6 Eylül 1949 Tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4

6 Eylül 1949 tarihli Yeni Sabah Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ Ekonomik vaziyet aranar Tekel'in Sergiye iştirâk hazırlığı ÇAT Çekler 6 Eyidi 1040 Açılış Kapanış 1 Bterlin 11.88 1.28 40 * 100 Dolar 282.62 282 265 * 100 Franms frangn — 102 904 100 Florin 106 5468 100 İsviçre frangı — 65 7270 100 Belçika franp —— 68 887 100 Çekoslavak K. 5 60 100 İsviçre Kur, 77 88.00 100 Eakudo NL 2000 Esham ve Tahvilât eT falzli tahviller : Bivas-Ersaram T — 2060 20.60 Bivas-Ersuram 247 2070 20.70 1941 Demiryolu K — 20.90 20.90 1041 Demiryola IK — 20.25 20.36 1941 Demiryolu ICI 1915 19.16 Milli Müdafaa T — 2040 2040 Milli Müdafaa I£ — 19.90 19.90 Milli Müdafaa IK — 20.00 20.00 Milli Müdafaa IV — 2045 2045 906 falzli İstikrazları Kalkınma istikrazı I 96.70 96.70 1541 Demiryolu VI 9670 95.70 Kalkınma Il 95.85 95.85 Kalkımma I1 96.00 - 96.00 1948 Tabvili 1 95.60 - 95.60 1948 Tahvili TE 9eB falzil İkramiyeliler 2275 23.00 « 2015 20.26 2076 20.75 Demiryolu IV 9740 97440 Demiryolu V 98.30 98.30 Anadolü D. Yolu Grupu: Tahviller 1-2 — — 111.00 112.00 ©e0 Hisse senedleri 64.00 - 64.50 Mümessil senedieri — 69.00- 69.50 Şirkot hisseleri Merkes Bankası — 116.00 117.00 İş Bankası 400 4265 . Ticaret Bankası — 400 425 Aslan Çimento 16.00 16.25 Şark değirmenleri — 23.00 23.50 Krodi fonsiye 19038 202.00 - 203.00 19 102.00 - 163.00 Amorti 108.00 - 104.00 Kupon 235 * 237 Borsa harici altın fiatları Liralık Ziynetler Türk altım 44.00 MA10 Reşad altını 4630 46.40 Reşad kulplu 45.40 / 45.50 Reşad elgazi 4440 4450 Hamit 43.50 43.60 Aziz 42.60 4270 İngilin 50.75 - 60.00 Gülden 42.35 42445 Frans kok, 49.00 49.50 Napolyon 45.75 46.00 İsviçre A. 4425 450 Külçe degnsa 665 — 668 > yerli 64 — 665 Pilâtin C. 1000 1100 Geşibirlikler İrmet 21600 217.00 Reşad 293.00 - 295.00 Hamid 243.00 24500 Aziz 22600 227.00 Çiçekli 236.00 236.00 Serbest piyasada dövizler Dolar N. V. 469 4a > efektif 455 460 İsviçre Frangı n9 120 Fr. (81) 100 100 Liralık ziynetler Reşad 81.00 - 82.00 Hamit 72.00 - 73.00 Vahit 68.00 69.00 Ankara 5800 59.00 Arma 174 lular Reşad 200.00 - 202.00 Hamit 17500 177.00 Vahit 157.00 160.00 Ankara 140.00 142.00 Arma Beşliler Reşad 325.00 - 330.00 Hamit 870400 375.00 Vahit 825.00 - 380.00 Ankara 224.00 22500 Cumhuriyet altıntarı Lirahk 4400 44.50 24 la 108.00 - 100.00 5l 213.00 44 Yarım lira 22.50 2300 Çerek 1160 1175 Mahmudiyeler Yazılı 37.00 - 30.00 Çiçekli 33.50 34.50 Tekel genel - müdürlüğünün 1949 İstanbul sergisine iştirüki esas iti- barile kararlaştığı ve - hasırlıklara başlandığı halde dedikodusu devam etmektedir. Mes'elenin esası gudur: Tekel idaresi, sergi komiserliğinin iştirâk hakkındaki müracaati hüsnü kabul etmiş, ancak bütçesinde ser- ilere iştirak tahsisatının kifayetsis- liği yüzünden —arsu gösterilmesine rağmen— ayrı bir binanın yaptırıla- mıyacağını bildirmiştir. Bergi bina- #ında münasip bir yer verildiği tak- tirde malmemnuniye iştirâk edilece- Kinin bildirilmesi üzerine sergi ida- Tesinden, bina içindeki yerlerin di- ier şahis ve mücsseselere tahı Tundağa vi rilemiyeceği yolunda cevap alınmış- tır. Tekelin sergiye iştirük etmiyece &i yolunda ortaya atılan haber bun dan galattır. Sergi idaresi bu defa, sergi içinde 860 metrekarelik bir yer ayırdığını - bildirdiğinden Tekel de basırlıklara başlamıştır. Bu de- dikodular üzerine Tekel genel mü- dürlüğü İstanbul sergisine İzmir Fu arından daha mükemmel iştirâk için gayrete gelmiştir. Dekorlar hasır- lanmış, diğer hazırlıkların ikmaline çalışılmıştır. Tekel, 1949 İstanbul sergisinde hususi bir sigara ve «Sek Vermut> çıkaracaktır. — Yeni talepnameler Almanya, Belçika ve İtalyadan iptal edilen talepnamelerin yerine yeni talepname doldurulmak üzere Eylülün birinci gününden itibaren tekrar Ticaret Odasında müracaat- ların kabulüne geçildiğini ve tacirle- rin gösterdiği tehacüm yüzünden po lisin müdahalede bulunduğunu yaz- mıştık. Ticaret ve Ekonomi Bakan- hğp, eski talepnameleri, çokluğun- dan dolayı iptal etmiş ve yerine dol durulacak olanların ” hakikf ihtiyaç sahipleri tarafından bazırlanacağını ümit etmişti. Fakat, —maalesef bir kaç gündenberi yapılan tehacüm do- layısile müracaatlar eski talepname leri de geçecektir. Avusturya anlaşması ilgililere bildirildi Türkiye ile Avusturya yapılan ve Ağustosun 18 inden iti- baren meriyet mevküne girmiş bu- Tanan yeni ticaret anlaşmasının met ni şehrimizdeki ilgililere tebliğ edil- miştir. Ticari münasebetlerde ona göre hareket olunacaktır. Piyasadaki durgunluk yeniden arttı Piyasadaki durgunluk en hâdi bir devreye girmiş bulunmaktadır. Bu duram, yalnız ihraç — merkeslerinde değil, en küçük kasabalarımıza ka- dar sirayet etmiş bir baldedir. Müstahsilin malı satacak kimse bulamamakta olduğuna / işaret edil- mektedir. Tacirlerimiz ise, bugünkü — krizin yalmız memleketimizde olmadığını söylemekte ve bütün dünya memle- ketlerinin ayni durumda bulundukla ını belirtmektedirler. Vaşington müzakereleri dolaş memleketimiz piyasalarında vaziyet eski günlere nazaran daha da ağır görülmektedir. Piyasadaki umumi kansat de şu merkezdedir: — Bütün dünya memleketlerinde umumi bir devalüasyon olacaktır. Bu duramun yakın günlerde görüleceğini belirten bir çok tacirlerimiz, dünya piyasala- rının ve dolayısile memleketimiz du rumumun ancak bundan sonra düze- 'ne girebileceğini ve normal bir tica- retin o zaman görülebileceğini söyle mektedir. Çifte sandıklı 2700 27.50 Tek sandıklı 1160 1175 Yirmilik 10.50 11.00 Bilezik gramı 505 — 600 altın stokları Dabilde 69.738.126 Hariçte 72.137.779 Gümüş 1000 has külçe — 115.00 116.00 Mecidiz no 22 * Muamele görmüştür. Bu fiatlar gaat 17 de alınmıştır. Tarihi “taşköprü , tamir ediliyor —x Tarihi Köprünün tamirine bir milgon lira sarf ediliyor Beyhan nehri üzerindeki tarihi taşköprü Mersin (Hususi) — Bizanslılar | dar bitirilecektir. yhan hehri üzerine kurulan bu tarihi| ri münasebetil «taş köprü» gimdi büyük bir tâ- mir görmektedir. Köprünün tâ - Mir işine bir milyon lira sarfe - dilmektedir. Öğrendiğimize göre köprünün tamiri Diğer tar 'tan köprünün tâmi- karşıyaka ve ci- var vilâyetlerle münakalenin inkı taa uğramaması için nehrin en dar kısmına 7 metre genişliğinde ve elli metre uzunluğunda mu - dört aya ka-| vakkat bir köprü yapılmıştır, |E İKTİBAS nanKI MAHFUZDUR Ticari kazançta masraf kabul edilmiyecek ödemeler hangileridir - Muhtelif yıllara bölünecek kâc » Ücret nedir - Hangi ödemeler ücret sayılacaktır. & — ğ Vazı: kanun büyük bir kavrayış- la; bir mücssesenin kazanç elde et- mek maksadiyle yapacağı giderli saymaktan feragat etmiş — ve bunu müsssese sahibi ile hesapları tetkik edecek elemanın anlayış ve düşünüş- lerine bırakmıştır. Esasen bu masrafları saymıya ça lışmak hiç sebepeti mükellei- leri muvasaalı sarf vesikaları teda- rike mecbur etmekten başka bir işe yaramaz, Maddenin bütün fıkraları izaha ihtiyaç görtermiyecek bir vuzuh ta- gımaktadır. Bunun için üzerinde dar mayacağım. Yalnıs 3 üncü fıkra ile; mükellefin, ticari fasliyeti icabı za> man, zsaman ödemek mecburiyetinde kaldığı sarar, siyan ve tazminatla- rın gider kabul edileceğini belirtmek- le vazı kanun bugüne kadar tatbi- fuzuli katta birçok haksızlıklara kırtasiyeciliğe Şol açmış v bir içtihada kavuşamaı galığı önlemiş bulunmaktadır. Bagün mer'i olan kazanç kanununa göre yapılan beyanname tetkikatında mükellefin ödemiş oldu Bu tazminatların veya zarar ve zi yanların büyük bir kızmının masraf kabul edilmemesi itiyat halini al sababı mücibe olarak da bu tazmina- tın mükellef kusurundan tevellüt et- Bit gösterileş k Halbuki, ticari faaliyetlerde ilerde doğacak bütün hâdiseleri kestirmek imkânsızdır. Bilbassa bugünkü gay- Fi tabii piyasa içinde iş görür veya bir taahhüde girişirken her tâ birçok rizkleri göze alması sarüri - dir. Ti hhüt ettiği bir işi gün jmeyen bir tâcir evvelâ © işlen el- de edeceği kârı kaybetmiş, saniyen üstelik bir de sarar, ziyan ödemiş- v zaten zararı iki katlı olmuşt Bir de bu ödediği sarar ve ziyamı masraf kabul etmiyerek bundan ver gi istemeğe kalkmak tam münasile <alacağına şahin vereceğine karga> durumuna düşmektir. Yukarıda söylediğim gibi 41 nci maddenin 3 ncü fıkrası sürüp gelen bu tereddütü ortadan kaldırmakta büyük bir isabet göstermiş kananunun 295 - 310 maddelerinde hükümlendirilen amortismanların bu maddeler hükmüne — uygun hadler dabilinde yapılmak — şartile masraf kabul edileceğini — belirtmeki , Mrası geldiği zaman etraflıca izah Ne istediğini edilecektir. * Gider kabul edilmeyen ödeme der: Madde 42 — Aşağıda yazılı öde- melerin gider olarak İndirlimesi ki Bul olunmaz ı 1 — Töşebbüs — sahibi ile eşinin Ve çocuklarının İşletmeden çektikle- Ti paralar veya aynen aldıkları da- İr değerler Çaynen — alınan değerler amsal bedeli ile değerlenerek toşeb- büs sahibinin çektiklerine Ilâve olu- hur, 2 — Teşebbüs sahibinin kendisin, eşine, küçük çocuklarına İşletmeden ödenen aylıklar, Ücretler, Ikramiye ler, komlsyonlar ve tazminatlar, 3 — Teşebbüs sahibinin İşletmeyo koyduğu sermaye İçin yürütülecek falzlor ; 4 — Teşebbüs sahibinin, eşinin ve küçük çocuklarının İşletmede — carl hesap veya diğer şakillerdeki alacak- ları Üzerinden yürütülecek faizler ; 6 — Her türlü para cezaları - ve 1 cezaları İle teşebbüs sahibinin suçlarından doğan tazminatlar Ça - kitlerde ceza şartı olarak derpiş dilen tazminatlar, cezal mahiyotte fazminat sayılmaz.) Bu maddenin uygulanmasında kol lektif şirketlerin ortakları ile — âdi ve ehamlı komandit şirketlerin ko- Mmandite ortakları teşebbüs sahibi sa yılır. İlk nazarda vazır kanunun 41 inci madde ile masraf kabul edilecok ö- demeleri tadat ettikten sonra —onu takip eden bir madde ile niçin bir de masraf kabul edilmeyecek ödeme- leri tâdat etmek zahmetini ihtiyar ettiği akla gelirse do 42 nci madde- nin daha ziyade kanunda masraf ka- bul edilmeyeceğine nit sarahat ol - madığı takdirde masraf kabulü za - ruri olan ödemeleri tâdat etmiş ol- . | duğu görülür. Meselâ bir kimsenin işinde bir ya bancıyr veya kullanması man- tık bakımından hiç bir fark yarat- maz. Mademki yapılacak bir iş ve bu işi yapması — icabeden bir işçiye ihtiyag vardır. ve iş sahibinin eşi veya gayri reşit çocuğu da bu — İ yapacak kabiliyettedir. İş sahibi pek âlâ bu işte yabancı yerine eşini ve- ya çocuğünu kullanabilir ve yaban- C1 işçiye vereceği ücreti eşine veya çocuğuna verebilir. Kaldıki, gelir vergisi kanunu vergi sistemimizde sile reisi " beyanı kabul edilmiştir. Verilecek bu üc- retler hazine için hiç bir matrah zi- bilen yıldız: İDağmı, adammı? JOAN LESLİE Hollywood (AP) — Ne istedi ğini bilen sehhar yıldız Joan Leslie, nihayet emeline muvaf - fak oldu. Joan, üç seneden beri ilk defa olarak RKO girketinin «Gül ya takları» filminde önemli bir Fol aldı. Böylece, neredeyse, Ameri ka temyiz mahkemesine gitme - Bile neticelenecek olan hürriyet savaşı, Joan Leslie'nin galibi - yetile neticelendi. Hikâye, on yıl evvelinden baş lar. Dotroit şehrinde Joan Bro- dell ismile doğan, küçük Joan, daha çok küçük yaşta, sahneye karşı istidadım göstermişti. 15 yaşında iken, yaşından bü yük göstermesi ve kabiliyeti sa- yesinde, Garry Cooper ile bir- likte «York çavuş> ve Jamzs Gagney ile birlikte de «Yankeo Doodle Dandy> filmini çevirdi. Her iki filmin yıldızları, Gar- ry ve Jimmy, bu eserleriyle a- kademi mükâfatını kazandılar.. Joan, Warner stüdyolarında, her işe kuşturulan bir kız haline gel di. Çok fazla çalışıyordu. 21 ya- gına yaklaşırken, hayatından Mermnun olmamıya başladı. Ettd yonun, kendisini yıldızlıktan fı- güranlığa indirdiğini iddia et Nihayet 21 yaşına gelince, istik lâlini ilân etti ve küçük çocuk olarak imzaladığı herhangi — bir kontratı, rüştünü ispat etmiş Yazan: BOB THOMAS İKi mahkemede, davasını ka- zandı, fakat temyiz mahkemesi davayı reddetti. Joan, davasını Danıştaya gö- türdü. Nihayet, Warner şirketi, Joan'ın kontratını - feshetmeyi kabul etti. Joan, o devirlerde çok sıkıntı gektiğini söylemekte ve şunları ilâve etmektedir: <— Bu seneler zarfında, ge- rek sabır ve gerekse kanun hax kında çok geyler öğrendini.. Warner girketi, bütün stüdyola- ra mektuplar yazarak, benimle kontrat yapamıyacaklarım bildir di. Davanın halledilmesine rağ- men, bu mektupların tesirini ha 1â hissetmekteyim, Nihayet, televizyonda iş bul - dum ve Eagle - Lion girketi için iki film çevirdim. Bu filmlerden her biri, Warners şirketinde bir senede kazandığım paradan faz lasını temin etti. Maamafih, mahkeme masraflarını henüz ö- demiş değilim. RKO şirketi bu hususta bana yardım etmekte - dir.> Joan aynı zamanda müstaktl- len film çevirmek niyetindedir Son 3 sene, bir tek şirketle kon- bir kadın sıfatiyle feshedebilece ğini bildirdi trat yapmamam icap ettiğini de kendisine öğretti. l Sinema Haberleri Holiywood'dan gelen son dedikodulara Hollywood. (AP.) — artistler gibi, Ann Sheridan, «Ben bir erkek harp geliniyim: kulak verince Bir çok|1500 dolara daha ihtiyacı var. Çevirmekte olduğu «Her ilkba harda bu iş olur» filmini bitir- filmini çevirirken, odasını resim |dikten sonra Jean peters annesi lerle süsledi, Fakat, duvarda a-|ve kızkardeşi ile birlikte, dünya sılı duran fotoğraflar, bildiğimiz |turuna başlıyacaktır. alelâde fotoğraflardan Duvardaki resimler, değildi. ği pasaport resimleri idi. le demektedi: «Bir artisti için, rötuşsuz den daha iyi bir miyar yoktur. Hollywood (AP.) — Son iki sene zarfında, tanınmış kadın ar mütevazı kılmak tistlerinden Jean Peters, kazancı |nasıl merak Pasaport resmin- | hususi toplantı Hollywood (AP.) — Film çe- Avrupada |virmekten usandığı takdirde, se- seyahate çıktığı zaman çektirdi- | vimli yıldız. Jean Font. bir türban bağla; ine'in, başına el mâni yoktur. Jean, iyi bir amatör falcı olup, larda, fala baka rak, arkadaşlarını hayretler için- de bırakmaktadır. Bakınız Je 'ontalne, bu işe rdiğı hakkında ne- nin yarısını bir dünya turu için İler anlatıyor: saklamaktaydı. Para biriktirm, — Başıma gelen 3 müstesna ye başladığı zaman, Miss Peters hâdiseyi müteakip, falcılığa kar- bir dünya turu için 10.000 dola-|şı ilgi duymağa başladım: ra ihtiyacı olduğunu tahmin et- misti. Bu rakama erişmek için, YENİ BABAH LiR VERGiSiNi ğ Kü Yazan: Salâhattin Dumlu .— yar doğurmaz ve müterakkiyete de tesir etmez. Yukarıdaki misal de gösterirki, yazır kanunun hangi maksatla ikin- ci fıkradaki ödemeleri masraf kas bul etmekten imtina eylediği tara- fımdan anlaşılamamıştır. Zalf olmak Ia beraber, memnuiyetin muhtemel muvazaa imkânlarını önlemek mak * di İle vazedilmiş olduğu düyünüle- bil Madde hükmüne göre teşebbüs hibinin, eşinin ve çocuklarının çek- tikleri paralar masraf olarak kabul edilmiyecektir. O haldo teşebbüs sa- hibinin ana veya babasının işletme- den çekecekleri para veya ayin'lar masraf olarak kabul edilecek midir? Görülüyorki, ba memnuiyet fıkrası bir tal tibaslara yol açmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Hakikatte bir işletmeden — para veya ayın; ya bir hak karşılığı ola- rak çekilir, yahut avâns olarak çe- kilir veya son bir şekilde işletme sahibi hesabına çekilir. Eğer hak karşılığı çekilmişse, çe- kilen ayin veya paranın karşılığı İş- letmenin aktifine bir kıymot olarak etaken girmiş demektir. Diğer killerde ise çekilen ayin ve para çe der hesaplarında değil, cari hesap veşa kredi hesaplarında yer alır. Nihayet hülâsa edersek 42 nci| maddenin 5 nci fıkrasındaki her tür | raf lü para ve vergi cezalarının m: kaydedilmiyeceğine ait hüküm müs- tesna, diğer hükümler kazanç ver- gisi kanunundan aktarılmak — mre- tilo gelir vergisine intikal etmiştir. Bu mühasebo tekniki — bakımından Haşri mümkün, yahut vergi ziyaını mucip olmayacak ödemelerin mas - | raf yazılmasını menetmektedir. Madde 43 — Birden fazla takvim yılına sirayet eden ve mukavelena- meye bağlı bulunan Inşaat, onarma | va ulaştırma işlerinin — hitamında, Bu işlerden elde edilen ticari — ka- | zariç, bunların devam ettiği yıllar zarfında yapılan İşçilik ve malzeme sarfiyatmın tutarları nisbetinde © senelere dağıtilir ve evvelte veri'miş olan beyannameterdeki ticari — ka zançlar bu süretle bulunan miktar- lara göre düzeltilir. Bu gibi işlerde, geçmiş yıllara alt tarhiyatın düzeltilmesi bakımından zaman aşımı, işin neticelendiği ta - #ihi takip eden yıldan başlar. Madde ifadesi sarihtir. Gayösi de müteaddit takvim yılları sürmüş bir emek ve masraf sonunda elde edil- miş kârı, kârın elde edildiği yıl mat 275 kilo ağırlığı bir hayvan zor Küy Şerri kendisini taşımıya bir girle cen eksik hattâ bel- bulunabilir. Bizde ağır insanlar deği dir. Bir kaç yüz kiloluk, ki yüz elli kiloluk da Fakat oudan fazlası görülmüş, işi- tilmiş şey midir? Her ihtisasın en ileri gelenlerini arayıp bulan, para kuvvetile elde e den Holivutta Kov - Boy'ların da k etn n heybetlisini tedı nârin Zonguldak - Kozlu yolunda kamyon kazası Kamyonun çamurluğuna bındirilen bir yolcu ayağı kayarak Tonigildük (Emis) — Dün. ge- 6ö eat Ti sürelmrtöda. Konha yölem- d bi kkliyati ni Glnlar' b li Direk yüklü olarak Yeşildağ te- tikametine giden şoför Devrekli Hü eyin Eliçora idaresindeki Korzlu yolundan geçerken Vakfike- kamyon birin Kabaklı köyünden ve E, K, İ Yeşildağ ocağında ustası Ali Başel tarafı tarama dan dürdürülmüş. yanaammanennız suman meeman ea man aa eee n ea sam hayatta muvaffak olabilece ğimi söyledi. Ben de babamın Jismi olan De Havilland'ı bırakıp, Bu hususta Ann Sherdan göy- falcılığına başlamasına hiç bir |sonu «E ile biten Fontaine, is mini aldım ve derhal iş bularak muvaffak olmiya başladım. 2 — İkinci defa falcıya gitti- ğim zaman, bana, o akşam kız- kardeşim Olivia ile birlikte gitti- ğim partide rastlıyacağım biri- siyle evleneceğimi söyledi. Daha onu tanımıyordum bile, Bir kaç hafta sonra Brian Aherne ile ev lendim. 3 — Son izdivacımdan evvel 1 — Falcınm biri, bana sonu bir falcı bana bir iş adamiyle ev «E» harfi ile biten bir isim alır- İleneceğimi ve bir yıl zarfında kü Maliye B. Hesap Uzmanı ö 1 ralı kabul ederek yüksek vergi nla- beti tatbik etmemek olduğu aşiklir- dir, Yalnız vası — kanunun adalet düygüsü ile koymuş olduğu ba bt kümde unutulmuş bir nokta vardır ki, 6 da ayni işten aarar edildiği takdirde teşebbüs sahibinin geçmiş yıllardaki kârlarına rücu — hakkının tasrih edilmemiş olmandır. Madde bügünkü hAli ile kaldığı müddetçe bu nevi bir toşebbüsten elde edilen kâr geçmiş seneler be - yanlarına taksim edilecek, #arar ise müteşebbirler — aleyhine son — yılda toplu olarak birakılacaktır. Esnsen nazariyyat itibarı ile ga - yet basit görülen bu madde hükmü” nün tatbikatta birçok karışıklıklar doğuracağına kani bulunmaktayım. Madde 44 — Dar mükollefiyete tâbi olanların Türkiye İle yabancı memleketler arasında, yaptıkları u- daştırma işlerinde elde ettikleri ka- tâbi zançlar, kurumlar vergisine yabancı ulaştırma kurumlar zançlarının tayinine ait esat re tesbit olunur. Bu madde hük rumlar vergisi kanununun 18 ve 19 ncu maddeleri ile birlikte izah edile- cektir. Kanunun 44 aeti maddesi ile ti - câri kazançlara ait hükümler — bit- miş ve 46 nci madde ile gelir ver - gisi kanununan 2 nel maddesinde tâ- dat edilmiş vergi “mevruunun ikin - cisini teşkil eden icretlere ait hü - kümlere girmiş bulunuyoruz. Madde 46 — Ücret, iş verene tâbi ve muayyen bir iş yerine bağlı ola- rak çalışanlara hizmet karşılığı rilen para ve ayinlerle sağlanan ve ara İle temsil edilebilen monfaat- lerdir. Bu kanunun uygulanmasında, a- şağıda yazılı ödemeler de Üücret sa yılır. 1 — Emeklilik, dul ve yetim ay - Uikları, 2 — Evvelce yapılmış hizmetler karşılığında verilen para ve ayinler 16 sağlanan menfaatler; 3 — Millet Veklierine, ll genel meclisi ve belediyo üyelerine, kurum ların İdare meclisi başkan ve üye - lerine, denetçilerine, tasfiye memur larına ve bunlara — benzoyen diğer| kimselere bu sıfatları dolayısile ve aylık ödenek, tahsisat, aldat, huzur hakkı, Ücret, — İkramiye, prim, te - mettu hissesi gibi muhtelif adlarla yapılan ödemeler. (Devamı var) abilir!. l taşıy türlü yanaşmak istemiyen bey- kleşiyor... ismini verdikleri Küy Şerri adında birisini bulmuştur Bu a de ağırlığı 275 kilo. Bu çeki 689 kilo ağırlığın” daki bir hayvancık taşıyabildiği hal 'de © da nazlanıyor ve arada bir bu yükü sırtına almaktan çekiniyor” üş.. Hakkı da var ya nin boyu 1.82 olduğu hal- tam 5 kilodur. Evet düştü ve öldi Kendisini de kamyona alınası ha- usunda Müracaat eden Ali Bayşeli, şöför, kamıyomun çamurluğuna bin- dirmiştir. Bir müddet sonra çök sür'atli gi- den kamyonun sarsılmasından dola- yı ayağı kayan Ali Başel tekerlekle- rin altma düşmüştür. Mühtelif yerlerinden ağır surette yaralanan Ali Başel kaldırıldığı has tahanede ölmüştür. kalanarak talıkikata baş- çük bir kızım dünyaya geleci söyledi. Falcının söyledikleri ay- nen çıktı. Ayrılmadan evvel, Jean Fonta- ine şunları ilâve etti: — Fakat, beş defa evlenece- ğimi söyliyen bir falcı ile de kar şılaşmış bulunuyorum.» Hollywood (AP.) — İngiliz ar tistlerinden Philis Calvert, Para- mount stüdyoları hesabına Alan Ladd ile birlikte «Posta Müfetti- şi> filmini çevirmek üzere Lon- dradan gelmiştir. Miss Calvert, 1947 senesinden İLELİKIRKPINAR GÜREŞLERİ Yazan: Kski bir pehlivan » — Hayda be pehlivan! Diye bir nara attı. Meydan alkıştan inliyordua.. Büçük pehlivanın gösterdiği bu ustalık ve müşkül vaziyete düşürdüğü rakibinin üzerine gitmiyerek çırpıpışı ve mey - dan okuyuşu herkesin hoşuna Bitmişti. Şöyle bağırıyorlardı: — Yaşa Ali pehlivan! — Aferin küçük pehlivan! — Aferin Ali pehlivan! Pomak Sarı Ahmet pehlivan, Ali pehlivanın üstüne gelmedi- ğini görünce hemen doğrulup kalktı. Ali pehlivanın üzerine Bgelmiyerek çırpınışı ve bir na- ra atışı Sarı Ahmede fena do- kunmuştu. Bu hareketile Ali ge)ıllvın gunü demek İstiyor - a: Ben Üzerine gitmeğe te- nezzlil etmedim. Seni man zor durumlara düşürebili rim. Haydi kalk da karşıma gel Yapacağım yeni — hücumu önlemeğe çalış'» Ali pehlivanın bu narasını karşılıksız. bırakmak olmazdı.. Pomak Sarı Ahmet de çırpındı ve: — Haydi be kızan!. diye bir nara attı. Pomak Sarı Ahmedin bu na- rasında da başka manalar mev cuttu. Ali pehlivana «kızan> di ye hitap etmekle kendisini kü Çümsiyor ve onu ciddi bir rakop telâkki etmediğini belli etmek istiyordu. Kendisine <pehlivan» diye hi- tap etmiyerek ekizan» diye hi- tap etmesindeki mânâ bu idi. Arnavutoğlu bu hitaba kıza- cak yerde gülümsedi. O böyle basit geylere ehemmiyet vere - cek insanlardan değildi. Kendi- sini bu kadar ufak gören gu po mak pehlivana İyi bir ders ver- mek istiyordu. Onun için karşı karşıya gel- melerile dalması bir oldu. Fakat Sarı Ahmet pehlivan bü sefer gâfil avlanmadı. Arna vutoğlu kendisine doğru gelir- ken hemen boyunduruğu vurdu. Arnavutoğlu paçaları — bul - muştu ama, boyunduruğu da ye mişti. Buna rağmen paçaları bi rakmıyor, var küvvetile çekiyor du. Fakat Sarı Ahmet pehlivan da boyunduruğu İyi vurmuş ve müvazenesini bulmuştu. Bu va- ziyet karşısında yere düşebil - mesine imkân yoktu. Birkaç dakikalık bir uğraş - madan sonra Arnavutoğlu da bu şekilde Pomak Sarı Ahmet pehlivanı yere düşüremiyeceği - ni anladı. Ve paçaları bıraktı. Arnavutoğlu paçaları bırak - mıştı ama, buna mukabil - Po- mak Sarı Ahmet pehlivan hiç oralı görünmüyor, adamakıllı doldurmuş olduğu boyunduruğu bütün kuvvetile sıkmakta de- vam ediyordu. Seyirciler bu vaziyet karşı « sında derhal bağırmağa başla- dılar: — Yeter Ahmet göz boyunduruğu! — Boğacak mısın Ali pehli- vanı? pehlivan! Öldürmek mi — istiyorsun pehlivanı? Çöz boyunduruğu Ahmet pehlivan! — Bıraktı ya paçalarını! Ne den çözmüyorsun — boyunduru - ğu? Fakat Pomak Sarı Ahmet pehlivan bu bağırışlara da zer- rece ehemmiyet vermiyor, vazi yetini bozmuyordu. Bu şekilde hareket etmekte de hakh idi.. Çünkü güreş Pomak güreşiydi. S Eski Zinekçı nahiyesi hakkında bir dilek Fatihte Balipaşa caddesinde oturan bir okuyucumuzdan aşı gıdaki mektubu aldık. <Biğaya *4 kilometre mesajır de ve bütün köy-erin merkszi va- siyetinde bulunan Sinekçi Nai yesi hiç bır lüzum ve sebap yok- ken 1958 de lâğvedilerek nahiye merkezi Bigaya 6 kilometre me- safedeki Dimetokaya nas'tdiliniş tir. Bu hal köylülerin mağdüri- yetini mucip olmuştur. Mütcad- dit şikâyetler bir semere verme- miştir. - Yeni ilçe ve bucakların tesis edileceğini duyduğumuz bu günlerde bizim de temennimizin nazarı dikkate alınarak Sinekçi- nin yeniden wahiye haline geti- rilmesini veya bazı köylerin doğ- rudan doğruya Bigaya - bağlan- masını rica ederim.» Emniyet Müdürlüğünün alâkasına teşekkür ederiz Gazetemizde çıkan bir okuyu- cumusun temenni mektudile Em- niyet Müdürlüğü hemen ve ciddi bir şekilde alâkadar olmuş. ve aşağıdaki yazıyı göndermiştir : a Gazetenisin 19/8/1949 tarih- 1i nüshasının dördüncü sayfa s0- nunda <Gece rahatsız olan bir mahalle halkır başlıklı yazı ince- lendi: Taksim Yağhane sokağı sâkin- lerinin rahatsızlıklarına sebep olduğu belirtilen yerlerde birkaç defa suç tesbit edilerek alâkalır lar mahksmeye - verilmişlerdir. İberi Holiywooda gelmemiştir. OKUYUCU S EYLOL 1040 Tefrika No. 102 Güreşimiz Pomak güreşidir,nasıl isterse boyunduruk vurur Pomak güreşinde ise durup du- rürken bile boyunduruk vür « mak calzdir. Bu it!barla Sarı Ahmet pehlivanın vurduğu bo- jyundurukta bir usulsüzlük yok- ta, Fakat karakucak - güreşinde böyle birgey bilmeyen seyirel - lerin bu giddetli ve insafsız bo- yunduruk karşısında tahammül leri pek çabuk sona ererdi. Ha- kikaten Sarı Ahmet pehlivan boyunduruğu çok iyi doldür « muüştu. Ve bütün kuvvetile de sıkmakta devam ediyordu. Ar- navutoğlunun yüzü mosmor ol muş, gözleri adetâ — yuvaların - dan fırlamıştı. Daha fazla bu manzaraya ta- hammül edemeyen sekiz on kişi meydana fırlayarak Sarı Ahme din Üzerine yürüdüler ve zor- la boyunduruğu çözdürerek Ar- navutoğlunu kurtardılar. Pomak Sarı Ahmet göyl: ba- Bırıyordü: — Abe ne karışırsınız be?. Oyunumu bozdunuz be! — Sizle mi güreşirim, Ali pehlivanla mı be? Neden aldınız onu elimden Bunlar da kendisine şöyle ce vap veriyorlardı: — Biz buraya güreş seyret- meğe geldik Halbuki, sen gü - reşmiyorsun, adam nasıl boğu- lur, bize onu göstermeğe kalkı yorsun! — Abe istersem boğarım el« bet! size ne bire? zor geliyor #a pes eder be! — Paçaları - bıraktığı halde boyunduruğu neden çözmedin? — Neden çözeyim? Pomak güreşi atıyoruz be! Bu sırada cazgırla hakem hey eti de Arnavutoğlunu Sarı Ah- medin elinden alan adamların arasına girdiler. Şiddetli müna- kaşalar başladı. İşe karışanlar, böyle güreşe katiyyen müsaade etmiyeceklerini, Sarı Ahmedia doğra güreşmesini ileri siirüp duruyorlardı. O zamana kadar ses çıkurma: dan kendilerini dinleyen Arna- vutoğlu birdenbire artık müda- hale etmek sırasının gelmiş ol - duğunu anladı. Onlara doğru yürüdü: — Siz karışmayın! Sarı Ah- medin hakkı var! dedi. — Aman, nasıl olur? Seni öl dürecek be! — Güreş bir nevi — gazadır. Güreş meydanında ölecek olan pehlivan şehit sayılır. Eğer ö« lecek olursak biz de şehit ol« muş oluruz. Kader böyle imiş deriz. — Sen paçaları bıraktığın hal de boyunduruğu çözmedi. Peh- livanlığa yalışır mı? — — — Pomak güreşinde boyundu ruk vurmak serbesttir. Durup dururken de boyunduruk vura- bilir. Bu müdahalenize çok te- şekkür ederim. Fakat pehlivan lik bakımından Sarı Ahmet peh livan haklıdır. Çünkü yaptığı” mız güreş Pomak güreşidir. Arnavutoğlunun bu hakl: söz leri halkı kendisine bir kat da- ha bağladı. Bu vaziyet karşısın da ortaya çıkanların çekilip git mekten başka çareleri kalma - dı. Cazgır da vaziyeti -halka şöyle anlattı: — Yapılan güreş Pomak gü- reşidir. Pehlivanların boyundu- ruk varmağa hakları vardır. O nun için güreşe kimse karış - masın. Ali pehlivan da Sarı Ah medin boyunduruk — vurmasını haklı görüyor. Kimse karışma « sın! Güreş devam edecektir. (Devamı Var) İşçilerinin şikâyet ettiği fabrika İsmi ve adresi idarenunemizde mahfuz bir okuyucumuzdan ale dığımız mektupta; Bakırköy Aks su caddesinde Hüsnü Bornuvalk ya ait yün iplik fabrikasında iş- çilere yapslan haksıslıklardan Şi kâyet edilerek şöyle denilmektes dir. «— Mezkür fabrika ötedenbeni munzam mesat ücretlerini ver« memektedir. Bu arada kanunen vermeğe mecbur olduğu <Analık primis ni de vermiyerek fabrika haksız bir menfaat temin etmek- tedir. Bu hallerin önüne geçime sini rica ederim.» Düzcede çocukların kumara alıştığından şikâyet ediliyor Düzceli bir okuyucumuzdan alı dığımız mektupia; Düzcede bazı kimselerin küçük çocuklara «h. ka oyunu» namiyte maruf bir ns- vi kumar oynatarak — paralarına aldıkları ve buna mâni olunması istenmektedir. Hâdise doğru ise, Düzce emniyetimin nazarı dü tini celbedi çhi patılmış ve sonra mahkeme kd- rariyle tekrar açılmıştır. Aykırı halleri tesbit edilenler hakkında gereken işlem yapılacaktır.» Emniyet Müdürü Cemâl Göktan YENİ SABAH — İcraatiyle kısa bir zamanda hemyerilerinin sevgi ve muhabbetini kazanan yeni Emniyet Müdürümüzün alâ- Uygunsua görülen yerler de ke- kasına teşekkür ederiz,

Bu sayıdan diğer sayfalar: