16 Haziran 1939 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

16 Haziran 1939 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TUNA meş Li SARA A İS asian | Dikkatli “Bı 1 ir sevimli kedi yavruların ame üddetle dikkatle bakınız. Son ? Şevirinz ve resme bakmadan a Anlı olan suallere cevab ba Bizi, veriniz. anı, 7 er suale 1 numara veriniz. Ka. Biriz numaraları cemedi receli Numara ik 'SON POSTA misiniz, tecrübe ediniz! | 0 dan 2 ye kadar: Fe mara: Gayri kâfi bir hafıza, 4 nur » İyi'bir hafıza: 6 1 bir hafıza 1 — Kaç kedi var? 2 — Kaç kedi yiyeceğini ikmal evmiş. iL İha - k İ ne beyaz kedi Va in kaçında fiy — Kaç kedi ayağını tab muştur ve tabakların içinde kaç kedi aya. ğı var? ayvan ları him aye için hazırlanan lâyiha Himayei hayvanat cemiyeti azalar' * Başka memleketlerde hayvanlar için darülâcezeler bile var. Elbet bizim de bir kanunumuz olacaktır,, diyorlar lan halini, istikbalini, emniy İzin *den kanunlar, nizamname Ürdeş, eler yapılır. baremler icad Dirakıjı hayvanlar bundan mahrum Ema? Me; çk yes Vaziyetleri tesbit ediliyor. Bir baky arta insanlardan herhalde. çok değ, * olan hayvanların, birçok hâller. Sekin, SAN denilen mahlükun elinden «, Siikler kalmıyor. eti, a Dazarı itibara alan Ziraat Vekâ. Kan, Yvanlarm himayesi hakkında bir Proje Mi hazırlamış, Bu enteresan İl, goyyanlara reva görülen eza ve ce. bakknd #yecek, hayvanlara acımıyanlar vey <leket ve belediye inzbat delen; şk re getirecek müeyyi. Mi tektedir. İrem Atağı mniker ve me Oy rok Bile mp.» hayvanların teksüdlüğünü koç, g, Zrubahe etmiş. bilhassa horv: ile rinin önüne geçmesi it » Bu güzel proje hak. danla İkkirlerini almak fay. mü Faydah değilse bile herhal. yin #ökadartar kimler diye, dü. i “ln biçare hayvanlarım pro. mak ie Glup olmadıklarını araş. Kay #likadarlar deyince akla Pei Kay ayvARAt Cemiyeti gelir. Hima. Taksim. şe Cemiyetinden başka bir de bö küçük #yvan sever bir baytarın og İisi de h, bir hayvan hastanesi vardır. lar, Bap Yanları himayesi için çalışır. bu peyiç a Himaye Hayvanat Cemiyeti Band, DİN istihdat etiği gayeler uğu. kin Belediyenin ve hüküme. atine birçok hâdiseler ve eleler vazetmiştir. T V * esinin. e sus! hayvan muayeneha. bana bie Z baytar Bay Sarango sım İnsanların hayvanlara İğ ai kayıdsızlıktan uzun — y eyvan shhatli olduğu zaman se. Weili © zaman pürmhhattir, ondan Kavalı şa Yok. üzerine ttrerler. Fakat t Yvancağız bir hastalandı mı, he, kenara atılıyor Burada öyle in. LE Karşılaşırım ki, #hmal edile e. bağ bir Ye hastalığı artmış, ber. için ale gelmiş, o zaman getirirler. e Ş aktile getirmediniz?, diye sora. ük De Cevabı verirler: «Belki geçer san. iş ip Mu düşüneceğiz? Hayvan bula değiygi, 9YVAN sever müşterilerini de-yek te, © Hayvanda bir gayri t büy hemen getirirler vi hastalığına karşı aldığı “ena k ie ailesinden Birini kaybetmis ka. Zir, üre düşenler ez değildir.» ye Vekâletinin yaptığı projenin ba Bay Sarangoya okudu bunla Hayvanat Cemiyeti Veteriner ört Çok yerinde buldu; Taktimdeki bı baya, memlekette oluğu gibi, bizde de) ing medeni bir millet teltikkisi| yü assa koşum hayvanlarile, yük anlar hakkında taşıyan ha birler alınan $ ir. Çift hayvana 750 kilo.. hal. buki arabşcılar büyle yapmıyorlar. Bun. lardan çok ağır miktar yük yükliyerek çala kamçı yürütmeğe çalışıyorlar. Bur Vekâleti bö diyemez. ten madu Ya. vukuunda © Sonra b in. benim, sana ne?.» nlar milli sani hisler de karışır. Hayvan dövüştürmek gayri insani harekettir. Zevkleri için o zavallıları dö vüştürmek bir cinayettir. Mağlüb fena halde hırpalanıyor. Bir gaga, bir tos darbesi cümlei asabiyede türlü ti talıklar tevlid edebilir, Memaliki ecnebiyede bunların kâffesi emnudur. Melekâtı akliyesi yerinde, havası hamsesi faaliyette bulunan bir Aayvana eziyet verici hâreketler mene. dilmiştir. Sonra en mühim mesele yük işi.. yaralı, topal, zafiyeti umumiyeye müptelâ olan hayvanları kullanmamalı. — Peki hayvanların tekaüdlüğü ne su. retle olacak?.. — İnanır mısınız, ecnebi “zeemleket. lerde hayvan di zeleri “vardır... Bi kısım mer'alar bu tip hayvanlara tahsis anlar da tahdidi sinne tâ. hasta. yaşlı hayvanlar bu mer'alara sahıverirler, ölünceye kadar 0. rada yaşarlar. — O halde hayvanlar orada insanlar. dan daha «1 — Ora bir ğu kadar sevmeli, himaye adar olmalı. — Size çok müracaat olur mu?.. — Pek çok değil, refahın bu işte mü. him rolü vardır Baytari hususat keyif ve İlüks işidir. Şahst teşebbüs ile geçinen j baytarlar herhahle memnun değildirler. Hayvanını baytara göstermeği pek az | kimse #kil ediyor» * Himayei Hayvanat Cemiyetine kabul saatinden ayrı bir zamanda gittim. Bu hayırperver cemiyeti kuran ve yaşatan Jihtiyar kâtibi umumi Amerikalı Bayan A, W. Manningin yarım türkçesine, be. nim dörtte bir #ransızcam eklenince 74. rarsız anlaştık. Ömrünü hayvanlara vakfetmiş bı ihtiyar Amerikalı, ev. velâ bana müesseseyi doleştırdı. Hep bir ağızdan dört beş sesli koro halinde hay. kıran mebzul miktarda köpek nazarı dik. kati cetbediyor, Hepsini bana zi arı bir evlâd şefkatile stırıyor. Ahırda ağır başlı bir merksble, iki huysuz at ta misafir... Bayan A, W. Manning beni bir odaya aldı. Bura mubha an aletlerile dolu Bunları bana birer n kâtibi anlara © duğunu, belediye V Filhakik: ağızlıkları, larını anlattı hibleri kendileri | yapmışlar. İçlerinde o derece kötü olan. arı ver ki, hi tatbik edilmiş denebilir. gemleri, yvana engizisyon mezalimi Burlardan bir sandığını An — Biz, diyor, İstanbulda müfettişi miz vasıtasile hayvanları mümkün oldu. Zu kadar korumağa çalışıyoruz. fakat ün Türkiyede mümkün kılmak lâzım, İşte bu kanunla gayemize erişmiş . | bulunuyoruz, memlekette hayvan sevgi. si uyandırmak lâzım. Bilhassa çocuklara bu sevgiyi aşılamalı. Oklarla, türlü vas. talarla hayvanlara eziyet yapmalarınm Önüne geçmeli. Hayvan zavallı bir mah. lüktur. Ağzı var dili yok, şikâyet ede. mez» Cemiyetten çıktım, doğru geliyorum, Yolda öyle vak'alara ve man. zaralara tesadüf ettim ki, gayri ihtiyari: — Hayvanlar bizden daha bahtiyar de. dim, hiç olmazsa bir Himayei Hayvanat Cemiyeti var. matbaaya Nusret Safa Coşkun Buğday rekollesi hakkında müsaid haberler geliyor Anadölunün muhtelif mintakalarından bu seneki buğday rekoltesi hakkında mü. said haberler gelmektedir. Bazı mmtaka. larda hissolunan yağmur ihtiyacı son gün. lerde yağan yağmurlarla kısmen bertaraf edilmiştir. Ekim geçen seneye nazaran yüzde 25 nisbetinde fazla ve ekilen tohumlar da bir sene evveline nazaran daha ziyade ıslah edilmiş olduğundan, rekoltenin göçen se. neden noksan olmıyacağı muhakkak gö. rülüyor. Trakya mıntakasındaki mahsul ise bü. yük bir üstünlük arzetmekte ve bu mın. takanın piyasaya fazla mal erzedeceği u- mülmaktadır. Avrupanın muhtelif mıntakalarımda buğday vaziyeti geçen senelerin ayni ay. ları vaziyetine nazaran düşüktür. İtalyada yağmurlar fazla olduğu için hasadın gecikmesi ve mahsulün kökleri. nin çürümesi endişesi vardır. Rusyada vaziyetin iyi olduğu ve yalnız Volga mıntakasında son yağan yağmur. ların da daha evvelki kuraklıktan müte. velld zararı telâfi edecek mahiyette ol. madığı anlaşılmaktadır. Fransada ekin vaziyati göçen seneden düşük görülmektedir. | 1 acaib tasmalar, gemler, ağız | rı ve tanımadığım birçok hay. | Si Sayfa 9 Adolphe Menjou Senede 800.009 lira kazanan san'atkâr günde yalnız 80 kuruşluk yemek yiyor Adolphe Menjou filmlerinden birinde Adolphe Menjou'yu tanımyıan tur. Binaenaleyh yok. onu takdime hacet ,, görmüyoruz. Holivudun en güzel gi - yinen san'atkârı sıfatını kazanmıştır. Her sabah gayet şık bir elbise giyer, © başına açık renkte bir fötr şapka geçi- Tir, koltuğuna şemsiyesini alır ve mu - | hakkak Oakland Drive caddesinden ge- çeri. Adolphe Menjou'nun © koltuğundan bir türlü ayırmadığı bu sapı kamıştan yapılı şemsiyesi çok güzeldir. Dünyanın &n çeşidli, en güzel şemsi- yelerine malik bulunan Afrikalı zenci Krallarmdan: “Habu - Ki - Kokö'mun şemsiyeleri onunki kadar herhalde gü- zel değildir. Adolphe Menjou'nun bundan başka üç vasfı mümeyyizi vardır. Onu bunlarsız muhskeme gâvri caizdir... Birincisi: Yanmdan hiç açik renkte fötr şapkası. İkincisi: Hergün “değiştirdiği nefis kravatları. Üçüncüsü: Nevi şahsıma bıyıkları, Bu san'atkârı başka bir aklama ben - zetmek imkânsızdır... nde daima iki Çinli uşağı bulunur. Onlardan ayrıl - MAZ... Sırasına göre mağmum, dalgın, şa « kacı bir adam olan Adolphe (o Menjcu sinemayı çok hoş bir san'at olarak te « İlâkki eder... Fakat edebi ve felsefi münakaşalar « da bulunmağı film çevirmekten daha fazla sever. San'atkârlar içinde onun kadar ki - tab okuyan yoktur... Bir romanı yahud felsefeye dair bir eseri okumağa başlayınca onu muhak - kak birkaç saat içinde ikmal eder... — Çabuk okurum © ve okuduğumu hazmederim,» der... Ara sıra nevrasteni buhranları geçi- rip Çok hoş bir adamdır. Hergün, çok & ği köpeği yanımda olduğu halde kahvelerden birine gi - der, oturur, Kendi sade su içer, köpe - ğine ya limonata, ya portakal şürübu içirir. Daima çok şık giyinen Menjoü için bir Amerikan gazetesi şu cümleyi yazmıştı: — «Adolphe Menjou hersh Reis cumbur Ruzvelt'in huzuruna cikmağa hazır bulunmaktadır» eylemek ayırmadığı münhasır Bu bir hakikattir. Daima son derece şıktır. Daima ceketinin iliğinde taplaze ni? karanfil vardır. Daima kunduraları ayna kadar par « laktır... Daima elleri son derece ba «# kımlıdır. En şık kadının elleri onunki kâdar olamaz .. Adolphe Menjou bir sportmen değil- dir. Hiç ata binmesini bilmez. Çevikliğini ne suretle muhafaza ey « nu merak edersehiz Si» Tiyeyim: Her sabatı biri saat kadar jimnastik yapar ve âşcısı İs“ le güreşir. Ellisinde bulunan bu sân'atkârın bir ik derdi vardır. O da genç görün « mek, daima've daima genç görünmek... Kendisi ve anası, babası (hakkında © malümat vermez... Bundan hiç de hoş» lanmaz... Esrarengiz bir hayata bürüne mekten zevkdir. Bu büyük san'atkârin kumar tarzıne daki oyunlara büyük bir meyli vardır. Her daim oynar ve çok defa da kaybes der. Kaybedince de yüzünü bir tebessüm kaplar... Sinemadan kazandığı (para senede 800.000 'Türk lirası kadar bir şeydir Yiyeceği için çok idarelidir. e Seksen kuruşu geçmez hiç bir suretle... Yiyecekleri de çok basittir: o Salata, sebze, yemiş. O kadar... İçki kullanmaz. Fakat fazlasile su İs çer... Adolphe Menjou sahne vazıları taras £ından çok sevilen bir san'atkârdır. Çok mutidir. Çok kudretli bir san'atkâr o « Jan bu adam film çevirirken Tejisöre uslu bir çocuk kadar itaat eder... En yakınlarına söylediğine göre baki riyeli olmadığına nedamet eder hâlâ... Çok zengin bir ağızlık kölleksiyonu- na malik bulunmaktadır. Bu ağızlıkları Altından, kehribardan, gümüşten, plâ « tinden, #ildişinden; timsah (dişinden - dir. Bir kolleksiyonu daha vardır... O da kravet kolleksiyonudur... Dolabin « da tam 3.800 kravatı vardır... Bununa | la çok iftihar eder... Günde Hi; tiç kras | vat değiştirdiği çok defa vakidir... Hususi hayatını kimsey dığınş İ dan dolayı ona: «Bir aralı esranenş giz adam» sıfatı veril Ir, v

Bu sayıdan diğer sayfalar: