15 Temmuz 1948 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

15 Temmuz 1948 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

( 'e İ s / SA KP L ÇA $ Zonguldakta - bir $ | : — Komünist ! propagandası K $ | $ e- Zonguldak: (Hususi) — Ge - çende kömür Havzamızın Gelik dekâ maden ocaklarında helâ kapısına (İşçi arkadaşlar tam manâsile hür olmak istiyor musunuz? O halde hepiniz Ko- münist olunuz.) şeklinde bir ya z yazılmış ve bu. yazıyı yazan şahsın yakalanarak adalete tes lim edildiğini yazmıştık. Bu kerre de Zonguldağın hü - kümet binası karşısındaki Çağ - layan gazinosunun helâ kapısı - na: «Arkadaşlar vaziyeti düzelt mek istiyorsanız, hepiniz Komü- nist olunuz.? Bu husus açıkça kendini göstermiştir. şeklinde bir yazı yazıldığı gör fiyet polise bildirilmiştir. Der - hal tahkikata başlanmış ise de maalesef bu yazıyı yazan henüz| tesbit edilememiştir. Kömür Havzamızda Komü - nist propagandası yapan bir şe bekenin mevcudiyeti hissedil - mekte ve emniyet teşkilâtımızın da bu hususta gayet hassas dav ranmakta olduğu müşahede e - dilmektedir. Şimdi'de Zonguldağın Çağlı- yan gasinosunun helâ kapısı- na: <Arkadaşlar vaziyeti dü- zeltmek istiyorsanız — komü- nist olunuz: bir. ibare diye muştar. bölges Nihad Özgören İş ea 5ğ Yalova orta okul inşaatı yarım kaldı Ortaokul inşaatına devam edebilmek için halkın daha Şazla- hamiyeti ve şardım bekleniyor —— 'Yalova (Hususi) — Bundan tah münen dört ay-evvel halkın yar- durları ile yapılmasına başlanan ortaokul inşaatı durmuştur. Oku- Tun zemin katı yapılmış fakat pa- ranın bitmesile geri kalan: kısım- darın yapılmasına imkân hasıl ol- mamıştır. Yakında halkım yapaca ğğ yardımlarla okulun birinci katı ikmal edilecek ve-bu ders yılına kadar tamamlanmış olacaktır, O- kulda bir ay evvel bitip yeni ders yılına hazır olabilmesi için muhi- | timizdeki hamiyetli kimselerin yar | dımlarını bir an evvel yapmalını bekliyoru; Yaova ile Darıca arasın- da bir s.ndal battı gee Ahtiyar denizci Karakilise- önlerne baygın bir halde çıktı. Yoldan ge- gen yolcular tarafından kurtarıldı —— Yalova: (Hususi) — Geçen gün buradan Derinceye iki keci ile bir adam götüren kayıkçı Ö mer Bora saat 9 raddelerinde Derinceden Yalovaya hareket et - Bir saatlik bir deniz yol culüğundan sonra havanın / âni olarak bozması ile yelken direk leri kırılmış ve — muvazenesi kaybeden sandal sulara gömül- müş ihtiyar denizci 4 saat su - larla boğuştuktan sonra niha - yet Kara kilise önlerinde baygat bir halde denizden çıkmış im - dat diye bağırmağa başlamış ve givar köyden gelenler tarafın - *dan gece saat 2 suların kur - tarılmıştır. Bayındır kız sanat okulunda defile <et Bayındır: (Hususi) — İlçe - miz akşam kız sanat okulunda geçen hafta verilen başarılı bir Gefileden sonra 5.6.948 cumarte 'gi günü Gdâvetliler huzurunda © kul müdürü Münevver Alptey - Yânin Konuşmasını —müteakip kaymakam Z. Önerin bir söylevi ile okulun üçüncü yıl sergili g- çılmıştir. Sergi muhitte geniş bir alâka we takdir toplamı: Halkınızın bu ara ği yegüne arzu önümüzdeki der jalı için akulda biçki - dikiş ve Dakış çamaşır Şübelerine ilâve olarak daha bir kaç şubenin a- Çılmasıdır. Sergide görülen inti we arıdan dolayı okulur bulunuyor. | izhar etti- | İmesine devam edilmekte, hızla ge ga nci ve öğretim aile Bini takdir ve tebrik ederiz İhmals Uğrayan Memleket Dâvası Eskişehir Porsuk baraj inşaatı t di ile Bayındırlık e! durdurulmuş. verdiği Tapor 943 10 Porsukk Baraj. t ” kanlığı arasıtda çıkan bir ihtilâf yüzünde Amerikadan gelen bir mütehas vi. Eskişehir, (Hususi) — Amtsyay idati müte Başlanılan ü işleri ikte yhan bütlün dulik Baka seylâbının feci- âkabetinden sonra| müdür ve endislerile bi Fekişehir çevresinin de muhtemel| Porsuk barajında tedirik ve etlid- Bir seylâba maruz kalmasım Önli- | lerde bulunduktaa sonra, Bakanlı: yebilmek için Eskişehirden bir He-| Za müsböt rapörunü vermiştir. ÖZ Vet Porsuk üzerinde yapılmakta — yendiğimize göre, mütchassıs bu olan Porsuk Baraj inşaatının bir ” raporunda, Sakarya üzerinde ya- ah evvel bitirilmesini temin mak- - pılmakta olan Çağlayık barajt in- gaatından — sarf dilmesini, Pötsuk' barajımın'ise toşaatmın bir an evvel bitirilmesini" - kaydettik: toni sönra bü lıgtajın. yapılan mas- yafları 3, senede amortise edebile- ceğini, 'Türke müheni cileri- nin bu işde fevkalâde muvaffa< ol- duklarını tmiş ve bizzat Ba- yandırlık Bikanına: Teknik elemanlarınız arasın- da öyle mükeminel mühendis'ere rastladım ki memleketiniz kalkıne ıma inşaatında harieden - mütehas- a8 getirtmenize keliyen - lüzum yoktur. Elemanlarmız her işde ol- duğa gibi bir işde de şayam tak- dirdirler.» demiştir. 1944 te bütün Eğkişehri su al- tırda bırakan; milyonlarca lira za- rara - mal olan seylâbın. bir kere deha tekerrür etmemesini — temin maksadile, bu baraj inşaatının da ten bu nevi barajları tedkik etmek | bütün ihtilâfları — halledilerek bir üzere celbedilen Amerikab baraj an evvel bitirilmesine çalışılması mütehassısı Mr. Growdon. Bayın-İ j vb etmektedir. Erbaaovasının sulama işleri Erbaa ovası"ı su'a nak için İnbat deresinde yapılan sondâjlar müsbet netice verdi. Taşova bölgesinde tutün ekilmesine devam ediliyer. Tokad: (Hususi) — Verimli, lunduğu söylenen mühim bir â Erbaa topraklarının bir kısmı- | letin sondaj işlerinde büyük - iş nn sulanmasını sağlayan İnbad| gördüğü anlaşılmaktadır. Çalış- deresindeki suyun çoğalması im| maya' hızla devam ediliyor. kühlâknı #ramakı üzereÜzüner | Taşova - bölgesinde tütün.ekiml ya gelmiş bulunan suculardan | — Tokat, Niksar, Erbaa, Taşo- Cemil Sucu tarafından derenin| yağa tütün dikimlerine başlan - yatağı dışında, ki bir ço kyerler | mıştır. Toltat ve Niksar da fidele de -sondajlar yapılmağa başlan-| in geç yetişmesi dolayısile, di - mış ve tesbit edilen beş altı ku-| kim Brbaa ve Taşovaya göre'he yudan oldukça bol miktarda su | vi ya ftar. Havaların müsait çıkarıldığı görülmüştür. Şimdi, | vv L Parbaa ve-Ta - geniş bir çevre dahilinde açılan| BUJG8 — ĞAL DA OB kuyularda her gün belediyece fn Bün âînsyîlmuştur_ likil 30—40 işçi çalıştırılmak sureti- Wfüi bi telyeila genişletil -| — Taşova: bölgelerinin her tara le, su kaynaklarının genişletil -| , TaSçva, bülsecrinin ber cra lerinde Taşovanın genç ve çalış kan kızları birer papatya - gibi tarlararı süslemeğe, yarının d vizini topraktan çıkaracak tütün rekoltesinin ilk müvelerini, ça» sadile hükümet ileri gelenlerile te- maslarda bulunmak için Ankaraya | hareket etmiştir. | 1943 te başlanılan Porsuk Bas yaj inşaatı; m eahbidile.- Bayın- diırlık Bakanlığı arasında çıkan bir ihtilâf yüzünden g aydanberi dür-| muş bir iyettedir. İnşaatı der- uhde edön şirketin bütün gayretle- rine rağmen bu iltilâf hâlâ hatle- dilememiş bulunmaktadır. Müteah: Bid tarafından Baymdırlık Bükas anın şahsına çekilen son protesta 5-1948 de gönderilmiş ve on gün müddeti tazammuın eden bu protestonun da müddeti bitmek ü- zzere bulunmuştur. Bayındırlık Ba- kanlığı, bütün protestolara rağmen ihtilâfı bugün yarın halletmek va- idlerile işi bügüne kadar sürdür-| müş ve inşaatın sektedar olmasına sebeb olmuş bulunmaktadır. Geçenlerde memleketimize hassa nişletilmesine devam edilmekte, hızla gelişen çalışmaya göre su kaynakları iki, üç değirmen' çe virecek takatte olduğu takdirde Ekbaa ovasının mühim bir kısım | sulamadan faydalanacak ve su- dan istifade edecek çiftçilerin ih yasını temin edecektir. Sucu Cemil ustanın elinde bu- Taşova bölgesinde tütün satışları Tokat, Nksar, Erbea, Taşova anbarlarına cem'an 1,259,242 kilo-tutün konuldu ve satış'arı yapıldı satışlar 120 - 350 kuruş arasında oymyor 'Tokad: (Hususi) — | dir. Bu suretle, mahsulün en az Tâşova bölgesi (Tokat, Nik -| yüzde 8'bu sekilde elden çıkıyor sar, Erbaa, Taşova) da 31 ma| Bu yönden mağdur olan müs - yıs 948 tarihine kadar tütün sa| tahailin korunması için, idarece tış durumlarımı bildiriyorum: iskartaya ayrılan dip nevilerin- 'Tokat ambarına 2204472 kilo| Gen bu gibi yeşil ve yanık kısım Niksara 130.950, Erbaa ambarı| larım münasip bir fiyatla alin - 'na 496.038 ve Tâşovaya 311.782 nata aykırı düşme - mışlardır. Başarılarının, çalışma ları nisbetinde hayırlı olmasını dilerim ması mev7 kilo —olmak — üzere toplamı| Üiz; .o Tekel genel müdürl Balnla ü : la ği ve Tekel genel müdürlüğün- KA Ka alana n lmıştar. | “€ WYgun görüldüğü takdirde Ta Fiy;u;f _]m.ı”bülgede atış fi | Sova bölgeslade -tahminen 250 a 350 kubin kilo iskartanın en az 125.000 kilosu az bir masrafla elden ge girildiği takdirde aşağı kalite si gara imaline gayet elverişli ola cağına süphe yoktu. Henüz mah sulüh yarışı satış yerlerine indi- yilmemiş olduğuna göre, önlı mesi için vakit geçirilmeden ge reken tedbirler genel müdürlü çe alınırsa yerinde bir hareket o lur. Ve müstahsilde hiç değil - e demet sme masrafı- ni kismen olsun çıkarır. yatları en az 120 kuruşi Yuş arasında dolaşmakta olup m-W talaması Tokatta 145, Niksar-| da-168, Erbaa 197 ve Taşovada 209 kuruştür. Tüccat muba; S1 yalnec Erbaada olup miktarı| 129.890 kilodur ortaları kuruntur. Mübay it Bülgenin 948 yılırambarlanmasında satı: edilen mahsuller ,Bakım ve a- | lım erince geçirilmekte ve neviyat derece Jenmesi bitirildikten sonra fiyat baremine girmektedir vaye - ne esnasmda, İhraca müsait ol meayan igara imaline gir mesi icap eden mahtullerin dip | kısmile, fazlaca yeşil yanı k tü tünler eksperlerce — iskar iyi organize etmiş ol tefrik edilmekte yakılmak | düğünü burada açıklamayı bir atılmak suretile yok edilmekte-| vazife savarım. eksrp muayenec we dehlil arzı umumiyetle iyidir, eski bir tütüncü olan Alım bili tek rin T ik B tahsille idare ara- rindeki » bayaaları mü: sında çok Ssuy hskan ellerile bezemeğe başla -| şefi Hüseyin Adil İltüze -| : Bandırma Belediye | Roisi Danıştayca (Yazifesine iade edildi * (Musust) — Iediyesinde öyle bir d olmuştur ki, o: üyenin verdiği takrirle, Camb habanın ahbabı Vali Fazlı Güle çin hususi telefon ve şifahi e mil b Üze e haksız olarak va zifeden uzaklaştırlan. Fakat da nışfayın adil kararile iade ett vazifeye başlayacağı teker - rür eden Mustafa Zeyhpeğin yeni den reisliğe geçmesi üzerine bu takrirde imzası- bulunan Meolis üyelerinden Fahri Tekelinin isti fa etmesi belediye meclisinde pa nik doğurmuş, sanki belediyenin tapusunu çıkarmışlar gibi bu za tın istifasını kabal etmiyerek red etmişlerdir. Halbaki bi yedeklerden gelecek ancak dört Demokrat vardır. Valinin son se | yahatinin belediyede hasıl olan son durum ve Bandırma Demok | ratlarmın meclise - girmelei önlemek için istişarelerde bu - lunmak kasdile Bandırmaya gel | diği halk araşmda şayi olmak - tadır. andırı Üürma h | | | Sıvasta kız |— yüzünden cinayet Beş kişi bir delikanlıyı sopalarla dövüb öldürdüler ğğl Sivas: (Hususi) — Şehrimiz de bir kaç gün önce feci bir cina yet işlenmiştir. Hüdise şu şekil de olmuştur. Erkek Sanat Enstitüsü öğren dileriniden Hakkı Çaygan ile Me sut adında iki genç yanlarıma ji- ki genç kız olduğu halde Abdül vehabı Gazi tekkesine gezmeğe gidiyorlar, Bu iki öğrencinin bu kızlarla olan münâsebetlerini ev velden beri kıskanan şehrimiz Küçükminare mahallesinden Ah med Vehbi; Salâhaddin, Hikmet / ve Hasan adında 5 şahis Hakkı: ile Mesudun yanlarında kızlara: söz atmakla çıkardıkları kav - ga az sonra alevleniyor. Bu a- | rada işin fenaya varacağını an- hyan Mesut, arkadaşı Hikmeti ve kızlardan birini orada bıra - karak diğer kızla vaka mahallin den uzaklaşıyor. Diğer-taraftan Hakkı kaçım - ya fırsat bulamıyarak 5 kişi ile döğüşmiye mecbur oluyor. Ah- med, Vehbi, Salâhaddin, Hikmet | ve Hasan o cıvardaki yeni dikil miş ağaçları sökerek Hakkıya rastgele vurmiya - başlıyorlar. Nihayet Hakkı baygan bir halde yere yıkılıyor. O sırada oradan geçmekte olan yargıç Cemal Bin göl ağır yaralı Hakkıyı otomobi line alarak memleket hastaha nesine getiriyor. Bütün çalışma lara rağmen Hakkı ameliyat ma sasında ölüyor. C. Savcılğı bu | beş şahisı il ksorgularını mütea- | kip tevkif etmiştir. Bunlar sor- | gularında Hakkının, Selâhad - din, Hikmet ve Ahmed tarafın- dan dövüldüğünü söylemişler - dir. Savcılık tahkikatı derinleş - tirmektedir. —————————— Eşmede açılan ilk okul sergisi Eşme: (Hususi) — İlkokulda derslerin kesilmesi dolayısile o kula dâvet edilen çocuk velil evvelce tertip edilen okul salo nunda toplanmışlar, kendilerine öğrenciler tarafından şurup iğ- ram edilmiştir. Öğrencilerin verdiği kısa mü samereden sonra Milli Eğitim memuru Salâhaddin - Kaçınmaz | kısa bir hitabede bulunmus, ser ginin giriş kapısındaki kurdelâ mın kesilmesini kaymakam Av - ni Yasala bırakmıştır. Kaymakamın işareti ile kur - delâ Bayan Yasal tarafından ke gilmiş ve dersanelerde hazırla- nan- sergiler sıra ile gezilmiş tın .. Sergiler cidden güzel hazır - laaamış, halkın takdirini kazan- maştir: Sergi üç gündenberi- a-| çıktır. Açılış töreninde bulunm yanlar sergiyi gezmektedir. Eş! melilerin- okula karşı: bağlılık - ları takdire şayandır. eli a SD İ Sıvasta bir tre kazası o'du Sivas. (Hüsusi) — Sivastan 1Eımuı gitmekte - olan 1961 )| sayılı marşandiz katarı Divriğ| | ilçemizin Danzig mevkiinde da| | var otlatmakta olan çoban Meh-| med Seyazı ve sekiz koyununu parçalam: retile öldürmüş - tür. Hâdiseye savcılık el koy - muştur. | Denemeler, Düşünceler ? | — Son Divan Şairimiz : —Hamami Zade— Hamami; son günlerinde dışarıdan akseden “tecrid,, içinde büzülerek, uğultulu bir i bir kale zivanın | - İhsan —— leri işitememekten gelen garib kolaylıkla- fethedilmer kesilivermişti. ve o, etiyle muhasebesini çoktan yapmış yekpare bir Kemal halinde ebedi uykusuna vardı. Hamamizade İhsan dağımk gü- zellikleri içinde tükenerek göçmüş «Kadim bit edebiyata an son ea iriydi. Allegorik bir san'at meşhe- rinde, eşyayı, sadece teşbih ve is- tiürelerde yüzdüren; - kelimelerim Tenkli ışıltilarından - örülmüş. min- yatür bir-âlemde ölümsve hicran Bibi temaları bile gölge işaretler şeklinde gösteren artık, yarına uzanabilecek bir «de- vamlılık» gücü kalmamıştı. n Bununla beraber Hamami, dünü, Üzüntüyle hayal eden bir durak noktasında, hayatile yoğurduğu ta katten kesilmiş bir estetiği, İsn Peygamber gibi «Ba'se ba'dek- mevt» € kavuşturmak istiyordu. Bu yüzden o, bir «Mücize> devri- zân adamı sayılabilirdi. Hazmedil- Temiş aşırı bir mmodernimde dolu dizgin boşalan vefasız bir neslim “Franko,, nun kızı İspanya Kraliçesi mi olacaktı? Carmencita'nın aşkı general Frankseo nun beslediği ümidleri boşa çıkardı « spanya' diktatörü general Frankonun kızı hakkında son günlerde ortaya bir haber atılmıştır. Bu habere göre güzel Carmencita genç ve yakışıklı bir İspanyol doktoru ile gizlice ev- lenmiştir. Bu suretle hareket etmekle Fran konun kızr aşkı, saltanata, deb- debeye tercih etmiştir. Bu tertihi yapmakla da Babasının bütün ü- midlerini kırmıştır. Şimdi okuyucularımıza bu çok meraklı hikâyeyi etrafile anlata- hm: En cazip bir roman kadar cazip olan bu vak'anın kahramanı olam genç kızı çok tanıyanlar yoktur.— Fakat İspanyollar onu çok sev> mektedirler. Bu sevgiden dolayı e- u asıl ismi Maria del Carmem Franco olarak değil sadece Car- mencita diye anmaktadırlar. Malüm olduğu üzere Carmencita ismi İspanyada adeta seven sevilen kızların bir ilmidir! Biz de yazımızda İspanyolların bu: hareket hatlarına uyarak b güzel kızı Carmencita adı ile ana- ağız. Her ne kadar annesi kadar güzel değilse de Carmencita çok sevim- li, çok zarif bir genç kızdır: Her tarafta, her muhitte kendisini sev dirmeğe muvaffak olmuştur. Uzun boylu olan Carmencita çok sade giyinir. Alâyişten uzak kab maği tercih eder. Tüvaletlerinde de sadelik hâkimdir. daima Cars mencita makyajdan hiç hoşlanmaz saçlarına eksantrik şekiller ver mez. Saçlarını güzel taramakla ik- tifa eder. İspanyol kadınlarının çoğu- gibi ©, şatafatlı mücevbheratı — sevmez. elinin parmağında bir tek züm rütlü yüzük bulunmaktadır. Carmencita sporu çok sever. Av lanmakr, ata binmek en büyük zevik leridir. Çak yaman bir nişancıdır. Nişancılığı babasından tevarüs et- miştir. General Frankonun dünyanın en yaman bir nişancısı olduğu malüm dur. Bu suretle Carmencita- baba- vna çekmiştir Carmetitita - gençtir Güzek dir,.. Sâdedir... Babası onu çılgın- ca sevmektedir... Carmencitayı takdbo edelim! Böyu 1,62, Beli: 0.50 Sikleti: 57 ki Ayak numarası: 85 buçuk Sevdiği renkler: Beyaz ve a- çık mavidir! Saçları: Hemen hemen tam münasile siyahtır öri: Yöşi), Güzel piyano çalar. En sev- diği havalardan biri de Manuel de Fallö'nne (Büyücü aşk) tır 'Tango ve sanıboya — bayılır. Fakat babasının huzurunda yalnız Muneira oynar. c ı Nâzım Kemal —— İspanya'da Büyük Bir Dedikodu Yazan 5 ortasında bir «Tarıh> gibi yaşadı. ihe Edebiyatta değişen zevkin;, mal edebileceği bir- takım- #ââi kalıb ve klişelere kargılık kalıcı bu edebiyatın, <içi> daima hesaba kattığım umutma malyız. Şiirlerini, «Mirât pâksin den süze süze geçiren Hamamiza: de İhsanda, şübhe yok ki bu «Hüdayı aşka> susamış bir ruhün sılmalı azabile doluydu. Ve o, her gerçek büyük şair gibi, bütün ah- Kki kayguların üstüne sıçrıyaark, #maddiyetini> aşındıra — aşındıra «Safiyetine» kavuşmak emelile çır pındı durdü. Hamamizade İhsan, et ve kemik- ten mahpesinden sıyrılmak- — için — Raomani okumaktan zevk dü- yar. ' — Mükemmel surette yemek pi- Şirmesini bilir. | — Buğa yarışlarını takib eder. | — Tam mânasile ev kadımdır. — Daima şendir. Çok iyi kalbli- | dir. İyilik yapmasını sever. — İspanyada çok sevilmektedir. Yüksek arzular | Bu son zamanlara kadar Car- mencita, babası general — Franko ile birlikte del Prado sarayının kilisesinde sabah duasında bulun- duktan sonra ata binip muazzam parkta dolaşırlardı. General Franko bu arada sev- gili kızına dünya meselelerini izah eder ve şef olmanın mânasını an- hatırdı. Bu suretle general' Franko, kı- zını adeta bir <Kraliçer olarak ha- zırlamakta idi. İşte bu hal, Carmencitanın aşk romanmın bir fashnı teşkil etmek- tedir. Bu fasla «Siyasi fasılr adi- mı verebiliriz. İspanyol kraliyeti yeniden do- ğacak mı?... - Son seneler içinde: zaman zaman İspanya kraliyetin- den bahsedildi. Bu haber büyük çalkantılara sçbeb - oldu. — Sonra- dan tamamile unutuldu... Bununla beraber general Pran- konun tasarladığı bir proje vardı.. Uzun zaman İspanyol aristokrasi- si Frankoyu manen ve nakden desteklemekten geri kalmadı. Se- bebi basitti: Bu suretle hareketle İspanyol aristokrasisi, İspanyada kralliığın kurulmasını mümkün gö rüyordu. Sonradan yavaş yavaş Franko- nun - fikirlerinin istedikleri gibi krallik akidelerine uygun olmadı- ğım gördüler. 1947 senesinde bir niyabet kon- seyinin kurulması hakkmdaki ha- beri ve icraatı görünce kraliyetçi- ler hayal inkisarma uğradılar. Kraliyetçiler —general - Franko «Kralciliığımın» — ne şişko — don JYuan ve ne de sıska Xavier de Bö- urbon - Parme lehine olmadığını anlamışlardı! Israrfa söylendiğine ral Franko bir kraliyet, Tspanya kraliyeti- tesi zusunu güdüyor göre - gene- yeni bir etmek ar- a. Fakat bu kra- ededek hane- ine alacakti. Bu muazzam iş- birdenbire değil, an- üKü terle başarılabilirdi. Tik önce kendisine karşı bir du- aldığını Bildiği «Yüksek İs- rum panyol aristokrasisinis — kazanma- sı icabediyordu. Prankonun kendi- ne has bir «Asalet$ yaratmak yıldı! Tipki Napolyonun «İmparatorluk asıllarını> yarattı- ği gibi... İşte bu sebebden Colayı Franiro Cortes denilen İspanyol Parlâmnen (Devam Sa. 6 Sü. 1 d kendisini sonsuz bir <aşkâ tit Kımıldanan bir kuru bir damlâ göz yaşı, onun dünyasıida geniş âküsler yaratır- aAt Denileblir fi o, en ufak bir t masla çınlayan ince bir t Bu telc takılan Kaba veya güzel her etya parçası, iniltili bir sex olur- du. Aşkı, özlü bir cevher halinde güzel> den olduğu kadar «çirkin den çekip çıkarmasımı bilen Hamami sekilden nefret ederdi. nağı belli olmıyan kaypak bir rüyada gezdirmesini. 6 Sınır di. Hemen her şa ranmile değilse bile bilirli b manı, eserinde akbetmiş nuz. Halbuki Hamami, geride bırakacak kadar zengin ve alkantılı bir duyma imkânile yük 'dü. Ontm divamm dolduran hü- tün şarkı ve gazellerde bi mos bir ruhun gerginliği vardır. Üstadın Franszcaya çevirip Pa- ris radyosunda okuduğum su gaze- linin. yer yer güzel mısraları tında mihnetle kavrulmuş ne derin ve üzünti' /i bir ses hickırıyor: kendisini t alama- Rübab-ı aşku muhübbette aNk fir- Rat var Ben olmayınca diyarı vatanda gur- bet var Tahassürünle gönül yandı kaldı bir nala Fakat o nalede büsen ne tatlı mih- set var Fayamet oldu. huveyda şu servi ka mefe bal: kmam gözümde Riyazı ” cennete rüyet var Bududu yok elemin cevrü mih- netin dermi.r Ne sevdiğimden mürünvet ne bende takat var Pileydim ah e güzel maili visalıni Bu serra diir 0 gözlerde b Hamuşu hayreti a Gönülde ruhu yakan gizli Di> sik yet var Misali sihri helâl oldu sözlerin Ph san Lisamt ehli muhabbdette başka hâlet var. Hamamizade İhsanın şiir il açılmak icin gün ışIğını bektiyen tli ciceklerin yetiştiği — zev bir iklimdi. Bazan- alev ren! bir karanfilin yanıbasında hovnu- nu bükmüş; bir muhabbet karşılasırsınız. Yine beyun iki adım ötesinde. havarı nız ki, bir deve dikeni otların al tında gizlenmiş duruyor. Yaygın hir sevgile Çıvrak bir istihzanın kav- nastığı bu şiir ikliminde. merha- rmetle hievin-tıhkı kelebeklere bon- ziyen-sessir kanat seslerini duyar- snız! Hele su mınralar tün faziletini kaybedip hızlanınıs monden ve simank aşkını. bakın ne zeki bir gülümseyisle anlatıvor Gönül tramvayı hazlandı gitti se kindos Kesildi takati âşık İren fren dive asrımızan: bii- Visali Tülfunu herşeb o dilber Sabahı haşre atar kep maten ma- ten diverek. Mizan, — havatının . gitgide; ieine aktan büyük birzevk & du. Artık, bu baştan: basa ask tihza dolu insanın kulakları a r işitmeğe baslamıştı. Sövlenen sözleri iyice kavrıyamm vordu. Yal- nız. muhatabının düdaklarında he rekelenen : kelimeleri. havret v bir> kavrayışla- zabt ;deniliyordu. Hamami; dışardan-akaeden sex leri işitememekten zelen ga #tecrid> içinde büzülerek uğultu'u bir inzivanın ıkla- fathedil- mar. kalesi- - kesilivermişti. On vaktile gok sevdiği/bir talebisiyiçen sonradan: birinik ostu olan on tem Baha Kâhyaoğlundan - b: diyehilirim-ki heman h fadin dışla ilgisi — kalmam önül hicretini> - an Halbuki o, daha 1 kopamadan önce hiçe indiren ürkütücü va varabilmişti. fünilik yalnız! Ölüm; ondan ne fazla —bir koparabilmiş ne ona kendi avı 24 Şinden birşey katabilmist İhsa Şalr H muhasebesir pare bir uykusuna vardı. Nür tsın zım Kemal

Bu sayıdan diğer sayfalar: