24 Temmuz 1931 Tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2

24 Temmuz 1931 tarihli Yarın Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 2 23 (;mnmz bayramı heme;ı kâmilen denizde geçti Deniz tenezzühleri ZEHİR HABERLERİ Dün tenezzüh vapurlarının en çok görüldüğü 1 ŞAİ D eai sdeğenen KadriB. Dün en çok görülen tenezzüh vapurlarından biri elunmuştur. Şirketi hayriye ve Seyrirsfain vapurları tutulmuştu. Bilhas- «a köprünün manzarası, do- nanmış vapurlarla ve fazla kalabalığile görülecek şeydi.. 23 Temmuz bayramı mü- masebetile, dün — gehrimizin muhtelif yerlerinde şehir ban- Bu maksatla dün bir çok 'dosu da terennümsaz olmuştur. Niçin yapıldığı anlaşılıyor! Kanalizasyonun evvelâ biçare halka ka- vanlıkta pusu olduğu anlaşılıyor Şehrimizin muhtelif — yer- “lerinde kanalizasyon inşaatı devam ediyar, Hör zaman, ceddelerin bu sebeple delik-deyik bıcakıldı- ğından şikâyat ederiz. Fakat, ası) telike başka türlü kendini gösteriyor. Kkanalizaeyon — çu- kurlarının taşlarına, geceleri Temba koymak we hayli: mesdut olduğunu bildizmek Acap etmer mi? Hatbuki bu küçük iş ihmal ediliyor. Bilhassa eüratla sey- veden wesaiti nakliye için, bu Ahenl az bir tehlike olmıyor! Belediye, bilmeyiz böyle kü- gük geylerle meşgül olmak zahmetine ikatlanmağa razımı yulun | Solüyor? Biri idama mahküm! Haydut hiç istifini bozmayarak kabahatı hâlâ başkasında buluyor İzmir (Hususi) — Rize ha- | bic umurlamayor bile Müte- valisinde icrayı şekavet eden 29 bhaydudun muhakemeleri hitam bulmuştur. Neticede 'bun ların 16 1 beraet kararı almış ve diğer on iki haydut muhte- Hf hapis cezalarına ve Kadri isminde biri de- İzmir hepisha- mesinde bakkallık ediyor - İdama mahküm edilmiştir. Bakkal Kadri idam cezasını v | bessim bir eda ile bakınız, ne- ler söyliyor: — Allah büyüktür. Tem- yiz mahkemesi kararı göre- cekginiz, Dasil bozacak.. Bu işte asıl kabahati olan Mrat veremden ölerek cezasını bul- du. Hakikat, elbette tecelli edecektir !, vreReRAAAArARARARARALAR Şark hudutlarımızda mil- yonlar çalını İsan hududu üzerinde bu- Tunan Vıık.ı Beyazıt, vilâyeti şarki. Suriye hududu üzerindede Mardin, Urla kışmen Gazian- tep kaçakçılığın çok şumullu olduğu mıntakadır. : Ezcümle hudut üzerinde bu lunan köylerden banıları bil- hassa Süriye hududundaki Er- ni göyleri kaçakçıların depasu ve anbarı halindedir. 'Yünlü, ipekli eşiya ve ma. mul* kayrı mamul eşya içki- ler, kumaş halı, mücevherat #igara kaâdı, kibrit tepirto, Müs- ;Ghaıw tıbbiye kaçrılmakta- ar. Bu kaçırılan eşiya develer- le, atlarla veya ufak nakil vasıtalari ile geçirilecek kadar bu bavalı kontrol görmemek- tedir. K Burada bulunan gömrük Mületişlerinin de kanaatı budur. yor| bazı jandama karakolları he- mep her gün kaçak eşya bul- maktadır. Ancak bu eşiya ip- ekli çorap ve ipeklilere mün- liğin meni için bn bavali de apayrı bir muhafaza (qk;lllını Lllıuyıç vardır. yuca bu havali; gümrük müflettişlerinin "l,.-:' sayı memurin ile temas etme- ge lüzum görmemeleri vaziye. “tin büsbütün bozulmasına ee bekiyet vermektedir. Bu havelinin hususiyetini rüesaşı mülkiyeden b bilhassa gümrük müffettişle. rinin bilmesine imkân yoktur. Bu itibarla alınacak tedbirin mülkiye memurları ile bitte- amas ibzarı icabetmektedir. Hükümetin de kanaatı mu- hafaza teşkilâtının askerileş- tirilmesi üzerinde tekasül et- mektedir. Bu taktirde her ne suretle olursa — olsun — budutlarımıza sokulmadan kaçakçılığın önü alınmış olacaktır. Hudutların muhafara teşkilâtınin — daha | Muhacirlar müşteki Hayvan borsası ko- | Hakkı müktesepleri için hükü- mete müracaat ettiler Bulgar avukatlar tefecilik yapı. orlr.ıı'ı Bulgaristandan memleke- | kimizin tadesi için muahede | miseri oldu Hayvan borsası komişerli- ğine ticaret odası esnaf mü- rakipliği baş mürakibi Kadri B.tayin edilmiştir. Akrayada bir lâhit Ankrada Mireleon — ma- nastırı civarında - bir. temel açılırken mermer bir Jâbit ka- pağı bulunarak müzeye nak- ledilmişlir. | Kapağın üzerinde altın ve gük müş Tevha izleri wardır. Bu Jâbit, geçen sene müzenin bu manastırda yaptığı hafriyatta arayıpta bulamadığı — eserler. dendir. Roma devrine nittir. Trakya pancarları Trakyada pancarların 1ö- külmesine başlanmıştır. Şeker fabrikaları ay sonunda şeker istihsal edecektir. Bu seneki istihaalâtın geçen seneden fazla olacağı ümit ediliykr. Ticaret odası afyon me- lesi için iktisat vekâletinden fazla tafsilât iştemişti. Aldığı- mız mülümata göre bu mese- le için afyoncular birliğinde de bir içtima olmuştur. Bu iç timada afyon tacirleri Avka- raya bir beyet göndermeğ ka tar vermişlerdir. Asfalt modasıl İstinye ile Yepiköy arasın-, daki üç'bin metroluk yol kıs mi da asfalta tahvili için belediye daimi encümenİnce karar verilmiştir. Yeni Paris sefareti. müsteşarı İzmir, ( Hususi ) — Parle selareti müsteşarlığına Orban Şemsettin E tajyin edilmiştir. İzmirde yeni bir gazete İzmir (Hususi) — İzmirde Faik Bey tarafından Hâdisat isimli bir yevmi gazele Uçıka- rılacaktır. Gazete Liberal ola- caktır: Balıkesir idmancıları geldi Balıkesir iğman yurdunun onüçüncü senei devriyesi mü. nasebetile terip ettiği tenezzü. he iştirak eden 600 Balıkesirli Asya vapuru ile şehrimize gel. miştir. Kafjilede Belediye relsi Naci ve mektupçu beyler de vadır. Tenezzühçüler yarın ak. şam altıda avdet edelcekerdir. ——— —— emin şekle irca: ciheti düşü- nülmektedir. Bu havalide kaçakçılık he. men — eleniyete yakın şekilde yapılmakta ve hazine milyon. larca lira zarara sokulmaktadır. Kaçakçılar — hudutlardaki aşiretlerden istifade etmekte- dirler. En fazla kaçakçılık Mardin, Urfa ve Van vilâyetleri hu- dutlarında olmaktadır. Haber — aldığımıza — göre umumi gümrük teşkilâtı tek tişatı bilharsa buralarada tep mil edilecektir. Müsebbip bulunduğu tak. dirde şiddetle tecziye o unacak we muhafaza aekerileştirilecek. tir. Bu «uretle yalnız. büyük gömrüklerde değil, diğer ka- çakçılık yapılan yerlerde de cezri tedabir alınmış olacak. tar. “Maliye vekâletinin bu hu- susta birinci umum müfettiş- liğin kanaat we tedbirlerini soracağı ve umum mületi J Bin de vilâyetlerden bu timize gelen türkler, orada bıraktıkları emlâke mukabil, burada hiçbir şey alamadık- larından şikâyetçi idiler. Bu şikâyetin esası da şu- dur : 1912 den evvel Türkiy ye gölen Türklere malları iade edilecektir. 1925 te aktedilen muahede ahkâmı bunu amildir. Fakat, bugüne kadar muahedetatbik mevkiine vazedilmemiştir. Bun dan, Bulgaristan muhacirleri fevkalâde müşteki bulunuyor lar. Nitekim, 1912 senesinden evvel Türkiye'ye gelenler hak- kı müktesiplerini almak için hükümete müracaat etmişlerdir. Meseleye, Sofya sefareti de karışmış ve neticede muhacir- ler Bulgar mahkemelerine mü: racaat etmeleri icap ettiği bil- dirilmiştir. Fakat, iş burada çatallaşıyor. Bu ciheti bir muhacirden dinliyelim: *Bulgar hükümeti, emlâ- derkrr ee r aa A Te v YAY yA A AT A LA Buğday meselesinin iç yüzü neimiş! ( L inci sahifedin devam) raftan da muazzam değirmen “kına gibi,, unlar çikara- caktır. Meseleyi bir de Ankaradan tahkik edelim dedik. Arka- radan şu telefonu aldık: | Yunus Nadinin Buğday ve Ekmek zammı mes'elesi bun- dan tam altı ay evvel çok başka şekilde İstanbul Tica- ret müdürü Muhsin Bey tar rafından bir raporla hüküme- te bildirmişti. Yanus Nadi, köylünün himayesi için — fır- kada ve İktisat vekâletinde esaşlı, bir ceryan - olduğunu ihaber alınca, mahut yazıları yazmiştır. Halbuki hüküme- tin ge encümenin düşünceleri tamamen başkadır. — Ziraat bankası marifetile bir kolay- hk bulunulması düşünülüyor. Yanus Nadi anlaşılan bu çereyanlardan istifade ederak kendi işine gelecek şekilde neşriyat yapmak istemiş, bu saretle mevcut — temayülleri kendi menfaatine alet etmeğe çalışmıştır. Ankharadaki temoyül, Yır nus Nadinin kendine malı etmek istediği şekilde değildir. Ne ekmeak zammı, nede ihraçedi- lecek buğdaylara “prim, ve- rilmesi meozubahs değildir. © bu işlerikendi neşriyatı doğurmuş gibi gösterecek sar" latanca nepriyatta israr edi- yor. Başka türlü de yapamaz- dı. Zira: foyası meydana çık- mıştır. Sonra Yunus Nadi evvel. ki gün Aakaraya geldi. Bazı mühim zevala gitmiş : — Aman w ahvoldum. Bitiyoe- rum., Hiçolmazsa bu mes'eleler- de bir temayül var gibi havadis neşredilirse beni hkurtarırsınız.. Diye yalvarmış olauğu da söy- leniyor. Mes'ele bundan iba- rettir. | İşte gu haher bütün mese- lenin içyüzünü tenvir etmiştir. Anlaşılıyorki, Yunus Nadi altı y evvel verilen raporların fırkada - filân mevzübahs ola- cağını haber alınca, hemen el çabukluğu marifet usulüne mü- racaat etmeğe karar — vermiş, mahut buğday zammı, ekmek zammı, fazla fırınların kapa- tılması teşvikini havi neşriyata başlamıştır. Yunus Nadi dün yine meşhur ©| shriyet meselesini tekzip ede * " £ Daanmi var ) mucibince, bir komisyon yap- mış. Fakat bu kamisyonun mesalsi bir türlü ilerliyememip tir. Şimdi bize, Bulgar mah- kemelerine müracaat ediniz deniliyor. Fakat bu vefer de Bulgar hükümeti, ecnebi ol. duğumuz için davayı kaybe- dersek masarifi muhakemenla berveçhi peşin temini için biz- den iadesini istediğimiz emlâ- kimizin kıymetine göre bir mtlyon leva kadar para isti- yor. Bu parayı bulamıyoruz. Bazılarımız Bulgar avukatları. ha müracaat ettik. Onlar, bi- zim hesabımıza davayı takip edecekler,? maşarifi muhake- meyi kendileri vermeyi taah- hüt eyliyecekler, kazanırlarsa istirdat edeceğimiz emlâkin yarısına sahip olacaklar. Yani muahede ile müemmen — olan hakkımızı istirdat #çin malımı- zın yarısını Bulgar avukatları: na feda etmeğe mecbur kalı- yoruz., Heeesanaşeece miyerek tevile çalışıyor, “Koz- meto ile sıhriyet peyda ettiğini iddia ettiğimizi,, söyliyerek bizi çürütmeğe uğra- giyordu. Behey — muhterem, sana Kozmeto ile sıbriyet peyda ediyorsun diyen kim? Senin | olsa olsa, Kozmeto ile papel | sıhriyetin olur. Fakat biz, meşhur bir değirmenci fle sıh- | riyet peyda ettiğini yazmıştık. Hattâ değirmenin retmini de basmıştik. Bunu mödeü inkâr weya kabul edemiyorsm? Ne var? Bunda çekinecek bir şey warsa gel söyle Allahaşkınada biz de, vatandaşlar.da öğren- sinler.. Büyük bir değirmenci, ce- sim fırınları olan, zahire ihras gatile metgul milyonluk bir girketin müdürü ile — sihriyet peyda etmek ayıpmı? Gel: — Evet mahdumu bende- niz ozala Ghriyet peyda ediyor. İşte Ankarada — köylüye yardım meselesi mevzul olacağını haber alınca mahut makaleleri yazdım. Diye itiraf «t. Neden öyle daima vatanı, gençliği, meclisi, hükümeti, 1- met Paşayı, Fırkayı ve ilâh... Bu işlere karışlırmak - istiyor- sun ? Bak biz onlardan bahse- diyormuyuz hiç? Sadece zatı mücahidanenizle meşgul bulu- mmuyormuyuz ? Yok canım, sen kozmeto e sihriyet peyda edecek ka- dar düşmedin henüz, o ciheti tahdir edenlerdeniz. Olsa olsa şöyle bir şirket filân... Dolayı- sile o Yunanlı ile münasebeti: niz olabilir. Nasılki, memnu sekeri — miıntakadaki — krom madeninde de gene Yunanlı Seferyadis le #lâkadar bulu: puyorsunuz. Bu da mı iftira ? Bu da mı yalan? Çok tuhaf değil mi? Hep bu ilftiralar, hep bu yalanlar başkası için söylenmiyor da münhasıran pek büyük vatan- perver, fıkara hamisi, köylü babası, türk ınkılâbının banli Azamı zat Ülyaları için mi söy- leniyor. Niçin, neden? Hem bak biz sana: Ne şaşı ne de bodur demiyoruz? Gayet soğuk kanlılıkla, tatlı, tatlı konuşuyoruz. Gel: — Pes.. de de şu bahisler kzamasın. Gün geçtikçe el âle- me 'karşı bir miktar daha ke- paze olduğunuzu anlıyacak kadar zekâvet we ferasat sa- 24 Tenşmîı'z' Maşallah! Ticaretodası iş görüyor!| — İstanbul Ticaret ve sanayi odası memurları, teavün san- dıklarını bir kooperatif haline getirmek istiyorlar. Hattâ, bu hususta iki içtima da akte- dilmiştir. Bu içtimalarda, koo- peratif tesisi fikri galip gel- miş ve bir nizamnama yapıl- ması tahtı karara alınmıştır. Elyevm, bu eahada, Ticaret odas memurlarının araların- dan seçtikleri zevat, sarfı mesat ediyorlar. Nizamname- nin tesbitinden sonra, faaliyet gekilleri tesbit olunacaktır. İzmitte hırsızlık İzmit (hususi) — İzmitde demir yolunda 225 numaralı Müfit Beyin terzihanesine 22 gecesi nisfilleylde dükkânın kepengi kırılmak — suretile gi- rilmiş ve içerisinden yedi top muhtelif renkde elbiselik - ku- maş sirkat edilmiş olup henüz faili elde edilmemiştir. Terkos memurunun fhtilâsı Terkos girketi tabsil me- murlarından Emin Efendi, şir- kete ait 135 lirayı zimmetine geçirmiş olduğundan bakkım da tahkikata başlanmıştır. Karpus kabuğu kaygası Eminönü — çopçülerinden Mehmet dün, vazifesi başında iken rokağa karpuz kabuğu atan Hamit — isminde birile kayga etmiş, neticede Hamit hibi olduğunuzu tastik eden- lerdeniz. Bekleyiniz. Yarın bu sütunlarda bir vesika göreceksiniz, şahitli, is- batlı bir vesika ki.. Sizin vatanla filanda zerre ka- dar alâkanız olmadığını bütün vatandaşlara ilân edecektir. Yirmi dört saat intizar ediniz kâ- fidir. ' Akşamda ayni iddiadadır! Dünkü Akşam'dan aynon alıyoruz. Yunus Nadi dik- katle okusun: Buğday meselesinin ehemmiyeti gitlikçe arlıyor, Dün bir tefikimiz bu meseleden bahsederken İktisat vekâletinin buğdaylarımızı korumak için bir kanum harırladığını — yazı- yordı. Bu haber alâkadar mahafilde ebemmiyetle karşılanmıştır. * Bu haber etrafındaki —umuml kanaat şndür: Böyle bir kanun gıkacak olursa, müstahsile bir faide- si olmıyacaktır. Hatbuki - bugünkü mesele doğrudan doğruya köykarün giyan etmesi keyfiyetidir. Buğdayları koruma kanunu daha ziyade ilracat tacirlerin eyarayacaktır. Memleket müstahslini korumak için istihsal masrafını mümkün öl- duğu kadar haddi asgariye indirmer Jâzımdır. Veni yapılacak kanun müstahsilin işine yaramadığı gibi, müstehlikin de zararına olacaklır. İstanbul'da günde 300 bin ekmek satılır. Ekmek iki kuruş artacak clur- sa, İstanbul halkrayda e<mek parası için 18 bin lita fazla bir para vere- çektir. Eğer bu para ziyan eden fa- kir köylülerin crbine girmiş olsa Fakat bu para köylünün değil, aradaki mutavassıtların cebine gire- çektir. Bu da bügürkü iktışat telik- ilerine mugayirdir. Bugünkü telik- kilere göre kooperatifler yaparak hayatı — ucuzlatmak, mmutavassıtları kaldırmak istivoruz. Binacnaleyli, bu kauunu tanzim ederken, almacık tedbirlerin aradaki mutavassıtların değil, fakat köylünün nef'ine o'masma azamt dikkat gös-

Bu sayıdan diğer sayfalar: