1 Temmuz 1936 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 18

1 Temmuz 1936 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir İzmir İlkokulunu Gezdim! e > 0 | | i Kapıdan içeriye girerken, ayağıma bir idman güllesi ve kulaklarıma da şu sesler çarptı : Okul bizim yuvamız, Gönlümüz orada açar. Üç mevsimde erkek - kız Bu yuvaya süs saçar.. İnce seslerini piyanoya uyduran küçük yavrular, hep bir ağızdan bu okul türkü- sünü söylüyorlar... Sesin geldiği odanın kapısına bakıyorum : (Sınıf ; 1). Biraz sonra şarkı sona erince, okul derin bir sessizliğe gömüldü. Teneflüste ateş kesilen yaramazların, ders zamanında bütün özenlerini toplıyarak öğretmenlerini dinlemeleri, Türk çocuğunun çelik seci- esini gösteriyordu. Bu düşüncelerden sıyrılıp Başöğretmen odasına doğru iler- lerken, karşıma kimi aradığımı anlayan kapıcı dikildi : ayır Bayım, direktör burada değil|, Ben cevap vermeğe hazırlanıyordum ki: — Zewrrr... diye öten zil, lâfımı ağ- zıma tıktı. Arkama döndüm : çocuklar, sınıflardan dışarı su ii akıyorlardı. .Ben, erdiv başından ap seyrediyo: dum. Aralarında fısıl- tılar başladı : — Yeni öğretmen olacak; — Evet, zaten onca sınıf açıktı; Notu kit mı acaba — Yüzünden öyle anlaşılıyor Bu ede elime bir el değdi, ve ku- laklarımda al bir ses çınladı : — Ooo... hangi rüzgâr sizi raya P. Sala geldi- Yazan : Besim H. Akımsar 16 Baktım; bana hiç te yabancı gelmeyen bir yüz: Öğretmen Bay Kemil.. Koluma girdi ve ene mahsus odaya doğ- ru yürüdük. İçeride öğretmen bayanlar şakalaşarak konuşuyorlar.. Biz, Bay Kemal ile karşı karşıyayız : gülerek, Kaç yıldanberi öğretmenlik ediyor- sunuz ?.. ukarı yirmi yıldır bu işle oran oram Okulun öğretmenleri içinde en kıdemlisiyimdir. — Şimdiye kadar kaç okulda bulun- dunuz? Jeslek hayatımın üçte ikisini bu- rada geçirdim. İlk geldiğim yıllarda bu- lunan öğretmenlerin hepsi, başka başka yerlere tayin edilmişlerdir. Birçoklarının izlerini bile kaybettim. Bugün içlerinden hiçbiri okulumuzda değillerdir. Ben, içindekini saklamıyan bir adamım. n şu soruyu da B açığa vurdum. ı sirada aklıma gele Küçükler, Atatür heykelinin çevresinde — Peki, siz bu kadar eski bir öğretmen. siniz. Hayatınızın yirmi yıldan fazlasını hep okutma işile ilkokullarda geçirmişsiniz, Hiç terfi etmediniz mi Bay Kemal gözlerini bir noktaya dik. ti. Kısa bir düşünceden sonra cevap verdi : — Fakat, bir defa düşününüz; ben yirmi küsur yıldır çocuklar arasında ya şayor, onlarla düşüp kalkıyorum. Çocu gum yoktur. Talebelerime kendi oğul ve kızlarımmış gibi bakarım. Tatil günlerinde de hepsi evime akın ederler. Lâfın kısası, ben çocuklarla görüşmekten, bir arada dolaşmaktan zevk alıyorum. Bunun için, şimdiye kadar yapılan başöğretmenlik v.s, önergemelerini redeltim. Yalnız öğretmen olarak, sevimli talebelerimle başbaşa kal- dım, pil okulumuzun direktörü bay Müşfik öğretmen düşüncesinde | hak- lıydı.. Etrafıma bakındım; odadaki öğret menlerin hepsi bayan.. İ — Evetl dedi, Bay Kemal menfasl, mansıp aşıkı değil; his ve meslek adamıdır. Gülüştük.. Sonra hep birden bahçeye çıktık. Sevinç içinde oynıyan.. cıvıldayan ukların o arasında dolaşıyoruz. oSoru” yorum : — Çocuklar: em çok neye heves edi- yarlar P. Beşinci sınıf öğ retmeni OBayan K. Arça lar P — Benim sınli mrla, diyor; birçok şiir meraklısı vardır: Bakınız, size bunlar” dan birini, en iyi yâr zahını göstereyim: işle.. aktım : Tahin kanepelerden birine,- retmen onu .bans:

Bu sayıdan diğer sayfalar: