2 Ocak 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5
ee L lli G e C YÜB ee a RRÖDE BİR ei S KO A K K Ka “Emanette tâ “önünü - 2 Kâmınusani İhracatımız —| —aj Portakal fiatı düşüyor ) Harici ücaret limtet şirketi ya ihracat yapmak için hâ- lâ tetkikatla meşguldür. Tüccar Rusyaya malını satabilmek - için tirketin tetkikatını bitirmesine İntizar ediyor. Her gün yüzlerce tacir şirke- Belerek ihracatın ne zaman —.hntıiını soruyor. Şirketin bir kâtibi, ikt de müdürü vardır. Kâ- tibin vazifesi gelen tacirlere mü- dür Cemal beyin meşgul olduğu- ğ vermekten ibarettir. Şirketim bü vaziyeti karşısın- da Hlatlar mütemadiyen düşüyor. sene sandığı 12 Hiraya ka- dar çıkan portakal bu sene 500 düşmüştür. Ticaret oda- tinın piyasada cedvelleri 100 por- takalı 310 kuruş olarak gösler- Mektedir. fiatların daha çok dü- #eceği zannediliyor. Rusya ile iş yapan tacirler CABA odasına şikâyette thw“' rdır. Mersin, Yol Ticarçt odaları da bu seneki Portakal — vaziyetinin geçirecek olduğu buhran hakkında Ticaret raporlar göndermislerdir. Vesikasız. şöförler takip ediliyor l ve Beyolundaki oto> torulmuş olmayanlar polis müdi- Tiyetine sevkedilmiştir . Bunlar © nizamnamesine mugayır harekette bulunduklarından hak- larında takibatta bulunulacaktır. Şöförle'den sarhos ve esrar :i“dg menedileceklerdir. Keza- ik ta söbep ve kaçakçılık ü kapatıldı ağı lisat ve tasarruf mücadı sine resmi :ılnıı,d. :.,.nk :; alâke ile iştirak etmeğe başladılar Hususi ve mülhak bütçelerle edilen bazi daireler yeni H_:: Bakkallar kaoperatifinin | sermayesi nekadat! Ticaret müdiriyeti Bakkallar | kooperatifi hakkındaki tetkika- tına devam eciyor. Yapılan tetki- kat neticesinde kooperatifin asgari sermayeyi temin — edemediği | anlaşılmıştır. Şirket nizamramesinde serma- yenin 250bin liraolması kabul eeil- miştir. Halbuki ortada ancak 2500 İira vardır. Bu itibarla şirketin faaliyete geçmesine ta- mamen imkân yoktur Bu vazıyet karşısında şirke- tin ticari bir muameleye giriş- mesi bazarı dikkati celbetmiştir. Kooperatifin Nefsendikat kum- panyasile yaptığı petrol muka- yelesi vardır. Bu mukavele piyasada gaze- telerde günlerce dedikodu mev- zuu olmuştu. Ticaret müdiriye- tinin tekikatına göre bu muka- vele hükümsüzdür, çünkü şirket resmen teşekkül etmemiştir. e ——i ——— — Ödemişte yerli malları Ödemiş — şehrimizde yerli malları satış evi namında koman- dit bir sirket taşekkül etmiştir. Her hissesi üç yüz lira olan şir- ketin kırk ortağı vardır. Şirketin idare heyetleri ve murakıpleri intihap olunmuştur. Yakında şir- ket işe başlıyacaktır. yumurta ihrâcatı Ankara 31 — İstihsalâtımızın tezyidi için büyük bir Faaliyet sarfolunuyor. Fabrika ve imalâtha nelerimizin istihsalâtının tezyidi düşünülmektedir. Memleketimizin istihsal ettiği bazı mevat (ihiiyacatımızı temin ettikten sonra ihraç ta ediliyor. Bu meyanda yumurta mühim bir mevki tutuyor. Yumurta ihracatını fazlalaştırmak için tetkikat yapı- hyor, tevuklar islah edilecektir. v eee ende eZ SK Hayatı zehirleye lüzumsuz — israfların almak kikata B..ı._.khh ’*':_-u_ gS i, bu hususta ilk adımı atmıştır. Cemiyeti b lebiye azasile erkân için kahve ve çay | ÇIRAĞAN SARAYI BASKINIT pişiren — ve masarifi müteferrika masrafından ödenen kahve ocağı 3 gün evvel kapatılmıştır. Emanet, yeni sene bütçesinde nasıl tasarruf yapılacağını tesbite başlanmıştır. ——— let mi görüyodu?. Yoksa henüz rTüyada Hızır ve kevser ile mi Mmeşguldü?!. Uyku mahmurluğu İle gözlerini kırpıştırdı, zaten bu köşkün tekin olmadığıni, civa- rında bir “yatır, bulunduğunu da söyliyorlardı!.. İşte © mübarek fecrin alaca karanlığında sırtına beyaz örtüsünü almış; büyük çit- lenbik ağacından yattığı yere doğru sır olmuş gitmiştir! Hayır! Zahide Hanımefendi yanlış gör- müyordu! Bu mübareğin ta ken- disi idi! İhtiyar kadın birden bire bü- Yük bir hayret ve korku ile yect ve heyecan içinde — sarsıldı.. Ellerini gök yüzüne doğru kaldır- di ve yüzünü hamdü sena ile he n v isbu ilân iarihin- Pe be — Kanumusani FH EYBR İsmail Hakkı —— ) mürür ettiğinden u lâa HARLL ) Srşem — ringi ve den itibâren üç Bün # |. Ohri ha- 2 1930 gukluğundan ko- Tayyare biletleri ve deyn etmediğiniz takdirde şetri runmaki için umum gazeteler bayii Jin 13 üncü Pazartesi Ğü"mıun. apı N. 68 dükân dan itibaren bulundukları PEXE n Güneşin doğuşu: — 7,29 PROTEJİN cum da Suterazisi sokağında 29 n a: hane önüzde bilmüzayede satiher Namaz vakitleri kullanınız ya- Kü ından y"""'imz icra ve iflâs kanu- sabah öğle ikindi akşam yatsı il ;:ı. çıkıy;:. 'rıyyıuı; ::»ı:ı :ıhyu siye n.uî;nbugg":_':';_,, .—,ğcu maddelerine |17,25 1,09 14,32 16,4418,23 5,3 aN eCZa K posunda bulunur Şube nunisani Pazar, rıhtımından — hareketle Küllük, Bodurnm, Rodos, Fethiye Finike, Ântalyaya gidecek ve dönüşte mezkür iskelelerle bir- likte Dalyan, Marmaris, Sakız, Çanakkale ve Geliboluya uğraya- rak gelrcı*klir. Merkez acantası Trabzon ikinci postası (İZMİR ) vapuru 2 kânun- sani perşembe akşamı Galata rıhtımından hareketle Zongulb- dak, İnebolu, Sinop, Samsun, Ünye Fatsa, Ordu, gireson, Tra- bzon, Rolathane Pizeye gidecek ve Of, Trabzon, Girason, Ordu, Fatsa, Samsun, Sinop, İnebolu- ya uğrayarak gelecektir. İzmir sürat postasi (GÜLCEMAL) vapuru 3 kâ- nunusani cuma ( 14,30 ) da Ga- lata rıhtımından hareketle cu- maertesi sabahı İzmire gidecek ve pazar (14,30) da İzmirden hareketle pazarertesi sabahı ge- lecektir. Vapurda küzel bir oörkestra ve cazbant mevcutizr. Antalya postası (ANAFARTA) vapuru 5 kâ- loda Galata — 80 — / Hanımların bizler köylü kısmıyız. Valde efendimizin eteğini Mi ayağını mı öpelim | Diye sordu. Tacı Zerrin ile İkbal biri birlerine göz çaka- rak güldüler : —Hem eteğini hem a: Valde Sulta- yağını ! Dediler ! Koşup .- '*;::ı' verdiler. Valde Şevkefza kadın odasında 9turuyordu. Yavaşca : —Müjdeler Sultanım , Nakşibent geldi ! Dedi- Valde Sul —Gelsin ! Di İtan hiç gesini çıkarmamıştı. Sadece ! yelmırıldandı. Nakşibenti içeriye soktular. Nak- şibent Valde Sultanı ömründe ilk defa görüyormuf Bibi, kapi- dan girince büyük bir acemilik etti. Kapı yanında durarak et- rafına bön bön bakınmağa başladı. Valde Sultan * —Gel kızım, sen bizim emekdar aşçımız Mustafanın helalı mısın ? dedi. Naksibet koşup Valde Sultanın eteğini öptü, Son- ra da ayağını öptü. Yavaşca : —Halvet isterim efendim, maruzatım pek mühimdir! Diye fısladı. Şevkefza kadın onun söylediklerini işitmemezlikten geldi : Ellerini biri birine vurdu : —Bize şerbet getirin ! emrini verdi. Nakşibent galfayı ilk defa görüyor ve tanımayor gibi,| Boluzan aşçı baş! Mustafa “ ile kaç senedenberi evli olduklarından sormaya başladı. Hayli müddet dereden tepeden görüştuler. Birden cı Zerrinin başı oda kapısından içeriye uzandı. Tacı Zerrin : —Görüşün Sultanım, kimseler yok! Dedi. Bunun üzerine geye Nakşibent anlatmıya başladı : Seyrisefain | Galata aCantasi: Köprü başında: Beyoğiu 2392. : Mahmtdiye hant altıtıda İstanbul 2740 E—erin acı Arif zadeğ Çemberlitaş clvarında N. 2 dükân EFRİK dı. bire Ta- ESSCE gz SESE SSSS3EEESSSSSEESESSİ) SS LEEELLESEESESESLES! yavruların BU GÜNKÜ VE YARINKİ SAADETİ BANKAMIZIN ONLAR İÇİN HAZIRLADIĞI KUMBARALARDIR Onlara kumbara alınız TÜRKİYE İŞ BANKASI SS SSi SSD ÖD İstanbul Müddetumumiliğinden : Mezünen İstanbulda bulnnan ve fakat adresi meçhül olan Kütahiya — * Ağır Coza Aza mülâzimi Raif beyin —» berayi muayene İstanbul Adli Tıpiş- leri umum müdürlüğüne müracaat etmesi lüzumunun gazetenizle ilânini temenni olunur efendim. İstanbul Üçüncü İcra dairesinden : Beyoğlunda Suterazi sokağın! 15 numaralı hanede müukime madam Katina binti Yakofa : —— FETN Osman Nüsret beyin bir kıt'a ter senediyle ümî:ız'&i aığı:zî lan beşyüz İiranın temin! " Hminde mümaileyhe merhun Ve İzmir, takip talebi üzerine gön meırmri zirindeki nm;mhauşhnıcz.- kür haneyi terkettiğiniz ve Ikamci” âhmız meçhul o]tâ_gı!ğn ını:ıümmıkbu ıiââncn tebliğat icrâ “YARIN,IN TAKVİMİ | ——— f tevfikan tebliğ makamına kaim ol- mak üzere ilân olunur. ASI g ALİ SUAVİ Hâdiscsi £ Muharriri : AYHAN -- Dedi. Nakşibent çabucak kendini toparlamıştı. Hemen fe- vateyi ya: bir tarafa attı Mustafanım kucağına oturarak Türelenmeğe başladı. Bu sefer Mustafa utanıyordu. ; Sakın şu kıhp-Nt;nölü“ göz koymuş dmu:;n diye yüre- 5 u, Lakin Nakşibendin yapmacı işveliğinde bile bir eld- Hinl bosrdı. Nakşibent gülerek yüksek setle sorduz — —Bir kahve içermisin Ağam. Benim elimden çök seneler warki bir acı kahve içmedin ! Dedi. Aşçı Mustafa şu fettânlığa . bayılmıştı. Kahpe Nakşibent hakikaten vaziyeti idare ediyordu. Vakit ilerliyordu. Nakşibent fırsatını getirerek küksek tesle de- ılılıl_-w Ağam, bunca zamandır, saray, saray diye işidip duruyorduk. Cenabı mevla Padişahımız Efendimize tükenmiez ömürler ihsan buyursun. Fakat burada bir Valde Sultan Ffendi- miz bulunduğunu işidiyoruz. İşte dünya gözile olmun o mübarek ayakları tozuna yüz ve göz sürmek aceb bizlere nasip ve müer- ser olmaz mı benim Ağam ! Diye sustu, İ Aşçı başi Mustafa Ağa, kurnaz Nakşibendin ne demek iste- anlamıştı : a » aw:ıw olıı' rkadınım. Yalnız müsaade lâzımdır. Varalım Valde Sultan Efendimizin kızlar Ağalarına arzedelim | Dedi. Odadan çıktı, doğru kizlar Ağasi Süleyman Ağaya gitti. Süleyman Ağa, şöndü kızlar Ağası değildi. Kethüdâ namımnı taşıyordu. Aşçı başı Süleyman Ağaya : d —Ağa hazretleri, haremim cariyeniz, memleketten geldi. Devletlü ismetlüö kadın Efendimizin Hakipaylerine yüz sürmek istiyor ! Dedi. Süleyman Ağa Sılnılhn&vşwıııuh- yem adamlarından biri idi. Hatta Sultan Müradın büyük öğlu , Salahattin efendiyi her elile harbiye m li
