16 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

16 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

B öaiteünı Sahife 2 Birinci sahifsden devam bin lira kefalet akçesi alınmış- ken kendisinden beş bin İira alındı? Bu adamlar * bu - mua- melâtı bilemezler. Bundan başka ben Kavalalı Avni beyden de bahsettim. İsti- nabede bunlar hiç mevzuu bah- solmadı. Reis — Bunlardan bahsedil- medi mi Haydar Rifrt bey — İlk cel- sede bir kaç müdafaa şahidi so- ruldu. Ben'de bir kaç isim söy- ledim. Ben bu işi bu iki kişi biliyor demedim. M. Manşe neler sormağa kalkıldı. Mesele anlşıl- mış. İstinabeler yanlış gitmiş. Bir kere Ayaslog meılcıin:( bu süret- le tetkik — yanlıştır. umpanya İzmirdedir. İzmirdeki şahit Sandıklıda hu- kuk hakimidir. Bursada yapılan istinabe ta- mamen kanuna muhaliftir. Bu- radaki şahit adliye vekilinin mü- dahalesine şahihitir. Kadriye hanım meselesini bilmez. Usulü muhaheme kanununun 88inci maddesi benim davama esas olan vesikaları getirmeği emerder. 239uncu maddesi: “Bir delilin veya isnat olunacak vaka- nın irae olunması, ikamesi tale- binin refine sebep olmaz, diyor. 17 Teşrinisani 929 tarihinde adliye vekili mevkuflardan tel- graf almıştır. Pu telgrafların İ,- tanbul posta ve telgraf baş mü- diriyetinden getirilmesi icabeder. Kadriye hanım işinde evra- kın getirilmesini nakil mes'ele- sinde vaziyetin anlaşılmasını is- terim. Bu evrakı adliye kalemi mahsusundan ben — isteyemem. Bir hakikata varmak isteyen muhterem mahkemeniz bunları getirtebilir. Kadriye hanım — davasının nakli keyfiyeti hükümsüzdür. Hikmet bey davasının Bursa- ya nakli kanunsuzdur. Bendeniz diyorumki adliye vektlinin yolsuz bir hareketide usulsüz yapılan bir işi taktir veteşci etmesidir. Bu husustaki karar şu ibareyi havidir : “Bu davalarda yüksek ma- kamat bulunduğundan mahke- menin hissiyatına mağlüp olarak kanunsuz karar vermesi muhte- mel olduğundan.,, denilmektedir. Binaenaleyh şimdi bu iş ka- nunsuz mudur, değil midir ? Bö- yle bir vakıa olur mu ? Denecek. Mahkemenin bu meselenin ka- nunsuz olup olmadığını anlamak | için mesele hakkındaki kararın gelirilmesi lâzımdır. Kanun sa- rihtir. Adalete vüsul için muhi terem mahkemenizin bunu infaz buyuracağına hiç şüphe etmem. Bendenizin gösterdiğim şahit- lere sual sormakta mevkiim herza- man makamı riyasetin fevkindedir. Şahitlerin dinlenmesinde ruchan size aittir. Ben soracağım. İstaabulda bir kelime bile sar- fetmekliğime müsaade etmediler. Bunun kanuna ne kadar muhalif olduğunu arzedeceğim. Bu mese- lede ikide bir müddei umumiye söz verildi, bana verilmedi. İsmail Sıtkı B: — Ben adliye vekilinin hilâfı kanun — hareketlerini saymağa geldim.. Dedi. Müddel umumt : — Hilâfı kanun hareket mev- zuubahs değildir. Dedi ve onu töyletmedi. Kendisi söyledi. Münip bey ise evvelâ edliye vekli ile aralarında geçen şeyleri =İ'4lı mlddelı:ıımıi 'İfîd=- istimamnda beis yoktur!,, . Mudanya İstanbula 3,5 saatlık bir yerdir. Buna rağmen bende- nize ihbarname gönderilmemiş- tir. Tet Kanunun 217 iici maddesinde; *Maznuna ihbar edilecektir., de- ün devam edilen | | | İ YARIN nildikten sonra 233 üncü madde- herkese sual - sorulacağı kaydı vardır. Bunlar her natılsa yapılmadı. Muhterem mahkemeniz bir duvar yıkılsa keşif yapılmasa, ölçülmese ne yapar? Mademki muhterem mahke- meniz lüzum gördü. Nazım be- yin zam meselesi vekâletin zat- işleri müdüriyeti ile muhasebe- | sinden sorulabilir. Hikmet bey | Balıkesir mahkemesinde istima olunmalıdır. Basat efendinin tahliyesine itiraz etmedim. Esasen bu tev- kifin aleyhindeyim. Ben müda- haleden bahsetmiştim. Vekilin aleyhinde açtığım dava hâlâ mahkemeye gelmedi. halbu- ki ben davayı burada açmıştım. 327 inci madde : şahsi dava açan mutazarrıra karşı maznun muhakemenin bittiğini bildirin- ceye kadar karşılıklı bir dava ile davacının mahkümiyetini iste- yebilir, deniliyor. Ben adliye vekilinin aleyhine bir dava açıyorum. 3 nüsha olarak istidaları takdim ettim. Bir mev- zua ait davaların hükmü birlikte verilir... Burada müddei umumi Ekmel bey söz alarak Haydar Rifat be- yin ihbarnamelerdeki mevaddan mada hususlar mevzuubahis etti- ğini söyliyerek: — Biz burada adliye vekili- nin hesaplarını tetkik edecek va- | ziyette değiliz. Burada amme hu- kukuna bakılır. Eğer Haydar Ri- fat beyin bir bildikleri varsa bun- ları mebus beylere — söylerler. Kendilerinin her zaman bu hu- susta bir anket yazmağa hakları vardır. Bize misal olarak göster- digi vak'alar, hey'eti hakimeye arzettim. Bu mes'elede ancak amme davasına taalluk eder hususat hakkında şahitler dinlenir. Bundan başka hukuk hakimi İbrahim beyle Aydın şömendöfer müdürünün de şahadetine lüzum yoktur. Çünkü mevzu olmayan bir dava hakkında sual sorulmaz. Kalemi mahsusta sorulacak sua- lin teşrihi lâzımdır. Kadriye hanım meselesinde Haydar Rifat beyin gayesine ne olduğunun tasrihini rica ederim, Davanın Bursaya nakline ge- lince bunda gayri kanuni bir şey yoktur. İkame edilen deliller da- vayı uzatmak maksadile olmaz. Binaenaleyh nazarı dikkate alın- | ması icap eder. Geçen celsede kendisine iste- diği kadar müdafaa hakkı veril- miştir. Binaenaleyh şu veya bu şahitlerin tekrar istimaı muhake- meyi uzatmaktan başka bir şey değildir. * Kendisine — İstanbulda hakkı verilmediğinden şikâyet ediyor. doğrudan doğ- ruya sual sormak hakkı verilmi- yor. Binaenaleyh şahitlerin isti- ma edilmemesini teklif ederim. Haydar Rifat bey sörmadığı şeylerin sorulduğunu iddia et- miğştir. Halbuki ihbarnamelerle su- allerin tamamen kabili telif ol- duğu meydandadır. Adliye vekili masuniyeti teşriiyesi olan bir zattır. « Binaenaleyh doğrudan doğruya müddei umumilik takibat yapa- maz. Fakat müddel umumlilik, masuniyetin ref't için talepte bulunabilir. Bu talep bu husus- taki delâili topladıktan sonra serdedilebilir. Bu meselede delâil görme- diğinden, istid'ayı neticel mu- hakemeye kadar dosyada sak- sual hyacağım. — Beraat — ederse, © ye v toplanır, muamele- Dodi Haydar Rif seraA D Reis — Matbuat davalarının Bursaya nakli hakkındaki temyiz kararını niçin istiyorsunuz? Haydar Rifat bey — Adliye vekili — “Bu hususta vazifemizi yaplık, dedi. - Istanbulda dinle- nilen şahitler bu mesele hakkın- na “Hiyanet, dediler. Bende- niz de “Faciadır! , diyorum. Onu mübarek gözlerimizle görmeniz |/ için kararın celbini istiyorum. Bundan sonra avukat Salâ- hattin bey söz aldı: — Müdüfaa haklı destir. Fakat, kanun çerçevesi- ni tecavüz elmemek şartile... Şahitleri mahkemei aliniz cel- betmiştir. Haydar Rifat bey, öyle bir vaziyet alıyor ki, adeta biz maznun mevkiinde bulunu- yoruz; şahitler de subut mevki- inde.. Halbuki, onlar maznunun müdafaa şabitleridir. Onun haricinde meseleyi şu- muüllendirmek — doğru - değildir. Amalimizin hesabın: mı görecek- ler? Hakikaten merci olamıyacak yerlerde nasıl bu şabitlerin — is- tmaını istiyebilirler? Nakli dava meselesini Vekil bey burada söylediler. “Ben müddeiumumiye emir vermed'm., Dediler. Yalnız, gösterilen se- bepleri makul gördüklerini beyan ettiler. Oda kendi kanaatıdır. Nakil kararını biz vermedik, mahkeme verdi. Bunda hata olabilir. Bir takdir mutlaka musiptir denemez. Şecaat diye alâkadaranın his- siyatına — dokunarak, matbuat gibi müesseseden istifadeye kal- kmasıdır. Haydar Rıfat bey bir dava- açtılar. Şahsi dava açan muta- zarrır. deniyor Biz şahsi dava c değiliz. Müddel umumi bu davayı kendisine mal etmiştir. Amme davasıdır. Eğer Haydar Rifat bey “bütün adliye, deme- seydi iftira mes'elesi çıkmazdı mukad- at B. da Fakat* Haydar Rıfat bey bu | mes'elede madde göstermişler- dir, Kadriye hanım mes'elesi şa- hitlerin - istimama lüzum yoktur. Onlarda “işittik, deseler bu bir delil olmaz. Hey'eti hâkime bil- vasıta delilleri bırakır bilâvasıta deliller alır. Fakat menfaatı mad- diye mevzu bahis değildir. Nakit meselesinde esbabı mucibe haz- mımın dediği gibi ayar olsa bile ben kabul ederim. . Bu müddel umuminin takdiri- ne kalmıştır. Bunda müekkilimin katiyen alâkası yoktur. Muhte- rem hasmım ne sormak istiyorsa size söylesinler. Sadettin Ferit B. — Adaletin şaibesiz. olmasını — arzu ede- riz. Haydar Rifat beyin hakika- ten müdafaa hakkı mukaddestir.. Biz vekilin ameline bakacak değiliz. “Vekile isnat olunan maddelerin subutuna “l'lm_lk lâzımdır. Adliye vekilinin hilâfı kanunu haraketlerini kim - bili- yorsa gelsin söylesin, tarzında bir dava olmaz. Ve bunu isbat için herkesten sorulmaz. Her vatandaş haksız ve doğru işle- ri şikâyet v.ımAYıeLmuhlglıî usuüllerle yapabilir. Yoksa müp- hem — tarzda İstanbulda vekil arkadaşlarmızdan — İsmail — Sitkı bey vekilin gayri kanuni hare- ketlerini söylemek istediler. Ancak Isnat olunan hususat. tan — söleyebilirler. — Bunlar da yapılmıştır. Bizim gayemiz da- vanın talikına sebep olan gayri kanuni hareketlere mani olmak- tır. Reis ( Haydar Rifat beye ) — Bir diyeceğiniz varmı. Haydar Rifat B. — nasıl olur Son söz benimdir Müddeiumumi- ye söyleyeceklerim iki saat, avu- kat beylere söyleyeceklerim bir saat sürer. Bana dört beş saat lâzımdır. Yemek zamanı oldu- ğundan öğleden sonra devam. edelim. Mahkeme öğleden sonra saat bir buçuğa talik edildi. v ğğ Vası İkinci celse Hey'eti haklme ikide maka- mlarını İşgal ettiler. Makam iddia —Haydar Rifat bey son söz benimdir <ediler. Bu son Üsöz ancak son celseye aittir. Eger her safhada son söz maznunundur ,diye bakartak muhakeme uzar. Binaenaleyh mahkemenin bu hu- Csusta |bir karar vermesini rica e- derim. Reis — (Müzakereden sonra) Haydar Rifat beyin son söz be- Enimdir talebi bu hususta makamı iddianın gerek vekil beylerin beyanı iddiaya karşı kendi nok- lai nazarını dermeyandan ibaret telâkki edilmiş venoktai nazarını beyana müsaade edilmiştir. Haydar Rifat B . — Müddei umumi beyin sözleri öon beş nok- taya temas etmektedir. Biz bura- da muhasebel amalini göremeyiz diyor. Bendeniz diyorumki tecavüz olunan — şahsla isnat olunan fill memuriyete tealluk — ettiği takdirde isbat —hakkı — var- dır. Binaenaleyh muhasebei a- malini göremeyiz diyemezler. 485 inci maddeye istinaden söy- lüyorum. Dört suç hakkında da- va açılmıştır. diyorlar. Iddiana- meyi okuyunuz. Dört) suç yoktur. Adliye ve- ktline emniye ti sul istimal cürmü isnat edilmektedir diyorlar. Umumidir. diyerek iddiana- meyi okumağa ve bilhassa Salâ- hattin beyin amme davası oldu- ğu hakkındaki ifadesine karşı Adliye vekilini şabsi dava açtı- ğından buna ammenin iştiraki suretinde işaret edildiğini kay- dediyor. Bir numaralı fıkrada Adliye vekilinin memuriyet ve vazifesi- ni sul istimal ve gayrı kanuni harekâtta — bulunmak — Isnatları yazılmıştır. Umumi yazılmıştır. İftira diyorlar. Fakat tasrih edil- miş bir maddeden dolayi değil umumi surette yazılmıştır. Binaen aleyh 4 suç değildir. * suç olsa dahi vazifesini sui is- timal, iftira kelimesinin zımnında her kanunsuz hareket vardır. Anket yapmak meselesine gelince bende bu salâhiyet yoktur, meb' uslara aittir. Ben ancak kanuna istinat ede- rek burada isbat ederim. Amme davası zımnında şahitlerin istimaı kabil olurdu. Yeni şahitlerim gosterilmiş- tir. — Şirket müdürüne ve 1b- rahimbeye sual tevcih edilemez, ünkü dava yoktur, dedi. Bir kım her şeyin fevkindedir.Mah- kemekarar verir, kimse bozamaz, Hata da etmiş olsa tevbih edilemez. musiptir. Mahkeme dahi kararı- ni bozmaz. Ben söylerken kanuna istinat ederek söylüyorum. Müd- delumumi — bey hangi maddeye istinaden söylüyorlar. Haydar Ri- fat bey bir dava açtı tahkırden bahsetti, eğer beraat meselesi mevzu bahis olursa mesmu olur dediler. 283 üncü madde muci- bince kendilerine müdafaa için mühlet verildi dediler. ( Mad- deyi okuyarak ) sair subut vası talarından bahsediyor. Ben bun- ları irat etmedim mi! Bunun için ittifak etmek lâzımdır. Di- yorlar. Ben müddei umnmi ile Sttifak ederek şahitlerden sarfı hazar edebiliriz. Ben müddei umumi ile ittifak etmeli imişim. Şahitler cevap vemiyor. çün- kü sorulan — süaller sorulacak değildter. Müdet umum! bey ma- deyi tefsir edecek tğimas ettiller. 'ehlîıl"ı“ Reis ııılldılıl:u SÖZ ve- t degil verir. Tahliye mü- ahale ile oldu. Şahitle nasıl isbat edilebilir dediler yapılan bir faciadan kayıtta yok diye efradı halktan istima hakkı kaldırılabilir mi? Yazmadığı bir mesele dola- layisile sual — gönderilmedi. O sual dava şumulü dahilindedir. dim. Sırf şahsi birigbirar deme- Onu göstererek “işte şurada, 16 Ma; tafsilâtı demişsin deyecekleri yerde 3W — a dahilindedir. — Hasmim —— bana bunu isnat ediyor, sonrada “bana bak sen şun' söylemişsin isbat et, diyorlar. — Bu doğrumu? Müddelivi H nin vekil aleyhine takibat salâbi- yeti yoktur. Biz vekil aleyi D takibat yapınız demiyoruz. y Ben iftira va saire İllllor-hv j 4 vazifesinden mütevellit ol: ae isbat mevkiindeyim. Reis bir CA" va açtınız, bakılsın mı- bakil sin mi bunu söyleyiniz dedi.EğET — bu davayi cezayı tehfif ııuli"& d le açmışlarsa o zaman olur diyorlar. K Bu hususta fikrimi yazdımı — Zaten yazınca tamam yazıyorum: — Müddel umumiye söyleyece” — ğim bu kadardır. Salahattin bt — yin sözüne — geçeyim. V.kll.. amaline bakılmaz diyorlar. Ba” — kılır. — Müddeiumumi davası açmış, şahsı dava açık  mamıştır. dediler. Vekilin bütüt — amalinin — rüyelini — istemetm- Hangi esaslarla bize çatıyorlarsâ — aynı şeylerle isbat mecburiyetin” — deyim, Şahitlerin dinlenmesi a/” zusu kanun dahilindedir. Bunlar! — dinlersiniz, haki tecelli edsr. Saz — dettin Ferit bey, herkesin j müracaatı vardır, şikâyet ede“ bilir: diyorlar. Ben de erdiği yere müracaat etmişim — İsmail Sıtkı bey, “şu meseleyi — bu meseleyi bilmem. Kanunsuz: şeyleri bilirim, dedi. Binaena” — leyh tekrar — sorulmak lâzımdi” » Bu davayı uzatacak şekilde gay” — ri kanuni hareketlere müsaad€ olunmamak lâzımdır dediler. Ben de kanuna istinaden ha- reket ediyorom. Vasfi Raşit bey hükümetten bahs ettiler. Benim hükümet ile alâkam yok . Hükümetin düşmanı dediler, hücum ettiler. Bunlar hep hilâf” — tır. Ben avukatım adliye ile — | işim vardır. Şahitlerin dinlen” mesini kabul buyurursunuz, her birine ayrı ayrı sorayım. Şu na” zik dava lâyık olduğu selâmet — noktasına varsın. 'V İzmirde İstanbulda temyiz ve mahkeme azalarının, adaletin se- lâmeti noktasından, bunların da — dinlenmesini isterim Zaten ge- cikmiş bir şey "yoktur. Daha ilk P kanuni celsedir. ) Haydar Ri'at beyin bu beya- natından soara hey'eti hakime müzakere etmek üzere salona çekilirken Haydar Rifat bey Es- kişehir baro reisi İsmail Hakkı, Edirne baro relsi Halil, İzmirde — Ömer Fuat beylerin de dava- İ lara — müdahale — noktasından — | istimalarını istedi ve bazı yer- lerden mektup ve telgraf aldığını fakat hiç olmazsa Eskişehirden aldığı bir telgraf üzerine onla- rın da şahit olarak İstimalarını Ü ve bu hususta heyeti hakimenin — adilâne kararlarını beklediğini söyledi. Heyeti hakime iki buçuk saat müzakereden sonra şaat altıya on kala salona gelerek karari tefhim etti. Kararda Haydar Ri- — fat beyin — talepleri hulasa e- dilmekte idi. Neticei muha- — kemede — hakim İbrahim — ve Aydın demir yolları müdürünün — istinabe suretile ifadeleri alınma sına, Hikmet beyin taştan taşa vurulması esbabının kendisinden — ve diğerinin nakti kefalet mik* larlarila tahliye tarihinin İstan” buldan sorulmasına, Nazım beyif maaşı hakkında zat işleri müdi- riyetinden istilâm için müddel V- mumiliğe tezkere yazılmasına Ve evvelce istinabeleri yapılan ze“ vatın tekrar istinabelerine lüzum görülmediğine - ve yeni şahitlerin dinlenemeyeceğine ve muhake- menin29 mayıs saat ona talikinâ  karâr verildi. e

Bu sayıdan diğer sayfalar: