Bay Hüsamedilinin köpeği Bay Hüsameddin bekâr adamdı, hiç| evlenmemişit. Kendinden beş yaş büyük ağabeyi evliydi. Bay Hüsameddin onla- nn evinde yalar kalkardı. Bu yazım başında Bay Hüsemeddin sayfiyeye taşınmayı düşünmüştü. Mese- leyi ağabeyine ve onun karısna açtı. — Sayfiyede evi ben tutarım, bütün masraf bana aid dedi. Bay Hüsameddinin eğabeyi ve onun karısı bundan çak memnun oldular. Bay Hüsameddin sayfiye sayfiye dö- Jaşiz. Nihayet Erenköyde bahçe içinde üç odalı küçük bir sayfiye evi bulup kira- lah. Ev bir katlıydı, küçüktü. Fakat çok İtinalı yapılmıştı. Çok güzeldi. Oraya taşındılar. Taşındıklarının er- tesi günü Bay Hüsameddini bir düşünce almıştı. Bina bir katlı olduğu için pence- relerden eve hırsız girebilindi. Bay Hü- sâmeddin hırsızdan çok korkardı. Buna bir çare bulimalıŞdı. Pencerelere demir koydurmak, epey külfetli ve masraflı 0- Yacaktı, O gün #kşama kadar düşündü ve nihayet bir çare buldu. Bir köpek «- lacak. Köpek bahçede iken hirsiz gel mesine imkân yoktu. Hele bu köpek bü- yükçe olursa, Bay Hüsameddin o geceyi de gelir korkusu içinde geçirdi. Sabah olun- ca İstanbula indi. Tanıdıklarına, baş vurdu, İsbtediğinden âlâ bir köpek bulu- bilmişti. Bu Köpek, sahibine karşı geyet sadik, gayet sevimli, ve yabancılara kar- Şı ise çok sert bir mahlüktu. Bay Hüsa- meddin bulduğu köpeği yeni evine ge tirdi. Ağubeyile, ağabeyinin karısı, kö- peği gördükleri zaman sevindiler. Onlar da böyle bir şeye ihtiyaç olduğunu bili- yorlardı. Köpek onlara da yerım saatin İçinde. alışmıştı. Bay Hüsameddin bahçeye indi, biraz tahta buldu. Bu tahtalarla köpeğe bir köpek kulübesi yaptı. — İşte, dedi, senin yerin burasıdır. Eve girdi. Akşam yemeğini birlikte Yediler.. yemekte hep köpeğin lâf geçi- yondu. Bay Hüsameddin köpeğin güzelli- Binden, sadakatinden, faydasından uzun uzadıya bahaetti. Yemekten sonra, köpeğin de yemeği- hi hazırlamayı unutmadı. Bu yemeği gö- Merimisemmsnssermeeeeesinszmeemeamesize “İşittin mi,, oyunu Bu oyun çok meraklı ve çok eğlencelidir. oynanır. Birkaç arkadaş bir ye- Te boplandınımsa oyunu oynıyabilirsiniz. O- Yanun nasi oynanacağını bilenlerden iki kişi ayağa kalkarsanız. Elinize uzunca bir Öğnek alırsın. Biriniz değneğin ir ucu- Bu ağzımsa, “biriniz de kulağımıza yaklaş - tarırsımız. Ağana yaklaştırmış olan avar: — isitin mi? Öteki, orada bulunanlardan biri konu » Hurcaya kadar cevab vermez ve İşlitin mi #ualini soran arkasını kesmeden; İşittin mi İstitin mi demekte devam eder. Bulunan - lardan biri konuşunca işittin mi sualine e- Yet cevat verilir, ve evet diyen, yani değ - eği kulağına yakın tatan dışarı çıkar. İ - Şeria kalan © dışarı çıkınca değneği ora- “a konuşana doğru usatarak: hırsız | ki bilmecemiz Bu resmi gazeteden kesip, boyayacak ve bize göndereceksiniz. Bilmeceye ce- veb verme müddeti on beş gündür, bil- mece cevulum bize gönderdiğiniz zarfın üzerine bilmecenin gazetede çıktığı ta- rihi ve «Bilmeces kelimesini yazınız. En İyi boyayanlardan iki kz okuyu - cumuza şimdiye kadaf gördükleri gayet şik, kıymetli ve işe yarar wediyele- Ti vereceğiz. Bu hediyeler, bir yemek soframnı süslemek için sofraya konular bilecek eşyamn en güzelleridir. Resmi güzel boyayın, hediyenizi kazanın. Kız okuyucularımız için bu hediyeleri hazırlarken erkek dkuyuculanmızı da düşündük. Onlar için de güzel ve kıy- metli hediyeler aldık. Bu resmi en iyi boyayan iki erkek okuyucumuza da ken- dileri için aldığımız hediyeleri verece- Biz. Bu hediyeler, okuyucularımız: eğ- İendirecek, onlara güzel vakit geçirtecek türüp köpeğin kulübesinin önüne bırak- tı ve odasına çekildi. Artik hırsızdan korkmadan rahat rs- hat uyuyabilecekti. Odasına çekilmiş, henüz soyunmamış- ta, içeri odadan bir çığlık duydu, bir ka- dın: — İmdad, yetişin! Diye bağırıyordu. Bay Hüsameddin, koşa koşa bu odaya girdi. Bağıran ağa- beysinin karısı idi. Köpek pencereden içeri girmişti. Kadin da boş bulunmuş, çok korkmuştu. Bay Hüsameddin köpe- ği aldı. Bahçeye çıkardı. Kendi odasına dönmüştü. Soyundu, yatacaktı. Hava $i- cak olduğu için pencereyi açık birakmış- hı. Tam tat uykusunun arasında köpek pattadak pencereden içeri girdi. Bay Hü- sameddin de korkmuştu. Uyandı. köpe- — Hogt Diye bağırdı. Küpek çikmwordu. Oda- eddin belki ısı da yatacaktı. Büy Tfüs rır, dlşüncesile k Karyolasımn ayak ucunu işaret ederek; i fazla gorlamadı. — Burada uyu! Gi ” yapı tahtalarıdır. Pek çok fazla parçadan Dedi ve kendi de uyumak üzere u- ibaret olan boyalı tahtalar ile dkuyucu- alrımaz güzel yapılar meydana getirebi- leceklerdir. Bu dört kişiden başk «ğer yüz kişiye de ayrı ayrı güzel hediyeler vereceğiz. zandı. O yatağa uzanır uzanmaz köpek olduğu yerden yatağa sıçradı. Somya çökmüş, Bay Hüsameddin yere yuvar larmıştı. Çaresiz yerde yatacaktı. Fakat Bilmecelerde kazananlar Bijmecelerimizde hediye kaza - manların isimleri Pazartesi günleri çıkan sayılarımızda ilân edilir. Hediye kazananlar İstanbulda ise- ler, hediyelerini Pazartesi ve Per- şembe günleri öğleden sonra mat. baamızdan alabilirler. Taşrada bu- İumanların hediyeleri adreslerine gönderilir. Birinci ve ikinci hedi - yeleri kazananlar hediyelerini aj- maya gelirlerken iyi çikarılmış bi- rer fotoğraflarını da getirmelidir- ler. Taşrada bulunanlar fotoğrafları- nı posta ile gönderebilirler. Bil - mece hediyeleri hakkında bir dile- ğiniz olursa bilmece zarfından ay- rı bir zarf içinde göndermeli, ve zarfın üzerine «idare» - kelimesini yazmalısınız. köpek yerde yatmasına da rahat verme- di. Başucundan çekilmiyordu. Bay Hü- sameddin sofaya çıktı. Köpek te arkasın-! dan,. velhasıl nerede yatmak istediyse kö pek ayrılmıyor, onu rahalmz ediyordu. Bay Hüsameddin bâhçeye çıktı. Artık köpek peşini bırakmıştı. Bahçede etrafa bakmdı. Köpek için yapmış olduğu ku- Tübeyi gördü. İçine girdi ve uyudu. Bay Tekin, eBi yaşına kadar hiç spor yapmamıştı, Elli yaşından sonra spor yapmak merakına düştü. Bir gün bir at- let kıyajetile stadda dolüştı, koştu. ledi, Bay Tekin çok sevindi. 3 GİNE ER A ÜNKZ İG Kreyn aaa Orada bir fotograjçı vardı. Bay Teki- ni koşarken görmüştü. Bir resmini çıkar. mak istediğini, gazeteye koyacağım söy- 75 (EZ Yıldız, annesinin oda" (o Yıldız, annesinin bo- © Yıldızın armesi © sına girmişti. Tuvalet yalarile boyanmıştı, ay- di, diktiği bir e seyi masasma gitti, annesinin maya baktı, kendini be- yıldıza verip seibing boyaların aldı, ğendi: gönderecekti, Yıldı yiğe : — Ben de boyanaci- — İşte, dedi, oldu. zü boyalı görün. hik Bim, annem gibi gözel Şimdi böyle sokağa çe detlendi. 4 j görüneceğim! dedi, kâr, gezerim. Yıldız sokağa çıkıyordu. Bir kere o | daha tekrarladı: — Kulağında küpe olsun, birdaha boyanayım deme.. boyandığna bin de- fa pişman olursun! a Sabunlu bir bezle yüzünü iyice sildi ve tembih etti: — Bir daha seni böyle yüzünü boya- muş görürsem bilmiş cl bir temiz döve- rim, Adam sukağı tarif edecekti. — Bük Ikızım, dedi, Gerisin geri döndü: — Şuradan dosdoğru gider, sağdaki bakkalın yanmdan saparsın! O söylüyordu amana, Yıldız dinliyes * © miyordu, Çünkü adam dönerken arkas sındaki merdivenin ayağı Yıldızın gös züne çarpmıştı, Annesi, Yıldıza elbiseyi götüreceği yerin adresini vermişti. Yıldız adrese göre semti, büyük caddeyi buldu. Fa- kat sokağı bilmiyordu, arkasında bir merdiven bulusan bir adam karşıdan geliyordu. Vilâe ana dız'dundu. Sokağı sordu. Yıldız gözünü boyama» mıştı. Merdiven çarptığı için gözünün üzerinde Yıldızın güzü çok acır yordu. Neye uğradığını şaşırmıştı. Artık bir yere gidecek hali yoktu. halde görür görmez bir. simsiyah bir çürük hâml — Eve dönerim! denbire hiddetlendi: olmuştu amana, annesi Os. Dedi. Evinin yolunu (o — Bune hal, genegö- mu, tembih ettiği halda tuttu, Hem yürüyor, hem O zünü boyadın ha! boyandı zannederek.. bir de ağlıyordu. Diye bağırdı. temiz dö Rain mere nek iğ SERİ Resmi gazetelerde de Resme aid tajsilâtı okurken, az kalan o çıkacaktı, kim bilir, onu aklı başından gidecekti. Gazetede şu sa O nasil methedeceklerdi. Er. tırlar vardı: tesi gün ilk işi bir gazete 4Gençliğinde spor yapmayanlar, ihtt- &lmak oldu, açtı ve kendi yarladıkları zaman böyle çirkin vücudlü. resmini buldu, olurlarız j