28 Eylül 1931 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2

28 Eylül 1931 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

VAKIT 28 Eylül 1931 İ Çin - Japon hadisesinin akisleri | Akvam cemiyeti ne yapacak ? “Tan,iki memleketin vasıtasız yapacakları anlaşmayı beklemek daha münasip olurdu — — — “Tan,, gâzetesi, Çin — Japon mese lesi ve Cemiyeti Akvam serlevhalı bir baş makalede Çin — Japon meselesi: ni oOmalüm olduğu üzere anlattıktan sonra Çinlilerin, Cemiyeti Akvam hi mayesi altmda manevralarda o bulun-i mak istediğini söyliyerek diyor ki: Çin murahhası M. Sze iki millet a- rasmda doğrudan doğruya ( görüşül- mekten ise Cemiyeti Akvamın, 1925 te Bulgar — Yunan ihtilâfında yaptığı gibi mahallinde bir tetkik yapmasını söylemiştir. Filvakj misal kuvetli İse de bugünkü vaziyet 1925 te Yunan — Bulgar ihtilâfı gibi değildir, zira Ja ponlar, Mançuride kat'i muahedelere, istinaden hususi haklar ile oturmakta. dırlar Lort Sesilin müdahalesi, müzake- reyi tavzih edecek (mahiyette görün. müyor. Prensipler itibarile pek doğru olan noktai nazarı vak'aları kâfi dere- cede nazarı itibara almamış gibidir. Eğer (Amerika (Cemiyeti Ak- vama (dahil olmuş olsaydı, mesele pek basitleşirdi. Fakat Vaşinzton hü-| kümetinin bu beynelmilel müesseseye olan husumeti (o dolayısile bir takım usul müşkülâtı ile karşılaşılmıştır. Müzakere neticesinde, heyet, reis M. Lerroux'nun, Çin ve Japon hükü metlerine acil bir müracaatta bulun. masına müsaade etmiştir. Bu müra- caat, her iki hükümetin & vaziyetini! sarar aa — sâat zarfinda tere yağ yapılmış, velâ Muhittin bey bir bardak süt © iç- miş ve gözünün önünde yapılan tere yağından yemiştir. Muhittin beyin başlıca arzularından biri İstanbul hal kma temiz süt içirmek olduğu içi nfen ni süthane İle çok yakından alâkadar olmuş, hat almıştır. Bundan sonra ciftliğin ahırları gezilmiş, öğle yemeği . için tekrar, giftlik ,binasına dönülmüştür. Yemekte iken yağmur ve fırtınanın şiddetlenmesi üzerine kaptan vapurun daha fazla kalamıyacağını bildirmiş, Millet çiftliğine gidilememiştir. Mem- leketimizdeki ilk fenni süthane hakkın da çiftikler müdürü Süleyman Şefik bey şu izahati vermiştir. “Fenni süthanemiz saatta bin litre süt işliyebilecek kabiliyettedir. Çiftlik. ten ve hariçten gelen sütler evvelâ hi- Jesiz oulp olmadıklarının anlaşılması için bir muayeneden geçirildikten son- Ya tartılır, beş yüz litrelik büyük kap- Jara konur. Sütler burada (santrifüj) tulumbalarla (o filtrelere ve (o oradani ilk pastörize kazanını gönderilir. Ve sonra cereyan: mütemadi (ile işliyen pastörizatör âletine sevkedilir. Bu â- Tetin en büyük muhassenatı (62) dere <e gibi bir harekette sütü pastörize ede rek sütün vitamin gibi mevaddı haya tiyesini muhafaza ettirmesidir. Bun- dan başka mikrop ve bakterileri de öl-i dürür. Süt buradan su ile mütehar- rik (refrijeran) âletine ve daha sonra ev. Sesil Kolomp! Yazanı Jacgues La Guerche Güyyonne itiraz edecekti fakat: — Bir şey mi biliyorsunuz? 'Ta dudaklarınm ucuna bir isin: gel- mişti, tuttu. — Hayır. Yalnız demek isli oyrum ki bilmek iyi olur. Ve bunun için size hizmetlerimi teklif (o ettim. Hele bir düşününüz efendim. Sonra yine görüşürüz. Allaha (ısmarladık. Polisin ziyaretinden beri, Raul o- nun tekliflerini düşünmekten bir an geri kalmamıştı, Jak İle görüşür. ken birkaç defalar o bundan bahset mişti. Bu gibi işleri sevmemiekle be- raber reddetmesinin (lüzumsuz bazı ahlâk kaldelerinden olup olmadığın. da tereddüt ediyordu. İşler zorlu idi. Bir buhran devresi baş göstermek üzere idi. Ve hiçbir gey, bunun ne kadar devam edeceğini tahmin ettirmiyordu. o Her gin bir sürü ( iflâslar oluyordu. Lüks sana- yi, bilhassa (fazla mütezarnır ol en İnce teferruata kadar iza'| Jealtıda bir şube açılacak, buraya her n diyor ağırlaştıracak hiç bir harekette bulun mamaların, İhtilâfın müuslihane bir tarzı halle bağlanacağmı şimdiden dul şünmelerini, her iki memleket murah- haslarının tasvip edecekleri bir hususunda alınacak şülmesini ihtiva etmektedir. Bu çok Iyi bir hüsnü niyeti gösleri- yor. Fakat teklifat sahasında ne dere ©€ muvaffak olacaktır. Çünkü Mançu- ri gibi Japonyanın kendi halletmek is-! tediği hususi menfaatleri olduğu ve bir takım karışık usullerin cari oldu.! Zu bir memlekette, mahalli hükümet ekseriya âciz kalmaktadır. Meseleye vaz'ı yet ettiği dakikadan itibaren Cemiyeti Akvam başka türlü hareket edemezdi. Fakat, ihtilâfın daha seri halli ve Cemiyeti. Akvamm alacağı kararın da- ha nafiz olabilmesi için iki alâkadar memleketin bilâ vasıta yapacakları an laşmayı beklemenin daha münasip © lup olmuyacağı sorulabilirdi.. Zira bu anlaşmaya esasen teşebbüs bile edil-| mişti. Bunu Çin hükümeti teklif et miş Japonya da kabul etmişti. Halbu-| ki şimdi, Nankin hükümeti, Cemiyeti Akvamm müdahalesinden kendi hesa.| bına manevralar çevirerek bir şeyler koparmağa çalışıyor. amonyakla İşliyen müberride © sevke. dilir, Nihayet kazana ve oradan $işe-| lere konur. Bundan başka pastörize edilmiş sütlerin muhafazası için bir de soğuk hava deposu yapılmıştır. Süthanede inek yağı elde etmek için yayıklar vardır. o İleride tere yağını muhafaza için bir de malizen yapıla- caktır. Ahırda 25 inek, iki boğa var- dir. İnekler arasmda günde 24 litreye! kadar şüt verenler yardır. .Bu,da ahı- rm fenni bir şekilde yapılması saye- sinde olmuştur. Diğer taraftan kaymakam Şefik be yin verdiği izahata göre, on beş güne kadar İstanbula pastörize edilmiş süt sevkine başlanacaktır. İlk olarak Pan gün süt ve yağ gönderilecektir. İlk zamanlarda yevmi süt sevkiyatı günde) (200 — 300 litre kadar olacak, gitgide bu miktar arttırılacaktır. İlk bahara doğru Beyoğlunda ve İş- tanbulda daha büyük birer şube açıla- caktır. Pastörize sütün elde edilmesi hususundaki masraf ve mesaiye TAĞ- men fedakârlık gösterilerek pastörize sütün litresi bugünkü sütler ( fiatına satılacaktır. Şefik beyin bizzat köyle ri dolaşması sayesinde Kadıköy, Sa manlı, Kadı çiftliği, Asmaköprü köy! lerinden süthane için süt tetmin edik miştir. Bu köyler (her sabah sağdık- ları sütleri büyük kaplara doldurarak| yine kendi köylülerinden birisi ile çift liğe yollamaktadır. Bundan sonra bu 6— muştu. Büyük müesseseler masraf- larını kısıyorlardı, o kadroların 2- zaltıyorlardı. Dütriyö fabrikası yangınından bir müddet sonra, bir sabah Jak, kızgm bir halde yazıhaneye geldi. Taha zi- yade satışile o alâkadar olduğu içip, komisyonerler ve mümessilerle o temasta idi ve havadisleri (evvelâ o duyardı. daha paltosunu bile çıkar. madan: — Biliyor müsün ne diyorlar? dedi, Raw) cevap verdi: — Bilmiyorum ama, her halde hali- ne bakılırsa iyi bir gey değil... — Emil Dütriyö (fabrikasının yan-i gınından açıkça (o bizj İttiham edi. yor. Raul yerinden sıçradı: — Alay mr ediyorsun? | YAK LR hdi Sofyada niçin yenildik? Hakem diyorki: Türk takımı bu kadar fena bir oyun oynamamıştır Sofya, 27 (A.A) — Muhabiri mahsü! sümuzdan: Sabahleyin kar yağdı. Üğ tarzda'leden sonra çok soğuk, fakat güneşli Hüsnü bayılarak iki dakika oyundan ve tebaaların ziyanmı mucip olmadan'bir havada saat on dörtte & merasim, (hariç kaldı, ve sonra tekrar oyuna gir derhal askeri kuvvetlerin çekilmeleri marşlar 10000 seyirci. Hakem Macarjdi. tedbirlerin görü- İvancit, yan hakem Abdullah bey, M.lbir kurtarış yaptı. 31 inci dakikada Batanciyef, Parayı biz kazandık. Rüz gâr lehimize, oyuncu değiştirmek Yok. ilk hücumu Bulgarlar yaptı, kestik, Nihadın hatası, firikik, Bulgar solk çi şüt attı kurtardık. Dördüncü daki. kada Avninin kaleyi boş bırakmasın. dan istifade eden Bulgar santraforü Lozanof birinci gölü yaptı, Yedinci dakikada kalemiz bir tehli- ke geçirdi. Dokuzuncu dakikada Fikre tin kuvvetli bir şutunu © kaleci tuttu, Onuncu dakikada Avn; güzel bir kurta| rış yapi. Çok fena oynuyoruz Çok şahsi oynuyoruz. Ortaya hiç pas veril miyor. Otuz birinci dakikada Rebiinin pasından istifade eden Hakkı ilk ve| son golümüzü yaptı, Kırk dördüncü dakikada bir firikik attık, avut oldu. Birinci haftaym bir bire berabere İle neticelendi. İkinci devrenin birinci dakikasında Hakkının sıkı bir şutu direğe çarptı. Beşinci dakikada Yirmi metreden Bul- gar sol içinin attığı şut kalecimizin el- leri altından geçerek ikinci gollerini m a süretle süt sevkine devam (edecekler ve her hafta nihayetinde çiftliğe gele rek hesaplarını yâpıp paraların: ala- caklardır. Yakmda Yalovanın diğer köyle rinin de çiftliğe süt vermeleri (temin olunacaktır. Bu suretle süt koopera- tifleri teşkil edilecektir, Fenni sütha- ne makine ve binası (40) bin ('iraya mal ölmüştür. Süthanenin bulunduğu çiftlik 5-bin dönümdür. Sanayii zira.) iyeye tahsis edilmiş olan bu çiftlikte vasi mikyasta kuşkonmaz, dutluk, sebzelik ve meyva ağaçları vardır. Ge- lecek seneden itibaren İstanbula nefis meğvalar, (şaraplar &önderilebile- cektir. Millet çiftliğinin ise sahası 12 bin dönümdür. burası hububat zer'ine ve Amerikan usulü tavukçuluğa tahsis o lunmuştur. Ayren bir de geniş zey- Ünlik vardır. İtalyadan 6 bin zeytin fidanı getirilerek dikilmiştir. İki sene sonra çiftlik (10) bin tavuğa aahip © lacaktır. Büyük bir sy omümünesi olan İki çiftlik cidden takdirle görülecek, guzi- lecek bir hale gelmiştir. Ulu rehberimizin irşatları sayesin» de memleketimizin kazandığı iki kıy. metli nÜmune çiftliğiti gördükten son ra her zaman olduğu £ibi Büyük Mün- <iye ölçülemiyen bir şükran, bir mu- habBöt hissi bağlanıyor. Bunu dün fiçliği gezenler pek derinden hissetti; amam yaptılar. 21 inci dakikada bize korner ler. — Nereden öğrendi — Hanri, onların (o fabrikâsımdan gelen bir usta başı almış, 6 söylemiş, — Belki de dedi kodudan ibarettir. — Ne de olsa, — Dütriyölerden ben her şeyi ümit eaerim. Raul tekrar yazısına devam etti, Jak karşısına geçip oturdu, bir müd: det sonra: — Bir de, dedi, biz kendisini san- gmı kasten yapmıştır diyorduk. — EV, Bu başkasmı ittiham etmeğe mâni olmaz ya, epeyce akıllı imiş. — Sigorta parasmı verdi. En mü himmi bu, — Evet. Yanan yerler de tamir bile edilmiş. — Bu sene ne hazırladıklarını bili. yor miyim? — Hayır, bu hususta — bir tek keli- me bile söylemiyorlar. Sen ne dersin? — Bilmem. Belki de bir şey yap- mıyorlar. Galiha paraları yok. — Her halde yangından fazla bir sigorta parası almadılar. — Evet amma, büyük bir şey — Hiç de değil. Iki serik bir müddet sustular. Ra- nl ordu: hazırlamalarına hiç de şaşmam. — Memur çrikârıyorlarmış. — Bu bir şeye delâlet etmez. LU yN atılırken Burhan, Hüsnüye çarptı ve 27 inci dakikada kalecimiz güzel| 25 metreden atılan bir şutu kalecimiz ellerinin arasından kaçırarak dördün-| cü golün olmasına sebep oldu. Artık kazanmak Imkânı kalmamıştı, Buna rağmen gene şahsi öynüyoruz. 22 jp. ci dakikada Niyaziyi hatalı tevkif et. tiğinden hakem penaltı (cezası verdi, Burhan bunu da atamadı. 35 İnei da. kikada Bulgar sol içinin bir şufu beşin ei göllerini de kazandırdı. Oyundan sönra hakem M. İvancit bana “Çok şahsi oynadınız o bu kadar diribling dünyada (görmedim. Sizin ikinci maçmızı idare ediyorum. Üç se ne evel Zagrepte Yugoslavyayn karşı talihsizliğinizden kaybettinizdi. Ren © hatrraya İstinaden Bulgarlara mu- hakkak kazanacağınızı tahmin ediyor. dum. Şut atanlara pas verilmedi. Faz Ja lüzumsuz kombinezon (o yaptınız. , Dedi. Cumaya Yugoslavya ile oynıyaca- gız, perşembe biniclerimiz ile eskirim- cilerimiz maç yapacaklardır. Futbo- Tumuzun bu mağlöbiyeti burada A4ay- retler hıraktı. Alaturka güreş Himeyelettai büyük bir müsabaka tertip ediyor Ankara, 27 (Telefon)— Hima- yeietfal umumi merkezi tarafın- dan İİ teşrinievvelde Türkiye güreş birincilikleri müsabakası yapılacaktır. Güreşler - alaturka olacak, memleketin ber tarafın- dan tanınmış pehlivanlar iştirak edecektir. Bunlar arasında balı kesirden Çoban Mebmet, Mani- sadan Rfat, Bandırmadan Ka- ra Ali, Edirpeden Himmet, Ba baeskiden Pamük Ahmet, Bolu- dan Bulgaryalı Cemal ve Bur- sadan ibrahim pehlivanlar vardır. İzmire bir Yunan futbol takımı | geliyor izmir, (A.A.) — iki maç yap- mak özere Atinanın kuvvetli fut- | kol takımlarında Etinikos şebri- | miz Karşıyaka kulubunun daveti | üzerine çarşamba günü izmire gelecektir. Maçlar teşrinievvelin | ikinci cuma ve dördüncü pazar günleri yapılacaktır. Giresonda tenis Gireson, 27 .A.A.)— Tesisatı hitem bulan tenis korlünun açıl- ma resmi Vali bey ( tarafınden yapılınış merasimde kadın erkek birçok davetliler, sporcular ba- zır bulunmuştur. şeye delâlet etmezse, cenu- bi Amerikadaki © gazetelerde ilânat bütçelerini azaltmaları da bir / şeye delâlet etmez mi? — Belki de sadece usul ve değiştiriyorlar. — Bize ne canım, ne yapsmlar. İki gün sonra, Raul açıktan açığa fikrini söyledi. — Karpantiyenin hırsızlığını mey- dana çıkaran polisin hizmetinden ne kadar istifade ettiğimizi / söylemeğe hacet yok. İsmi ne idi Parsolye wi, Garsolye mi?.. unuttum. — Larsonye.. Evet. Bana akıllı bir adam gibi göründü. Fakat yine ona! lüzum mu hâsıl oldu? yeni hir hır.) sızlık mi var? — Çok şükür, yok, fakat. — Anlat bakalım, ne var? — Öteki işi bitirdikten sonra bu a- dam gelip bana iş teklif etti. Rakiple.| rimiz hakkında malâmat vermesini isteyip istemediğimi sordu. — Sen de ret mi ettin? — Cevap vermedim. oKarpantiye işi de bitince kendisine izin verdim. tarz| isterlerse ABERLERİ iütün, üzüm Akvam cemiyeti tet- kikata başlıyor Cenevre, 37 (A.A) — Ana dolu Ajansının hususi muhabi- rinden: Avrupa birliği tetkik ko- mitesi bugün içtima etmiştir. Sovyet hükümetinin ademi te- cavüz misakı teklifini tetkik e- decek komite ile Yunanistanın tercihi farafeynin buğdaylar baş- ka mahsüllere teşmili hakkında- ki teklifini müzakere edecek komiteye Türkiyede dahildir. Bi i rinci komite 2 teşrinisanide, 2Zinci komite de 30 teşrinievvelde iç- tima edeceklerdir. Reis ikinci komiiede müzakere edilecek me- vadın tütün kuru üzüm olduğunu bundan başka mabsüllerin tet- kikini istiyen devletler varsa bu busustaki taleplerine ait muhtı- ralarmı 15 teşrinievvele umumi kât e dermeleri lâzım eldiğizi ait Tütün kuru özüm ithal ve ib- ! raç eden devletlerinde yine 15 teşrinievvele kadar bu mevaddın ticaretine ait vaziyetlerini kısa muhtıra ile umumi kâtipliğe bil- dirmeleri ka tırılmıştır. Halidanlı aşireti pa Trakyada iskân edilmek Üzere şehrimize getirilecek Ankara, 27 (Telefon) — Şark- taki dörtyüz beş aileden mürek kep OHalidanlı aşiretini İstan- bula getirmek üzere nufus umum müdürlüğü ikinci şube müdürü Hilmi ve Ankara (birinci iskân mıntakası memuru Durmuş bey- ler tayin olunmuşlardır. £ Aşiret önümüzdeki ayın ilk günlerinde ve hayvanlarile İstanbula getiri- lecek, İstanbul, (o Aydın, izmir, Kırklareli ve Edirne vilâyetlerine yerleştirileceklerdir. Hayat pahalılığı —a Dahınye vekâleti Ankara ve isinin teklifini kabul etti Ankara, 27 (Telefen)— Anka- ra valiliği tarafından hayat pa“ halılığını tetkik etmek ve lâzım gelen tedbirleri almak için bir komisyon teşkili hakkında yapılan teklifi dahiliye vekâleti muvafık gördü. Komisyona Nafia, Maliye ve İktisat vekâletlerinden de bi- rer ara )ş'irak edecektir. Ankara mezbahası Ankara, 27 (Telefon)— Bura- da yeni yapılan asri mezbaha 1 teşrinievvelde açılacaktır. Mez- baha müdürlüğüne vilâyet sabık jandarma kumandanı mütekait binbaşı Aptullah bey tayin edil- — Belki iyi etmedin. — Ben de onu düşünüyorum. Belki bü adamın bir bildiği vardı. Her hâlde kendisinden öğrenmeli idim. — Bende telefon numarası var. — Dur, acele etme, Asıl mesele giderken bana: “Razı rakiplerinizin, sizin kullanmak istemediğiniz bu si- lâhı aleyhinize okullanmadıklarma emin misiniz,, demişti, bu sözleri unu- tamıyorum. — Her halde bizden daha çok bildik. leri var, — Bir telefon et. Her halde ken- disine sormakla bir şey kaybetmeyiz. Fakat Karar vermeden evvel düşünü. rüz. Jak telefonu aldı, ve görüştü. Ertesi günü Larsonye geldi. Raul doğrudan doğruya: — Sizi, dedi, bana yaptığınız tek- Nif üzerine çağırttım. — Evet efendim. — Şerikim mösyö Postel ile anlaş- tık, bir tecrübe edeceğiz. her halde bize bir teklif yaparsınız. Bir saat sonra Rsul, polisin eli- ni sıkarken: gitti, Bitmedi)

Bu sayıdan diğer sayfalar: