15 Şubat 1939 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 21

15 Şubat 1939 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ımıştı. Köyün nbula git, bir k nasıl karar sın inden birinin mektup'ardan ık, hemen ge- bi yakıyordu. ıkmış gibi bir e gitli, camı ı insanın Gil- ışan tatlı bir ağılan rüzgâr, | ot ve toprak! an bu kokuyu | k için başını / lak toprak ve! kızın sadece un dibine gir- en uzak köşe- ıda yer elmiş iyordu. e böyle remli, r dinines Gül- mış ve orada oturup düşün irperdi Ömer, da küskündü. birkaç liraya adın ama ben » i kendisini na- evdiğini, kızın yamadığı için ordu, Gülsüm slbi öyle güm: kadıncağız in altında dep- bir i sana geceleri muyum ? mün sol göğ” mırıldand Gülsüm, Ağrılsa da yolumuz, Bırakmaz seni gözüm., Daha neler vardı ama şimdi heyecan- dan hep yanlış, eksik hatırlıyordu. Hele bir: “Düngalar benim olur, “ar sözüme künarsa türküsü vardı, bülün köy kızlarını deli ederdi Gözlerinde sabahtanberi toplayıp boşa- liğinin göğaiine sessizce damlıyordu Birden gür bir erkek sesi, civar bahçelerin ses- sizliğini parçaladı. “Ayrılsa da yolumuz, Kaybetmez seni yözüm., Gülsüm, olduğu yerde âdeta sıyradı Kimdi bu şarkı söyliyen ? Nereden geli: yor bu ses? Ellerini kulaklarına götürdü. Tıkayınca duymuyor, açınca yine duyu- yor. Demek ki şarkı kendi içinde e e Allahım çıldıriyor mu Gülsü Bu Ömerin sesi, kendi türküsünü söyiliyer, hem ne yakın, ne yakın! Ya- di inliyor: « Aman Gülsüm, canım Gülsüm .» Yoksa, yoksa Ömer peşinden niş de onumu ariyordu? Ah, muhak- kak öyle, Ömer gelmişti Yok, artık Ömeri bir defa daha darıltmıyacak, içi gizleyip küstürmiyecekti. Çıplak ayaklarına bir terlik takıp başına bir örtü almayı ihmal edecek kadar kendinden geçmiş bir halde, birinci kat pencereden sessizce bahçeye atladı, Ses, yokuşun aşağı A taraflarından geliyordu. Çıplak tabanla rından bütün vücuduna yayılan yaş top rağın rütubetini hiç farketmiyerek, Göpyük yokuşun başına kadar koştu Ses şimdi o kadar berrak, Ömer söylüyormuş gibi,, Ah, işle şu perdeleri inik, camları açık bol ışıkh odadan geliyor ses, Ömer oraya nasıl girdi kimbilir, belki kendisini sormak için, o kadar yakın ki, sanki Gülsüm, evin karşısındaki (duvarın dibine büzülerek dinliyor Ah, o şarkı, yine 0: Hele bir ay doğarsa, Dünyalar benin ahi Yar sözüme kanarsa Dn Birden karşı evin kapısı açıldı Yüksek sesle konuşmalar, inilti gibi biten uzun kahkahalar sokağa dağıldı Beş altı kadın ve erkek salanarak sokağa ikili Biri, yane kolunu çekerek e yürüyelim, denizi havasi açar. Diyor di İnce, yayık bir kadın sesi : — Ya denize düşersek.. diye haykı- rınca yine hep birden çılgınlar gibi gülü- yor. gülüyorlardı. Birden, içlerinden biri : — Şuraya bakın | * Diye bağırarak, duvarda, içine girmek istiyormuş gibi yapışan, örgü saçlı, bez enlarıli, çıplak ayaklı köylü kızı gösterdi. Kahkahalar birdenbire kesilmişti. Kızın etrafını sarılar, — Nereden çıktın, kız? — Ne arıyorsun burada ? — Yahu bu, beni akıntı havasından çabuk ayılttı, — Bisi mi seyre geldin ? Gülsümün buz gibi donan dudakları kıpırdarı : — Ömer beni çağırıyordu da.. Bura dan geliyordu ses. Ve anlattı. — Xir, senin adın ne? ülsüm. Öyle şiddetli ve sürekli güldüler ki, Gülsüm adının bu kadar gülünç oluşun- dan İerg halde utandı, gözleri doldu. — Demek seni çağırdı ha? Koş içeri gir, Gülsümü bir daha çal, şey, yani Viz söyleyiver de Gülsümün türküsünü okus Gülsüm duvardan ayrılamıyordu — Sahi mi? Ömer içeride mi ? — Elbette ya, biriz evvel geldi, 6 biraz yorgun öraran çıkamaz, 1 el, sen içeri Ötekiler sabırsızlanmışlardı. — Bırak canim, şımdi uğraşacağız ? Yürü gezelim. w sahibi ulan erkek, Gülsümü elin: den çekti: bununla mi — Sız yürüyün, ben yetişirim. in, içeride yeniden coşan sesi, ü a tepsiye benziyen bir yuvarlağın fır fir dön- düğü bir kut.dan başka birşey göremedi. Kapıya doğru döndü Kapıyı bulmasına vakıt kalmadan işik söndü, rakı kokulu bir neles, tam ensesinde ; ile eN mi arıyorsun ? Benim dım 6 , Ömer diye çağır beni ne e çikar? ya İdeali Te epe ed köşkün sahipleri Gülsümü çok aratlılar. Bahçs kuyularına varinciya kadar bakıldı. Arama, a ii sürdü; fakat sabahın erken sastlerinde Tophane ile Ka- pliçi arasında, kırmızı iskarpinli, dekolte enlarisinin içinde kırılan permanantlı saçlı, gözlerinin altı şiş kadının Gulsüm olabi- leceği kimsenin hatırına gelmedi. Kırmızı iskarpinli, dekolte tarisinin içinde kirıtan, e Nİ we gözlerinin altı şiş k.dının Gülsüm olabileceği k.mis nin hatırına gelmedi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: