21 Mayıs 1962 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 19

21 Mayıs 1962 tarihli Akis Dergisi Sayfa 19
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

maktadır. Unutulmamalıdır ki, bugün el'an bir eski general - Salan- mah- keme huzurunda, Cezayir için ıstırap çeken ve ölenlerden gayri kimseye he- sap vermeye mecbur olmadığım söy- leyecek kadar rejimi hiçe saymakta- dır. Yine bugün bir eski Cumhurbaş- kanı -Coty- bu çete reisi eski Genera- lin lehinde tanıklık etmektedir. Yine bugün dünyanın en ince, en medeni kenti olan Pariste bombalar patla- maktadır da, bu bombaları patlatan- lar tutulup tedip edilmek şöyle dur- sgn, idarenin çeşitli kademelerinde hamiler ve suç ortakları obulmakta- dırlar. Hani, hakikati haykıran bir avuç aydını ve incecik bedeni allında bir dişi aralan yüreği taşıdığını Giz- li Orduya kafa tutmak suretile isbat eden Brigitte Bardot olmasa Fransa- nın büyüklüğüne de güzelliğine de yerinde kalsın demek ihtiyacı duyu- lacak. Tepkiler General De Gaulle'ün Avrupa Birli- ginden kendi anladığı şekilde bah- setmesi, kabinedeki bir kısım Bakan- ları kaçırmaktan başka hariçten de bazı sert tepkileri davet etmiştir. İlk reaksiyon Spaak'dan gelmiş ve Belçi- kalı devlet adamı, Generalin Avrupa birliği yolunda yeni bir formül sun- madığını, sâdece geriye gittiğini, ba- şarılanları inkâra kalktığını söyle- miştir. İkinci ve mühim tepki bizzat Baş*- kan Kennedy'den gelmiştir. Kennedy Avrupalıların kendi aralarındaki mü- nasebetlerin şeklini bizzat tayin et- meye hakları olduğunu (o söylemekle beraber General De -Gaulle ile hemfi- kir olmadığını da kaydetmiştir. Zaten Kennedy'nin General ile hemfikir ol- duğu konular o kadar azdır ki.. Avru- pa birliğinden gayri Berlin, Uzak Doğu politikası, silahsızlanma, atom silahları, bahislerinde General De Ga- ulle sık sık Federal Almanya Baş bakam Adenauer ile müttefikan Ba- tı politikasını çelmelemektedir. Bu bahislerde iki eski düşman, eski müt- tefiklerden daha iyi anlaşıyor ( gibi- dir. Çok kere Paristen yükselen mı- rıltıyı Bonn tasvip etmekte, bazen de Alman başkentindeki sızlanmala- ra ve manevraları Paris destekler gi- bi görünmektedir. Bu olayın psikolojik tarafı oyine Avrupalılıktır. Fakat hegemonya tut- kusu ile karışık bir Avrupalılık ki,i artık buna bu devirde bu ismi vermek mümkün değildir. Almanya gibi Fransa da kıta dı- şından gelen kuvvetler tarafından kurtarılmıştır. Yine kıta dışı yardım sayesinde bu günkü refahlarına ka- vuşmuşlardır. Ama şimdi, sonradan AKİS, 21 MAYIS 1962 ittifak şeklini alan bu rabıtayı yadır- gamaktadırlar. İlk plânda rey ve söz sahibi olmak arzusundadırlar. Bunu makbul bir milli gururun ifadesi say- mak mümkünse de, bu çabalamaların birliğe halel getirmemesi o lâzımdır. Ne Adenauer, ne De Gaulle bu ölçü- yü bulabilmişlerdir. Siyasi anekdot A nlatıyorlar: Cumhurbaşkanı Gene- ral De Gaulle, sık sık yaptığı gibi, Colombey -les - Deux Eglises'deki malikânesine çekilmiş. Vakit sabah. General, mütad sabah gezintisi için bahçeye çıkmış. Telefon çalıyor. Ba- yan De Gaulle telefonda. Zamanın Başbakanı Debre Paristen telaş için- de Genarali arıyor. Bayan De Gaul- le, kocasının sabah gezintisinde oldu- gunu, kendisini çağıramayacağını söy- lüyor. "Fakat Madam" diyor Başba- an, "Meclis yanıyor." Bayan De Ga- ulle'de hiç bir reaksiyon yok, Tele- DÜNYADA OLUP BİTENLER fonu kapıyor. On dakika sonra bir telefon daha. Yine Debre: "Madam çok rica ediyorum. Vaziyet hakikaten vahim, zira bu sefer Senato da ateş aldı", O zaman Bayan De Gaulle pen- cereden uzanıp bahçede dolaşan koca- sına sesleniyor: "Charles bir yerler yanıyor muş, gezintini bitirdinse gel konuş, telefonda Michel (Debre)... Diğer bir fıkra : Kennedy Cumhurbaşkanı seçildik- ten sonra ilk defa General De Gaulle ile görüşüyordu. General De Gaulle Kennedy'nin İkinci Dünya Savaşında teğmenliğe kadar yükselmiş olduğunu haber almıştı. Görüşme çok bir hava içinde geçti. Kennedy Ge- neral De Gaulle'e hitaben "Sayın Baş- kan" veya "Başkanım" diyordu. Bir aralık Generale bir cemile olsun di- ye" Değil mi Generalim?" dedi. Gaulle'ün cevabı: oldu.. De "Evet teğmenim..."

Bu sayıdan diğer sayfalar: