25 Mayıs 1941 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 1

25 Mayıs 1941 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bize karşı Almanya Almanga Türkigeyi h küm altına almak emelini başlangıçta olduğu gibi taz- gik ve tehdit ile “değil şim- dilik güler yüz ve okşama | ile füle çıkarmak usulünü tatbik etmeğe başlamıştır. Yazan: Hüseyin Cahid YALÇIN Yazan: Hiüsoy'n YO lmanyanın ve İtalyanın Türkiyeye karşı bugün- | kü politikaları ile har- bin başlangıcındaki politikaları arasında göze çarpacak kadar | bâriz bir fark vardır. Mihver | devletleri İngilttere ve Fransa ile Ankarada sırf tedafül bir ittifak aktetmemizi bir türlü hazmedememişlerdi. Başlangıç- ta Türk matbuatı ne kadar yu-| muşak, dost ve mutedil bir Ji- | san kullandı ise Almanlar da © kadar haşin, kırıcı ve müteca- viz bir tavır aldılar. Hatayın e avdeti Alman ve N azeteleri — için hakkı- mızda en çirkin kelimelerle te- cavüze bir vesile teşkil etti. Halbuki Mihver — Devletleri sulh muahedelerinin haksızlığı- na karşı isyan etmiş bir vaziyet takınmak istiyorlar ve muahe- denameleri tadil ve tashihi taraftarı bulunuyorlardı. — Bi- naenaleyh, umumi harp - neti- tesinde elimizden çıkan bu Türk topraklarının ana vâtana avdeti Almanya ve İtalyada prensip itibarile icap ederdi. Anlaşılıyordu k Onların ağzında muahedename- lerin tashihi davası' bir prensi- bin ifadesi değil bir bahaneden | ibaretti. Harbin ilk zamanlarında İ tanbuldaki Alman propaganda servisinin âdeta bir müstemle- kede hareket eder gibi nasıl pervasızca faaliyette bulunduğu hatırlardadır. Bir Rus gazetesi-| nin bir Türk, gazetesi alyhinde yazdığı bir makaleyi -O Türk gazetesi Alman — menfaatlerine , âlet olmadığı için- İstanbulda- ki Alman propaganda teşkilâtı Türkçeye tercüme etfiriyor ve her tarafa üzerinde resmi —Al- man makamının etiketi ile da-| gitiyordu. lman ve İtalyan Mmatbuatı vesile ile Türkiyeye hücum | ettikten baska bazan — acıktan açığa tehditlerden de cekimnme- aly diler. İt erden )n gelec endilerini gazeteleri bir gün ğini yazacak kadar unutuyorlardı. Al man güzeteleri — ve leri — muhtelif — mi hizmetlerin kullandıkları mat | buat Türki atik bir hücuma başlamışlardı. Bu hü-| um geçen 'yaz sonlarında — en| yüksek zirvesin şti. Al- manya bizim “Yeni nizam,, a| girmemizi istiyordu. Avrupada | vücut bulan realiteyi takdir ve | buna intibak etmemizi — bekli-| yorlardı. Hattâ memleketimiz- | deki salâhiyettar Almanlar bi-| le artık ihtirazı ve saygıyı ta- mamen bir tarafa atarak Ha- Vekilimiz Saracoğluna doğruya târiz ve hü- şlerdi. Alman — is- nin Türkiye mü- gazetelerine teb- ği fıkrada Hariciye Vekilimizi hedef ittihaz ediyor de Türk matbuatı da a ayı- neşreyliyordu e ğ Emekli General ; Ali İhsan Sâbis'e Gevabım Yazan : Gevai Abbas Gürer Ş Abbas Gürer'in »% bah) da intiş - ( den sernam sının bir nokt General Ali İh: hih etmiş mayıs - tarihli intişar etmisti mız Cevad Abba; emekli- Generali vi emekli abis tas- nü yarınki M AAT AAA AT AA F RN! 'ab ntişar gi cev. nüs- da Ddi - ASA Groenland- açıkla- hoş görümek | randa Almanlarla Bismarcek zırhlı- $ WMWW#E&(M)M&M—&: Hood zırhlısı battı bir deniz harbi vuku buldu Almanların sı da yaralandı Londra, 24 (a.a.) — Amiral- lık dairesi tarafından neşredilen resmi bir tebliğde şöyle denil- mektedir: İngiliz bahri kuvvet- leri bu sabah arkenden Groen- land açıklarında aralarında Bis- mark zırhlısı da bulunan Alman | (Sonu sayfa 5 sütun 2 de) | leketimizdeki Alman makam- lâri dolambaçlı ağızlarla hükü- metin çekilmesi ve Almanyaya dost bir heyetin iktidar maka- mına gelmesi lüzumunu telkin etmeğe başlamışlardı. Bu hakikatler hatırlanacak olursa, Almanyanın Türkiyeyi bir tarafta bırakmak, Türkiye- nin hareket serbsetisine ve is- tiklâline dokunmamak istediği y iyebileceği mütalea — ve| ümitlerinin ne kadar vâhi oldu- ğu derhal takdir ve teslim edi- lir. Almanya Türkiyeyi yeni ni- zama sokmak emelini izhar et- miş ve bu uğurda Türkiye üze- rinde ciddi bir tazyik yapmı tır. Şu kadar ki bu tazyik mu- vaffak olmamıştır. Ondan son- radır ki Türl e karsı tatbik edilen hulül ve nüfuz politika- sında bir değişiklik vukua gel- meğe başlamıştı: Bulgaristan istilâsı başlıyacağı & kendisini belli eden bu değişik-| lik gittikçe bariz bir sima alı- yor ve dostluk teminatları se- viyesine yükseliyor. Bu ne demektir? Bizim kana-| atimizce Almanyanın maksadı | değişmemiştir. Çünkü — değiş- mesine imkân yoktür. — Hitleri Türklerin dostu olabilir; yani Atatürk'e hayranlık hissi bes- liyebilir; Türklerden bazılarına şahsi bir dostluk rabıtasile bağ- lanabilir. Hattâ heyeti mecmu- sı itibarile Türk milletini pek Habeşistanda nihaf harekât Wöyüe a Yeniden bir çok ftalyan esiri alındı Ldonra, 24 (a.a.) — Öğre - nildiğine göre, Dük d'Aos- te'un tesdimi merasimi, ga- yet basit olmuştur.. Dük çoiudeuhreıkîehlrünü'o(- (Sonu sa tun 1 der Arnavutluk Başvekiline suikast ee Üai Buna teşebbüs eden bir Yunanlı yakalandı Tiran, 24, (aa.) — Btefani ajansından: 17 Mayısta kral ve maiyeti (Sonu sayfa 5 sütun 4 de) w| düğünü, —tabiatin kumu ile kurdu yanyana koyarak —ara- larında siyasi hudut çizmediği- ni, gayeye vasıl olmak için her vasıtanın makbul ve meşru sa- yılacağını kendi ağzile söylü- Yyor. Yalnız söylüyor değil, tat- bik de ediyor. Çünkü biz hepi- miz, sair bütün ırkalr ve mil- letler, onun nazarında aşağı insanlarız. Onun itikad ve ima- nına göre Allah bizi Almanlara uşaklık etmek için yaratmıştır. Bir insan uşağını da sevebilir. Fakat onu uşak olarak kullan- maktan geri durmaz. İste nas- yonal sosyalizm böyle bir ırk- çılık imanı üzerine müesses ol- dukça ondan gelecek “dostluk,, teminatlarının başka bir mana- sı olmağa imkân yoktur. Bunu anlamıyanların vay halin. Bu his ve iman Almanyada yeni bir şekil değildir. Onu Hit- ler icat etmemiştir. Fakat Hit- ler azami şiddet derecesine var- dırmış, açıktan açığa itiraf et- miş ve muntazam bir usul dai- resinde tatbike başlamıştır. U- mumi harp içinde, münevver ve çok açık fikirli bir Alman kadım ile konuşuyordum. — Al- manlarla müzakerelerde çok zorluklara maruz kaldığımızdan | gikâyet ediyordum. Bana şöyle dedi — Bizimkilerle işlerinizi sağ- lam görünüz; hesapalrınızı iyi yapınız. Sonra: “Size müttefik- lerimiz ünvanını verdik. Bu | ref gizin için kâfi bir mükâ- fattır,, derler — ve gizi eli boş bırakırlar. takdir edebilir. Fakat bu onu| Türkiyeyi de emir ve hükmü altına Aalmak tasavvurundan | vaz geçiremez. Çünkü bütün| Avrupaya ve cihana hâkim ol- mak Hitler için en büyük emel-| dir. V anımızı bize düşman 0l- duğundan dolayı i: â edecek değildir. Belki menklilere, Belçikalılara, Bulgarlara, Yu- nanlılara — ilâh.. da hiç nefret| hissi besle 'du. Fakat mil leti için doymak bilmez bir hâ t besliyor ve bumu| ederek cihangir olmak, abiatte hüküm süren | kanımlarda merhamet, adalet, ha lâk bulunmadığını, dün yada yalnız kuvvet hüküm sür Irkçı ve nazi Almanyada işte bu ruhi hâlet kat'iyen değiş - | memiş, bilâkis son derece kuv- | vetlenmiştir. Nazi Almanya na- | zarında dost ancak ona itaat | eden ve tâhi olandır. Yalnız Almanya Türkiyeyi hüküm al- | tına almak emelini başlangıcta | olduğu gibi tazyik ve tehdit ile değil gimdilik güler vüz ve ok. gama ile fiile çıkarmak usullinü tatbik etmeğe başlamıştır. Ni çin?. Burasını yarın tahlil et meğe calışacağız. Hüseyin Cahid YALÇIN Giritte Harp devam ediyor Kandiye ve Resmo Alman kıt'aların- dan tamamile temizlendi Birçok Alman : nakliye tayyare- si tahrip edildi Londra, 24 (a.a.) — Gelen malfımata göre Giritte Kandiye şehri ile hava meydanı düş- mandan tamamile temizlen - miştir. Düşmanın, kuvvetleri, | için indirdiği malzeme /şimdi | kıtalarımız tarafından toplan- maktadır. Resmodaki - vaziyet de ayni derecede memnuniyet vericidir. Resmo, inen düşman kıtalarından temizlenmiştir. Şimdi kuvvetlerimiz hem şeh (Sonu sa; B sütun 8 de) RESM E—HARP— TEBLİĞLERİ tngiliz hava tebliği Lopdra, 24 (a.a.) — Hava ve dahili emniyet nezaretlerinin dün akşamki tebliği: Bügün pek az düşman tayya- resi sahili aşmış, fakat bunlar- dan hiçbiri memleket içinden uzaklara nüfuz edememiştir. Sahil yakınlarına bombalar a- tılmışsa da hiç bir hasar vuku bulmamıştır. Şimdi tesbit edildiğine göre, dünkü perşembe günü öğleden (Sonu sayfa 5 sütun 6 de) ARARAAAAMAANANA HARP—, VAZİiYETİi Girit hâilesi YAZAN: Emekli General Kemal Koçer Bir adanın emniyetini de- niz hâkimiyeti zamindi. Ya- kın ada üsleri de karaları ga- ranti - edebilirdi. Denizaşırı teşebbüslerde donanma mu- vafafkivet unsuru sayılırdı. est, donanma cihanın giyasi muvazenesinde en mü- him bir âmildi. Bugünkü harp, yeni muha- rebe prensiplerile, yeni icat- larile öyle değişikl ar- zediyor ki, ancak bu gidişe a- dım uyduranlar kurtuluş yo- hana girebilirler, (Sönü sayfa 4 sütun 4 de) Fatih cina- yeti faili Dün sabah müd- deiumumiliğe teslim oldu ber olarak onu öldüren ve a kadaşı 14 yaşındaki Şükram da ağır surette yaralıyarak ölümü- ne sebebiyet veren Ali Cemil Özdemirin cinayeti müteakıp kaçtığını yazmıştık. İki gündür şiddetli bir araş- tırmaya rağmen ele geçirilemi- yen Ali Cemil dün sabah saat 10.30 da müddelumumiliğe ge lerek kendisi teslim olmuş ve (Sonu sayfa 6 sütun 1 de) Bir facia daha Enişte ile kainden biri öldü, öteki ağır yaralı Dün sabah Feriköyünde yine bir aile faciası olmuş; bir ailevi mesele yüzünden kavga eden | kayın ile enişte yekdiğerini ağır surette yaralamışlardır. Aldığımız tafsilâta göre vak'a göyle olmuştur:; Feriköyünde Paga mahalle - sinde Ruşen sokağı 17 numara- | da oturan işçi Aziz oğlu Hüse- | yin ile bir garajda ustalık eden Hüsnü bir aile geçimsizliği yü- zünden kavgaya tutuşmuşlar - dır. Her ikisi de yekdiğerine i- leri geri söyledikleri, bağırıp | çağırdıkları sırada bıçaklar da | meydana çıkmış, Hüseyin Hanü- yü, Hüsnü de Hüseyini muhte- lif yerlerinden, ağır surette ya- ralamışlardır. Vak'ayı mütekaıp Hüsnü hâ- dise yerine daha polis gelmeden aldığı yaraların tesirile ölmüş- tür. Yaraları ağır bulunan Hü- seyin de Beyoğlu hastahanesine | kaldırılmıştır Hem cesedi, hem de yaralıyı muayene eden adliye doktoru Hikmet Tümer raporunu yapa- rak müddeiumumiliğe vermiş- tir. Polis ve adliye tahkikata el koymuzslardır. , Atatürkün Hayatından | Yazılmamıı tınlar Atatürkün yâptığı mühim temaslar Mütekaitler yoklama zorlu- ğundan kurtuluyorlar Tekaüt kanununda baz değişiklikler yapılacak Ahnan tedbirler sayesinde 6 aylık yoklamalara artık lüzum kalmıyacak | Ankara (Hususi muhabirimizden telefonla) — Askeri, mes- leki mütekaitlerin yoklama müşkülâtını izale etmek maksadile tekaüt kanununda yapılan bazı değişiklikler lüyihası Meclis. Tuznamesine alınımıştır. (Sonu sayfa 5 sütun 3 de)- Milli Küme Maçlari |Fenerbahçe Demirsporu, Gala- tasaray da G. Bırlığını yendı Dünkü futbol maçlarından bir intiba ü sahifemizde ) l Buğdayı, çavdarı neyi olmayan beldeler halkı bunu yer, Öyle ise kaziyyeyi ortalıya- hm: Macaryada, Yugoslavya« da, Rumanyüda, Bulgaryada un yoktur, arpa - yoktur, çavdar yoktur, patata yoktur. Biraz Mısir vardır, onün da biraz a- cımtırak unu vardır. Onunla! mamalika yapılmaktadır. Ve bu | FIKRA | Mamalika Yazan: Alka Gündüz Radyonun biri söylüyordu: Yugoslavyada — mamalika, Peynirsiz, yağsız mamalika Bulgearyada mamalika, Ruman- hazretleri dahi vesikaya bağ- yada mamalika Vve her yerde lanmıştır. Bunlardan anlaşılıyor ki Bals Mamalika vesikaya bağlanmış. : kanlarda, Almanya için ekmek Elinde tiketi olmayan bir kim- ge mamalikasız kalır ve bütün yoktur. Almanya Balkanlara bu ziraf istihsal beldelerinde ni- ekmekten başka bir şey için in« çin mamalika? miştir. Mamalika nedir? Eğer Balkanlar ve bütün Mamalikayı bizim Rize ve boyunca Karadeniz pek iyi bi- lir. Su, kaynar. İçine bir hapaz masır unu katılır. Eğer varsa bir kaç çimcik rendelenmiş pey Avrupa, sulh denilen maskara- nin ardına takılmayıp ta - bir (müşterek müdafaa cephesi)| kursalarmış, bugün bu vaziyex te düşmeyeceklermi Eskidenberi biliyoruz ki hax nir konur. Koyuca bir lâpa 0- yat, bir ekmek kavgasıdır. Fa« hıncaya kadar pişirilir. Şart kat şimdi, şimdi öğrenmeğe çam değildir amma, şayet dolapta- lışıyoruz ki harp te sulh de şan ve şereften, fetih ve sahtanat < tan büsbütün aykırı bir ekmek kavgasıdır. Demagojik görülür amma, realitedir: Eğmeği olari (Sonu sayfa 5 sütun 7 da) ki kâsenin içinde ceviz kadar yağ varsa kırmızı paprika (bi- ber) ile eritilip üstüne gezdiri- Bir. Çalarsın çatalı, atarsın ka- şığı. Mamalika buna - derler. — ——— -—

Bu sayıdan diğer sayfalar: