3 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 5

Meyhane Çocuğu! **Gece kara bir kadavra gi- bi Uyuyordu.. Barbanın izbe ve aranlık meyhanesi her akı m olduğu gibi gene bağıran ç.:"n küfür eden ve yumruk bir sıfeller, muştu.. Öl sallayan *efihler kafilesi ile nuk, fersiz İamba tozlu, solgun bir işik ile izbezi yarı aydınla- ::Wdu *« Rengi beyazdan siya- & kirli perde ile kapısı lrın meyhane mutfağında kes- » Mide bulandırıcı bir zeytin Yazan HÜSEYİN İLHAMİ ları sıvalı barba; kalın dirse- l ğini tezgâha dayayıp ayağa kalktı. lü gözü kadar do- | Ve turgu kokusu duyuluyordu , . * '“'dcn. dumandan agdalı bir hh'l bağlayan basık tavand? bulut şekli alan kesif yaygın cı- fara dümanları tahta sokak ka- Pisının her açılışında inhina ve h"!lklulı dalgalanıyor, — yayı- genişleyordu .. Gece derin bir Uykuya dal> mış, düdük- &, köşe başlarında - bükülüp n küplerin sesleri susmuş; bu yarı karanlık sefaletizbesinin _—u“hıl üuyumamış, sızmamış- '.'İı..l(ılıbılılı masalarda, pey- ke Ve iskemlelerde müphem yı- r halini almışti.. Hlnllılır. mirılllar ve bö- “"&ı ile tiz, pest sesler bir- İlıun içine karışıyor; birbirini h.h'lll. suşturarak susuyor, baş- liyordu. . Bu — kalabalığın — içinde, Setiyetin — muhtelif — tipleri .."lrı, mizaçları yaşıyordu.. Son Meteliğini kadın kucağında | Mmasası başında tüketen ler, hovard lar. bıçkın afililer., Yankesici E."'“lyolıı:ı çırakları.. Fiyaka- '.k'; kabadayı taslakları.. Ca- hqh'ı kasa hırsızları.. Derbe- dör ve kalenderler.. Fiyakaya ıı""“l' paşazadeler.. — İşçiler.. € kaldırm çocukları.. salardan birinde “matiz!, Slan bir “afili!, masanın üstün- deki çatlak kadehler ile meze rını aşka gelip bir yum- Çakta parçalamış, parmağının hlu.ı doğramış, yumruğunu kan içinde bırakmıştı.. Sandalyadan Yikilan kafadarlardan bir. kaçı Yaralı gencin etrafına toplanmış; Tayı su - katılmamış rakı ile an yapıyor.. İritaraftan da karides soyup :'“':uıı.ı. Gatik-ikrami udiyorz “ Rakı dökmek; kadeh te h""k şan olur!, diye sesler "hılıııoı-du. Öte tarafta dik r bir ses; küçük miço- r, küfürler savuru- Küçük,miço titrek, ince AF YA Östündeki sıska , V ye bir masaya :::.u"' Si türürken hhıı.,d:"u;'& irini düşürüp kırmış ve Zavalh kü- Süğün başında kaba, nasırlı bir * kalkıp inmiş; yüzünde bir 'lkıt' şaklamıştı.. Tokadı yiyen küçük bir torba yere yıkılmış; ve sonra ha- Tn 1tüp kakmalarla doğrularak kırıklarını toloyıp gitmişti. Bu a yedi yaşında; zaif ve ::l— benizli küçük bir yavru; Meyhane çocuğu idi.. : * * Çinko kaplı geniş tezgâhın ÜM yayvan b:ı' y::. tulu- Oturan pos biyıklı, kol- ya Yordu., i ı | Şiş, kırmızı burunuü bir iki açı- hp kapandı.. Kapakları şiş ve kenarları pörsük iri gözlerini açtı.. Tahta, isli sokak kapısı açılmış, içeri bir sokak kadını girmişti.. Bu zarif, ince omuz- larında! eski — yırtık bir atkı bulunan otuz yaşında kadar, saf bakışlı, mahçup tavurlu hatta nazik, hassas ve çok güzel bir kadındı.. Ona meyhanenin müşterileri Fidan Emine diyor- lardı.. Barba tezgâhtan çıkarak kıllı, kalın - kolları| ile kadının zaif omuzlarinı yakaladı,. Hiddele , bir saat kadar nerede kaldın ! sürtüklük istemez!,, diye bağırıp. Onu sürükleyerek mutfaga doğru götürdü.. Fidan Eline meyhane- nin mezelerini hazırlayor, serhöş artıklarını, tabak çanakları te- mizliyordu . Kaba ve iri cüseli barbanın, onu işti bittikten sonra gedikli müşterilerim masallarına gönderdği de olurdu!.. Kadının kocası bir taş ocağında çalışırken Eçöküntü altında kalark ezilip ölmüş, kader, tesadüf ve bun-Ü lardan fazla olarak ta çemiyiti beşeriye onu altı yaşındaki kü- çük çocuğı ile beraber bu soy- Üzuncular, afililer, sefihler ve sefiller yuvasının kucağına at- mıştı.. Omasadan masaya meze ve rakı götüren hüçük miçonun, meyhane çocugunun annasi idi. * * Vakti hayli ilerilemis, sabah yavaş yavaş yaklaşmıtı.. Meyhanenin sıkışan, bunalan ve ağırlaşan havası teneffüs edil- mez; tahammül edilmez bir hale gelmişti.. Pencereler sım sıkı kapalı ve kirli basma perdelerle örtülü idi.. Bu izbeyi, bu ine, bodruma benzeyen sefiller yata- ğını bile kapısını memurların görmesi, yaklaşması oranın müş- terilerince pek hoş sayılmazdı.. Fidan Emine mezeleri tazele- miş ve tezkâhın yanına gelmişti. Barba onu köşedeki bir masade birbirinin omuzlarına — kollarını atmış, burün buruna kafadarların arasında (kadife yeleginde gü- müş kösteği görünen bir bedmesti gösterdi ve sırtından — iterek, “ — Haydi, yürü!.., dedi. Fidan Eminenin tezgâhın ya- nında — görünmesi — kalabalığın arasında bir dalga tesiri yapmış yarı kapalı, baygın vae donuk gözler onun üzerine çevrilmişti. - Fidan Emine omuzundan itan kaba elin tazyiki ile gümüş kös- tekli adamın masasına doğru yü- rürken peykenin üzerinden bir gölge kalktı. Bu ayakta iki tara- fına sallanan muvazenesini güç- lükle temine çalışan iri bir genç- til ( 90 ) sabıka ile ser erilik re- korunu kırmıştı. Arkadaşları ona “ Madik Avni , diyorlardı. Burun deliklerinden soluya soluya Fi- dan Eminenin yanına yaklaştı. Genç kadını kollarının (arasına çekti. Bunu gören gümüş ki YS DA art cebine götürüp Madik Avni nin üzerine :.ı.,ı—.u_ Mzböne içi birdenbire karıştı. İi ad yüy göztırmık yarası ve kan içinde boguşuyorlardı Bir anda Madik Avninin sağ eli yokarı ve in- «Benden korkun» diyor Anadolu refikimizden : Evvelki gün sabıkalılardan Kadriyeyi öldürmekle maznun Kör Mehmet dün istiçvap edil- mitir. Kör Mehmet; cinayeti isle- mediğini kendisinin bu mes- ele ile hiç alâkası olmadığnı, ve bir zarar getirilmemesini söyleyerek: — Benden korkun, can yak la birşey kazanmazsınız. Ben katil değilim. Demiştir. Erkek elbisesile cinayet işleyen kadın Erkek elbisesi giyerek Kuş- adasından Riza ef, isminde birini öldürmekle —maznun Müşeref Hanımın muhakemesine İzmirde başlanmıştır. Bir katil Bayındır kasabanın Davutlar nahiyesinden İbrahim oğlu Tahir bir tarlada öldürülmüştır. Yapılan tahkikat neticesinde Tahir'in o havalide çobanlık ya- pao Salih oğlu 22 yaşında Yumak Mustafa olduğu ve tarlaya ekilmış olan afyun mes'elesinden kavga ettikleri, çoban Yumak Mustafa- nın; - Tahir Efendiyi katlettiği anlaşılmıştir. Katil derdest edile- rek adliyeye verilmiştır. Cebren Mütareke yaptıra- bilecekler mi? ş Cenevra, 1 (A . A) Hakemlik — ve — emnüselmet komitesi, cemiyieti akvam mec- lisinin bir harp zuhuru takdirin- de iki taraf kuvvetlerine cebren bir mütareke kabul ettirebilece- ğini derpiş eden maddeyi müza- kere etmiştir. cemiyeti akvam mukavelenamesinde — münderiç *hasmane harekât, — kelimeleri- nin hakiki —medlulü ne olduğu hakında|Lort Cercil ile Leh mu- rahası M. Sokal arasında ihtilâf çıkmıştır. Hala o nakarat Cenevre, 2 ( A.A ) Hakemlik komitesinda harbin Lönüne geçmek çarelerini takviye | edecek olan Mmukavelenameye müteallik 1rözakerata devam olun maktadır. ce bir çeilk parçası şimşek sür'- atile yanıp söndü. Tiz boğuk bir feryat duyuldu ve yere bir ceset yıkıldı. Madik avninin biçağı ka- dife yeleği delecek iken hedefi şaşırmış ve Eidan Emineyi ya- ralamıştı. Bir kaç dakika içinde bu- naltıcı izbenin ayrı kalabalığı boşalmış; madik ile gümüş kös- tekli “enselenmiş', ve Fidan Eminede üzerine kara bir örlü çekilip sediyeye konmuş; götü- rülmüştü.. Matbahta uyuklarken, gürül- töyü duyup Barbanın yanına koşan küçük Miço da annesini meydanda göremeyince haykırıp ağlamağa, bağırmağa başlamıştı. İri cısseli Parba küçüğün su- ratına ağır bir tokat çarplı.. ve, * — ne oluyorsun meyhane pici! dedi. O babanın yanına gitti.. Ocakta | Güzel bir konser verildi Piyanist ve şan pirefösörü Mösyü! Luici Sakarselli ile talebe: leri dün Türkocağında güzel bir konser verdiler. Konserde Beyoğlu ve İstanbu- lun birçok müstesna simaları ha- zır bulunmüşlardır. | İki saattan Fazla devam eden | konserde bilhasta Madam Natoli | Polianska, Meziyet ali H. Mösyö | konstantin Patğiri, Matmazel Ye- naki, V. ütüciyan, çök alkışlan- mişlanmışlandır. İ Rumlar — Intihap gürültüsü gene başlıyor Beyoğlu Rum mektep ve ki- liselerinin mütevellilerinin inti- | habatının müddeti kanuniyesi hitam bulduğundan hali hazırda- ki hey'eti mütevelliyenin mua- rızlari hükümete — müracaat etmişlerdir. İstanbul — vilâyeti ve polis müdüriyeti yeni intihabatı baş- Tanılması için tahkikata başla- miştir. Yeni intihap olunacak hey'eli mütevelliyenin bir listası z tanzim edilmiştir. İ Bir aşk macerası —— İ ( Birinci sabifeden devam ) gülü ) bundan beşaltı ay evel İzmirde, Karşıyakada — oturan - akrabalardan birine misafir ge- : Hiyordu. Ve tesadüf (K...) beyle | (N...) Hanım bek çabuk kar- j şılaştırıvermiş, bu ilk Aşınalıkta aynı kan ve duyguların uyandır- | dığı sevki tabii ile de derhal bir | birine gönül vermişlerdi İ Karşılıklı heyecan ve mechu- | biyetleri, tıpkı Erenköyünde(L..) Hanımla (S..) Beyin arasında zuühür. eyleyen vaziyeti ihdas eylemiş, bir gün pek yakında evlenmelerine babasını razı ey- lemek vadü kararile (N...) H. tekrar İstanbula dönmüştü. Artık (K...) B. hergün, her dakika (N...)Hanımdan bir tepşir | beklemekle meşguldü. Fakat bu haber, günler aylar birbirini kovaladığı halde, hâlâ, bir türlü gelmiyor, gelemiyordu. Aktık meraklı, - sabırsızlığı 4! son dereceyi bulan (K..) Bey balkıp İstanbula gitmek üzere | iken, oradan da bir mektnp çıka- | gelmişti. Fakat bu bir mektup | değil, bir zehir, bir ok, bir han- çerdi : Kız, işi babasına anlattığını fakat onun birdenbire heyecana düşerek felce uğradığını, nihayet (K...) Beyin kendi biraderi oldu- ğunu mırildana mırildana kisa bir zamanda terki hayat ettiğini u. hu:gf:;d&yı bu mektubu okur okumaz, müthiş bir kan hücu- mile beyni — sarsılmış, çılgın, l iradesiz bir adam olmuştu. Artık rakı, esrar, kokain bu betbaht delikanlıyı kemirmeğe başlamıştı. İşte günlerdir bu feci sefaleti süren zavallı genç adam, eveli gün müthiş bir heycanı dimaği ne- Heesinden anide vefal eylemiş, bu hâdise de sayısız hayat fecia- larına karışmıştır. inn'moı.nıı a M. Sg_l_ıober Londur’aja vasıl oldu Londra 1 (A. A.) Avusturya başvekili M. Seho- ber saat 15, 30 da buraya gel- miştir. Mumaileyh — Avusturya sefiri, sefaret erkânı ve hariciye nezaretinin bir mümessili tera- | fından istikbal edilmiştir. Londra 2 (A. A.) Hariciye hazırı, — Avusturya başvekili M. Makdonald ile bir çok nazırlar hazır. bulunmuştur. Paris 2 (A. A.) M. Schober, İngılım'y. müte , Yeccihen vapura binmezden ev- vel M. Tardieu'ya hararetli bir , teşekkür telgrafı çekmiştir. —rcerottrycan Kıskançlık buhranv Aksarayda Çavuşzade cadde- sinde oturan merhum yüzbaşı Nazmi Beyin kerimcsi Nezihe Hanım bir müddettenberi Topço ! mektebinde birinci mülâzım Zekiğj Beyin nişanlısı bulunmaktadır. Bir müddettenberi nişanli o- Tacı bu çift sık sık kavga etmek- j te ve bu geçimsizlikler de mü- , takabil bir kıskançlık yüzünden vukua gelmektecir. Evelki gece ikisi arasında bu yüzden bir kavğa çıkmış ve kavga büyümüştür, Zeki Bey, kavğanın verdiği teessürün sev- kile bıçakla kendini kalbinin ü- zerinden tehlikeli surette yara- lamıştır. Zeki Bey Cerrahpaşa hasta- nesine kaldırılmışlır. —— .00 Yoi noğriyat Muhit çıkı Mubit mecmuasının — 16 ci sayisi — kıymetli — mündericatla intişar etmiştir. Tasviye ederiz. d Esnaf' rehberi Muktedir dava vekillerimiz- den Zeki beyi bu eseri intişar etmiştir. Bütün esnafın her türlü resmi mnuuamelatta kıymettar bir rehberi olan bu risaleyi karilerimize tav- siye ederiz. Raşit Rıza Arkadlaşları 6 Mayıs Salı gönü akşamı saat 9,45 te: Hanri Benistaynin eseri: - SAMSON Piyes : 4 perde * Üsküdar Hale Sinema- sında Bu akşam Deniz kurtları Sinama saatları Matine 3,30 da geceleri 9,30 da T » epebaşı Tiyatraosunda DarülbeW& 8 Mayıs pergnbe günü akşamı İsparta meb'usu hakim Rıza B. Ef, nin himayesinde, Büyük müsamere ı - lâp tiyatrosu. Hissei şayia) 2 — Hikmet Rıza Hf. (Anadolu halk şarkıları) Tamburaçı Osman pehlivan birlikte. Ükr Zak