Kİ .a w -. — <© y — - —- - m a — —a m - TT NBS N, (Birinci sahifeden mabait) mürekkepten püskürme benli — İs- kemleler, hokkalar, bütün öteberi gündelik ve hor kullanılmaktan hakvehane eşyasına dönmüş. Bu kirlice manzara, içtimai, beledi, ahlâki, iktısadi, fenni ilâahir her meseleye karşı kalemlerile — cirit #ynıyan muharrir beylerin gururla- rına hic te revnak verecek bir hal- de değil... Kimi başını önüne iğmiş kaşlar Çatgın, dalgın çalışıyor. Kimi bir elinde kalem, ötekindeki; parmak- Tayrının ucunu yakacak kadar kü- cülmüş izmaritten birkaç nefes da- ha tüttürmeğe uğraşarak düşünü - Yor. Kimi önündeki yarılanmış çay bardağının içine bakarak ilham bekliyor. Kimi tercüme ettiği par - Çanın üzerinde gülümsüyor. Bir aralık masanın bir başından Bbür ucuna fırlatılan bir lâtife, dinlenmeğe vesile arayan bu yor - gun kafaların hev birden işlerini bırakmalarına sebep oldu. Birkaç dakika söylestiler, gülüş- Wiler. Mevzuun gülmeğe değerin - den ziyade kapalı odada çalışmak- tan bunalmış bu yazı onu o suretle telâkkiye ihtiyaçları wardı. Birden, koridordan geçen sahip we başmuharririn emirler veren se- &i işitildi. Muharrir odasında der - ha! başlar öne iğildi. Kâğıtlar üze- rinde kalemler koşmağa başladı. Bu sahne karşısında meşhur bir komedinin tıpkı bu hakiki tuhaflı- ğı andıran bir perdesini hatırla - mamak kabil değildi. Bizde muhar- virliğin gündelikçi —dülgerden, taş kıran reçberden daha farklı oldu - '$ımu kim iddia edebilir? Ara sıra '!glcrîni gevşeten bu amele uzaktan kalfanın veya ırgatbaşının sesini duyunca ayni çalışma manzarasını #almazlar mı? Dışarıdan başmuharirin kulak - Tara bir kamçı gibi çarpan sesi çın- amelesinin Yazan: Hüseyin Rahmi le, dert içinde dert. Çok çalışkan görünen asrımız az işle fazla para kazamnmak isteyen kurnazlarla do- ludur. Ayni mevzua dair kendin « den evvel yazılmış eserleri karıştı- rırlar küçük bir rötuşla bu hazır « lopları kendi kitaplarına geçirir - ler... Fikret Şükrü — Böylelikle eski- den işlenmiş hataları istikbale dev- retmiş olmazlar mı? Atıf Nuri — Bunun kim farkın- da? Bu yanlışlıkların ebedileştiril- mesinden kim mes'ul?.. Kimin ne Lâtif Sezai — Bir iki kitap ka - rıştıranlar yapacakları işi biraz ol- sun vazife edinmiş sayılabilirler. Böyle mühim eserlerde yalnız ku - laktan aldıkları rivayetlerle sahife dolduranlara ne diyelim?. Fikret Şükrü birdenbire konuş - ma mevzuunu gene mecrasına çe - virerek : — İasanların aslen maymun ol - dukları iddiasında pek ileriye va - ran bu filozof Mullâ Lâhuti Efen- di ne ceşit adam allah aşkına? Ali Salâht — Cok derin ilim a - damlarından imiş. Dünyayı bir buzlu kutbundan öbür kutbuna kadar karış karış dolaşmış, Afrika- yı, Amerikayı, Hindi, Çini, Avust - ralyayı bütün Okyamusları devret- miş... (Pitekantrop) u arıyormuş... Lâtif Sezai — Pitekantrop, bu da ne demek olacak? Ali Salâhi — Maymun adam... Lâtif Sezai — Sormağa dilim varmıyor. Adem babamız mı? Ali Salâhi — Maymundan iİnsa- na dönmeğe başlıyan ilk mahlük.. Atıf Nuri — Bu kadar yorgun - luğa bedel bari ağababasını bula - bilmiş mi? Fikret Şükrü — Alay etme. O - nun ağababası bizim de büyük ced- dimiz — sayılır. Hep bir suştan geli e yoruz. İrklar sonra ayrılıyor.. —— Bu aralık yazı odasının kapısı açılır. Boyluca bir adam görünür. Kıyafeti ihmalli bir ihtiyar. Soluk ladı geçti. Gene hokka başlarında Öti Hcsekal ler, gerinme- lTer başgösterdi. © Geniş bir sohbet ni k İçin Enver Hakkı, Ali Salâhiden bordu: — İasanlık maymunluk meselesi hasıl oldu? Ali Salâhi önündeki zarfları ka- tıştırarak: — Her gün üç dört itiraz mek - Hubu geliyor. Bunlardan neşrolu - macak ve olunmıyacaklarının tayi - ni gittikçe güçleşiyor. Bazıları file- zofe atıyorlar dehşetli saparnayı.. Lâtif Sezai — Ben vakit bulup Fa bu kitabı okuyamadım. Filezof eserinde neticeten ne diyor? Ali Salâhi — Benm de tekmilini ökuduğumu söylersem İnanmayı - nız! Fikret Şükrü — Zaten biz han- gi kitabı bütün okuyup ta haklı bir hüküm verebiliriz? Hatta mektep- İer için edebiyat tarihi yazanları - mız bile... Bütün bir nesli utandı - racak tetkiksiz sahifeler karalar - lar.. Lâtif Sezai — Yazan muallimse Okutmaktan okumağa vakti yok - bır.. Fikret Şükrü — Böyle mühim İşlerde sahayı vakti olan salâhiyet- Tilere niçin bırakmıyorlar? Atıf Nuri — Bu da başka mese - bir melondan sarkan kır saçlar en- seyi dövüyor. Dar Wine andıran heybetli bir sakal göğsünü doldu - ruyor. Çıikık — alnın t€msekliğini bir kat daha arttıran gür kaşların altında çukura kaçmış küçük göz- ler insanın maymunla akrabalığı - na bir delil teşkil eder gibi bakı - yar. Hizmeti yılları geçmiş bol, uzun cübbemsi bir pardesüi vücudü- nü Öörtüyor. Biraz papaza, daha çok bir haham eskisine benziyen tuhaf bir şahıs.. Bütün muharrirlerin gözleri bu keşiş bozuntusuna ve yahut ha - ham mazulüne dikilir. Bu garip zat birkaç adım ilerledikten sonra ince bir tebessümle bir kart uza - tır. Ali Salâhi kartı alır ve yüksek sesle okur: Filozof Mullâ Lâhutt Efendi.. — Bu şişkin isim ve unvan işitilia- ce herkesin bakışındaki dikkat ar - tar. Mullâ Lâhuti Efendi bu me - raklı gözlerin önünde hafifçe bir reverans yapar. Muhacrirler hep birden mukabele ederler, Bu su - retle selâmlaşmış olurlar.. Filozof — Başmuharriri görmek İstiyorum. Kabul buyururlar mı a- caba? (Mabadi var) Zorla güzellik olmaz İKadın kaçıranlar jandar: İma tarafından yakalandı Bursa (Hususi) — Hasan köyün- den Emine isminde bir kadının ko- cası öldükten sonra kendisine bir - çok talip çıkmış. Bu talipler arasın- da olan Feyziye köyünden Mustafa isminde biri aldığı ret cevabı üze- rine keniştesi Mehmet, arkadaşı Mevlüt ve çoban Mehmedi berabe- rine alarak kadinın çalışmakta bu- lunduğu soğan tarlasına gitmiş, ta- banca ile kendisini tehdit etmek suretile kadıncağızı sürükliyerek götürmüşlerdir. Vak'ayı haber alan jandarma - mız muhtelif yerlerde pusu kur - muştur. Gece bu pusulardan birine raslıyan failler dur emrini dinle - medikleri gibi jandarmaya karşı silâh dahi kullanarak karanlıktan bilistifade kaçmışlarsa da vak'a TTT T A İktisat İşleri — ) Dünya şeker istihsalâtı Romadan yazılıyor: Beynelmilel Ziraat enstitüsünün şeker pancarının muhtelif memle - ketlerde ekilmiş olduğu arazi mik- tarı ve bu nebatm yaz mevsimi es - nasındaki yetişme şeraiti ve saire hakkında toplamış olduğu malü - mata istinaden pancar şekerinin bu seneki istihsalâtına dair bazı istid- lâllerde bulunabiliriz. Şimdiye kadar bazı memleket - lerde mahsul toplanmış ve bazıla - Şeker pancarının ekim vaziyetine ve hava şeraitine göre bu seneki mahsulün geçen senekinden fazla olacağı tahmin ediliyor Romanya, İsviçrede ise bilâkis şe - ker istihsalâtının geçen seneye na - zaran daha az olacağı tahmin edi- Hyor. Bunun başlıca sebebi ekilen arazinin az olması, diğer taraftan Belçika ve Danimarkada havanın gayrimüsait gitmiş bul dır. 24 Eylül 1934 © RADYÜ CBu aksamki prog#) İSTANBUL: p 18,30 fransızca ders - 19 konfe 19,30 Türk musiki neşriyatı' « Rüşen, Cevdet, kemani! Cevdetı İbrahim Beyler ve Vecihe, B nımlar) - 21,20 Ajans ve borsa Pi 21.30 Bedriye Rasim Hanımın caz ve tango orkestrası, VİYANA: p | 17.20 gençlerin zamanı - 1745 * ve piyano konseri . 18,35 ikindi * 19.20 kısa iki musahabe . 20.25 konser - 22,20 musiki — bayrami iç Cenevreden naklen Milletler Ct tit haberler . 23,50 Viyana optef* A Sovyet Rusyasında pancarın mü- aait şerait dahilinde yetiştiğini, mah- sulün iyiliğini ve binmetice şeker is- tihsalâtının geçen seneye nazaran fazla olacağını resmi haberler teyit tmektedir. rında ise henüz topl ğa baş - Tanmamıştır. Ekilmiş arazinin miktarınım faz- lalığı ve havanın müsait gitmesi şu mahalline giden bölük k d suçlulardan ikisini — yakalamıştır. Mevlüt ta kendiliğinden teslim ol- muştur. Hepsi adliyede suçlarını itiraf etmişler ve tevkif ol * lardır. Musa Nafıa Vekili gidiyor (Birinci sahifeden mabat) kendileri mukavele çerçevesine av- dete mecbur edilmişlerdir. İmtiyazlı şirketlerin kazançları Komiserlerin yaptıkları tetkikat ve şirketlerin verdikleri raporlara nazaran İstanbuldaki imtiyazlı şir- ketlerin vaziyet ve kazançları şudur: bi deki nekinden fazla olacağı fikrini ver- mektedir: Almanya, Avusturya, İs- panya, İrlanda, Finlandiya, Fran - sa, Büyük Britanya, İtalya, Leton- ya, Polonya, Çekolovakya, Yugos - Tavya. Mahsulün fazlalığı, ekilmiş ara- zinin fazlalığı »nisbetinde olacak ve her memlekette umumiyetle va- sat derecede mahsul alınacaktır. Yalnız Büyük Britanya ile Çekos - Iovakyada hava çok değişik ve ku- rak gittiği için mahsulün mormal - den biraz aşağı olacağı zannedil - ktedir. Elektrik şirk son işletme hasılâtı muhtelif hasilât da. hil olduğu halde 5,378,857 liradır. Bütün masraflar çıktıktam sonra safi kâr 1,768,019 liradır. Şark Demiryollarının son senedeki safi kârı 252,638 liradır. Tünel şirketinin 1933 senesinin hasilâtı 9,554 liradır. Bu vaziyette şirket zarar etmektedir. Fakat şirke- tin akarlarile beraber varidatı 18 bin 392 Hirayı bulmaktadır. Fakat şirket halen 22,113 liralık bir zarar göstermiştir. Vaziyeti tetkik edilen şirketler meyanında Haliç şirketi de bulun - maktadır. Bu şirket Vekâlete son senelerdeki zararının 70,167 lira ol- duğunu *ı!ermiştir. Son deki zarar 23,638 liradır. Yeni müzakereler Aybaşından itibaren Ankarada şirketlerle başlıyacak olâan müzake- relerde Elektrik ve Tramvay şirke- tini bu iki şirketin merkezi umumi- sinden gelen umumt müfettiş M. Mautner temsil edecektir. Bu müzekerelerde Elektrik şirke- tinin yeni tarifesi ve şirketin halka karşı vaziyeti yeni bir şekle bağla - nacaktır. Tünel şirketinin zam talebi terviç edilemiyeceğinden şirketin vaziye- tinin idamesi için başka bir formül aranacaktır. Şark Demiryolları yeni tarifesini ay başından itibaren tatbik edecektir. Şirket, Vekâletin umumi tenzilât hakkında yaptığı teklife bugün ce- vap vececektir. Şirket erkânından bir zat dün bu hususta kendisile gö- rüşen bir muharririmize demiştir ki: «— Şirketimiz, hükümetin bize gösterdiği kolaylıklar ve yakın alâ- ka karşısında mütekabilen halka her türlü teshilâtı göstermeğe çalışa - caktır. Nafıa Vekâletinin her iste- ğini yerine getirmeğe çalışacağız.> Turkiy;mmımcaret mukavelesi imzalandı CAİ ı da 'a r senedenberi biçki ve dikiş yurdunda müstait Türk kızına san'at öğ- muallim Behiye Hanım bu sene birkaç Türk kızına diploma vermiş » Edirme FHalkevinin kurslar Edirne Dikiş Yurdundan güsüm olak hanımlâr şubesi bu sene Behiye Hanımın idaresi | altında bir biçki ve dikiş yurdu açmış- $evam etmektedir. Resmimiz dikiş yur- dundan bu sene mezun olan hanımları bir arada göstermektedir. Ank 23 (A.A.) — Türkiye - Holanda ticaret mukavelesi bu ak- şam Hariciye Vekâleti kâtibi umu- misi Numan Rifat Beyle Holanda maslahatgüzarı Baron Haringsam arasında Hariciye Vekâletinde imza edilmiştir. .—.0.6—. Bir tavzih Dünkü sayımızda Emnmiyet Umum müdürü Şükrü Beye atfen çıkan be- yanatı <İstanbulda tetkikatta bulu- nüyorum. İstanbul zabıtasının ihti- yaçlarını Ankaraya gidince Dahili- ye Vekâletine bildireceği lacak yerde <göreceğim kusurları Dahi - lfyı Vekâletine bildireceğim» şek - Hnde intişar etmiştir. Tavzih ederiz. Belçika, Danimarka, Holanda, Sovyet Rusya istisna edildiği tak- dirde Avrupa memleketlerinin he- yeti umumiyesindeki şeker istihsa - İâtı geçen seneye nazaran pek ha- fif miktarda fazla olacaksa da Sov- yet Rusya ile birlikte fazlalık bü - yük bir miktara baliğ olacaktır. Amerikadaki vaziyet iyi olmak- tan epeyce uzaktır. Oradaki mah - sul bu sene kuraklıktan hayli mü - teessir olmustur. Bu seneki mahsu- Kün 1933 - 34 mahsulünün Aancak üçte birine baliğ olacağı zannedil- mektedir. Bu tahminler hiç şüphe yok ki bazı tadilâta uğrıyacaktır. Hususi- le sonbaharının havaları bu mahsule pek müsait gitmiyen memleketler- de mahsulün ümit edildiğinden az zuhur etmesi muhtemeldir. Bulgarlardan ders alâcağımız_ bir iş: Kooperatifçilik Sofya (Hususi muhabirimiz - den) — Bulgar istatistik umumi mü- dürlüğü 1933 senesi zarfında Bul - Bulgaristanda altı buçuk milyar leva sermaye ve mevduata sahip 7548 kooperatif var 021,000,000 leva idi. 1933 senesi nihayetinde bu kooperatiflerin 4 456,000,000 leva . borcu var- garistandaki kooperatif teşkilâtları hakkında bizi çok alâkadar eden şu kıymetli malümatı vermektedir: 1933 senesi nihayetinde Bulga - ristanda 7,548 adet nizamnameleri resmen tasdik edilmiş kooperatif teşkilâtı vardı. 1932 senesi nihaye- tinde ise bu kooperatif teşkilâtla - rının adedi 7,020 idi. Yani yalnız 1933 senesi zarfında yeniden 528 kooperatif teşkilâtı vücude geti rilmiştir. 528 adet yeni & tif dır. 1932 senesi zarfında ise bu borç 3,986,000,000 leva idi. Kooperatif- lerin ellerinde bulunan sermaye ve mevduat yekünu 6,598,000,000 leva olup muazzam bir yekün tutan bu parayı istikraz, iskonto ve hesabı carilerde kullanmışlardır. Ayrıca bu kooperatiflerin ellerinde 895 milyon levalık malzeme ve mal, 2,458,000,000 levalık emlâk ve 1,005,000,000 leva da nakit para bul iktadır. 1933 senesi zar - teşkilâtının 291 adedi köylerde ve 237 adedi de şehirlerde teşkil edil- miştir. Bu 7,548 adet kooperatif teşkilâtından 1933 senesi zarfında ancak 4,202 tanesi yani yüzde 56 sı faaliyet gösterebilmiştir. Faaliyet gösteren bu kooperatiflerin 3,166 adedi köylerde ve 1,306 adedi de şehirlerdedir. 1932 senesine naza- ran faaliyet gösteren kooperatif - ler 1933 senesi zarfında 319 adetle artmıştır. 7,548 kooperatifin 807 bin 474 azası — vardır. Bu azanın 475,148 i şehir kooperatiflerinde ve 332,326 sı da köy kooperatiflerin - dedir. Yaptıkları işlere nazaran bu ko- operatifler şu cinslere taksim edil- mektedir: 1940 kredi kooperatifinde 367 bin 345 aza, 142 istihlâk koope - ratifinde 81,033 aza, 287 inşaat ko- operatifinde 10,160 aza, 360 umum alım satım ve işleme kooperatifin - de 73,740, 1,133 sigorta kooperati- finde 182,835 aza, 298 istihsal ve iş kooperatifinde 76,163 aza, 42 kooperatif merkez ve santralında da 16,208 aza vardır. 1933 senesi nihayetinde bu 7,548 adet kooperatifin 4,347,000,000 le- va sermayesi vardır. 1932 senesi ni- hayetinde ise bu sermaye 3 milyon 888 milyon leva idi. 1933 senesi nihayetinde bu kooperatiflerde 2,849,000,000 leva mevduat mevcuttur. 1932 senesi ni- haytinde ise bu mevduat 3 milyar fında bu kooperatifler 110 milyon leva kâr, 48 milyon leva da zarar etmişlerdir. Memleketimizde kooperatifçiliği ilerletmek istiyenlere bu rakamlar- dan daha iyi, daha sağlam ve daha emin birşey göterilemez. Bulgaris- tan yakın bir da kı tife parçalar - 2450 köylü musikis! BERLİN: 17,05 eğlenceli musiki - 19,05 b 19,10 gençlik ve spor - 19,35 gen$ " gi kârların eserleri - 20,45 günün 21,05 habetler . 21,20 Münihten ? ki musiki - 21,50 Hamburgdafi * , 22,55 gramofonla kabare havalari * haberler . 23,55 gece hayatı BUDAPEŞTE: 17,05 talebe için - 18,05 salon © 18,50 konferans . 19,20 piyano O” 20,05 Macar şarkıları - 20,40 ş kestrası « 21,40 konferans . 2215 F, Wagnerin eserleri - 24,05 italyant$ ferans - 23,55 salon — orkestrasil? havaları, BÜKREŞ: 18,05 ikindi koönseri . 19,20 &” 20,05 radyoda üniversite . 20,20 aj 20.50 konferana . 21,06 oda mustklil konferans - 21,50 taganni konseri * ,, konser - 23,05 haberler . 23,35 $0 (| devamı, PRAG: | 18,35 konferans . 19.,05 zirat nef 19,15 ameleye ait neşriyat . 19.25 4 neşriyat - 20,05 haberler . 20,40 ' | rans - 20,55 konser - 21,05 1ki yüzlü tabloluk piyes . 22,40 keman ve İ konseri . 23,05 haberler . 23,20 grâf 23,50 Pragdaki felsefe kongresi, TULUZ: 4 20,50 filim musikisi - 21,20 piyaft seri « 21,35 şarkılar . 22,05 askeri | 22,15 Karmen « 23.20 haberler « 9 menin mabadi - 24,55 Viyana ork& (. 1,05 haberler . 1,20 Arjantin orke$” VARŞOVA: 16,50 hafif musiki konseri . 114 | manca ders . 18,05 oda musikisi * (lij ziral neşriyat - 19,20 hafif musikt.* #fip ,€ramofon . 19,50 çocukların zam#fi! |Bi Polonyada seyahat « 21,05 gramof? yenilikler . 21,50 Viyanadan nakil * İhij konser - 23,35 dans havaları. u & y Yeni eserler Yeni Türk Yeni Türk mecmuasının Y numaralı nüshası Alf Rıza, Hüseylâ Üi mi, Behçet Kemal, Münir Mü 'l Kemal, Hüseyin Namık, Dr, Sühef' J" sin Ömer, Ahmet Hamdi, Feridün *” (ça Etem Beylerin makalelerile Intiş&f İt miştir. Her kitapçı ve müvezzide * nur, Tavsiye olunur. 'ei Nafia İşleri Mecmuas! (€ Nafıa Vekâleti Neşriyat müdür! | rafından her ay neşredinle eNafi$ " ite nın 3 üncü sayısı dah$ " çiliği çok ileriye götürmüş ve bu hususta diğer birçok memleketlere nümune olmuştur. Kooperatifçilik hususunda biz Bulgarlardan her ci- hetçe istifade edebilir ve onların gittiği yoldan gidebiliriz. Memduh Talât Askerlik işleri Şubeye davet Fırka Askerlik dalresinden: 1 — Teşrin 934 celbinde bir buçuk ve Iki senelik hizmete tâbi 316 - 326 baka . yasile 327 doğumlulardan geri kalanlar, 828 doğumlu ve bunlarla muameleye tâbi olanlar celbedilecektir. 2 — Deniz ve mızıka sınıfına mensup 316 . 326 bakayasile 327 ve 328 doğumlular, 8 — Yevmi içtima 24 birincitesrin 934 ve daha mütekâmil bir şekilde çıF Resimli Şark Resimli Ay matbaası tarafından * çıkarılmakta olan Resimli Şark Hf asının 45 inci eylül sayısı çıhnll”' | ağustos zaferimize, İkinci Dil Kuft yına, beş senelik sanayi prograni” 'Türkiye İş Bankasının onuncu yil &” | 'ne ait çok özlü makalelerile Resiml *| | cidden memleketimizin birlcik 1çtif” J A, edebi mecmuasıdır. Bütün müne mize bu değerli mecmuayı — okum tavsiye eyleriz, Çalışkan Çocuk Şimdiye kadar matbuat âlemindt * faydalı mecmualar ve kitaplar yet «Resimli Ay Matbaası» bu kere ilk ” l er seve seve O tür. Bedeli naktinin kabulü 23 birinciteş- rin 934 akşamına kadardır. 4 — Deniz sınıfına mensup efrat için yevmi içtima — 11 birinciteşrin 934 tür. Bu sınıfın bedeli naktisi 10 birinciteşrin 934 akşamına kadar kâbul edilir. 5 — Yukarıda gösterilen tarihlerde şu. belerine müracaat etmiyenler hakkında askerlik mükellefiyeti k. ceza un cakları ve böylelikle bilginliklerini * yit cakları (Çalışkan Çocük) atlı '_ AŞ haftalık mecmua çıkmıştır. Matbi” 41 gelen birinci ve ikinci sayılarını ©” gi geçirdik. Bugüne kadar çıkan mi i mualarının en iyilerinden olduğut” dük, g Gençlerimize bu değerli mecmus?” laka okumalarını tavsiye eyleriz, maddesi ahkâmının tatbik edileceği ilân olunur, HER AKŞAMINN, Çapkın ve cerbezeli NECiP Ve ZiRKiN Meşhur OÖrkestrası NOVOTNiDE KONSER ve JAZZ l güzel ve sehhar filminde bu ÇK SUMER ANNY ONDRA —0 MATHIAS WIEMMANN ile beraber temsil ettikleri Aşıklar Oteli RŞA! (eti A dan — itibaren Aî'îs"tîk ) sinemasında VEFAT Sabık Vaşington sefiri kebir! çe © met Rüstem Bey vefat etmişti!” (Ji nazesi bugün saat on ikide V" fi Etfal hastanesinden kaldırılar&i | riköy kabristanına defnedilect' |h Mevlâ rahmet GYW' İ Üsküdar HALE Sinemas!i”i Doktor Mabuse! İ vasiyetnameS Nâveten Dünya haberleri. Gîl'“' filim ŞEYTAN KIZ 4 t