December 4, 1949 Tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2

December 4, 1949 tarihli Yeni İstanbul Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Batıdaki Alman fabrikaları sükülmiy Betrlin, 8 (YİRS) ter İle görüşmede bulunan Fransız işgal bölgesi genel valisi, Berlin'in Fransız böl- gesinde bulunan Alman fabrikalarındaki Makinelerin sökülmiyeceğini ve fabrika- ların da Alman idaresine devredilmesi gerektiğini bildirmiştir. arasında dunmaktadır. liforniya'da F--46 tipirde yeni bir Douglas tiri uçak saatte 1200 kilometre sür'atle uçarak sürat ae Fu yeni tip uçak hem tepkili olup de roket tertibatı Totler siyası komlsyonu, Kudüs beynelmilelleştirilmesinc karar vermiştir. S1Z tel Bu karar Genel Kurulün tasvibine arz- edilecektir. İmparatoru Halle Selâasi, Birleşmiş Mil- letler genel sekreteri Trygve Lle'ye gön- zalamaya derdiği bir mektupta, temlekesi olan Som: yeti altına verilmesi kararını protesto et- miştir. Serbest sütun Churchill'in yaşı ve İngiltere seçimleri devlet adamlarından ve İkinci Cihan Harbinin 20 1oi asrın en büyük büyük lideri, eski İngiliz Başvekili Winston Churehlli, 80.11.1949 tari- Gasser'in bu hinde 75 yaşını doldurdu. Londra muhabirimiz Londra — (Hususi — muhabirimiz Manuel Gaster bildiriyor) — Chur zhill'in 78 inel doğum yıldönümü. — ğr İngiliz umumi efkârını hiç de alâ- — olduğu kalandırmadı. Oldukça mühim »: yılması icabeden bu hâdise karı #ında gösterilen Jâkaydı, evvelâ İn- gilizlerin “sahsı nabutlaştırmama temayülünden doğmaktadır. Fa: kat bunun bir de politikaya, daha doğrusu seçim taktiğine dayanan iki sebebi de var. — Sosyalistlerin, seçimlerden hemen önce, muha: lefet liderine resmen merasim yap. mayı istemiyecekleri âşikârdır. Mu- hafazakârlar isa, en büyük sahsi vetlerinin zayıf N, yani ya sını lüzumundan tazla ortaya koy- çekiniyorlar. Çün. in iktidara dönmesi mevzuubahe olunca, daima “çok — ŞİĞl Mütaldası gitgide daha sık isitilmektedir. Churehili hakikaten mi çok yaşlı? Hayır, Churehili genç kalmıstır. ve “olgunluk çağında" dış manza: unı, hayâtiyetini, teşebbüs kabi liyetini ve iradesini muhafaza et. ir. Fakat iste bu gayanı hay. tazelik, bu “ebedi gençlik” Churehill'in en zayıf tarafıdır. Çün- — le kü ihtiyarlık devresine kaçıra: ö 've moral gençliği- ile yaşca genç olduğu devrin hükümlerini, itiya! ni ve iddialarını da beraber getir. mMiştir. Ve bu davir on, yirmi de. ğil, tam kırk yıl geride kalmıştır. Bu devir 1914 ten önceki devirdir. engeldir. talar danılan “ya olduğu nei Churehili — tar kudretine natkârın dik tesi Churehill'i İngilizler için gittikçe “Altın ça. — Y0 ği mahiyetini alan Edward ViL — TİNe çıkmı Bdi trininden doğmu; Winston — Churehill'in ruhen © — deden devre nekadar bağlı olduğunu ve — ki— zamanımıza nekadar yabancı kal- dığını, zeki bir kadın, bir bakışta anlamış ve iki kelime ile ifade et. mıştir. Chürehili, İkinci Cihan Har- bi'nin en karanlık günlerinde Be- yaz Saray'da birkaç gün kalıp ay- rıldıktan sonra Mrs. Roosevelt ko- casına 'Chur- €hill en ağır darbeye bu harpten sonra, mensup olduğu, sevdiği ve uUğrunda mücadele ettiği âlemin, yeniden kurulamıyacak gekilde yı kıldığını kabul etmek mecburiye- tinde kaldığı zaman uğrıyacaktır". Elcanor Roosevelt maalesef çok — Kös ve bilh: haklı çıktı. Babalarımızın ve dedi lerimizin âlemi, iki cihan harbi (l temelinden yıkıldı ve bu çöküntü, Churehill'in vatanında bilhassa sid- detli oldu. Fakat Churehill acaba kaderin bu hükmüne rıza gösterdi mi? Bütün sözleri ve harekâtı kı bul etmediğini gösteriyor. Hattâ eki âlemin henüz yaşadığı ve an- cak sosyalist — “menfaati âmme' levletinin riyle örüldüğü, —| , müreffeh, İngiltereyi — olacaktır. KISA HABE mamen yel Harp nraı mek ( akla gelemez. Tabiri di danda du; tini bil Berlin valisi Rey- — Ba ketine Bu karar, varılan anlaşmı Bonn Hükümetiyle Franaa ya dahil bu- giltere, Baatte 1200 kilometre kateden uçak Los-Angelos, 3 (YİRS) — Cenubi Ka- miştir. 'eni bir rekor tosis etmiştir. Bu arkedilecektir. in sür'atinden daha fazladır. 'm ha:v bulunmaktadır, ir ölüyer Kudüs milli New- Habesistanın Itirazı New-York, 3 (YİRS) — dikleri be: eski İtalyan mü: inin Fransız vesa- rak istlevap Manuet münasebetle gönderdiği mektubu, aynen aşağıya koyuyoruz. çıkarmak İçin bu kâfi olaca: tesiri altında Ve — Chur- tekrar ortaya salaşları kaldırmanın “fikrl sabiti”nin zannedilebilir. chill'in büsbütün başka bir devre, bu derece bağlı kalmış olması, is. tikbalde yalnız kendi faaliyeti için değil, partisi için de muazzam bir Churehili'in istikbalde İnoiliz İk- tidarının tekrar halinde düşünülebilecek menfi nok- bunlardır. “Harb'in başvekili taraftan, için çok kul- 'en büyük diz, Ünvanı, kuri bir Af yahut da dalkavukluk değildir. Hattâ bu Ün- van, Churehill'in harpte bi muazzam işlerin, vatanına ifa z hizmetlerin bir mükâfı da değildir. Bu ünvan, gayet basit ve inkâr edilemez hakikatin ken- disidir. Çünkü — Churehili, mensup n parlak ve sürükleyici hatibi, mesleğini, tekâ- mülün en yüksek zirvesine kadar çıkarmış bir devlet adamı deği in, yalnız hizmetini, kelimenin tam mânasiy- at haline getirmiş çok ender politikacılardan bir tanesidir. Yani nasıl ki hakiki ve büyük s: , sirf mantıkla anl daima yalnız mü- kemmeliyeti ile değil, beklenilme- gılamaz ve bizi iyle de hayran birakirsa, — | | ç det politik kon yonu, gündelik seviyenin çok Üzu ve hiçbir. parti dok- Ff kudi şahsiyetinin —hattâ hakikati ifa- gçekinmiyerek - diyebilirim dehâsının mahsulü olan u- mulmadık. tezahürleriyle, manzaralarla dalma hayrette bırakmıştır. İngilterenin orijinal ve yaratıcı fikirlere muh- taç olduğunu kimsi Ve bu fikirleri yaratmak ve yürül- i leçmiş devrin müsti en, ayı Churehill'den başka da hiç kimse inkâr edemez. yılmak İngiltere, 'tan birini seçmek zorun ehill'in bugünkü âlemle tem madığını bildiği haldı in Mmukadderatı slim edil acaba kendisine bilir mi? Yol sahip olduğu ve apaçık me) n tablat Üstü kabiliyi en büyük evlâdının n ve istiyerek hizmetlerinden kı müstağni mi kalsın? Bu muammânın gekli halli, mil- F hayli mücr istikbaline KÜRER Bir uçak kazası yya, 3 (YİRS) t bir D akınlarında iki Tagiliz piloti #ekiz yolcunun öldüğü bildirilmektedir. Arap mültecilere yardım lew-York, 3 (YİRS) — Türkiye, İn-| Rer Üçü de dün gece hududu geçerek ve Amerika tarafından | Amerikan makamlarına teslim olmuş- “Arap mültecilerine yardım yapılması h susundaki / teklif, yasl komlayonu tarafından Fransa miş Milletler al: 58 milyon dolarlık bir yardımı derplş eden bu karar Genel Kurülün tasvibine Polonyada tevkif edilen Fransızlar Paris, 3 (YİRS) — Varşovadaki Fra: rk, 8 (YİRS) — Birleşmiş Mil- ME Betfareti Polonya Hükümetine t ettiği başka bir nota'da daha bazı Frai malümatı olmadığını he Diğer taraftan Amerikan bölgesine va- | rin 9 vteya 16 Polonya Hükümeti serbest bırakılan 7 Fransiz tebaası, ver- Polonyayı terkedi MA gaye birer nota İm- diklerini söylediler. Halbuki 36 saat müddetle aralıksız ola- edilmiş olduklarını ve bu müddet zarfında hiç kımıldamamaları e Habeşistan bilmeleri için ilk evve mele gördüklerine cbur edi dü redilm Belgrad 3 (YİRS) tanda Kostov'un ve yargılanması meselesini ele alan Bel- grad radyosu siyasi tefsircisi şunları söylemektedir “Kostov, Bulgar komünist parti- 1 merkez komitesi Üyelerindendi. Fa- Bulgaris- arkadaşlarının kat savcının yaptığı ithamlardan an- laşıldığına göre, dâvanın — mahiyeti, Bulgaristan hudutlarını — aşması İste- niyor. Kominform memleketlerine ye- ni Ümitler aşılamak lâzım geliyor Bulgaristanda birkaç ehemmiyetli şahsiyetin tevkif haberini ilk olarak Yugoslav Tanjuğ ajansı vermişti. Kos- tov ve arkadaşları Yugoslavya ile iş- birliği yaparak Bulgaristan rejimini devirmeye çalışmakla itham edilmek- l tedir. ©O zaman Tanjug ajansı, Kostov'u Yugoslavyaya kargı — kullanacakları- ni söylemişti. Bulgaristanda ise, bu- güne kadar bu hususlardan hiç bah- geçmi İngi- sedilmemekte, yalnız Kostovda milli- ardığı — || yetçi temayüller bulunduğu — belirtil- mekteydi. Bugün yaptıkları hareket, komin- formun — canlanması için blöf mahi- yetini taşıyan bir tedbirden başka bir şey değildir. 1047 genesinde Yugoslav komü- nist partisinin bir toplantısında — söz alan mareşal Tito, Kostovun — Boris Koburg tarafından — tevkif edildiğini ve başlıca mücrim olduğu — meydana çıkmasına ve arkadaşlarının İdam e- dilmesine rağmen kendisinin — serbest birakıldığını söylemişti. Niçin?.. Çün- kü, Almanların ajanı idi. Polise men- sup memurlardan Gişev, harp içinde İstanbula iltica ederek, müttefiklere stovun plânları hakkında malümat vermişti. O zamanki demecinde Tito, sözlerini şöyle bitirmişti ll .- n bizi ta- böyle Belgrad 3 (YİRS) — Pragda, Yu- goslav vatandaslarının durumu — feci bir hal almaktadır. Sulhçu Yugoslav- lar, herkes tarafından bilhassa resmi makamlar tarafından tecavüze uğra- maktadır. Yugoslav tebaasının mülk- leri ve hayatları artık Çek makam- ları — tarafından — korunmamaktadır. Bratislava şehrini ziyaret etmekte o0- lan bir Yugoslav vatandaşının, bütün çantaları karıştırılmış ve kendisi tev- kif edilmiştir. İvan Ptroviç iaminde diğer bir Yu- guslâv vatandaşı, Kominformun — son beyanatını tasvip etmediği için, Prag- ir || dan çıkarılmış. Kendisinin en büyük kabahati Yugoslavya aleyhtarı hain- lerin gruplarına iştirak etmekten im- Sovyet cennetinden kaçanlar landa petrol deniz uçakı, düşmüştür. t diğer | SATfında, silâhh dört Rus askeri, Frankfurttaki Amerikan makamları- na teslim olmuştur. Bunlardan biri perşembe gecesi, di- lardır. Aakerlerin silâhları alındıktan son- ra enterne edilmişlerdir. B. Barah Rüslarla anlaşı Waahington, 3 (YİRS) işleri Bakanlığı bugün neşrettiği renmi bir tekzipte, Bernard Baruh'un — atom enerjisinin ' kontrolü bahsinde, — Sovyet makamlariyle anlaşmış olduğuna dair çı- famamen asılsız ve üye u bildirmekte Yunan seçimleri Nisanda yapılacak Atina, 3 (YİRS) — Yunan siyasl parti temslilcileri, Yunanlatanda genel seçimle- isanda yapılmasını karar- Kkabul. edil- 5 değildir Amerika Diy- tarafından | laştırmışlardır. Mülkiyelilerin - yemeği Mülkiyenin kuruluşunun yıldönümlü dolayısiyle bugün Taksim - Belediye Gazinosunda “Mülkiye mezunları — ta- rafından bir akgam yemeği verilecek- ti ây l mul nları ve EDEBİ ROMAN n Gerçi, dünyanın parasını kazanıyor; gerçi, An- kara'ya geldiği vakit bilgisinden, sanatından başka bir sermayesi yoktu. Fakat, ne çıkar! Allah, gönlüne göre veriyor. Bofraya oturdukları vakit Ragıp Bey, ye- mek odasını uzün uzadıya gözden geçirmeğe koyuldu. 'Tavana bakıyor, tabana bakıyor, dü- varlara bakıyordu. Bonra yavaşça Bervet Be- yin haremine doğru eğilerek: “— Hanımefendi ,bu “salle A manger'den memnun musunuz? dedi. Kadıncağız ne cevap vereceğini bilemedi. vim, bu suali pek mânasız bularak, genç mü- hendisin yüzüne alaycı bir gülümseyişle bak- tı. Bervet Bey, “dur hele, bundan ne çıkacak!”, diye düşünüyordu. Nedim'e gelince, o her vakit plduğu gibi aklı başka yerlerde, ne söyleneni 1- #itmiş, ne de söyleyeni görüyordu. Derdi günü yemeği bir an önce bitirip sokağa fırlamaktı. Ragıp Bey: " Memnunum, derseniz, inanmam doğrusu, Bu duvarlar hole Zambris'siz ne çırılçıplak gö- Tünüyor! Bu büfe, bu dresaoir yerli olmak 1â- zım gelmez miydi? Nasıl olmuş da bu yer par- kesiz kalmış? Bervet Bey, en nazik kenti: tebesslimle sözlinü 16 Egrdrengiz Kostov Yugoslavlar, eski B.ulgar Başbakanının mazisini açıklarken, Kostov da Yugoslavya hakkında dikkate değer ifşaatta bulunuyor Kominform Yugoslavyaya karşı taarruza geçti YUGOSLÂV-ÇEK GERGİNLİĞİ | Batı Almanya polisi askeri New-York 3 (YİRS) — Son 24 saat | daki Müttefik genel valiler, Almanya- YENİ İSTANBUL “Kostov'un emperyallatlerin aja- ni olduğunda şüphe yoktur.,, Alniz, 1047 senesinde kominfor mun beyanatını imzalayanlardan - biri olan Kostov bugün Yugoslavya alı hine kullanılmaktadır Budapeşte dAvasından sonra Sof- yadaki dâva Belgrada karşı yapılan hücumların hayal sukuütu İle — netice lenmekte olduğunun yeni bir delilidir Moskova 2 (YİR8S) — Yargılan: asında, ecski Bulgar Başba- kanı Kostov, Almanların — mağlübiye- tinden sonra, — Yugoslavyanın — Slav memleketleri blokundan — ayrılmasını temin maksadiyle Anglo-Amerikanla- rın Yugoslavlara ellâh vermeyi vâd- ettiğini Kardelj'in kendisine birdirdi- gine dair ifşaatta bulunmuştur. Bundan başka, Kardelj, Kostov'a, Anglo-Amerikanların — Tunanın cenu- buna Rus nüfuzunun girmesini —arzu etmediklerini ve cenubl Slav devletle- ri federasyonunda Bulgaristanın Yu- goslavya cumhuriyetleriyle birleşmesi- ne müssade etmiyeceklerini söylemiş- tir Moskova 2 (YİRS) — Sesi,, programında Çernikov söylemektedir: Demokrat halkın savaşa karşı giriş- tikleri mücadele, sadece bir sulh mü- cadelesidir. Demokrat cephe kuvvet- lenerek emperyalist cephesinden daha küdretli bir hal almıştır. Bunun başlı- “Güntün şunları ca misalleri, Çin'de halk demokrasi kuvvetlerinin, Kuamintanga karşı ka- zandiğı — muvaffakiyetle, doğu Al- manyada halk demokrasi cumhuriye- tinin kuruluşudur Buna rağmen Sovyet — Rusyaya karşı girişilen suikastlere devam edil- nektedir. Kostov mahkemesi, ve alı- nacak kararlar, emperyalist devletler, vurulan bir yeni darbe olacaktı tina etmesidir. 25 kasımda İvan Pet- , memleketi terke vakit bulama- dan tevkif edilmiştir. Bugün kendi nin nerede bulunduğundan — kimsenin haberi yoktur. 26 Kasımda Çek polisi, başka bir Yuguslav tüccarın evine girerek ken- disini tevkif ve —mallarını yağma etmiştir. Bütün bu hareketler, kominformun Yugoslavya aleyhine almış olduğu ka- rarın tatbikından başka bir şey de- gildir. Bu gibi hareketlere ancak Or- taçağda rastgelinmekteydi. Pragdaki Yugonlav elçiliği, bu duru- mu Çek Hükümeti nezdinde şiddetle protesto — etmiştir. mahiyet taşımıyacak Londra 3 (YİRS) — Batı Almanya- daki mahalli hükümetlere gönderdik- leri birer tamimde, polis kuvvetlerinin kuruluşu ve istimalleri hakkında yeni talimatları — bildirmişlerdir. Bu talimata göre, mahalli polis ya- rı askeri bir mahiyet taşıyamaz. Polis kuvvetleri, demokratik — hay tın gelişmesine mâni olmiyacak ve işgal kuvvetlerine bir lehlike — arzet- miyecek şekilde — merkezileştirilmeli- dir, Bu tamim, Batı makamları, Al- manyada ordular kurulduğuna — dalr, Sovyet isnatlarına bir cevap teşkil et- mektedir. Arjantinde baskınlar noR-Alres, 3 (YİR: rillkine göre, Bucnos-Alrea'de fanliyette bulunan — "Bank of London and South America,, bankasına, Arjantin tarafından yapılmıştır. kin hüdisenin Bi Haber ve Arjantinde faa- nmasiyle ilgili olduğu söyler ger taraftan, Argent e polis ta ktedir. dalmii. inda yaj Resmi makamlar bu. hu İzmir Mektubu BELEDİY rinde dururlar. Şehri, bütün kısımları- kanalizasyon, park Kİbİ eserler vermeğe ve müs takbel şehir plânı üzerinde çalışmağa muvaffak oldu. Ondan sonra gelen Re- şat Leblebicioğlu ise şehrin İmar saha: #ından ziyade yukarı ve el ve emek borcanmamış kısımlara başlıyarak yü- mahallelerin yollarını, kanalizasyo- ve asırlık bir belâ olan Halkapınar bataklığını kurutmağa mu vaffak oldu. Fakat İzmir şehri hor şeye rağmen daha olgun bir çehreye sahip olamadı Şohirde yapılması gereken - bir çok ö nemli işler arasında bilhasan, — gehrin inşaatı başlıyan kısımlarının sokakları: kanalizasyonunun Ikmâ- elektrik ve su veril Filhakika bü ino hattını mutfağını, lonu, kâtip pin yapılması H, bu. kısımlar mesl hatırdan geçebilir. yük bir gehir otelinin hatırlatan yapısı bir kapı hkiyle - yürümektedir. ikincl katı İnşaatı 1950 yılında tamam- Gazino ve rimiz bildiriyor) Cumhurreisi Truman, yeni yıl baş- Tebilmesini larında, Kongr yılına ait tahsisatı isterken, bazı müş- küllerle karşılaşacaktır. — Paul Hoft- Birçok Avı “Bconomic Coo- Sir eden bu rıann'ın idaresindeki peration Administration'ın Gi dâyiha, Mebuslar Meclisinde ve Se ratoda geçen iki yıla nazaran, çok da- ha kuvvetli bir mühalefetle karşılaşa- caktır. Marshall Plânının, bugün ar- tik Amerikan milli hayatında yer et- tiği, Üzerinde münakaşa Amerikan — dış politikasının çok Jü- den, Zumlu bir unsuru olduğu ve Avrupada Kürabilirler muvaffakiyetle tatbik edildiği hakkın- Hârı, da yayılmış olan kanaat pek de yerinde dukça olmasa gerektir .Bu kanaat, umumi heyeti itibariyle, politik bakımdan va itse de, lüzümlu tahsisatın kabul edil- mesi mevzuubahis olunca, vaziyet de- #isnlektedir. En müsait politik şartlar bir araya gelse bile, çoktan açık Ziyetine girmiş olan Amerikan bütçe- sine, önümüzdeki yılın 'Marshall Plâ- ni tahsisatını, kesintisiz — yüklemek müşkülce olacaktır. Turumundan, Daha ilk iki yılın tahaisleri, plânın ’" Filmeeğ politik gayeleri hakkında — ümitlerin yüksek olduğu bir devrede kabul edil- miş olsa bile müşküller büyüktür. Ge- çen yaz ECA, kabul edilen tahı ti emrine alıncaya kadar, 6 ay gecçfi. V'ashington'un çok clddi tasarruf ko- pilserleri, yani her iki meclisin tahsl- SAt komisyonları, yorulmadan proğ- Tamın masraf fasıllarını azaltmışlar- dıir. Aylar süren gecikmelerden son- ya proğramı kabul edilebilir. hale koy yıak için hükümetin, büyük gayretler sarfetmesi — lâzımgelmiştir. İngilterenin son geçirdiği dolar buh yanı, Marshall Plânının her derde de- Va olmadığı, plânın — normal olarak bitmesi icabeden 1952 senesinde, Batı Avrupa tediye bilânçosunun, dolar ba- kımından yine muvazeneli olamıyacı ft hususlarında Amerikan meclisini 1- kaz etmiştir. Bu hakikat, 7 milyar golar sarfedildikten sonra ve —Plâna H, ithalât serbest Fransay ler, Pariste Ki Fransız dirmişlerdir. dir; rin başkı vetiyle, kapatılabileceğini iddia edenler &z iseler de, lehte düşünenler yine ted- bir almak Jüzüumunu - kabul ediyor- lar. Hoffmann'ın, Marshall Plânına gi- ven 18 devletten ticari takyidatı kal- hiç bir açıklamada bulunmamı Binanın — zen Ki edecektir. abilecek bir g İkinci, üçüncü ve da 72 adet hepsi banyolu ve hollü ya: tak odası bulunacaktır. edalar iİki yataklı ve önleri t Yazlık gazino olarak n faydalamılarak 2500 kişili gazinosu bulunacaktır İkmâli için daha 600.000 Jiraya İhtiyaç vardır. Belediyenin 1950 yılı bütçesinden verl. Hnce ötel İnşaatı bitecek ve gehir hal- kı, bu ötel meselesinin hallinden men vun kalacaktır. — Adnan BİLGET takdim ve Marshall Plânının 3 Üncü S1 kanaatinden ciddi bir zaruretinden zası idaresinin betiyle Stallı ni n katı amaşır yıkama. tenl: hava deposunu ve inct katta kabul sa- ve müdir dairesi, berber ve bekleme orlnsını ve 1000 kişi 1 ihtiva edecek- ötelin Marshall plânına göre 1950 yılı (Washington'daki hususi muhabi- cırarak, Marshall Plânı ile verilen her aoların, birden fazla devlete fayda ve- mümkün kılmaları husu- eye 1950-1951 bütçesini Sündaki ciddi ihtarı, kendisinin değil, iç politikanın | doğmadan bir saat doğmakta idi. palıları korkutup mütees- “Ultimatom" hazırladı- ton'da hergün, “ya birleşin, bize muhtaç olmadan yaşayın” — gibi gort ifadelerle tekrar Washington'un kanaatine milyon nüfus barındıran 16 Batı Av- rupa Devleti, Birleşik Amerikanın, 150 edilmediği, Nillyon insan barındıran 48 devletin- belki de daha ideal bir iç pazar İşte Amerikan umuml ef- | tir: Avrupa diplomasi âleminde ol- | Hali garip karşılanan böyle bir iç pazarın kurulmasını talep ediyor. Amerikanın Avrupa ve adına “Tntegration” denen devânın esaşı aşağı yukarı budür. Bunun mü- nası sorulduğu. zaman, nevi genişletilmiş "Benelu: hut da Avrupada tek para sisteminin “kömürün beynelmilel Belçika ve Kuzey da teşmilinden bahsedilmek- tedir. Bu muazzam proğramın kargı eeti yani Fransız işçileri Rusyaya karşı harp etmiyecekdir! Bükreş, 3 kının, 70 İnci senel devriyesi münası 'e gönderecekli Las Casem,, teşhir edilmektedir. Bükreş, 8 (YİRS) — işçileri, Mareşal (YİRB) — maden Stalin'e bir mesaj göndererek, sanın Soövyet Rusyaya karşı girişmesini önlemek için ellerinden ge- len bütün gayreti sarfedeceklerini bil- Mesaj şu kelimelerle sona ermekte- “Yaşasın, bütün dünya işçilerinin Ü- ğ 'daha 10 Mmülyar doların sarfe- MİĞİ Btalin,. Hürriyet ve mullf için| | | Bu wervis, yalnız haberleri din :llmnıl zarureti karşısında, Parlâmen- **VAYACAĞIZ. B ai Lıımî::ıı::.m :;f.'ıı:u::.' ıır""dı:n to mensuplarını — düşündürmektedi: z İRSSTORR A GERURN T öşEeR Amerikan bütçesinin, bu mali sene s0- Yeni Libya vali YorumELA KSSYA bĞUNAyiL mpep huna kadar tahmin edilen 5.6 milyar — Londra, 2 (YİRS) — Libya par- | | dakikasına takip etmektedir. doölarlık açığının, harice verilen bü- Jâmentosunün Birleşmiş Milletler Gü-| | — Radyo — Servisimiz, dünyadaki tün kredi ve hibelerin kaldırılması su- venlik Konseyinin dördüncü devresi- | | radyo istasyonlarının, — başta mü- Dr. Carlos Lâbya Genel Valiliğin racaat etmiştir. Dr iipinlerden ayrılıp böyle bir tâyini ka- bul edeceği zannedilmektedir telektrik ve havagazı | za otelin — büyük dördüncü Den edilmektedir. için — bulduğu | cesi gümrük bir- lisanslarının kaldırılma- kambiyo transferi ve bir tâyini için mü-| | re, Romulos'un Fi 4 Aralık 1040 — ——— “Şehir Haberleri Öğretmen vekillerinin biriken İZMİR, 3 Aralık 1940 lanacaktır. -Kültürpark dahilinde — bü- . 27 yıl önce yanan İzmir gehrine ge- yük bir gazino ve muhtelif tesisler yi. ücretleri veriliyor len giyaretçiler, bu vangın şahasından ne 1950 yılı Akustosona kadar Yapıla | — Geçen #ene ilkokullarda — öğretmen bir çök kısimların hâlâ olduku gibi caktır. Fakat halk bunlarla İlgili de- | vekilliği yapan 42 M€retmen vekilinin durdukunu görerek Vunun sebebi Üze- Elldir. İnşanta başindığı kısımlara yol, | nn biriken, Ücretleri blr yıla ” yakın nandanberi verilmişti. Dün, Mijli Kezdikten sonra İse bunun diğinda İstemektedir. Belediyenin şehrin inşaat e n bir çok tenkit edilecek noktalar bu: harekötlerine — daha ziyade ilci — gös- | Eğitim Bakanlığı öğretmelerin para- lup kafalarındaki bir sürü İstifham- termesini arzu etmektedir. — Belediye | 'AtInın verilebilmesi için ayrılan tah- Fer ağkrnlenr B y lt abitasının daha çök — çalışmasını çe | sisatı Mili Eğitim Müdürlüğüne gön- yangın geçirmiş ve ;chrin hemen ya- reyrüsefer İşlerinin iyi yürümesini lato- | dermiştir. Ücretlerin tevziine Pa: Hakikatte İzmir şehri - büyük bir. mektedir. tesi gününden itibaren başlanacaktır risıni — kaybetmişti. İstirdattan sonra — İzmir Şehir oteli, turizm hareketleri | Paralarını bu güne kadar alamavan İzmir. Belediyesinde İyazife görenler hakımından gahrin bir kazancı ola- | öğretmen Vekillerin tayinini - gehrimiz ada DNi aa çblr çahama dev. caktır. 700000 Jira #arfiyle Kordon'da | Milli Eğitim Müdürlüğü yapmış — ve sesinde büyük isler vapamadılar. 1081 meydana getirilin “Gehir otali ” binası | geçen, #mbAki İarüna gör MADt M ilinda. Belediye, Başkanlığını derühte Mie belan Tlskl Mndirmaktadır. 1örmme |B l ü eden Dr. Behçet Uz, verimli bir çap Di boton bloku andırmaktadır. 10000 | tim Bakanlığına yapılması - gereken lışma devresi geçirerek yangın sahası Catısı 1050 yalı Hazıranına Kadar bi | tütdikleri çok geçikmişti. Yeni İiler ortasında bir Kültür mahallesi, — Kür Çi nunünün verdiği geniş salâhiyetlere göre, bundan böyle hem tayınleri - ve hem de tasdikleri Milli Eğitim — Mü- dürlüğü yapacaktır. Vekil öğretmen- ler de ücretlerini her ayın sonunda gaj, | alabileceklerdir. vini, kilerini toş Sağlık tedbirleri Pazartesi günüi bul Sağlık — ve dlen itibaren İstan- Sosyal Yardım Mü- e nasir | dürlüğü ekipleri, bütün vapur iskele- lıdır. | leriyle, garları, umumi yerleri ve bil- bekâr odalarını ilâçlamaya baş- hıyacaktır. bahçe- | has K bir açık Tekel Bakanı geldi Tekel Bakanı dün sabah ekspresi Ankaradan şehrimize gelmiştir. Bu para C.H.P. il kongresi yakında yapılacak C.H.P. ilçe koöngreleri birkaç gün önce sona ermişti. Hu sene çok hare- ketli ve mücadeleli olacağı anlaşılan il kongresinin hazırlıklarına başlanmış- tır. Kongre, 24 aralık 14Ö cumartesi günü yapılacaktır. Köprünün açılış ve kapanış saatleri tetkik ediliyor Karaköy köprüsü yapıldığı — tarih- tenberi mer'i olan kanununa göre gün evvel açılmakta ve gün doğumunda kapanmaktadır. Bu itibarla senenin her ayında köprü- nün açılış ve kapanış saatleri değiş- tiği, buna mukabil şehrin iki cihetin- den erken hareket eden nakil vasıta- larının saatleri sabit bulunduğu — için köprüyü geçmek mecburiyetinde lanlar ve bilhassa işçiler büyük bir sıkınti çekmektedirler. Bu — husust kendisiyle görüştüğümüz Vali ve Be- lediye Başkanı bize şunları söylemiş- * Bu kanun çok eski bir tarihte, içten Marmaraya ve Marmaradan Haliç'e geçmek mecburiyetinde olan gemiler köprüye çarpmasınlar düşün- iyle yapılmıştır. Projektörler saye- sinde en gayrimüsait hava şartları al- tında tayyare seferlerinin yapıldığı bu devirde mezkür kanunun ihtiyacı kay- şılamadığı bir hakikattir. Vatandaşla- rın bu yüzden uğradıkları müşkülleri yakinen biliyorum. Onun için gerekli makamlara müracaat ettik. Davanın çok yakın bir tarihte halledileceğini bekliyoruz. ” (YİRS) nedir? Bu dört hart, Radyo Servisi,, altılmış. şeklidir. Gazetemizde iİntişar etmekte - lan bir çok havadislerin — başına koyduğumuz bu . rümüz! bun- ların kendi radyo istihbarat ser- visimiz tarafından alınmış olduğu- NU göstermiş oluyoruz. Yeni İstanbul'un radyo servisi, her gün 24 aat müddetle fasıla- sız bir gekilde dünya radyolarını dinlemektedir. Üç ekip halinde ve €n modern alıcı cihazlarla çalışan radyo sere visimiz 24 saat zarfında, İngiliz- se, Fransızca, - Almanca, Rusça, Sırpca, Macarca, Rumence olarak 50 radyo istasyonunun — 200 den fazla neşriyatını takip etmektedir. husü- Washing- yahut da göre — 270 den, ya- beynelmilel- Ruhr “Yeni İstanbul kelimelerinin kı- ransız hal- 1 hediye- alonlarında Luneville'de Fran- harbe Romulo'nu him müzik nesılyatı gelmek Üzı diğer programlariyle de alâ- kadar olmakta — ve okuyucularını bunlardan haberdar tutmayı arsu lemektedir. — Aman, Ragıp Bey; ricu ederim, ba- gima yeni bir masraf kapısı açmayınız. “— Bize ne efendim; ben evin sahibesiyle görüşüyorum. İstanbul'a teşrif ne —vakit? Ne kadar kalmak niyetindesiniz? — Şu halde av- detinizde bütün bunları olmuş, bitmiş bulacak- niz, Bervet Bey, “Nasıl olur?” demek istedi. Mühendis Ragıp Bey tatlı ve imalı bir gü- Tüşle: “— Siz bu işl bana bırakın. Ötesini düşün- Meyin; dedi. deirık Delikanlı, aksak adımlarla kâh yavaş ya- vaş, kâh hızlı hızlı yürüyordu. Sebepsiz yere, bir kaldırımdan öbür kaldırıma geçiyor ve yine se- bepsiz yere, ikide bir durup, kol saatine bakı- yordu. Ne yapacağını, nereye gideceğini bilmez bir hali vardı. Bununla beraber evden, muhak- kak, at koşularına gitmek karariyle çıkmıştı. Bu kararını yerine getirmek için —biraz önce sofrada korktuğu gibi— pek de geç kalmış de- Kildi, Gerçi, Nedim'in bu tereddütlü ve sinirli haline iki sebep gösterilebilir. Biri, evdeki mi- #afir dolayısiyle ne babasından, ne de annesin- den para istemeye imkân bulamaması; — öbürü, —belki en mühimmi— arkadaşı Sacid'in, verdi. 1 söze rağmen, onu otomobiliyle gelip alma ması,, Lâkin bu akalliklerin her ikisl de in- sanı bu kadar şaşkına - çevirecek ehemmiyette değildi. Nedim, cebindekl dört bey lira ile hem koşulara gider, hem de pek müptelâsı olduğu Müşterek bahislere katılabilirdi;. Saold'in gel- memesi onu nihayet humust bir otomobile binmek zevkinden mahrum etmişti, Bizim delikanlı, gu fnda, zaten bunların hiçbirini - düşünmüyordu. Bu âvâre adam yürüyüşleri, bu kararsızlık, hu ikide bir kol saatine bakışlar onun her vakitki v tik'lerinden ve acayip hallerinden birkaçıdır. Ne- dim'in, çok kere de, sebepsiz yere herkese kızdı- Bi herkesi haksız bulduğu, veya herkesten bir kötülük görüyorum — zehabına kapıldığı olurdu. Böyle zamanlarında ağzı sert bir takallüsle ki- litlenir ve konuşması bir anlaşılmaz — homurtu gekline girerdi. Galatasaray Lisesinde, her h tihandan döndükçe, babasına, muvaffakiyets &inin sebebini dalma — bu homurtularla izah et- miş ve zavallı Servet bey için de bu dönüşlerin sebebini anlamak asla mümkün olamamıştır. Nedim, Evkaf apartımanlarının önüne varınca, arkasından birinin kendisine seslendiğini işitti '— Dur be yahu; motörü bozulmuş Ford oto- mobili gibi böyle nereye gidiyorsun? Döndü; bu, lise arkadaşlarından Seyfi idi, Ne- dim, dişlerinin arasından öfkeli öfkeli bir şeyler ldandı, Bu fıkara gence, babası Servet beyin Asutiyle müteahhit Sırrı bey yazıhanesinde iş bulan Nedim'di. Şu halde, kendisine karşı say- yla değilse bile bir parça terbiyeli davranması icap etmez miydi? Seyfi — Gücenme birader, gaka etmek istedim; ded.i Bir müddet, konuşmaksızın yanyana yürüdü ler. Seyfi, epeyce sıyriktı ve Nedim'in bu çeşit huysuzluklarına da alışkındı, ama, bu sefer, her nedense, biraz bozuldu; bu kadar giddetle kapa- nan yürenlik kapısını neresinden kaynaştıraca- ını bilemiyordu. — Hipodroma gidiyorsun, değil mi? — Hiy; Yoy. “— Ben de, - Şuradan otobüse atlasak fana ol- mı Nedim cevap vermeyip adımlarını gardan ya- na doğrulttu. Seyfi — Hoş, gardan da binebiliriz ya. timiz var; dedi Daha vak- 18 İki delikanlı da bu kesik kesik konuşmalarla yollarına devam ederken birden keakin bir gıcı! ta ile bir otomobilin yürüdükleri kaldırıma çar- parcasına tam önlerinde durduğunu — gördüler. Volandaki Sacid'di ve yanında yüzü fazla maki- yajlı bir kız vardı. Sacid, başını arabadan dışa- rıya uzatıp Nedim'e : “— Şimdi, sana uğradım; dedi. Beklemeden gıkıp gitmişsin. Haydi, atlayın otomobile.. Nedim, bir tereddüt Anı geçirdi. Gözlerini, sert bir bakışla, genç kıza dikmişti. Neden #oni Martaval okuma; seni tam yarım saat bek- ledim; zaten, gecikmenin sebebi gimdi anlaşıldı; dedi. *— Bunun yüzünden mi diyeceksin? Namussu- zum; yolda rastgeldim. Nihayet, Nedim, binmeğe karar verdi. — Seyfi de soluna geçip oturdu. Sâcid'in yanındaki kızın kim olduğunu her ikimi de biliyordu: Bu, 'Tabarin bardaki Macar dansözlerden biriydi. # Bonjur matmazel! — Bonjur, bonjur! Seyfi biraz lalalık etmek istedi “— Yahu, bununla birlikte büyüklerden birine rastgelirseniz haliniz nice olur? Beni kimse ta. nımaz; ama siz, ikiniz, SAcid, elleri volanda, ayağı pedalda, Seyfiye çevirerek : Hangi büyükler yahu? diye söylendi. “— Aman vazgeçtim birader; bir kaza çıkara- çaksın, önüne bak! Nedim, gözlerini yanındaki arkadaşına doğru devirdi : “— Şu ukalâlıktan bir türlü vazgeçemiyecek- sin! dedi. Dansöz, bir kelime Türkçe bilmiyordu. Fakat, Üç delikanlının kendisinden bahsettiklerini — ez. mişti. Yayaşcacık Sacidin bacağını çimdikliyerek: 19 başını “— Ayıptır; benim anlıyacağım bir dille konu- şun! dedi. Kızın lâfa karışması, Seyfi ile Sucid'i kuhka- halarla güldürmüş; — fakat, Nedim'in suratında hafif bir gülümseme alâmeti bile belirtmemişti. Sinirlerindeki gerginlik hâlâ devam ediyordu. Hi- podromun kapısından içeriye girer girmez, zaten arkadaşlarından ayrılmış, Selâmsız sabahsız, müşterek bahis gişelerine doğru uzaklaşıp git- mişti. Burası tıkabasa İnsanla doluydu. Nedim, gişelere bir çok kol ve dirsek hareketleriyle it kaka güçbelâ yanaşabildi. Bereket, her zaman olduğu gibi, bu sefer de, koşu teşkilâtına men- sup bazı kimselerle tanıdığı jokeylerden — atlar hakkında esaslı bazı malümat edinmiş bulunu yordu, Elindeki işaretli listelere göre bir kaç ku- pon satın aldı ve kalabalığın içinden aynı zorluk- larla sıyrılarak koşu meydanına seğirtti. Artık gözü hiçbir şey görmüyor, kulağı hiçbir vey işitmiyordu, Bununla beraber tribünler bir çok güzel ve süslü hanımlarla set set yükselen birer bahçe parteri gibiydi. Nedim, başını çevirip bu yana bakmıyordu bile, Elinde bir kâğıt par- çası ve bir kurşun kalemi, karışık birtakım ce- bir muadelelerine dalmış, platin kenarında kay naşan halkın arasında dolaşıyordu. Orada, kılık, kıyafet, tavrı hareket itibariyle, Nedim'e benzer, başları havada, uzun caketli, yılankavi pantalon- lu ve şapkalarını kulaklarına kadar bastırmış birtakım delikanlılar vardı. Servet Beyin oğlu, arasıra bunlardan birine yanaşıyor, — fiskos bir şeyler konuşuyor; sonra tekrar o dolaşık hesap- larına dalıyordu, Tribündeki genç kızlardan biri yanındaki ar- kadaşına iğildi Devamı var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: