23 Kasım 1934 Tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4

23 Kasım 1934 tarihli Zaman Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

rünün Adalar is Taşmakta iken ansızın düşmüş kında tetkikatı havi/ bahletir. Evvel emirde bir noktaya Fust Beyin nazarı dikkatini celbedelim. Hu kitabın. iami (Divanı lügat al- ) geklinde” girlmintir. Bu isin ürkçedir. B tarar Sinlü, 'Arapçı kitapinrddan | bahacden Feenklerin imlâsına ben ziyor. Aceba Font Bey, Barikai hakikat musademei efkârdan çık Du ekec der idede jaillit la Tamidre, | bundan mülhem olmuştur 'büyük mütefekkir ve sa- irlerde tesadüf edildiği veçbile bu bir tevarüt everi de hamndl. gerek) unvanila yazdığı Muz yevmi bir makalede İeketin en büyük vaten et rehperi olan Nazmık Kemalaer Bumun (Barikai hakikat musademei efkârdan çıkar) vecirci meşhuresini Olilmünasebe. gikreyi (Vikter Hügo)dan mülhem olarak iradektise Oda kendisi için bir aa. okadar salâbet veselâset vardır. ki b küvret ancale Komal ürlübunda görülebilir. Esasen cüm- lenin Fransızça ve Türkçesi ara- indar Ufak bir mana farkı da/ var Vikter Hügo, defkârın ” müsaç — (Wiktor Hlügonun) nun ( Dü ehoc ğ da lumiğre) ve Gzerinden alınıp alınmadığını, n meşhür tabirile bir den “fikir intihnlinde Balanup bulanmadığı sorüyor. viz teeeroat gibi” buki tetkikatının e 've bazan bir kelime bifeler Çahsis eden bir müdelkik, mühm bir eserin bir harekesinde Bile yanz he yapmanınk iktira eder. Şu ufak itlrazdan soura Mmakalenin meyru: ft mürü. terakki; Çelkksl beşeriyete manen ve mad. Geten her türlü Şükseklik veren bin türlü apk çıkabilir. Kemal Bey e (müsademel elkârdan yalnız bar Kikal hakikat çıkar) diyor. Şu halde Kemal Beyin vecizesi, “Kemal Beyin cümlesinden evvel Şazılmıştır. Bu, yamurtada kıl, — akkabitinden Namık Kemalde de bazr mubarridleree ryelcede görülmüş ve mevsubahe llmiyd: Franmzea Cümle, Kemal Beyin 'cümlerinden evvel iradesil- diğine ve Kemal Beyde Paris. se Şahatinde Franmızca tetebbüntm y olduğunu göre ihtimalki godan ilham alınarak ta / yanlmış Slsa (Nur hakikat) ta dar üyüklerindem biridir. fakat alelit. ah favr) kadar şamil ve vasi ma: yapça mükaddime kandeki #gördüm. ki yüce Tanri devlek göneşini Türklerin. burşlı ından doğdurmuş, göklerdeki daz irelere benziyen devletleri onların dönmeğe Kaşlamış, onlara Türk - adını n nakle: dülmiz olman çok şayanı takdirdir. Dekut yür sene evvel bir Halifesine takdim edilmiş elan bir Tukaddimetinde Klkkinde bu kadar ifülen yayan #özler söylenmiş olmanı Türk namı ikzek . olduğuna ne ai v manki Maarif nezareti lügati bast Tarken bu mükaddemeyi arapçı Türkçeye tercüme e ilu Muharriri Köprülüzade M. Faat “Köprülürade Fuat Bey yukarı- ki Gavan. altında 300 sabifelik cak süretle yazmağa imkân yök- İşte Fuat Bey bu mecburiyete - bi- rinde eski Türkç Tandığı halde, kabahati matbasl detmek 'edel , isimden birdenbire 'hatıra ki veçbile, Tück edebiyat hahammedülküğgeri) bu demetinde (Türk dilini öğreni Uzun saltanalı var) n de zike edilmiş — gekillerden basların hiyetleri yoktur. Böyle ye kalkışıcak — olmlar kanunen Göyle aa bir a “Talalşür Murmtik ae l Büa mram'e ga Eski Türkçe kelimelerin aynen in yeni burufa yeni şekiller veri lâzım ise bunun” tayi tatbikini matbanlara yükletmekten ise Funt Bey kendisi gibi bu ilmi oğraşanları toplamakı, bu eşkâli tayin etmeli, ondan sonra bükümetten müsaadesini at İ Bulaalalardan geçip te resmi yet kespettikten sonra da matbaar İarda aramılan. şekiller bulunmazsa © zaman matbaslara kabehat bulu- deşkil etmektedir, ki 25 “olan bu. bahir başlı başı muhtatar ve müfit bir “Fastlley kitabının mukaddim: stanü Kit isileri döğ. yarabilmek için caki Türkçe harf. n kullanmağa mecbur. olduğunu, Fümle Ali Şir Neva makalede çok kiymetlidir. Ali- Şir Neva'i kmini içimizde bilmiyen ve ira andan. bahsetmiyen' yol Takat kim olduğunu, göirle. Fsnsen Fuat Bey eseri bar izimler için d alelüde nazımılar çok #aideli bul: burada da bir ufak bi "olduğunu söyledini. msarum trerinden İsaekora bir narm di uştr, Kilapta ikincinci mühim mak: de, (Divand Lügat - it — Türk) hak- O <zaman— Sokakta bir ölüm Bnkayl Yetetikde yatip Kalkda Göyadlürımnda ha dün sabah köp- elesinde do- bu. düget Türkçede yı exan İltihaz etmedi Beşiyatına ai nti Çünkü kitabın hakiki is- Kitabü' Diram Tügat-it. Türk. Eper ei kaldırşlırın . 6 va: n Trabi böyle ehemmiyet- Bu Türk lügati harbi umumi es- 'nasında Maarif Nezareti tarafından iüütin mabiyetini iyice anlatasış oluyor. Bili sibi'lar çülnin, kitabını Türkder hakı kene Arap Türkler ve ettirmeği düşür ine, o zaman Türkeülü- (Mahmut ibni Hüreyin ibat Mu- mukad Velhasıl Füat Beyin bu . lügata hasrettiği makale, samnederiz, “lür gatin mahiyetini Türklere isbat için inla “mahiyeti ve bilhasan 'tesir: | İsmi büyük, kendisi sönük bir Basit sokaklar. caddeye ben- zemiyen “cadde,. ler — İç içe girmiş bir ev yığın Çimento ve betonun ne oldu- #unu bilmiyen iptidat yapılar. Gecenin matei z ve İlalyanlar. gibi ceki ve atları çok “zengin olan Bülletlerin ' bile böyle binleree « diğer ada liyakati olmu kitap yazan l Fuat Beyin her everi irlik edip daha Çünkü hakkı bu kitabım beheri kü: tüphaneye nihayet 15 kuruşa a | iç e Olmuştur.” Birde Kitap Sikişidir. | bi he koyduğu bu kitabı pekâli l diç iyle diklirerek müşterilerine biz- Tet etmiş olabilirdi. Hamiş — Fu: mekaddimesinde T ialinseb) kelimesinden edilip de böyle bir kelime nasıl ç ve bunun mânası Fant Bey bunu izah ederse memnun eder, Yokan bu Anadoluda seyahat notları Doğan güı;ıeş: Kayseri Şehrin hangi tarafına bakılsa parlak - bir istikbalin izleri görünüyor Yeni Kayseriden bir görünüş yart, li “sinesinde | “bulvar,, lar Ve zaten © kadar |— Gecelerin Zenginlik hiçbir millete nasip olar AF ER d | tt ekkman ea" Tti üyamak öçin ada | S bür o behtiyar minden kaçırmış olsa gerek. Bör 5 zeteriler yazabili. | yücelen dinç ve zinde bir “sa- nayi merkezi, bugün, ile icmal ediyor. Böyle kitapların bir tar | istklanıyor. igsiz sabılığa çıkarmazlar. İi işini bilir | — “Kayser, inin maruf bir mu: 00 Kuruş fiat el'diki | öyerki elittration) | Ba. kelimenin . facladır. kaybolan bir zavall İşte dünkü Kayseri ni söygei ee vüeiğldlirü Geniş caddeler, —| — Dört yana serpilen munta- zam mahalleler. Ufukları geliyen heybetli binalar. ifiri karı bin bir ışık içinde boğan pırıl- Feyizli bir idarenin sinesinde Doğan bir güneş. İşte bu günkü Kayseri, SAt a arasındakt ne kadar da açık bir bir ifade Asırlardan beri dan uzak kalan #eri, ye Cümhuriyetin he İsdiği sey allyöz senenin vere- mediği "yürüyüş “yükseliş imkâmı, dır. İktısadi ebemmiyetlerine ve kıdem haklarına rağmen daima unutulanı zavallı bir şehtin en- kazı üzerinde bugün yalnız bir 'yığın vait,, değil, "sayılamıya: çah kadar. olt aemeren ler Pa abetle kaşlı kötüpkamen dahı | rıldıyor. Şehrin hangi tarafına Ka tamabarlk edip deha veve ft | bakılsa son on bir sene içinde ci - İ görülen büyük işlerin iftihara değer demetleri yanında büyük stikbal,,in kuvvetli izleri harriri, şehirden bahsederken e işle büki İçtimat bütün kal- içindir ki Osmanlı devri tün millet hükümetle beraber uyumuş ve bükümet halkla be- raber yerinde saymıştır. bütün Türkiye şebirlerin eski devirden — nasiplerini güne kadar bu Facia de- helime bir terkip sehvi mahsulümü | Yam etmiş ve © günden beri her sahada olduğu gibi umum; Rizede Mandarin mahsulü iyi | Rize (Hususi) — Vilâyet da- hilinde bu sene mahsul vaziye- ti iyi olmuştur. Bilhassa her cins meyva mebe |Üzülen bulunmaktadır. — Yalnız | fdik rekoltemiz pek- z | Bunanda hemen her tarafta j fındık ağaçlarına arız olan fbir hastalığın sebep olduğunu ve fındıklar daha kemale gelmeden yarısından fazlasının döküldüğü için her seneki mahsulün an- cak yarısı elde edilebildiğir Fındık bahçe sahipleri yana yana anlatmaktadırlar. Bu yüzden ihraeâk yariya in- miştir. Bundan başka bazı yerlerde fasulyalarla elmalarda ” çıkan bastalıklar bu mahsüllerin de azalmasına sebep olmuş ve Domüzlar da miste tarlalarına çok zarar vermiş ilâyette teşekkül eden Mü- cadele heyeti mevsim dolayı: siyle bu zarar veren hayvan- Jarla mücadeleye girişmiş ve tertibat almıştır. Bu sene Mandarin mahsulü geçen seneye nisbeten çok iyi ve fazladır. Daha şimdiden toplanıp satışı çıkarılmakta ve bir taraftan da İstanbula sevk edilmektedir. Son on gün zar- fında iskelemizden yapılan racat miktarı sekiz bin kiloya baliğ olmuştur. imar sahasında da baş döndü-. rücü faaliyet başlamıştır. Anadoluyu gezenler ve ya- kından tetkik edenler bu faa- liyetler karşısında hayret eder. ler, İşte Kayseri bunun engü- zel misalidi “Kayseri, nin en büyük maz- hariyeti, kurulan bir proğramı dyikiyle tatbik edebilecek ehil ellere malik olması. Şehirde yalnız yeni Fabrika- dar kurulmiyor, hakiki — bir imar fabrikası, yorulmak bi- mez bir azimle işliyor. Ve ... bu fabrikanın ustaba- Şlar Güden “mütehassıs “kim Kayseri tarihi, ,ilerleyiş gün. lerini kaydederiken bunların cle Başısı Vali Nazmi beye hiç şüpe hesiz geniş sahifeler ayıracak- tır. Kayseri, dev adımlariyle ilerliyor. Ali Hikmet Paşa gibi “imar,, sahasında şöhret almış bir ku: mandana malikiyeli de omun için ayrı bir talih, — Hangi” közeme - baksanız mutlaka Âli Hikmetin bir gök gesini bulursunuz. Diyen bir- “Bahkesir, gibi yarin de “her köşesinde imara çılıkta üstat bir. kumandanın gözel everleri pırıldayan,, bir FKayseri,, görüleceğinden şöj he edilemez. Vedat Ürkü aün andırığordu. Zat değil, bütün habıralarımı, yalinin en gerl kalan ( erine döndü. Şimdi serbest, tamamiyle serbestti. Kuvvetli veya zayil bir. takam kayıtlarla, şartların kendine bağlanmış olan apartıman. Jarın, dükânların ve üstelik ölüdem arta kâlmış olan elmasların, isciler de artık bakiki sa> i. Zenginliği gu ölüm siyle tekemmül etmiş Bugünün Aşkları Tefrika No: 70 memnunde. Bunu gülen bakışları Ressam biran ölüye baktı, işti, Bületten başka bir tanımıyordu. Ölürken de aynı ima- taşıdı, yalnız ” Bülendi. düşündü kadar neş'e içinde 've ona baka. baka can. ve Bu, mühim bir para bırakarak ölen babasının na'şi önünde n yaşıyorl , diye ba: fasındaki karışık he at biraz bülamıyordu. Ve iyt gidermek için biraz hızlı Büleni, vaktinde ölen kadını son döşeğine yatırmak ve üstüne rak yorgamı Örtmek İçin mümkün alan İeticali gösterdi ve mezarlıkta n cesedini kta ha. çini de Fakat içine kadın alemine tanllük eden düşünceleri çok/ çapraşıktı. bir. düzene konmazını, 'a tamamile yerine gelme- gini istiyordu. İşle bu yüzden kar plar yüzünden bur Evindeki ilk hür geceyi hep bu geçirdi. Tasarladığı | güzel gi bir daha ve bir daha göz | ları sa den. geçirdi, eksiklerini tamamladı, tayyetti. Jan içine bir ferahlık geldi, el gözel uyudu ve sabahleyin kal: kar kalkmaz hizmetçiye bir otomo: | çağırdı: bil getirtti, şoföre Naciye Hanımın | — — Mademki, Evet, güzel delün evine gidi. Onum. bir kendir virdiğiniş en ağır tini kardığını, hatta de dakikadan beri kafasında sıralanan sizin koğulduğu eve, kı kadının evine doğru yol alıyordu. Naciye, henüz - sabal gümek, küvvetli ve kat'i adımler | oldu. Fakat gözlerinde pırıldıyan genç vestam, o ağır tarrile gözüne çok ündü. Albada bulunduk- dim saldadığı hatıralar ha. düyüyordu. bir kararın aşığı Bu zihai çahış mıya başladı. kapılarak onu açık kollarının içine amiya söz verdiği | ciddi sürette bir iştihayı garak sordu — Ne koğar 'a tüvaleti | geçmedi zeldiniz, çok birden Fakat Bülent, 6 açık. kollara, kendini atmadı, tatlı bir tebessüm- e gözel kadını selâmi iskemle alıp yanı başına otur: müyordu. | — — Naciye hanım, dedi, sizinle irlüşmeğe gel O, düdaklarında - kalan. alevli sindirmeğe çalı. örüşeceğlz?.. Buyurun, şe Azmet- | göyleyin, sizi dinliyorum. hissetmek- | — — Ben evleniyorym, tinik, İnci hamraı Çalıyorum Kafta sonra nişanlamyoruz, ikâhlanacağız. Z Bunu bana müjdelemeğe mi — Umduğunuz kadar değil, bur yaya bu erlenmeden memaun' ol madığımı söylemeğe geldim. — Gülünç konuşuyorsunuz İncir yi almamak için benimle mi görüş- mek> icap eder, Yoksa kararımın benim deliletimle mi ona tebliğ Şim, Ben ne mühahbet tellâhyım, 'ne birbirine karılmış gönüller arar Sandâ postaclık yaparım. — Birakmiyorsunuz Ki sözümü bitireyim Naciye Hanım, Ben eve denmek kararından. dönmüş değ dim, Yalnız düşünüp taşındım, İncl ile irdivaç etmeği - tatsız buldumn. Yine evleneceğim, matlaka evle- eceğim, lâkin onunla değil | “Zaman, yeni bir müjdeye kalar gumi açayım. İrdivacınız aaadetini kimo Tüyık görüyorsanuz beyefendi. — Ben bu sazdeti dileniyorum, T Nerelerde? ; — Sizin kapımızda, sirin eşiğii nizde, sizin kalbinizde! Devamı v İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: