22 Haziran 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

22 Haziran 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

(Başmakaleden devam) O namumuzluk ve serseriliği madde- tasrihi ile isbat etmek Vâzımdır! Arif Oruç, Yunus Nadi kadar vatan" sız miıdir ? Arif Oruç, Yunus Nadi gibi memleketi soymuş soğana çevirmiş herhangi hırsızlık, soygunculuk yapmış mı- dır ? Ne yapmıştır? 3 — Ârif Oruç Çerkes Etemle bir vâakitler fırkalar kurmuşmudur? Bu, ne fırkasdır ? Arif Oruç, Nakikaten bir vakitler Büyük Millet Meclisine girdiği zaman bizmet- lerine hürmeten ayağa kalkılan Çerkes Etemle beraber çalışmıştır. Bunu inkâr edecek yaratılışta bir adam değil- dir. Fakat bu birlikte çalışmak, anzavurlara Düzce, Yozgat Simav — isyanları bastırılırken, nihayet (Demircide) iki firkalık Yunan kuvveti perişan edilirken vaki olmuştur. O zaman Çerkes Etemin yüzü gözü hattâ elleri öpülü- yor, kendisini Ankara istasyonlarında müzikalarla kargılı- yorlardı. Çerkes Etem isyan' ettiği zaman, Arif Oruç cepheden ve onun yanından ayrılalı tam beş ay geçmişti. Nihayet, Arif Oruç Çerkes Etem Beyle beraber Yunanistandan firar etmiğ te tekrar Türkiyeye mi dönmüştür? İzabında isim> leri birer birer aayılacak olan ve Bugün çok büyük mevki- ler işgal eden Çerkes Etemin o zamanki dostları, hep- Yatanperver oldular da, bir Arif Oruç mu Etemin arkadaşı ve uşağı olarak kaldı? Çünkü menfur adam ve onun gibi düşü- nenier, başka söyliyecek bir şey bulamiyorlar. Arif Oruç bunlarla iftihar etse yeridir. Yoksa Abozavurlar, Çapan ağulları, Sefer Beyler çaktan Ankarayı Boş bulurlar ve aitüst edebilirlerdi. Utanmaz ve hayasız adam, nihayet Arif Orucun omuz- larında tüfek taşıyarak dağ başlarında bir nefer gibi hizmet edip çalıştığını da pekâlâ bilenlerdendir. O zamaa kendisi Ankarada korkusundan ( pantalonuna ) - dolduru- yordu. Bu günlük bukadarla iktifa edilerek menfur adamın velinimeti Çerkes Etem biraderlere karşı son dela ettiği nankörlüğe, nimet küfranına intikal edilmek münasip görülmüştür. Habis ruh ulur gibik Çerkes Etemin biraderi Reşit Beyden 1000 lira almadığını #öyüyor. Güya, arkadaşları himmet etmişler de matbaasını dağıiardan taşlardan geçirmiş... Yalan.. O zaman kendisi Yeni Günü vilâyet matbaasında basıyordu. Ancak Lendra konferansına gidip geldikten sonra bavullar içinde İngiliz kumaşları getirerek An- karada sattıktan, para kazandıkten sonra idare memuru Fahri Beyin himmetile bir küçük makine alabilmişti. (İnebolu) gümrüğünde kayıtları vardır. 1009 Lira meselesine gelince: Gözlerimiz önünde cereyan eden bu meseleyi olsun Yunus Nadinin ivkâr etmiyeceğini, paraları aldığını sami: Mi sürette iliraf edeceğini zannediyorduk. Çünkü © zaman Etem pek müli cizzeler, kahramanlar meyanında idi. Ken- disizden para almak ta, her halde gayet tabil sayılırdı. Fakat nankör adam, bu günki mevkünin binde bir kumını medyan — bulunduğu eski - velinimetlerine — karşı en büyük küfranda Bulunmaktan çekinmeyecek kadar yüzsüzlük göstermişlir. Yunus Nadi menfuru pekâlâ hatırlar ki, Çerkes Etem Yozgattan döndükten sonra Ankaraya ganimet malı ola- rak sürülerle koyun sevketmiş, bir kasnını cephedeki milli efrada ayırmış, bir kısmını da Ankarada sattırmıştı. Ankarada satılan koyunlar üçbin kadardı. Erzurumlu Nafız Beyin ozaman küçük yazıhanesi yanındaki küçük dükkânda Reşit bey oturuyordu. Hacı Şükrü Bey varde Arıf Oruç vardı. Bir de galiba o zaman Maliye Vekilliği eden Hakkr Behiç Bey vardı. Yunus Nadi ezilip büzülerek çe riye gelmişti. Hacı Şükrü beyle Behiç bey Taşhana gitmiş- lerdi. Reşit bey Yunus Nadiye kahve — snarlamıştı. Yu- Bus Nadi yalvarır gibi: — Yenigünü tesis edeceğinden, Anokara Valisi Yahya Galip beyden ödünç para istemesine meydan verilmemes.n- den |Yahya Galip beyi karıştırması Etem Biraderlerle Yahya Galip beyin araları açık olmasından istilade ede- rek araya istirkap sokmak istemesindendi| bahsetti. Rept bey gücerek: — Canım birader mademki hizmet lâzım, neşriyat lâ- zım size 1000 lira vereyim. Cevabını verdi. “Menfur adam iki bin llra istemişti. -Reşit bey yavaşça Arif Oruca 1000 lira Ile Ankarada bir gazete tesis editip edilemiyeceğini sordu. Arıf Oruç ta; Vilâyet matbaasında olmak şartile: övet.. Dedi. Reşit bey kâtibe emir verdi. O zamânın sarı yirmi beşer liralıklarındaa 40 adet verdiler, Bir buçuk ay sonra da (Yeni gâo) Ankarada intişar etmeye başlamıştı. Yunus Nadi bunu neden inkâr ediyor? Bunda saklanacak, korkulacak ne - var? Reşit Bey o za- man en güzide mebuslardan biri idi. Etem: keza, milü kahraman diye alkışlamıyordu. Onlardan para almak her halde fena bir hareket sayılamazdı. Fakat habis adamın yaradılışında fesat tohumu vardır. Dünyamın en rezil, en dalkavak ve en vicdansız adamın- dün başka ne hayır beklenebilir ? Ankarada paçası yırtık olarak bir kira eşeği bulamı- yan bugünün milyocrine soruyoruz : Gazetecilik'ile mi İstanbulun yarısımı zaptetmiş, Turku- Yazara, buz fabrikalarına, Bomontilere, İttihadü terakki Merkezi umumi binalarına, Ermeni emvali metrükesi Matbaalara, müskirat umum bayiliklerine, Zingal orman H#irketi hissedarlıklarına konmamış mıdır ? Yine soruyoruz : Allah saklasın bu memleketin başına bir felâket gelirse, ilk defa def olup g'decek olan Arif Oruç Mudur kendisi midir ? Arif Oruç Duğuran kısraklar utansın... Hamiş: Muhterem ve çok aziz okuyucularımızdan rica ediyoruz. Menfur adama kendi İisanile cevap vermek mec- kaldığımız için bizi af buyursunlar. Çünkü bu utanmaz adam başka türlü sözden sazdan anlayıcılardan Tekrar tekrar af diliyoruz. A. 0. 7 mahallenin Tahrir işi Bitti| Şehremini nahiyesine mer* but 20 numaralı tahriri mü* sakkafat kamisyonunun ş'mdi” ye kadar ikmal ettiği mahal- lat ve numaraları şunlardır! Vecedi Karabaş mahalle No. 22 Fatma Sultan No. 23 Beyazıta No. 24, Melek Ha- tan No: 25, Uzunyusuf No. 26 İbrahimçavuş No. 27, Merkez- efendi No, 28. ' Rezaletin iç yüzü Mezarlıklardan kemik sir- ediyor. Bu meselenin ne şe- kilde hâdis olduğuna dair yaptığımız araştırmalar - inki- . Neticede de alçakça ve o nitbette de şeni sirkat rezalet- lerit meydana çıkıyor. Evvelâ, kemik sirkatini yapanlar dar- olarak kerayı habasat eden mezar soyguncuları değildir. Bilâkis, bu hususla mep- gel muntazam bir şebeke var- dir. Bu çapulcu çebekesinin beraberinde sarfı faaliyet © denler şunlardır. 1 — Kemik Ucaretile alâ kadar bazı eşhas. 2—Ayak hizmetlerinde kul ; mılan tatar çocukları. Bu işt bazı mezar açabilecek adam- larında bulunduğu —anlaşıl- yor Sirkat safhalarının ne suretle biribirine bağlandığını anlatınca, karilerimiz bu eşha- sın iblisane bir plân tertip eltiklerini anlayacaktır. Sirkat işini kuvveden file çıkarmak için ilk önce kimler- den istifade edileceği düşünül- müştür. Neticede en elyak ep has, mezar açmakta maharet ve ehliyeti olanlar görülmüş tür. 1 — Çünkü mezarlıkların yor. Zira gece karanlığı çö. künciye kadar mezat civarına olan kulübeler kemikle rin saklanmasında mükemmel bir depo vazifetini görebi. MWyorlar! Mezarlar açılıyor ve insan iskeletinin yalnız kol ve ba- cak kemikleri alınıyor ve bu kemikler fazla para ediyor. Esasen insan kemiği, diğer hayvan kemiklerinden daha mukavimdir. ve kol, bacak kemikleri de nesçi — itibarile daha kesiftir. Binaenaleyh, alelâde kemikten daha çok kıymetlidir. İşte bu kemikler çalındık- tan sonra bazı kulübelerde Bizden İrili ufaklı ne kadar hükümet gazotesi varsa dün sanki sözleşmişler gibi muhalefete hücum ediyorlar. Miliyot'te Falih Rifkı, Cümhuriyet'te Yunus Na, di, Akşam ve Yeni Gün: de de imzasız iki yazi.. ki bunlsrın da kimler ta: Halk fırkasının ipliği pazara çıkmış, ne olduk. Tarı belli olmıyan bu mu- harrirlerine — verilecek Ölü Femiği ticareti rezaletinin tahkikatı devam rafından yazıldığı malüm. , Belediyereis muavini ne diyor? Ric'ata sebep ne? Evvelce kâğıthanede bu fabrika için yer ayrılmış sonra neden vaz geçildi Bir şirket kâğıthane Çayı- | gören bir muharririmize ken- |bu bir gaseyandır. Binbir içki va rında yağ fabrikası tesis etmek için Belediyeye müracaat ede- rep 90000 dönüm erazi istemiş ve hükümete de — müracaat etmiştir. İktısat, Maliye vekâletleri esas itibarile fikre tarafatra gö- tünmüşler ve milli Müdafaa Vekâletinin de noktai nazarını almışlardır.. Ba da — müwbet bir şekilde olunca Belediyenin de fikri sorulmuştur. Beledi. yece de umumiyet itibarile bu fikir kabul edilmiş ve *30,010, dönüm erazi veril- mesi şeklinde kanaat ızhar edilmiştir. Şirket bu mücssesede ilk defa 6000 daha sonra 11,000 amele çalıştıracak ve bucada amele tiyatro ve sinemaları açacaktı. Mesele bu safhada iken dahiliye veliâleti de ev- rakı tetkik etmek üzere iste- miştir. Dün bu husus için beledi- ye reie muavini Hâmit Bi sren erer dileri su beyanatı vermiştir: — Dahiliye vekâleti bize bu erazinin fabrika yapılması- na müsait olup olmadığını sordu. Yeni belediye kanunu mu- cibince sayfiye mahallerde be'e- diyeye intikal etmektedir. Bi- naenaleyh burası da bir sayfi- ye mahallidir. Fabrika yapıl- masının muvafık. olmadığı ce- vabını verdik. Hâmit Bayin beyanatı bu şekildir. Fakat meselenin di- ğer bir safhası daha var. Ilk defa müsaade edildiği halde şimdi mahallidir. diye müsaadenin geri alınmasında ki sebeb, hususi istihbaratımı- za nazaran fabrikanın yapıl- ması için tefriki istenen yetin alâkadarlarına — verilmesinde Bakalım bunun altındanda ne çıkacak? seessar ae eea Kooperatifçiler dün toplandı Münakaşalar oldu! Orhan Sadettin Beyin konferansını dinleyen on iki kişi idi Dün, Ticaret — odasında Türk kooperatifçiler cemiyeti bir içtima yapmıştır. Bu içti- mada, Darülfünun müderris muavinlerinden Orhan Sadet- tin B. bir konferans vermiş- tir. Bu konferans münakaşalı olmuş ve kooperasyam ve ka eperatifin cemiyet — içindeki tatbik ve tasnili özerinde gö- rüşülmüştür. Konferant umuma mah- sustu. Fakat, herkes hususi ma- hiyette ranaettiğinden hariçte kimse gelmemiştir. Böylece, ea rAcamaLaARaam NUN aeLeaRg akşama kadar saklattırılıyor, gece karanlığı bastı mı, Tatar çacuklarının sırtında kemikler naklettiriliyor, oradan da ÂAv- rupaya ! Bu açık bir hakikattir. Netekim mezarlıklar da mua- yene edilirse şu hakikat mey- dana çıkar : Kemiklerin tagayyüp ettiği! altında yarım asır bile kalabilir, Asgari insan kemiğinin — fosfot terkibi az olmasına — göre, mu- kavemet müddeti (10) senedir Eğer belediye mezarlıklar mü- dürlüğü bunu tahkik etmek istiyorsa — mezarları a: Ozaman, kemiklerin yerinde yeller estiği görülecek tir. söylemek cevap hazin bir kahka.- hadan ibar ettir. Mazileri malüm, hal- Teri malöm olan bu adam- ların mahiyeti belli ol duktan sonra, bizi cahil- likle, gazeto sürümü te- minile, edem kandırmak. laitham etmelerine biz *Fikir gesyanı Tahsisat ile yaşamı- yan bir gazete böyle söylüyor. İster dinle İster dinleme! iktısatçılar biribirlerine konfe- rans vermiş oldular! Halbuki gerek mevzu ve gerek münakaşa safhası il- ilmi bir gözle eldden şayanı istifade idi. Bilhassa koopera- tif fikrinin ameli olarak nasıl tetkik edilebileceği üzerinde epi görüşüldü. Lâkin samtin mkitarı — bir düzüneyi ya bulan ya bulma- yan konferanslardan hiç bir falde memul değildir. Bu hu- susta — mesüliyen, konlerans mürettiplerine aittir. Çünkü, böyle bir şeyden ktmsenin ba- beri yok. Siyasi Takvim EVavamı kelhavam Etraki büdrak Akşam gazetesinde dün “Bizde muhalefet, diye im- zasız bir yazı çıktı. Garip şey biz. yalnız in- sanların sarhoş olduğunu zan- nederdik, Fakat dün görcdük ki gazete de sarhoş oluyur ve tikir mülevvesate kokan bir gase- yan. Bu, efkârmı umumiyeye bürmetsizliktir. Nasıl sokak ortasına mide- sinin müstekreh içini boşalt- müş bir ınsan halka ve neza- hata ne kadar hürmetsis ise böyle yazılarda umumi efkâra © kadar hürmetsizliktir. Halk Fırkasından olduğu- nu söyleyen bualar, (Avam) diye külür makamında — tabi- rat kullanmaktan utanmıyorlar, *“Kuru, kupkuru, Avam- firibane lâf kümeleri,.., Avam halktır seai yetiştir. mek betbahtlığına uğrayan halk, ey perde arkanadaki lâf ve Ekir sarhogu adam! (Evraki büdrak ) tabirini boğuncuya kadar aziz Türk halkı nice kurbanlar verdi. Bugün (El'avamı kelhavam) diye sayıklayan senin için mi? Muhalef.te ilim, bilgi tav- siye eden ten ey cahil insan artık Avam diye — kendi bindiğin dar kesme!; Bu halkı beğenmiyorsan, milleti Avam diye istihfaf ediyorsan seni balmumla bağ- lamad k Konuşurken yalnız mev- zuvnu: neyse ondan ayrılmayın Kaş yapalım derken göz çıkarmayın! Avama yani halka hor bak» maktan sizi menederiz. Memleketçilik, — haikçılık, Tüy klık — sizde riyakârlıkla mı örülüdür? Ey Halk fırkası, cümhuri- yetin hstinadetuği aziz Türke hakaret edenler eğer — senin içinde ise bu kadarına müra- maha etmen doğrü mudur? Elend:, imzanı at bu mil- let senia gibi nice bedhahlar gördü, senin gibi nice küs- tahlar gördü! Mubalefet sözü, özü toktur. Beğen beğen me! Senin bu toprakta hak- kımı istihfaf ettiğini — halk tanımaz. Bizim içla sen şusun : İt ulur kervan yürür.. Ey mektebi meşrebi kudar meşkük insan başkasının gö zünde çöpü ararkan kendi kazığını gör. Halka bürmet ediniz ! Yün fiatları düştü! Bu tenezzüle sebep, kumaş fabri- kalarındaki siparişlerin azlığıdır | Harici Ticaret olisine ge- len malümata göre talipler'n az olması |(taranmış yün fiat» lar- üzerine tesir icia etmip tir. Ham yünler üzerinde pek az iş olmuştur, Umumiyet iti- barile vaziyet memnuniyeti mucip olacak şekilde değildir. Kumaş fabrikalarına verilen siparişler de oldukça azalmış- Ur. Hukukçular Edirneye seyahat yapacaklardır Hukuk talabesinin Edirne seyahalı tekarrür etmiştir. başlanacak ve on gün devaem edecektir. Bu seyahata müder- is beylerden bir kumut iştirak edeceği söylenmektedir. Hanımlarında iştirak ede- ceği bu seyahat birtetkik se- yahati mahiyetinde olacaktır. İflâs edenlerin listesi istendi. İktısat vekâleti, ticaret o- daşına gönderdiği bir tezke- rede 925 ten 930 za kadar ilâs edenlerin bir İistenni Seyahata “6, Temmuzda | Yün fiatları İzmirde 5 5,5 fark ediyor. Bu fiat, muhtelif gv farkı — gösteriyor: Ascada- luda 455 Ankara'da 55,5 Suriyede 5 5,5 Rumeli havali- sinden 4,5-5 Fr. fırangı, Bu fiatları evvelki seneler ile mukayese edersek arada yeni mabsül aleyhine azim bir fark olduğunu görüyoruz! Afyon fiatı düşük Alfyon fiatlarında döşüklük devam etmektedi. Geçen seneye nisbetle ya- rıdan aşağaı düşmüşlür. Nişan merasimi Merhum Kâzım Paşa hem- ı şiresi Bezmigül! Dilber Hanın e fendinin bafidesi ve İsmal Beyin kerimzteri MelâSat Ha- nım ile genç doktorlarımızdan Emramı akliye ve asaliye möt hassıtı Sandıkçı zade Nu- ri Heydar Beyin Hiğan me- raslalari 196531 Cuma günü İsmall Beyin — 'uzi tapraktaki köşklerinde dera — edilraiçtir. Taraseyne saadet temenni olunur

Bu sayıdan diğer sayfalar: