Tiyatro (2) KTÖRÜ tiyatronun en mühim un- suru saymanın nekadar tohlikeli olduğunu anlamak için sinemayı düşün, mek kâfidir. Ekseriya esere göre aktör aramaktan ziyade aktöre göre 60r ta- savvur edildiğini görüyoruz; hattâ birla- kim meşhur romanlardan alınan filmler- de başlıca galısların hüviyeti, aktörün arzusuna göre değiştiriliyor. Bu, yalnız sinemada böyle değildir, Meselâ Pransız tiyatrosu uzun zaman Sarah Bernhardt- in ve Lucien Coguelin, Gultry gibi bir iki Sanatkârın sultası altma girdi ve bütün Muharrirler, onlarin oynıyabileceği, on - ların meziyetlerini en çok belirtecek pi, yerler yazmağa başladılar. Bu eserlerin çoğu çabucak mahvoluverdi, İsmail Hakkı Baltacıoğlu bu İtiraza cevab vermiş; aktörleri üç kısma ayır yor: 1, Kendi şahsiyetlerinden o çıkamıyan ve hayatta teyseler #ahne Üzerinde o o- Jan aktörler; 2, Piyosteki şahısları ken 86 göre birer hi 3, piyesin istedi, di keyifleri- et verenler; «lr, | O halde diyebilir ki: “Ben, tlyatronun Üzü aktör olduğunu söylerken ancak pi- yesin İstediği şahsiyete girebilen aktörü kaşdettim; zaten ötekileri hiç de beğen. mediğimi, hattâ tiyatro için muzır say- dığımı açıkça bildirdim.,, Doğrudur. Fa- kat bir kere onun İstediği gibi aktör Yal- nız bizde değil, bütün dünyada Azdır; biyesin istediği şahsiyete girmiyenler, si anlamağa çalışmayıp keyiflerine | göre oynıyanlar hem daha çoktur, hem de ekseriya halk alkışladıkları orlar. dır, rin büyük bir kısmı, sine. aya ol gibi tiyatroya da piyes gör. eğe değil, bilhassa falan aktörü seyre- giderler. Bu yüzden aktör kendi ehem- miyetine fazla kanaat getirir ve piyesi de, muharriri de hiçe #aymağa başlar, Zaten İsmail Hakkı Baltacroğlu'nun, i şahsiyete girebilen ak- | jen başka bir | 7. Sözlerini aynen alı- | nevi aktörler temsile ne Kündelik ne de herhangi şahsiyetle de- etle girerler. Bunun için mutad olan şahsiyetlerinden soyunup yeni ve orijinal bir şahsiyet ha, linde kendilerini yeni b Asıl “aktör budur, Ge: tral bir ruh taşıyan insandır; işi hiç dur. madan şahsiyet netice çıkarı! Yorum: “Bu Hil, piyesin istediği gah n yaratırlar, çek aktör orkes. değiştirmek, mevzua ve kahramana mutlak surette temesslil et- mektir, örün iyisi mevzua ve kahramana mutlak #urette temossül edense tiyatro- Mun asıl ehemmiyetli unsuru, özü aktör değil, eserdir. Ben de buna varmak is- tiyordum. Tiyatronun bir basit değil, hir mürek. keb olduğunu söylemiştim; bunun için sadece piyesin ehemmiyetli olduğunu id- dia edecek değilim. Fakat öyle zannedi- yorum ki tiyatronun özü piyes olduğumu söylemek, daha hayırlıdır. Hem muhar- tiri, hem de aktörü Yamağa, leke daha çok hürmet gös. termeğe davet eder, Herhalde «, aktörden evveldir. Biz, de aktör yetiştikten sonra ir tiyatro 6- debiyatı vücüt bulacak değil, bilâ- kis tiyatro edebiyatı vücut bulduktan Bonra İyi aktör yetişecektir. Nurullah ATAÇ Gandi, ateşli | Sözler söyleyorl Gandi aylarca süren bir süküttan Sonra geçen gün tekrar Hindistan mil. letine hitap etmiş ve ateşli sözler söy- lemiştir. Kendisinin hasta olduğu ve artık siyasetten çekileceği hakkındaki Yayalar bu suretle tekzip edilmiş bulu- Buyor. Gandi, Hindistan meclisinde verdi- ği bu nutkunda memleketin askeri kuvvetinin inkişafı Küzumundan bah- tetmiş ve buna da bazı merhalelerle ni hayet erişileceğini söylemiştir. Hindistanın milli şefi, memleket isti. İÂ edilirse ne yapılacağı hakkındaki #wale şu cevab: vermiştir ; — İstiklâl ateşi ile yanan, bu uğur- dh kendilerini fedaya hazır on milyon Benç toplıyabilirim. Bu kudret karşıs #inda da hiç bir düşman duramaz. Der- hal istilâ fikrinden vaz geçer. | Hasta anasını, ıztıraptan kurtarmak için öldürdü! Ölünün saçlarını taramış! | ye ve yatağa yatırmış Katli oğul 12 senediriıztırap çekiyordu, diyor, esasen kendisini öldürmemi ben- den bizzat annem istedi Apatmı öldürmüş olmakla suçlu bir adam mahkemede: — Kendisi istedi de onun için öldür- düm, diyor.. Suçlu Con Valter Smit isminde, 29 Yaşında bir izci şefidir ve asıl vazifesi 8. vukat kâtipliğidir. Genç, babasından ay- rı olarak annesiyle beraber yaşamakta- dır. Göçen aym 26 sinda, çalıştığı yer- den çıkmatır. Ertosi pazar günü Con Smit polis ka- Takoluna gelerek: — Annemi öldürdüm... Beni tevkif e- din. Kadm senelerdenberi hastaydı. Artık act çekmiyecek, diyor, Polis memurları genci tevkif odiyor. lar ve onunla beraber eve geliyorlar. Ka- til oğul, öldürdüğü anası polislere gös- teriyor: , Kadın yatakta yatmaktadır. Boğazm- dan akan kanlar gömleğinin üzerinde pıhtılaşmıştır. Con izabat veriyor: — Anreml evvelâ yıkadım... Sonra saçlarını taradım, ördüm. Yatağa yatır. rm... — Peki, bu cinayeti niçin işledin? — Annemi istırıptan kurtarmak için. Burün hiçbir nedamet duymuyorum. Bi- Mikis memnunum, Kadıncağız 12 sene, dir ıstirab çekiyordu. Artık bundan kur- tuldu... "Esaren kendi: ürmezsi benden Cinayet iâboratuvarı / Senede 10 bin cinayet fenni usullerle meydana çıkarılıyor Bugünkü fen cinayet işlerinde de poli- sin büyük bir yardımcı haline gelmiştir. Öyle ki, en esrarengiz cinayetler ancak fenni usuller ve bunları bilen mütehas- Sıslar tarafından ortaya çıkarılmakladır. Parmak izi, rubi müşahedeler, “düşün- celeri ve heyecanı okuyan makine, gibi âletler fennin adliye emrine s6ferber et- tiği yni bilgi ve vasıtalardır, Yapılan bir istatistiğe göre senede 10 bin cinayet bu fenni usuller sayesinde meydana çıkarılmaktadır. İngilterenin Birmingam, Nothingen ve Kardif gibi bazi gehirlerinde cinayet tetkiknlı lâbo. ratuvarları vardır ve burlar esrarengiz cinayetleri halle çalışmakta ve bu usul- leri daha fazin O terakkiye ulaştırmaya uğraşmaktadır, İngilterenin daha bir « gok şehirlerinde de bu gibi milesseseler açılmasma karar verilmiştir. Cinayet tetkikatı müesseselerinden bi- rİ son neşrettiği bir raporda hükümetin bazı kararlar almasını istemektedir. Bu- na göre; 1 — Suç izliyen çocuklar üzerinde ge, DİŞ ruhi tetkikler yapılması, parmak iz- lerinin ve fotoğraflarının alınarak dosya- ya konulması, 2 — Bazı cinayet veya polis vakaları- nn, halkin ruhiyatı üzerinde fena tesir vermemesi için gazötelerde neğrolun - masmın men'i lâzımdır, Ayni raporda bilhassa bezi gazetele. rin cinayetleri Jüzumundan fazla heye- canla anlattıkları, hâdiseyi büyülttükle- Yi, bunların fena netice verdiği ileri rülerek önüne geçilmesi istenilmektedir, $ siyetname bizzat o istemişti. Sabahleyin 7,5 da uyandım. O da uyanıktı. Akşamdanberi gözünü kırpmadığını söyledi, “artık ta - hammlil edecek halim yok,, dedi ve ağ- lamağa başladı: “Böyle uykusuz geceler keçireceğime ölsem daha iyi! bugün kendimi öldüre- ceğim! beni öldür!,, diyordu. Bundan sonra kadın müthiş bir ıstırab içinde kıvranmaya başlıyor, saçmı başmı yoluyor, tırnaklariyle yüzünü gözünü parçalıyor ve kendini boğacak hareket. İerde bulunarak oğluna: — Öldür beni! öldür beni! diye yal. varıyor, İşte, kendisinin söylediğine göre, Con annesinin bu haline dayanamamış ve der hal usturasını eline almış, boğazındaki bir damarı keserek öldürmüştür. Kadının vasiyetnaamesi bulunmuş ve 8- çılmıştır. Connu annesi bunda: “Yegina arzim «cnaze merasimimde annemin de bulunması ve güllerimin Pe- titor koyunda denize atılmasıdır, diyor, Kadın, vasiyetnamesini 26 ağustosta yazmıştır. Bu suretle ertesi giln muhak- kak ölmek istediği anlaşılıyor. Mahke - meye göre, Con da annesini öldürmeye - gerek onun arrusuyla, görek kendi dü. şüncesiyle » o gün karar vermiş ve çalış- tığı yerden çıkmıştır. Bundan başka, Ya de Con annesinin ağzından kendi eliyle yazmış, yalnız imzayı kadın kendisi atmıştır. Bu cinayet bütün İngiltere halkını be- yocana vermiştir. Bundan evvel de, 18. tırab çekmesin diye hasta çocuklarını ve ya annelerini öldüren bazı kimseler gö- rülmüş, fakat bu kadar feciine raslan - mamıştır, Con hakkında matkemenin yakmda vereceği karar merakla beklenmektedir. Birçok kimseler gencin hafif bir cezaya çarpılmasını İstiyorlar. Çünkü Con Smit in ruhan muvazenesini de kaybettiği an» laşılmakladır. —— Ingilterede krallık varyete tiyatrosu yeniden açılıyor İngilterede krallık varyete tiyatro- su on seneden sonra ilk defa olarak teş- rinisaninin 9 unda açılacak ve ilk gece temsilde kralla kraliçe de bulunacak- tır, Bu, İngiltere için büyük bir hâdise teşkil etmektedir. Çünkü, sarayın hima yesi altında ve krala izafe edilmiş bulu- Ban bu vâryete tiyatrosu büyük bir sa- nat müessenesidir. 1928 de tiyatronun faaliyeti tatil edildiği zaman büyük bir teessür duyulmuştu, Bugün de krallık varyete tiyatrosunun tekrar açılması herkesi o kadar sevindirmiştir, Yalnız, ilk geceki temsilin radyo ile neşri arzusu kabul edilmemiştir. Çün- kü yapılan hesaplara göre, temsil rad- yo ile neşredilirse, tiyatronun kaybe- deceği müşteri adedi pek fazladır ve bu 100 bin ingiliz lirası gibi bir zarara sebeb olacaktır. Temsil çok büyük masrafla vücuda getirildiği için, böyle bir zarara göz Yyumulmamış ve varyetenin radyo ile neşredilmemesine karar verilmiş i “ Fransada Thi Zolanilırıes ve | suğ ortakları kadın” şimdiye kadar görülmemiş bir dolandırıcılık ! “Paranızı bu kutunun içine koyacaksı- | niz... şu Kolu çevireceksiniz. Kutunun ka pağını açtığınız zaman, içine nekadar para koydunuzsa onun iki mislini alacak- sıriz...,, | Bunu $öyliyenler kendilerini mühendis diye tafutan iki açık gözdür. Paralarını | deve yapmak için müracaat ettikleri & dam da bir Fransız fabrikatörünün miras yedi oğludur. Adam belki bu sözlere inanmıyacak- tır. Fakat iki “mühendis, kendisine evve- IA büyük bir iş için müracaat ediyorlar — Sizinle ortak olalım. Siz bize y bin lira verin. Bİ ay sonunda bu pa” rayı çıkarırsınız, diyorlar. Fabrikatörün oğlu, kendisinde bu kadar ! para olmadığını, ancak elli bin lira kadar | ylüyor. O zaman o mühem| — Kolayı var, diyorlar. Bizim icadımız olan bir âletle bu elli bin lirayı yüz bin lira yapabilirsiniz. Parayı bu kutunun içine koyacaksınız. Iki misli olarak ala- caksınız, Bu parayı bankaya teminat aç çesi olarak yatıracağımız için kimse sah- te olduğunun farkına varmaz.. Dolandırıcılar zengin Fransız gencinin önünde bu sihirli kutunun bir de tecrübe- sini yapıyorlar: Kutuyu açıyorlar, içine kendi ceplerinden bir beş yüz franklık pa" ra koyuyorlar, Kapağını o kapatıyorlar. Kutunun Kolunu çeviriyorlar, tekrar açı" yorlar: İçinden bu sefer iki tane beş yüz franklıle çıkıyor! Bu güze! tecrübeden hevese gelen genç, derhal elli bin Hrayı kutuya o koyup 100 bin lira yapmak istiyor! Fakat paraları armak için evdeki kutuya götürdükler yen iki arkadaş bir daha görünmüyorlar. Fransız fabrikatörünün “oğlu, Lui Sa yak ve Lui Hayos i i ile tanıdığı bu adamları bulmak üzete polise müracaat ediyor, Fakat o zaman, bunları birer sah- tekâr olduğu, o isimde ve o adreste böyle kimse bulunmadığı anlaşılıyor. sona bunlar te yakalan; kemesine ya" Aradan aylar gektikte ve diğer bir arkadaşları F yor. Dolandırıcıların muh nacaktır, Bir casus mu İngilterede, memlekete pasaportsuz girmiş bir Alman tevkif edilmiştir. Yan Borgen isminde ve 36 yaşında» ki bu Almanm üzerinde 43 kişinin i- sim ve adresi bulunmuştur. Burlar İn gilterenin muhtelif şehirlerinde oturan Almanlardır. Borgen bir İngiliz gibi ingilizce ko- nuşmaktadır. Kendisi 13 ağustosta İn- giltereye geldiğini söylemektedir. Ken disinin dediğine göre, İngiltereye iş #- ramak için gelmiştir, Bir casus olmasından şüphe edilen Yan Borgen nezaret altına alınmıştır ve Üzerinde adresleri bulunan Alman- lar hakkında da tahkikata geçilmiştir. Ruzveltin mesajı IN istememekte müttefik olduğu harp, nihz çalışıyorlar: “Yapmayınız, etmeyin! yet patlamaya doğ” tammül & diyorlar, Ama bu lâita k genin bir şey yapacağı yok. Kimse biribi rmekten kaçmıyor İngiltere tecrü inmekten kendi a geleceklere de ders verir gibi hay! aptı. Ellerinde birer de bıçak tut madı. Herhangi bir patlak karşısın şmanıs Bana bücuma göçtöekler karşılarında bir blok göreceklerdir! Bu taraf kararı göşi vermiş, Şimdi bir teşrinievvelde kararı! cek.Ne olacak? Diğer taraf harekete İşin bu mertebeye geldiğini görenlerde, i heyecan var. Ne yaptıklarını, ne yapacaklarını bilmiyo: atbik mevkiine arsa felâket. getirenlerden çok . İlk yapıdan iş sefer , Yugos” ne yaptığını bilmiy: lacak, Gerçi mütsarız hikâyesinin ne olduğunu biliriz. Tayinde müşkülâta uğ” S y ramiasında yerden göğe kadar haklıdır. Ç çar bir kelimelik telgraflar çekerek sükün tavsiyı Bana kalırsa Rüzvelt bunu böyle yapacağına rak bunu iki tarafi yeceksiniz, onu da kelimpelerini bir kâğıda topl belki düha iyi olurdu. Kime ve Almanya Tiderlerine bilmem ka sinde bulunmuş. telgraf yekünü tavsiye alnız birine gönderseydi tayin edin!..