18 Mayıs 1930 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

18 Mayıs 1930 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ceşkilâtı esasiye kanunu yalnız neşr için yapılmış değildir. bu mukad- Hürriyeti tefekkür baltalanmamalıdır. Davamız des içtihadın davasıdır. (Birinci sahifeden devam | larının makamı iddia hiç bir delili kanuni bulamadığı gibi cemi de- lail makamı olan dairel istintak da yirmi beş günlük tahkikata rağ- men hiç bir delil bulunmadı. Kararnamede neler var Buna rağmen bir kararname tanzim kılındı. Bu kararname Arif Oruç bey tarafından ya- zılan yazıları muhtevi gazete- lerin tarih ve mumarasile bu yazıların yukardan ve aşadan ve ortadan bazı parçalarını ikti- bastan sonra (İzah edelim) baş- Yi altındaki silsilel neşriyat Ykârı tehyiç edecek musanna ıvadis mahiyetinde görülmekte 3 “bir meb'usun yuz bin lira üşvet aldığı şeklindeki neşriyat 3üyük Millet Meclisini tahkirl tazammum etmekte denilmektedir. Arif Oruç B.in tevkifhaneden on üç güa sonra verilen istidada hukuku amme davasının kabulü şayan olmadığına dair ahiren dermeyan olunan itiraz varit ol- | madığı gibi vücudunu aradığı ve | talep ettiği delillerin yükarıda birer birer zikir ve tadat ddildiği veçhile tedabirini neşretmek nef- | «i mantukunda mevcut bulundu- ğu cihetle itirazı salre dahi ka- bule şayan görülmemiş ve diğer gazetelerde bu kabil tek bir neş- riyata bile tesadüf edilmemesi | gibi haller neşredilen müheyyiç havadizlerin aslı olmadığına en bariz bir delil teşkil eylemekte bulunmuş denilmekte ve Arif Oruç beyin harekâtı Türk ceza | kanununun 1ölinci maddesinin birinci maddesi hükmünü müs- telzem bulunmakta denilmektedir. Efkârı tehyiç meselesi Bu mevzuda bazı muütalaat serdine mecburiyet hasıl oldu: 1 — Kararnameyi tanzim len hakimin — silsilel neşriyatı ikârı teyhiç edecek musanna ıvadis ve mahiyette görmeleri andi ilimlerine ve hareketi tikriyelerine laallük eden bir meseledir. Ve ilimi hakimin hiç bir zaman hüküm ifade etmediği ve ede- meyeceği hukuku tabiiyenin pek malum mütearifesidir. Tahkikat hakimlerinin delailin mahiyetini tahkik — ve taktire bhakları ve salahiyetleri üasıl yoksa kendi — ilimlerini kendi — ka- rihalarında husule gelecek fikir- lerini delil addetmelerine de öy- lece hak ve salâhiyetleri yoktur. Görülüyorki kararnamenin tan- ziminde bu ktideye hiçte riayet edilmemiştir. 2 — Kararnamede “ bir meb'usun yüzbin — lira — rüşvet aldığı şeklindeki neşriyat B. M. Meclisini tahkiri tezammun et- etmekte, deniliyor, Rica ederim 10Mart tarihlinüsha umumi tarafından satırı arasında ebebiyetin bile ihata edemiyeceği kadar büyük farklar vardır. Bu farki iddia makamı bile işaret buyurmuşken kararnameye bu karışık işin bu kadar karışık geçmesine hayret ederim. 8 — Arif Oruç beyin tevkıf- haneden dairei istintaka verdiği istidası itiraz istidası değildir, tahkikatın tesirini havi bir isti- danamedir, ve nihayetinde sera- haten “ delilsiz beni mahkemeye sevk buyurmamanızı ve tahkikat yapmak için açılmış olan ilk tah- kikatı tahkikat yakarak tesri etmenizi hürmetlerimle reca ede- | rita ef.,, cümleleri vardır, dairei | istintakın bu istidayı ilk tahki- katın açılmasına karar verildik- ten sonra bu küşat kararına mu- halefetten bahis itiraz istidası ad ve telekki ederek beyanı müta- | İanya girişmesi Arif Oruç bey | tarafından talep olunmayan bir | şeyi talep olunmuş gibi göster- | mektir. 4 — Kararnamede hiç bir delil zikrolunmamış ve mahke- menize bile hâla delil namı ile makamı iddiaca hiç bir şeyne irat | venedeikame edilmemiş iken | kararnamede “delillerin yukarıda birer birer zikr ve tadat edil- diği veçhile, denilen — satırları sureti cereyanı vaka ve mahiyeti meselenin tamamile hilâfındadır. 5 — İlk tahkikat açıldiktan , #onra hiç bir itiraz vaki olmadıgı halde — kararnamede — ttirazatı saire dahi kabule şayan görül- memlş ibaresile diğer bütün ga- [ zetelerde bu kabil tek bir neşri- yata bile tesadüf edilmemesi gibi hallerin Arif Oruç bey aleyhinde ki en büyük delili teşkil ettiğini beyan eden dairel istintak kıyasını her hanği bir katilden Maznun | bir masum adama (gerçi senin ı aleyhinde bir delil yoktur amma | başkalarını katilden tahtı zanna Dalınmamış olmasi senin bu fili j kaillin faili olduğuna delalet eder) kıyasile müsavi gördüğümdan mütalâa ve tahlilden azade bulu- | nur. Zannederimki — evrak sındaki resmi kuyut — ve vesa- Dika müsteniden vaki şu izas | hatım ile müekkilim î Oruç beyin ilânı ithamını mübey- yin olan kararnamenin hiç bir ( kıymeti huülükiyye ve kuüdreti | kanuniyeyi haiz olmadığı ve te- | mamile indi mutalaat ve ihtiyarat | Mahiyetinde bulunduğunu isbat etmiş oldum, Müddei umumiye cevaplar | Müteakiben müdafaa vekili- '[ miz Nuri Bey davayı”hey'eti u- mumiyesile tafsil ve izah ettik- ten sonra ittihama medar olan *12, makaleyi okuyup tahlil et- ! miş ve bunlar hâkkinda müddei tayini ceza ara- tetkik buyurulsun. orada bir meb'-' istenilen hususta nakli kelâm usun yüz bin Lira tüşvet aldığı şeklindeki neşriyat diye bir neş- riyat yokdur belki herman kepa- zeliği bir meb'use yüz bin lira- mı vermişler , Başlığı altında bir neşriyat vardir. Hayret * Bir meb'uzun yüz bin |- ra — rüşvet — aldığı satri ile *Herman kepazeliği - bir meb's “*a yüz bin liramı vermişler, ederek devam eylemiştir. — Yarın — gazetesinin 4 Ni- san 930 tarihli ve 110 No lu nüs- hasında İzmirdeki intihar facia- sının mes'uliyeti doğrudan doğ- Tuya İsmet paşa kabinesinin mali siyasetindeki kifayetsizliğe yük- i Tetilmek lâzımdır. Başlıklı olan makale hakkında makamı iddia buyuruyorlarki İz- | mirde intihar eden Abdi a intibarında sabep ve 'amil hi Arif | ' tin siyaseti Mmaliyesi olarak gös- teriliyor. Bundaki beceriksiz- I likten bahsolunarakhüküm çıka- rılıyor. Bu hükümü -müekkilim Arif Oruç bey çıkarmamıştır. Abdi bey namındaki zat &ilesine yazdığı mektupta (Bankalar krediyi kes- diler. Borçlular borçlarını vere- mediler. Beni intihara sevk eden Amil iktisadiyattaki - fenalıktır. Afset karıcığım diyor) bu mektu- | ba nazaran bu hükmü çıkaran Arif Orüç bey değil Abdi bey- dir. Arif Oruç beyde bir vatan- daşı intihara sevk eden amilin iktisadiyatda ki fenalık olmasına nazarı dikkati İcelp ederek bu işin bir mes'ulü yokmu diyor, _l_ş_ıınıı soruyor. Bir. sual Bu tarzda sorma çığrını açan Arif Oruç B. değildir. Üç sene evel İstanbuln Avrupadan bir genç dönmüş, denizden karsya pasaportu olmadığı cihetle çika- rılmayan bu zavallı genç vapur- dan kendisini denize atarak inti- har etmişti. Deniz merkezinde ne merkez memurune komiser muavini nede Polis ve nede sefine suvarisi ol- mayan ve vak'adan haberi bulun- mayan İstanbul valisi Süleyman Sami beyibu hükümet mes'ul adde- derek tahtı muhakemeye almadımı, Ve İstanbul valisi hakkında tanzim elanan lüzüumu muhakeme kara- rarı mucibince temyiz muhake- mesinde nuuhakeme olmadımı”. Arif Oruç B. haberdar olma- dığı bir vak'adan valiyi siyaseti dahiliyesinde tahtı muhakemeye | alacak kadar efradın hukukunu : himaye ve menafilni mühafazaya i azmeden bir hükümeti ikaz ve | irşat maksadile bu yazıyı yaz- mıştır. Makamrı ddi buyuruyorlar ki: Bu mekale heyecanı mucip | olmuştur, müheyyictir. Mucibi;heyecan olan delil irat ve ikame edilmediği gibi mühey- | yiç olmasının da hiç bir esasa is- tinar etmediği zahirdir. Çünkü makami iddia dedilerki: “Hergün bir çok adamlar ticaret mahkeme- lerinde iflâs ederler. Edebilirler. Belki intihar edende olur. 'Bunun | sebebini hükümetten aramak hak- sızlıktır. İktisadi. sahada- bütün | dünyada buhranlar görülüyor. Bunlar büyük harbın- tevlit ettiği elim vaziyetlerdir. Tememni eder. | | dikki bu vaziyetlerin İslahi için çare, tetbir, maraza ilaç - göste- rilmiş olsun. Halbuki makalede bunlar bulunmayor. İntihar mü- sebbibi olarak hükümet mevzuu bahsediliyor. —Bu —yazı baştan | aşağı müheyyiçtir. » j Bu yazmı baştan aşağı mü- |heyyiçtir cümlesine kadar ki'maka- mı iddianımn beyanatı aliyeleri tafsili müddeaya tealluk eder. Tafsili müddea ise hükme | *tas olmaz çünkü delâile İlllnı? | «tmeyen tafsili müddaa mücerret! İ tekrar iddia demektir. Tekrar | İ iddia ile hak sabit olamaz. Be- hemhal delil ister. ! Havadis feryat etlmez | — Mustantik B. de kararname- | sinde (Nefesi mantuku neşriyat) diyorlar. Nefesi mantuku neşr-iyat bu- ; rımızda ' rada lisana gelip (Ben efkârı teh- yiç edecek suret veya mahiyette asli olmayan havadisim beni bi- Terek neşr ettiniz) diye feryat e- | decek degildir. Nefes! mantuku neşriyat denilen şey gazete nus- halarıdır. Kanun efkârı umumi- yeyi tehyiç edecek surette bile- rek neşr diyor. Kanun efkârı umümiyeyi tehyiç edecek mahi- yette aslı olmızan havadisin bi- lerek neşri diyor. Nefesi mantuku neşriyat, yal- nız neşrin bizatihi kendisidir. Umumi efkârı tehyiç edecek hal, ümumun emniyetini umu- mun selâmetini tehyiç edecek bir hal fevkalde olabilir ? Tehyiç ne-demhktir? Tehyiç kelimesi hakkında Lugati Naci 302 inci sahifesinde tehyiç (heyecana getirmek, he- yecan vermek, verilmek ) diyor. Bahaeddin B. türkçe Lugatinde 384 inci sahifede “heyecana ge- tirme, diye tarif ediyor. Ahteriikebir 141 inci sahife- sında “ depretmek, tahrik gibi, diyor. Vaz ve tayin ve tahsis olu- nan manasına nazaran bu teh- yiç kelimesi het halde manayı * teksir ifade eder. Binaenaleyh yazının yalnız bir fikrin veya bir kaç fikrin tehyiç ve teheyyüçe gelebilecek suretinde yazılması kâfi değildir. Cemaati kesirenin her halde efkârı kesirenin tehyiç ve teheyyücüne gidecek — şekilde | yazılar şart ve lâzımdır. Makaleleri ben bir çok arka- dâşlarla okudum hiç öylebir efkâ- tehyiç ve teheyyüce delalet eder bir şey zuhur et- medi. İddia makamı dediler ki: Bunlar büyük harbin tevlit ettiği elim - vaziyetlerdir . Bu cümle ile makamı iddia da vaziyetin elim bulunduğunu kabul ve teslim edi- yor! Arif Oruç bey de vaziyetin | elim olduğunu ( mesul kim ) ma- Kalesile anlatmaktan başka bir | tey yapmamıştir. O halde tüyin ve tahdidi cezamızı İsteyen ma- kamı iddia bBizimde müdafaatımı- zın merkezi siklet ve rühünu teşkil ediyor. 20000 inemur haberi 4 Nisan tarihli Yarın gaze- tesinde 20000 memurun açıkta kalacağına dair neşriyat iddiası- na gelince, iddia. makamı (buda hem - hilâfı hakikat ve hem de müheyyiçtir. Bütün Türkiyede elli bin memur var. Yarısına ya- kın bir kısmının işinden çıkarı- lacağını yazmak tavsif ettiğim şekilde bir harekettir. Bu yazı dolayısile sade memur değil, ef- radı aileside müteecssir olmuştur. Belki esnaf bu yüzden haki- kat anlaşılıncaya kadar bir kaç gün için krediyi kesmiştir. Bun- da tehyiç vardır. Sehvi mürettip dediler. Öyle ise ertesi günü niçin takamdaki bu yanlışlığı tashih ve Vaziyeti tevzih etmediler? Bunu Yapmamışlardır. Halbuki lâzımdı) diyor. 5 Nisan akşamı tevkif edilen bir zattanm 4 'nisanda yazılmış Yazının tekzibini — bekliyorlar! Tekzip için bir tahkik muame- lesi şart - değilmidir. O tahkik , Puamesi 24 saatte olacak kolay şeylerden midir. Bu telefon haberinde yirmi bin memurun açıkta kalacağı YE” fılmış değildir. yirmi bin memif tâhsisatının çıkarılacağı yn: n Tahsisatın çıkarılması başkaca tedbirin bulunamaması ğ değildir. Ve çünkü hükümet #f değildir. Bu) yazının tehyiç sebebil” de makamı iddia:, Belki esnaf bu yüzden hakikat anlaşılıncıy? kadar bir kaç gün (için kermiştir , diyor. Bu kredi lar kırdısını anlayamadım. . Bütüf memurin maafşı ile değil ile yaşıyorsa ve makamı iddiğ bunu teslim ve takdir ediyor!6 ahvali maliyemiz Arif Oruç B.ylf tecziyesi talep olunan ve MA" kamı iddiaca mübeyyiç görülef (mes'ul kimi) unvanlı makalesif” de pek haklı olduğu anlaşi? maz mı? Bir hükümetin yirmi bin m€” muru maaşı ile değil esnafın keB” ; dilerine verdikleri kredi ile g€ | çinmek mevkiinde kalırsa bu &© büyük tehlike değil midir. ' İddia makamı (Belki) diyef Belki kelimesi katiyet ifadt | etmiyen tereddüt ifade eden bif kelimedir, mücrimiyyet cezifi ile katiyet ile mümkündür. Hâ” kikat vuzuh ve saralat ve ka” tiyet ile tecelli edebilir. Büyük vakâlar meselesi Meclisin büyük vakalara sab” ne olacağı havadisini de mühev” yiç bulduklarını- söylediler. MW sannadır dediler. Biz “hararı müzakereleri murat ettik demi” gtiz, olabilir. Kadınlara beledi* yeler için intihap hakkı veref kanundan başka bir. kanun çık” mamıştır ne kabine reisi istizahâ ugramış vene de izahat vermi$” tir. Maliye vekilinin izahatı be" yanatı daha evveldir) dediler. Meclisi âlide kadınlara bele” diyeler için intihap hakkı verefi kanun bizim neşriyatımızdan bif iki gün sonra çıkmiıştır. Meclisi âlide bundan daha mühim bun” dan daha ehemmiyetli bir vak' a mı olabilir. 161 inci maddenin tahakkü” ku için efkârı umumiyeyi tehyif edecek suüret veya mabiyett€ atlı olmayan havadis -— ve y8 musanna neşirin bilerek — vukul şartlır, Umumi nizam ve İntizamın. gaye olduğu şekil ve tarz rolin” =ı lıh;ddül ve tahavuülden ba* dS gibi. Hadisede böyle bir bahis yol” tur ve bu memlekette böyle - bif şeyden bahsa kıyam edecek bif fertte yoktur. Çünkü cumhuri” yetin ilânmdanberi hiç bir kims€ bu yolda bir bahse mı tesaddi etti ve nede fevkalâde mahke” — melerde dahil olduğu halde bif bir mahkemede böyle bir -n:: keme oldu. şu halde suçun rinci unsuru hadisede tahakkük etmedi. İkinci ve pek mühitt unsura gelince ki oda bilerek ntf keyfiyetidir. Bu nokta hakkımdt ne bir iddia, nede bir delil #rüt ve ikame edildi. Türk milleti tehyice ”lllhlaçmlş Reis B. Ef. Kanuni anasıra Iddianın ad€” mi tevafukunu arzveizah ettikter? sonra hadisede mevzuu bahs hal |. © ( Devamı Ginci sahifede ) 1 ğ ü

Bu sayıdan diğer sayfalar: