) & since şairdi. Şili Türk milletinden dan başka bir sr nevine, nevi bir adam! ii 2 da >» Ri “Rüstem Bey di rıldı. Efsüs! zafına rağmen bana yeni birbi. ortaya koyduğu beri günlerce, e di düşündürürdü. — Aleşinden ti uzaklaşmış, tülaf halinde Çoktanberi bu gibi idi. “Birksf “5 mak üzere Ri kârlıkla ge uzunca bir miştir. g5 : Şu yazıları" i dl Makalemi ö fotoğrafi te min mezarı, © mahrum ki de kaynayıp #9 şu fıkrayı me muvakkat bir — Rüstemin ederim, Ma ç ak

Bu sayıdan diğer sayfalar: