1 Nisan 1937 Tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4

1 Nisan 1937 tarihli Son Telgraf Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

aa7 ” ZırhIı fırkalar Almanyada 1000 mitralyözlü 500 hü- cum arabasından mürekkep fırkalar vücude getiriliyor Bu fırkalarda ayrıca hafif ve ağır makineli tüfekler, bomba makineleri, hücum arabalarına karşı kullanılan toplar var Toplar dakıkada on bir mermi atıyor Şimdiye kadar 400 tayyareİstasyo- nuvücude ge- tirildi Alman ordusunun bugün no va- ziyette bulunduğu günün hakika - ten merak edilecek mevzularından biri olsa gerektir. Fakat Alman or- dusuna şöyle umumi bir nazarla bakmaktan ziyade, bu ordunun ke- miy ziyade, asıl keyfiyet ifa- de eden taraflarını gözden geçir - daha öğretici bir şey mek bher halde olur. Meselâ bugün Alman ordusun - da «zırhli firkalar» eşi daha başka memleketlerde yoktur. Panzer Division denilen bü fırka- lar tamamile taarruzi mahiyet dirler, Gayet seri, düşmanın her türlü hazırlıkları karşısında en u- mulmadık sürprizleri yapmıya ve düşmanı dağıtmak için cephenin her hangi bir köşesinden nüluz et- miye müktedir fırkalar,.. Anlatalım: Bir zıthlı fırka, iki hücum arabası alayından bir silâh- endaz alayından, motosikletlerden, topçudan, hücum arabalarına kar- şı konülan son sistem - toplardan, irtibat ve keşif kollarından —mi kep bir fırkadır. Fırkadaki bü- tühn cüzütamlar motörleştirilmiş - tir. Bir hücum arabası alayında, her biri iki mitralyözle mücehhez ve iki kişi tarafından Idare edilen 250 hafif hücum arabası vardır. Bu a- Tabalar saatte 45-50 kilometre me- safe katederler, | Demek ki, bir zırhlı fırkada ateş hatlına sevkedilmiye müheyya 300 hücüm arabası vardır ve bunlarla beraber de 1000 mitralyöz Bu silâhlara ayrıca ağır ve hafif Makineli tüfeklerle kinelerini v vardır te - boraba ma - 'e topçu alayının batar- yalarını da ilâve etmek lâzımdır. Topların menzili azami 18 buçuk kilometredir. Her biri dakikada 15 kilo 600 gram ııklcunde altı mermi endaht edebilirl ük kilo Büyük Harpte Türk Bahriyelileri -— Nasıl döğüştüler KA EEAN AAA a b edN küRERNAR LA HAeEAERENN KA NM ea aarı eemSaNTN eTti Yazan: Zekı Cemal Tefrika No. 1 anernlarem e eli di sanann — Ateş!, Z hei | 1914 senesi T. evvelinin 29 un « Cu perşembe sabahı... Kafkas dağ- | Tarının arkasından ilk kızıllıklar yükselirken Midilliden fışkıran sal- vo ateş Novorosisk limanındaki ge- milerin üzerine yağmıya başladı. Biraz evvel (Berki Satvet) inem. rini dinlemiyen gemiler arlık ce - zalarını buluyorlardı.. — Ateşl., — Ateşi.. Salvo ateşler biribirini takip et- tikçe liman; cebennem — yağmuru altında kalmış gibl; darmadağınık oluyordu. metreye kadar 42 kiloluk mermi a- tan öbüs topları da ayrıdır. Zırhlı fırki irtibat — kolunda portatif radyolar ve telsiz teçhizatı olan otomobiller vardı Hücum arabalarına kal dafaa veya taarruz için bir «Â şar» kolu vardır ki, bu kolun top- lari dakikada 7 ilâ 11 mermi cn » daht eder. Bu mermilerin menzili azami bir kilometredir. Fakat mer- Milerinin 600 metreden delici kud- reti S0 m/m dir. Şimdi bir Alman zırhlı fırkası - nin nasıl kesif bir ateş açabilece- ğini tasavvur edersiniz. Fırkanın bütün cüzütamları her türlü ara » zide tamı bir manevra kabiliyetini haiz bulunmaktadır. Or dönüp dolaşan iddialara | göre, önümüzdeki ilk muharebede, len olduğu gibi, evvelden hârp edilmiyecektir. Zırhlı fırka e- | ir almaz, düşman cephesini kün olan derinliğe kadar âni sert bir hücumla yaracaktır. Bu suretle ikinci kademe olarak arka- dan gelen kuvvetlere yolu açacak- tır. TAYYARELERE GELİNCE... Almanya askeri tayyareciliğini 1935 martında tensik ve ıslah et- miye başlamıştır. Halbuki Alman hava ordusunun yeniden teşkili plânı 1933 te hazırlanmışt Bu plân, 1935 senesi 1 teşrinlev- veline kudar yüz kadar âskeri ha- | va filosunun teminini derpiş edi - yordu. Yüz kadar filo, yani birin- | ci safta 1500 tayyaro... Bü rakama 17 hava mektebine tahsis edilmiş olan 400 tayyareyi de ilâve etmeli- | dir. Geride icabı halinde askeri hiz- metlerde kullanmıya elverişli su - rette yapılmış olan 1500 sivil tay- yare daha var ki, bunu da yeküna zammetmelidir. Şimdi Almanlar, hava kuvvet ı da mü- Vıpurlımıkı yangınlardan çıkan alevler yükseliyor, kara bir bulut, Hmanın üzerinde matem havatı Bibi dölaşıyor. Acı acı öten düdük- ler Norvosisk göklerinde felâketin dehşetini ilân ediyordu. Aslan Midilli kükremişti. (Berki Satvet) in intikamı almacaktı. — Ateşe devam., Bir Türk gemisinin sözünü din- iyenin cezası budur. devam.. n telefonlarındaki e- mirler tekrar edildikçe ateş hızını | - hisarını selinde bulunduran Luft - | du. Ateşler içinde cayır ca; Tayyare fabrikaları ayda Iı 200 askert lerini Fransa ile müsavi dereceye | rağ edilebilecek tayyareleri var - çıkarmak istiyorlar, yani 54400 tay- | yare! Bu gayeye varmak için Alman Hava Nezareti ticâaret ve spor tay- yarelerini de saskerileştiri Almanyada hava münakal hanza askeri kontrol altındadı bir seferberlik halinde Hava Ne - nin emrine geçecektir. Bu irketin,; 300 pilotu ve kolayca bombardıman tayyaresi haline if- dır. Bundan sonra Luftsporverband, yani «Haya spar Birliği» gelir. Al- | | manyanın hemen bütün sivil yarecilerini elinde bulunduran bu spor teşekkülünün elinde bugün 1500 tayyare vardır. Bu teşkilât da Hava tü ye Nazırına tâbidir. (Devamı yedinci sayfada) utına Yaza Bilmem ki bugün benden başka | aldanmıyan bir kişi daha var mı- dır? Bu sözüm, yalnız İsta değil bütün dünya içindir. dia ediyorum ki, bir m | nüfuslu dünyada © an kıııı,ı leri okursanız her iman eder « siniz Bundan beş sene kadar ©' nadoluya yaptığım büyük bir ge - niş bir mart ayı için « hemen her gece beni; kadar hasretini çektiğ bulun bütüh eğlende yerlerine gö : türmekten geri durmuyotlardı... Yine bir akşam üstü yazıhânem- de çalışırken arkadaşların dördü, | beşi içeri girdiler içlerinden birisi: — Haydi hazırlan, dedi. Bu ak - şam enfes bir balo var, Sabaha ka- dar eğleneceğiz. Gitmek istemiyordum. Çünkü mar- tın sorni gününde idik. Büromda ça- hşan adamlarıma aylıklarını mek, hesaplarını di Ben biraz muhalefet e şi-birden üzerime çullanı misi başımdan, kimisi ay dan yakalıyarak sokağa ç * Baldda' bütün çehreler yaban - | cımdı. Eğer arkadaşlarımın dam - | ları da olmasa - bir korocik - alşun dansa — kalkamıya tım, Çünkü | kendi damım yoktu. Böyle sipesiv- | Ti baloya gelmiş bir adamın gi | de diğer masalardan kadın kaldır ması kadar kaba ne hareket olabi- lirdi ki? İşte dedim ya sağ - olsun arkadaşlar. Vakit gece yarısını geçiyordu. Birdenbire garsonları bir telâç al- dı. Bu telâşın sebebini bulmak i çin etrafıma göz gezdirirken f külâde şık ş bir kını ket HIKAYE salon bizi sey 'xıır:!u' Hattâ | niyanlar bile... Hiç - konuşbri tlerimize oturduk.. Biraz SOf n: Yusuf Ziya Binatlı disine hazırlanmış masasına v—.ni başına otururken gördüm, Garsöff ların bu kadar üzerine titrediklfi kadın kim olabilirdi ki? Meraklff uzun sürmedi. Şefik yanıma gö Yavaş bi ğ — Gördün mü yeni gc'cn kadıl? Bir Fransız milyoner Kit İstanbula — geldi. . pndi bir Türk genci ile evlenmektili amma benüz gönlüne göre biri: bulamadı. Elimi kravatıma - götürmemdi” ne demek istediğimi anlıyan &! naz fabrikatör arkadaşım: — Bir.de sön taliini dene,'defi Emeline muvaffak olamasan hiç olmazsa beş on bin lirasını Y' sin Bu kaçırılmaz bir fırsattı. — Ne olursa olsun; Dedim ve kimsenin göz açmlir na meydan vermiyerek onu dıı”! Küldırmâğa koştum Teklifime büyük bir » -7:1:9" muka mın arasına gi sediyordu ki, nıma karikatür Şefik geldi vinçle elimi sıkarak: — Tebrik ederim, dedi. İlk Pâf” tiyi kuz Şimdi arkasını k'; me bir r, Ha sa: de söyliyeyim: Margrit r vals başlamıştı. Hı&fı': Margriti *M rar kaldırdım. Benim . prer fazla na nmaktı. F bu seför büyük bir samimi$ Ş — Niçin konuşmuyorsunuz. Ü h o kadar kontf var ki. Artık çenem açılmıştı. Hnı»'w vaplık ve bayatlaşmamış nükt€ , le kızı güldürüyordum. Parçâ mişti, 'Tekrar yerlerimize oturduk- dan kulakları yırtan acı gürültü - lerle denizde açılan çukurun içine bir ölü daha giriyordu. Bu, çok deh- şetli bir manzara idi. Koskota gemiler Türk topunun zehirli mermisinin şiddetli isabeti karşısında derhal susuyorlar.. Bir- denbire başlıyan ateş, bir an için- de gemiyi âlevler içine sarıyor.. Koşuşmalar.. kaçışmalar.. acı fer- yatlar.. iİmdat işaretleri.. acı sinyal- ler., büyük bir ölüm çukuru büyü- yor.. nihayet... Asırlardan beti sayısız hayat yutmıya alışmış olan denizin; ko - yu gölgeli dalgaları arasında müt- hiş bir gürültü.. Bu sırada; bir ölünün gırtlağın - dan çıkan son hıriltıyı andıran bir ses, Novoras 4x semasında dc d yeni bir ölüy lân ediyordu. Aslan n Midilli coştukça coşüyor - map kül olan veya mezarını bulan arttırıyordu. Her mermi isabetli atışla bhedefini buluyor, arkasın - öğün on dört gemiden sonra Jiman te - mizlenmişti. Şimdi limandaki va- zifesini bitiren topçulara yeni vi zifeler veriliyordu: İşte kumandalar biribirini takip etmiye başladı.. telefonlar harıl ha- rıl işliyor.. top namluları harekete geçti. — Hedef değiştir. Sağda, yüksek- teki petrol tankına.. — Birinci batarya.; ateş.. — Ateş... Bit ölüm fışkıran namlular, he- deflerini buldular. — Salvo ateşi. — İsabet.. üteşe devam.. Kumandanın - (isabet) sözü la « mamlanmadan petrol tankı müt « hiş bir tarraka ile infilâk etti. Yer gök titredi.. Fakal deniz; bu büyük hâdisenin gürütüsünü y'- tuyordu.. Mu m kın damı olduğu gibi havaya fırladı. Gök yüzünde korkunç bir man - zara var'ı. İlk aşıkla yayan güneş, bu müthiş f ürkmüş gibi.. kara bir bulutun ar- kasından meydana çıkamıyor.. y — İkinci batarya.. sağdaki ikin- ci tank-üzerine ateş!.. — Ror.num,.. R.cr.rum... — İsabet!.. Bu ikinci infilâk öyle korkunç oldu ki Yüzlerce metre irtifaa kadar yük- selen demir parçaları arasından â- sağı dökülen ateş halindeki petrol kümeleri Novorosisk semasını bir - denbire kızıl ateşe boyadı.. Gökten ateş yağıyor.. denizden ateş yağıyor.. 'Tünklât Üzerinden ' yükselen a- devler, diğer tanklara da — sirayet etti.. Geniş bir cehennem ateşi bü- tün şehrin semasını kapladı.. - Ateşi. — Ateşe devam!., İsabet.. yaşa topçular.. Kızıl alevlerin arasından yükse- len. siyah'dumanlar şehre korkünç | Novor »isk bir mdiye Kadar böyle | amet gününün canlı Mısa - kendi üzerinde görmemişti. Bu ne idi? Bir belâ, bir fetâket mi? g Ben mes'ut, yeni bir parv=“"’;, (Devamı 6Grner sanlt nasıtğ H 'Türk nanmasıf ayır... Türk dö c tek bir gemi, Midilli, aldıği feyi tamamen ifa ediyordu. Fakat ne yazık... bir saatlik şile verilen — vazile — bitl 'Türk denizcisi için bu bir_'?ü:—. değil bir eğlence başlangıcı ” te o da bitivermişti. Öğleden sonra saat tam b:/ 'Tanklar hâlâ yanıyor.. Nov' N’ semasındaki kara dumanlar duruyor, Kafkasın dumanlı ı.—ııx»l:f*J'ı uzayıp gelen bulutlar bile b ” ö manları örtemedi. Midilli V# gini bitirmiş, hareket manev” başlamıştı. Yanındaki muavin Berki Satvet de kenı ne: vazifeyi tamamlamış, limâl » tinde Midilliden emir bekl”"y Emir verildi. AY ı,“f) barp /Det Ç” Türk “Güyana sürülen c" polisi,, tefrikamızı | ıa yedinci sayfamız' takip ediniz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: