6 Mayıs 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3

6 Mayıs 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Katliâm! Ölenler arasın- da büyükler var Vaşington, 4( A. A) — Hondurah hükümetinden te- reşşuh eden ve Amerika ha- Hciye nezaretine gelan resmi bir habere göre Santa Rosa daki federal muhafız kuüv- vetler efradından 50 kadar kimse âtiler tarafından kat> liâma uğratılmışlardır. Bu kitale karban gidenler ara- sındacıkeri kumandan ilr polis müdürünün de bulun- duğu söylenmekledir. Yüzlerce adam öldü köyier mahvoldu Mosdhrens BAA Meniestan hareketi arzı hak- kında yapılan tetkikat şu neticeyi vermiştir.! Siıîm mıntakasında 28 köy tamamen Ve 27 köy kısmen harap — olmuşlur. 219 kişi ölmüş 277 kişi açır sürette yaralanmıştır. 5500 hayvan mahvolmuş- tur, Geriüsi mıntakasından 110 kişi yaralanmıştır. gıl:ny mıntakasında 30 kişi ölmüştür, birçok yaralı vardır, Madenler ve elektirik istasyonları hasara uğramıştır. "ı;:ıılı mıntakasında 50 köy harap olmuştur. Diğer taraftan Nahcivan mıntaka- sında müteaddit köyler harap olmuştur. Birçuk ölü yaralı vardır. S vyet plânı Neler temin etmiş? Nankin, 5 (A.A) — 5 Ma yışta toplanması evelce karar- laştırılmış olan Nankin mil- Tet meclisi bu sabah açılmış- tır. Ceneral Shlang-Kal Shek açılış nutkuku söylemek üz- re kürrtüye doğru ilerlerken Hddetli alkışlarla karşılan- mıştır. Shiang-Kai-Shel, hü- kümetin afaaliyeti ve icra- atı hakkında etraflı izahat Verm ş, cih-n — meselerini RBözden geçirmiş, son sene; ler zarfında Sevyetler brli- ği hükümetinin elde ettiği terakkilerden büyük bir e- ııeıııınıycıle bahselmiş ve se- nelik Sovyte plânının temin ettiği dikkate şayan muvaff- iyetleri anlatmışlır. Shang-Kai-Sbek Sovyet- ler birliği hükümetinin vücu a getirmiş olduğu eserlere hususi bir dikkat ve ehemmi- Yet atfetmesini, Çin Türkis- tanı ve Mogolistan budutları Üzerinde sanayi hayatını ve Tünakulâtı genişletik arttır- Masını meclise tavsiye etmiştir. Millet meclisinin yapa- tağı içtimalarda Kanton- İlları temsil eden murah- haslar Shang -Kal- Shek'in tİyasetini ve hareketlerini tenkit edecekler — Ne işe yarayacak? — Emin olurum ya! e âubı? — Demek, bi söyle- Eceksiniz? Kü — Bektaşli sırrı! — Öyle ise şizden nef- *diyorum. — Çok hakkınız var. — Ben biliyorum; zaten efendi, siz, ta kain Mi varıncaya — kâ! Büzi, 2, beni kandırıyorsu- — Kocamız hariç olmak &u n Perea UGU Hüi nn Iw-mr_mmmaııu. Bütün Kararlar Kanunsuz mu? Ankarca, 5— Şürayi Dev- let ahiren şayamı dikkat bir karar ittihaz etmiştir. Karar — Maliye — Vekâleti inzibat komisyonu teşekkü- lünün kanuna müstenit ve uygun olmadığı merkezin- dedir. Kararın — ittihazma se- bep Maliye Vekâleti inzi- bat komisyonunun bir Mal müdrünün — memuriyetten ihracına karar vermiş - ol- ması ve bu mal müdürü- nün Şürayi Devlete müra- eaatla idari bir dava aç- mış bulunmasıdır. Şurayidevlet,müdürün müra- caatı üzerine Maliye Vekâleti inzibat komisyonunun mev- cudiyeti hakkında tetkikatta bulunmuş, bu komisyonun kanuni eşkâl ve şeraite mu- vafık olmadığı neticesine vüsıl olmuştur. Devlet Şüvası bu sebeple komlsyonun ittihaz ettiği ka- rarların da hükümsüz oldu- ğuna ve müttehiz kararların ref'i icap ettiğine karar vor- miş, keyfiyeti Maliye Vekâ. letine bildirmiştir. Bir şaki Boynu bir kılıçla uçuruldu Şanghay, 5 (A.A) — Meş- hur Çin cellâdı Vang,ahiren Şanghayın beynelmilel imti- yazlı mıntakasında ele geçi- rilerek idama mahküm edil miş olan Haw - Tien - Yüng ile iki refikinin kellelerini ağır kılicile bir — varuşta uçurmuştur. Cellât Vang “tek darbe, unvanını — almıştır. — Zira, bir. mahkümun — kellesini uçurmak — için kılıcile iki defa vurmağa asla mec- bür olmamış olmakla ifti- har etmektedir. İdam hükmünün infaz edildiği mahalde, birçok kimseler ve bilhassa bu meşbur şakinin uzun müd- det korkusile titremiş olan köylülerle çiftçiler bulunu- yordu. Gerek şakinin ve gerek hempalarının başları sırıklar üzerinde teşhir edi- tir. Muharriri Hüseyin Zeki bütün dünya! Eh o Ün size kâfi değil mi? Enis, ekseriya, bu mü- nakaşaların ortı;ındı n:iı. ve genç kadını n :;l'yordu.' Adnan Salim ye- meğe kalıyor ve üçü de, ge- ceyi geçirmek Üüzere, yeni oynanan bir piyesi seyret- meğe gidiyorlardı. Bir gün, karı koca, Yıl- diz. sarayına — gitmişlerdi. Suzan rulet oynadı, bir mik- tar para kaybetti. ; Kocası alay etti. Genç kadın sinire yaredüe NY gee Bir günde 83 kişi karar aldı! ' Elini | Boşanan boşanana! Beş dakika içinde en güç talâk davası karara bağlanmaktadır Reno“Nevada,, S(A.A)— Nevada hükümeti dahilinde en aşağı 6 hafta ikamelt et- miş olanların talâk davasına | hak kazanmış olacaklarına dair bulunan yeni kavunun tatbikine — muvaffakkiyetle devam edilmektedir. Bu ka- nun evkilik bağlarını kırıp | koparmak arzusunda bulu- nan bir çok silelerin buraya gelmesine sebep olmaktadır. Yeni kanunun meriyet mev- kiine konduğu tarihe tı sa- düf eden geçen cumarlesi günü 83 karı koca boşanma kararı almışlarlır. Bu suretle boşanma ka- Milli —— Kongre Menedildi ! Kahire, 4 (A.A.) — Be- disüveyf arbedeleri esnasın- da hiç bir Ayrupalı yaralan- mamıştır. Muhalefet liderle- ri Benisüveaf eyaletlerindeki müuhtelif şehirlere küçük grup'ar halinde gidilmesi suretinde Ahıar - Vefti komitesi tarafından veril- miş olan karar üzerine gitmişlerdir. Sabık Başveki! Nahas paşa ile Veft fırkası | der- lerinden başlıca grupta sa- bık nazırla dan 7 kişi bulu- nuyordu. Kahire valisi Veft firk n yarın için top" lanmağa davet etmiş oldu- ğu milli kongrenin İçtima- inı- menetmistir. Hükümet bu içtimaa mâni olmak için icap eden bütün 'ed- birleri almıştır. Muhafız gücü Seyahati Ankara, 5 (A.A.)—Mu- hafızgücü bisikletçileri, gi- dip gelmel 120 — kilemetre olmak üzere Ayaşa ve gene Muhafızgücü atlıları gidip gelme 90 kllometre olmak üzere Çubuka kadar bir teyalat yapmışlardır. Her iki kafile de 1 Haziran 1931 de birisi Şark diğeri Garp hudutlarımıza kadar mühim bir spor seyahali yapacak- Tardır. lenerek — dışarıdaki - salona çıktı. Gezinmeğe başladı. Kocasnı bu sırada bir ah- babile görüşimek için, yu- karıya doğru yürümüştü. Suzan yalnız kalınca, ga- rip bir surette sinirlendi. El bisesinin bükümeleri ile oy- namağa — başladı. Durdu, etrafına bakmak için baş nı kaldırdı ve karşısında kendisini Suzan, gri bir elbise giymiş, sarışım uzunca boylu, güzel bir kadın gör- dü. Bu kadın müthiş bir tecesrüsle Suzanı tetkik edi yordu. Bir an öylece, karşı kargıya durdular, sonra, o kadın, başını yere iğdi, va- kin sakin uzaklaşmıştı. Suzanın boğazı darlaş- mıştı, şakakları zonk zonk atıyor, kalbi çarpıyordu. o kadın niçin bu kadar inat- - | rarı alıaış olan 3 çift karı koca biraz sonra tekrar ev- Te mişlerdir. Aynı suretle boşanan aile- lerden bir çoğu da bir iki güne kadar başkalarile ev- leneceklerdir. Hâkimler, bo- | şanma davalarından her bi- rile 10 dakika kadar meş- gul olmaktadırlar. Boşanma taleplerini tetkike memur mahalli mahkemede iki he- yeti hâkime möbetle çalış- makta - olduklarından — he- men hemen 5 dakika ka- | dar bir müddet zarfında bir talâk kararı verildiği ddia edilebilir. | İstanbula Uğradılar Gittiler ! Londra, 4 (ALA.) — İn- giliz — tayyarecisi — Neville Stack ile Chaplin, cumar- tesi — sabahı İngiltere'den hareket etmişlerdi ve aynı günün akşamı İstanbulda Yeşilköy tayyare karargâhı- na — inmişlerdir. Tayyare- ciler bidayette Avusturalya seferine devam etmek niye- tinde bulunuyorlardı. Fakat bilâhare bu se- ferlerini bir iki hafta tehir etmeğe karar vermişler ve hafta — tatilini İstanbulda geçtikten sonra bu sabah Yeşilkövden hareket etmiş- lerdir. Tayyareciler İstanbul ile Londea arasındaki mesafe- yi 14 saat 45 dakikada kat ve bu suretle yeni bir rekor tesis ederek saât 19 - 45 te Londra'da Heston tayyare karargâhına inmişlerdir. Sakarya Kaza atlattı İnebolu,5 (A.A) — Bu sa- bah Sadıkzadelerin Sakarya vapuru kesif bir #sis içinde İneboluya yarım sazt mesa- fede Erkapa krya sahilinde karaya oturmuştur. Vapu- run tahlisine çalışılmaktadır. henüz kurtarılmamıştır. İSPANYADA DİNAMİTLER Kordu4 (A.A) — Üstle- rinde birçok dinamit şişek- leri bulunmuş olan ikt kişi iştir. la bakmışkı? Öyle hissetti | ki, o kadın, hayatına müp- hem bir surette karışmıştı. Ar- kasından koşmak, yetişmek sebebini aormak istedi. (Fa- kat, Enis geliyordu. Kendi hi utandı, sinirlerini zorla teskin etti. Bununla beraber, izahat almak ümi- dile, kotasına sordü. — Tuhaf değil mi? Bir kadın ile karşı karşıya gel- dik; galiba kim olduğumu bilmek istiyardu. Bana o kadar israrla baktıki az- ıkı.hm ne istediğini soracak- n Enis zorla tebessüm etti ve: — Ne acayip fikrin var! dedi. O kadın, seni 'güzel sevimli bulduğu için bak- mıştır. Tuvaletin, elbisen gü- zeli. Sen de kadınsın: Ka- dinlık merakını bilmermisin. * âltı Klüp te gika'ye_tîidir zi çabuk tutun! | Seyyah, müşkülât gördüğü yere gelmez, Hâlâ öğrenmedik mi? İlkbahar, seyyahların ; devri âleme çıktıkları mev- ı simdir. Bu itibarla, bugün- | lerde şehrimize bir çok sey- | yah kalilelerinin vüruduna , intizar etmek icap ediyor. Fakat, bu mevsim, tâhmin | edildiği — kadar — seyyahın | gelmiyeteğini seyahat acen- talıkları söylüyorlar; ezcümle Nâttte —eyahat — acentası | — Bu, vene geçen vene- lere nisbetle gelen ve gele- cek olan seyyahin mıktarı epey azdır., Bu noksanlığın neden ileri geldiğimni, Turizm he- yeti idare azalarından bir zat şöylece izah ediyer: Evvelâ, cihan iktısadi- | memurları diyor ki: l | İ yatındaki — müvazenesizlik, bunun umuml amillerinden biridir. Saniyen mevzii müşkülâ- uda nazarı itibara almalıyız. İstanbula — çıkmak — istiyen her hangi bir. ecnebi vize muamelâtının yapılmasında pek çok merasim merhale- leri geçirmeğe mecburdur. Bizde, Belediye nezdinde teşebbüsatta bulunduk. Bu- nün nelicesinde vize mua- melâtının - basitleştirileceği- ni kuvvetile ümit ediyoruz. Esasen bu lâzımdır. Söyle- diğim noktadaki mahzur- dan da en fazla şikâyet edenler, her milletten ziya- de pratik bir hayata alışmış olan Amerikalılardır. vr a Esnaf bu parayı boğazından kesiyor Efendiler günahtır! Esnaftan haddinden fazla para almakta hakkınız yok! Küçük esnafın başına yeni bir dert daha çıkmış- tır. Bu da perakende ola- rak yiyecek sattıklarından Belediye kanunu mucibince | sıbhat vesikası almağa mec bur olan seyyar satıcı, gar- son, ahçı, bakkal, bakkal çırağı, kuru yemişçi ve em- sali esnafın sıhhat vesikası alâbilmek için Ticaret oda- sina — da kaydedilmeğe mecbur edilmelerinden ileri gelmiştir. Bu vaziyete göre evvelâ yalnız belediyeye 25 kuruş verilmek suretile alınan sıh- hat vesikaları şimdi ayrıca 20 kuruş ta Ticaret odasına kaydiye — ücreti verilmek süretile alhınacaklır. Her gün bin türlü ceza ve müşkülâta uğratılan ve Böyle bilâzum — masraflara düçar edilen esnafın hali cidden acıklıdır. Esasen esnaftan alınan bu kabilparalar verdikleri senev! vergi miklarını da tecavüz etmektedir. Hem de-Belediyede kay- di olan seyyar esnafın bir kerede Ticaret odasında kayıt- larına neden lüzum göste- rildiğine bir türlü akıl er- dirilemez. Bu işde en büyük kabahati Belediysye tevec: cüh ermektedir. Çünkü beş | kuruşa mal ettiği cüz Suzan israr etti: — Hayir! hayır! dendi, kendisi benden çok daha zarif ve çık giyinmleti. Bana ne diye baksın?.. Bu, herhalde beni tam- yan, beni seninle beraber gören, belki de... Genç adam, #sinirli, si- nirli sigarasını çekti ve ; — Nasildı bu kadın? Ta- rif et bakayım.. diye sor- du. — Çok güzel, sarışın, siyab gözlü, kibar bir ka- din.. Gül rengindeki — yık elbisesinin içinde,biraz mah- zun bir hali vardı... Eniş gülmeğe başladı: — Amma dehşetli tarif ediyorsun ha ! Gel de tanı bakalım, kimmip.. Sarışın miş, güzelmiş, mahzun bir hali yarmış, kibarmış — ve danları 285 kuruş G#zerinden salarak bir ticaret yaplığı halde zavallı esmnafı 20 ku- rüş kayıt ücreti verdirmek suretile Ticaret odasına da kaydettirmektedir. Belediyenin esnafı duçar ettiği bu zarar esnaf tara- fından teessürle karşılanımış ve birçok cemiyetler, Be- lediyenin bu yölsuz hare- ketlerine nihayet verilmesi için Dahiliye — vekâletine müracaate karar — vetmiş- lerdir. Sıhhat vesikası işin- de en çok seyyar saticı. bakkal, ahçı ve garsonlar olduğuudan bu esnafın men- sup — oldukları - cemiyetler anlaşarak Ankaraya birde heyet göndereceklerdir. Di- ğür taraftın cuma ruhsa- tiyesi namı altında kanun- suz olarak bir hayli para veren berber'er, otelciler ve lokantacılar da Dahiliye vekâletine müracaate ka- rar vermişlerdir. Cemcom e D mamemramarmamarmn Büyük hava seferleri Tokto, $ (A-A.) — Japon tayyareci Josbihara, büyük Okyanosu tüâyyare ile geç mek üzere başladığı seya- hatin ikinci merhalesini de bitirerek Numazaki'den Ne- muro'ya geİmiş'ir. gül rengi bir elbişesi var- miş.. Sarı çizmeli Mohmet ağal.. — Peki, öyle irse gidip bakalım. Belki tanırsın. O kadın taraçaya doğru gitti. Haydi gel... — Yok canmn, bir ka dinim — arkısından — gitmek muvafık mı ya ? Bilâkis baş- ka bir tarafa gidelim: — Görüyor musun? Sen- dekendinden emin değilsin. Bir tesadüften korkuyorsun. Enisş cali bir neş'e ile söy- Lendi: — Muhakkak! Diyelim kt bu kadını tanıyorum; bu takdirde en muvafık Hare- k-et, seni onunla ka rşilaştır- mamak değil midir? İyi amma yüreğim rıvhat etmedi daha... (Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: