16 Eylül 1940 Tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2

16 Eylül 1940 tarihli Vatan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

- KORSAN ae Sarı Korsan Tefrikamızda çıkan kısımların hulâsası Sarı Korsan, işgalcilerin hapishanesinde mükemmel da- yak yemişti. Sonra Suat bir polisin mezare- tinde polis müdürlüğüne Suat, memleket ve millet besabına çalışması şartile Hopalı'yı serbest burakmıştı. —— —— —- ————— —— ——— — ——— Yüzbaşı Dayı Mosut Boeyin Maiyetindo... Yüzbaşı Mesut Beyin, —arka- daşları arasında Dayı Mesut di- ye anıldığını, mertliği ve aşırı derecede göz pekliliği ile tanın- dığımı, Kadıköy iskelesinde rastla dığım Hemgşinli bir hemşeriden öğrendim. Mesut Bey, beni kabul etti. (Geçirdiğim felüketli macerayı dikkatle dinledi ve ağ- ladı. Bir saat süren bir görüşme, bizi biribirimize tanıttı. Onu ba- na inandırdı ve beni de ona sım- sıkı bağladı. Bir hafta içinde, ben Deli Mehmet, Dayı Mesut Beyin en yakın ve emin bir ada- mı oldum. Verdiği tabancayı ce- bime koydum ve yurt işlerine boyuldum. a. Can ve başla çalışıyor, veri- “len en güç ve gizli işleri birer bi- yer ve zabilimi memnun” edecek bir şekilde başarıyordum. Dayı | Mesut Bey, bir akşam asık bir yüzle yanıma geldi. Ağlıyan bir senli — Mehmet, dedi. Küçük Bak- Kal köylüler de, diğerleri gibi ty netlerini gösterdiler. Civar köy- lüleri tarlalarına çıkamıyacak bir hale getirdiler. Bir kaç gündür rastladıkları Türke saldırıyorlar- miş. Nasıl bunlarla — boğuşmiya gider misin? | İki gün içinde bazırlığımı bi- tirdim. Kalafat yerinden getirt- tiğim — Rizeli Osman, Hemşinli Kalyoncu Mahmut, Sürmeneli Kâmil ve Dayı Mesut Beyin ya-| mımiıza kattığı Çineli çavuş ile birlikte Bakkalköylülerin kar- şuana dikildim. Evvelce şunu söyliyeyim ki bu yöla öyle ulu orta çıkmış değil- dik. Babacan olduğu kadar da çok iş ehli bir afacan olan yüz- başımız, her türlü tertibatı ah miş ve aldırmıştı. Bulgurlu kö- yünde Hoca küçük müfrezemizin haberciliğini de yapıyordu. Bulunduğumuz yerlere geceleri yiyecek taşıyor, bize birer evlât gibi bakıyordu. Merdivenköyünde, Asaf Bey a- dında bir yurtsever de bize göz, kulak oluyor, kıymetli muavenet lerde bulunuyordu. Dışkatalı Kâzım adında — bir çoban da, Bakkalköyünde olup bitenleri, haydutları idare eden- lerin plânlarını saati saatine bi- ze bildiriyor, hareketlerimizi ko- laylaştırıyordu. Bakkalköylüleri Adam Etmeğe Gidiyoruz Hiç unutmam, bir Cumartesi idi. Uzunçayır bo- ile Ka- köyünün batısındaki ayazmanın başında — eğleneceklerini, daha evvelden haber aldığımız nankör sörüsüne yapılacak ilk baskının programını da, başa verip çizdik. Gökte işılda- yan yızdırları seyrederek yedik, içtik ve nihayet ayazmaya doğ- TU harekete geçtik. O zamanki Bakkalköylülerin, azizlerden birinin adile andıkla- vı bu ayazma, o akşam müstesna gecelerinden birini yaşıyordu. Kadın, erkek bütün köylüler, eğ- lentiye davet edilen yerli ve ya- bancı misafirldr. yer yer yakı- lan ateşlerin etrafına toplanmış- lardı. Hep içiyor, eğleniyorlardı. Gitaraler, mandolinler, gaydalar çalınıyordu. Bastıkları nâraların, attıkları silâhların sesleri birbiri- ne karışıyor. korkünç bir uğultu halinde etrafa taşıyordu. Biz de, bu hayhuylu âlemi, so- kulup sindiğimiz yerlerden sey- rediyor, baskın için münasip bir fasat gözlüyorduk. Maksadımız, bu kafileyi topyekân yok etmek değildi, sadece neşelerini kırmak, meclislerini dağıtmak ve bu su- retle öldüğü zannına düştükleri Türkün yaşadığını anlatmak idi. Tertibatımızı da buna göre al- mıştık. Ayazmanın Merdivenkö- yü, Uzunçayır, Libade ve Um- raniyeye doğru uzanan patikala- rımı, İcabında ateşimiz altına a- labilecek bir tarzda kapamış, yalnız, köye giden yolu açık bırak iyi | Said Elendi (1),. |& Hopalı Mehmet Maceralarını Anlatıyor genç gönderiliyordu. yolda, (mıştık. Bu kalabalığı, ilk ateşleri- |mizle ürkütüp geri — istikametine gekilmek mecburiyetinde burak- | mak, sonra da köy ile ayazma a- rasında sıkıştırıp — biraz hırpala- mak istiyorduk. Vakit gece yarısını geçiyordu. Bizim Bakkalköylüler de durup dinlenmeden içiyorlardı. Fakat, me de olsa biraz yorgun düşmüş- lerdi. Hoplamayı, zıplamayı ter. ketmişler, grup grup birer tarafa çekilmişlerdi. Meclisi yine şerel- lendirmek, nankörleri tekrar şen- lendirmek vazifesi artık bize düş- eklediğimiz fırsat da gö- hm yerden kalktım, ar- topladım. Yi hareket ve vazifeleri ayrı ayn anlattım ve hepsine de ayni şey- leti tekrarlattım. Muvaffakiyet duğları ile a; ik. Gündüzden markaladığımız yerleri almak ü- | zere, koşar adımlarla karanlıkla- ra daldık ve on dakika sonra da işe başladık. —Attığım ilk — işaret kurşununu mavzerlerimizin fası- Jalı ve şiddetli yaylım ateşleri ta- ip etti. Evvelce sözleştiğimiz gibi, ikişer deste Ffişek yaktıktan sonra, ateşi kestik ve hemen yer değiştirdik. Yeni mevzilerimiz: yerleşmemiz ancak üç dakika sür- müştü. Ayazma meydanını, -kiyamet gününü hatırlatacak — şiddetli bir uğultu kapladı. O öâne kadar dur- |madan patlıyan silâhlar birden- bire durdu ve nâra basan ağızlar sustu. Koca vadiyi kadın ve ço- cukların acıklı feryatları doldur- du. Herkes erler de sinmiş, çukur ve hendeklere gizlenmiş olacaklardı ki, ateşlerin” ışıklandırdığı — taraflarda kimse- cikler görünmüyor ve hiçbir ha- reket sezilmiyordu. Halbuki biz. | meydanı dolduran — kalabalığın. | irbirlerini iterek, çiğniyerek ve elenleri sürükliyerek coş- | İkun bir sel halinde mevzilerimi- zin arasından ve ateşimizin altın- | dan geçmelerini ve köye doğru | akıp gitmelerini bekliyorduk. lş* tahmin ettiğimiz gibi olmamıştı. Ben bu . hareketsizliğe hiçbir| mâna veremedim. Merakla, on beş yirmi metre kadar ilerledim. | Ayazma istikametini gözledim ve dinledim. “Bu etada, — gittikçe hafifleşen — feryatlar da - birden kesildi. Kendi kendime, — acaba, | (Devamı var) (1) Mücadele yıllarında büyük hizmet ve fedakârlıkları görülen bu zat şimdi Topkapı sarayı müzesinde urdur. cak | dan şikâyet eden halkım dileği tama- Çarşamba Günü | Amerikaya Bir Vapur Kalkıyor yapabilmektedir. Bu hususta İngiliz ve İtalyanlar. dan tam bir muvafakat cevabı elde mamların asat 17 de kapanmasın. mile yerine getirilememişse de böyle erken kapanma yerine pazar ve cu- martesi günleri de hamamların açık bulundurulması — süretile — dilekleri yerine getirmiştir. Serbest Döviz ! Dış piyasaların bir kısmanı teşkil eden komşu memleketlerden maden kömürü ithalâtı için dık sık müre- caatlar ve talepler gelmektedir. Bu #iyasalar Türkiye kömürlerinden it- hal edebilmek için serbest — dövizle teklifler yapmaktadırlar. Hsasen hü- kümetimiz kömürün Berbest dövizle ihracına müsade etmekte olduğu için buna ait şartların da kabul edilmesi itap eylemaktedir. Yunanistan piya> saları yeniden kömür ithaletmek için bazı taleplerde bulunmuşlar ve tedi- ye şartlarını da kabul eylemişlerdir. ——— Cezalandırılan Esnaf Yeldeğirmeninde Nikonun fırımın. Aa 70 klo noksan ekmek, Kadıköyün de İzzettin sokağındaki fırancala fı- rminda S1 kilo noksan fırancala müsadere olunmuş. Yeldeğirmeninde Kasap Fahri Tütünedoğlu, dağtıç ye- rine B0 kuruşa manda eti sattığı için cezalandırılmıştır. aP aI Bir Yankesici Mehmet isminde bir çocuk dün Küçükpazarda Haydarm yelek cebin- den 470 kuruşunu çarptığından —ü- Çüncü asliye mahkemesine verilmiş- tir. Yapılan duruşma sonunda Meh- met bir ay hapise mahküm edilmiş, tevkif olmmuştur. S e Bir Sarhoşun Marifeti Paşabahçede tuğla fabrikamı civa- rmda oturan Hasan, sarhoş olmuş, atrafa taş atmıya başlamıştır. Taş- Jardan bir kaçı Mehmetle, Muhittin. admda (ki kişiye lasbet etmiş. yara- Janmalarina sebebiyet vermiştir. VATAN Şehir Haberleri Ev Kirasını Artttırmanın Maskeli Bir Şekli türlü türlü üstü kapalı yollar bu- tayorlar. Meselk ben kaloriferli, scak suhi bir. apartmanda otu- rayorum. Scak - sulu bir apart- manda elbette her gün sicak sü- dan istifade edebilmek tabil bir şeydir. Halbuki ev sahibi. sicak sayu haftada ancak bir gün ve- rebileceğini Söylemiştir. - Bunun münasr şu Ki ev kirası ayda 20 lira arttırılmıştır. Ev sahiplerinin kömür fiyatın- dan Mlândam dolayı haklı bir şi- küyatleri varsa — hükümet bunu tetkik etmelidir. Fakat kiraların arttırılmaması hükümetin kararı Gümüş Liralar Darphane idaresi üstünde Cümhur- relsi MiD! Şef İsmet İnönüntün büstle- Ti bulunan gümüş lralıkların basıl- masına devam otmektedir. Şimdiye kadar iki mityonu basıtmıştır. Bu miktar üç milyona çıkarılacaktır. — İlk Parti İngiliz Malı Yakında Geliyor İngiliz ticaret mümöselllerile An- karada yapdmakta olan müzakerele. rin bu hafta iÇinde nihayetleneceği tahmin edilmektedir. İngilizler gerek orduları ve gerek halk ihtiyaçları A çin her türlü ihraç maddelerimize talip olmuşlardır. İngilizlerin Bize verecekleri mad- Giler meyanında her nevi smal ma- müller, elbiğelik kumaş, manifatura eŞYASI, çuval, ahit malasme, kimye- Vi maddölür ve tıbbi ecza, demiryölü malzemesi mevcuttur. — Ticaret Ve- Kâleti mermleketimizin muhtaç oldu. gü maddelerin bir Hstösini hazırlıya- rak İngiliz ticâret mümeasillerine vermiştir. Haber almdığına göre İn- Bilizlerle 100 milyon liralık karşılık. h ticaret mübadeleleri yapıdacaktır. Bu maksatla İngiliz Balkan ve Ya- kınşark tcaret birliği memleketimiz- de geniş bir teşkilât vücude getire- cek ve bürolar tesit edecektir. Kar- gulrklı nakliyat Akdeniz ve Basra yo- lü ile İngiliz vapur kafileleri tarafın. dan yapılacaktır. İngilir Ticart Köorporatlan relsi | Lord Güenconner halen Ankarada bu- dunmaktadır. — Müzakerelerin netice- denmesini müteakıp şehrimize döne- tek ve İzmire gidecektir. Aldığımız | malümata göre, İngiliş mahreç Itman Jarından hareket etmiş olan vapur- darla bazı ihalât mallarının Ük par- tileri yakında limanımıza getirilecek- tir. ODUN KÖMÜR İHTİYACI Depolar Halka İstendiği Kadar Kömür Verecek Kömür depolarında kok, sömi kok ve Karabük koku satışları devam et- mektedir. Son günlerde kömür — depolarının Malka bir tondan aşağı kömür sat- madıkları haberi alınmıştır. Bu hu- Susta şehrimizin muhtelif semtlerin- de depolar tesis eden Ereğli kömür işletmeleri ihrakiye ve kok serrisinin müdürü şunları söylemişlir: €©» Evet ortalıkta böyle haberler dolaşmaktadır. Fakat bizim şubele-| Timizin ve depolarımızın böyle bir harekette bulunamıyacaklarına emj- nim. Çünkü kendilerine bu hususta verilmiş şiddetli bir direktitim var- dır. Bir tondan aşağı kömür satışı yapılmıyacağına dalr ortaya atılan haberler asılarzdır. İatiyenlere çuval- Ja bile kömür verilmesi için şubelere emir verdik. Herhangi Bir depomu- zun böyle bir hareketine ahit olan- lar keyfiyeti bize - bildirmelidirler. Biz halkın menfaatine çalışryoruz ve kimin ne Kadar kömlr #labileceğini de pek Alâ takdir ediyoruz. Yegüne üzüntümüz havaların iyi- ği dölayisile kömür almıya gelen- lerin sayısının çok mahdut otuşudur. Kış baslırınca herkes bep birden hü- cum edecek o zaman hem biz. hem e halk sıkıntı ve eziyet çekesektir. Herkes bavalarn bu İyi zamanmda kümürlerini Slarak bizi ve kendile- rini bu müşkül vaziyetle karşılaşmak tan kurtarsınlar.> Istanbulda aşağı yukarı biz mersimine yetecek miktarda kömür stoku bulundurulmaktadır. Kış ayla- yında darlık çekilmemesi için alın: cak tedbirler hakkındaki etütler 1 dJerlemektedir. Belediye, şehir dahi- linde yaptırdığı araştırmalar netice- sinde, İstanbulda bir icış mevsimine | yetecek miktarda odun bulunduğunu bildirmiştir. — | eli Kış ayları gelmeden odun kömürü staklarının arttırılmasına çalışılmak tadır. Kömürcü Kavgası Asmalımencitte Sofyalı sokağında kömtüret İsmatlin kümürcü dükkün na kömür getiren Rasim, İsmaille | kömür yüklemek yilzünden kavgaya tutuşmuştur. Kavga neticesinde ls. ranil Rasimi başına odun vurmak su- retile yaralamış, kaçarken yakalan. | maştır. 4 KONYADA CİNAYET — Kön: yada Ahmet Tangu adında biri arka- daşı Ahmet Tozcuyu keserle başını parçalamak Hüretile öldürmüş, bilâ- hare sinema seyrederken — yakalan. mıştır, ğ w TEMİZLİK AMELESİ — Ab- raham Paşa koruslında temizlik ame- Jesine bir kantin tutulmasına karar verilmiştir. Bu maksatla — buradaki binalar belediyece tamir edilecektir, Köprü Âlt Kenar ve sapa bir yerde de değil, İstanbul köprüsünde ve her gün, içlerinde belki de bu| gibi işlerle ilişikli yüzlerce me- | mur bulunan ön binlerce halkın | akşam, sâbah geçtiği, Şirketi Hayriye iskelelerinden biri üz rinde, Eski bedestan dolap ve eamekânlarını andıran dar - bir| sergi, Süslü vaflarında ve öne doğru eğri tezgâhında, geçenleri imrendirecek, hele, küçükleri ter ter tepindirecek çeşit çeşit mey- | valar dizili ve serilidir. va- kit olursa olsun, Allah arttırsın birkaç müşterisi de hiç eksik de- ğildir. Daima görür ve beğeni :hibi de çök temiz ve terbiyeli- ir. Dün, vapuru kaçırdığım için bu iskelede biraz fazlaca durdum ve tarif ettiğim © küçücük dük- kândaki yemiş ve meyvalara ko- nulan fiyat — etiketlerini — tetkike koyuldum. Yapıldığını gördüğüm bu ihtikâr suçunu sanki — işleyen benmişim gibi, sarardım, soldum. nihayet terbiyeli manavın yanı- na şokuldum ve sordum: Kısa Haberler | ç BİR YARALAMA — Katamür. aelin Aşağıkiraz köyünde bir kavga gsnasında Tahir, arkadaşı Tühiri ta- barca ile yaralamıştır. BİR — BİSİKLET KADINA ÇARPTI — Kemalpaşa mahallesinde Gümrükemini sokağında 14 numara- İt evde oturan Leylâ adımda genç bir kazın kullandığı bisiklet 70 yaşında Bsma adında bir. kadına çarparak muhtelif yerlerinden yaralamıştır. y4e BİR ŞAKALAŞMA — Eyüpte Camlikebir caddesinde sütçü Caferin dükkânında çırak Hüseyin İle arkar saplapmıştır. | çe İNGİLİZ LİRALARI—Ellerin. de sterlin bulunup ta muayyen müd- det zartında Merkez Bankazına tev. di edemiyenlerden banka, birer ma- geret mektubu istamrektedir. v DAHİLİYE MEMURLARI — Dahiliya Vekâleti, a7 fakat dolgun maaşlı memur çalıştırmıya karar ver miştir, $e PARABUTÇÜLERİMİZ — Pa. raşütçülerimizin propaganda seyaha- ti devam etmektedir. y ADLİYE SARAYI — Adliye | Vekâileti, adliye sarayının Bultanah- mette hapishane yerinde yapılmasın- da imrar etmektedir. 4 MUALLİMLER — Barem ka> Burundan istifade edemiyen 120 mu- allim masşlarmım birer derece yük- geltilmesi için Ankaraya gönderilen proje, Maliye Vekâletince tetkik olu- narak tasdik olunmuştur. » ELEMELER — Orta ekul ele- e İkmal imtibanları neticeleri ta- debelere bildirilmiştir. Bazı tmtihan evrakının yeniden tetkik edilmesi - çin şikkyetler yapılmıştır. y ORTA TEDRİSAT — MÜDÜ- Ru — Bir müddettenberi şahrimizde bulunmakta olan orta tedrisat umum müdürü Hayri, tetkiklerini bitirerek Ankaraya dönmüştür. e HALKEVLERİNDE — Vekâ. letin yeni vermiş olduğu bir karara göre, halkevleri reislerinin bilhassa| Ünivertite yüksek okullar profesör 've döçentlerinden olması tasvip edil. miştir. Dünkü Kısmın Hulâsası Uzun müddet Afrikada kaldıktan sonra Londraya dö- men Jobn, İlk akşamını operada güzel bir arkadaşla ge- çirmek istiyor. Kakiden tanıdığı Betti, 6 “tşam Mavi Por- takal barında arkadaşlarile sabahiryacağını, kendisinin de operadan sonra oraya gelmesini söylüyor. John elinde ka- lan İki opera biletinden birini sokağa atıyor. Talih opera- da kendisine kimi arkadaş gönderecektir ? Kalabalık, bileti kimin aldığıı: görmesine mâni oluyor, Operaya gittiği zaman yanındaki koltuğun boş olduğunu, henüiz boş durduğunu ve uzaktan tanıdığı bir arkadaşının yeşil elhiseli, kızıl sart saçlı genç ve güzel bir kızla konuş- tuğunu görüyor. Ah, bu kız, sokağa atddan bileti bulmuş olsaydı da onun yantma oturaaydı! ——M————————— XNihayet bir zil çaldı. Perde nerede ise açılacaktı. Joln da içeri girerek koltuğuna oturdu. Vanmdaki yer hâlâ boştu. Delikanlı mahzun mahzun buraya bakıyordu. Acaba bilet a- yak altında kalarak yırtılmış miydi? Yoksa Öperm sevmi- yen birinin eline mi düşmüştü? Opera henür başlamamıştı. Musiki Aâletlerinin akordu, mu- tat gürültülerle etrafı çınlatıyordu. Biran —Joln'un yüreği aynadı. Bimsiyah xaçlı çok elmas takmış olan güzel bir ka- dın baş yere dağru baktı, sonra elindeki bileti tetkik ederek mrka sıradaki bir başka boş yere oturdu. Bütün yerler dolmuş. yaları John'un yanındaki koltuk boş Kkalmıştı. Belli ki, bileti pencereden atmakla beşa — kurşun sıkmeşti. Bir alkış tufamı perdenin açılmasını selâmladı. Tam o an- da incecik bir kadın Joln'un Salmlen geçerck yanındaki boş koltuğa oturdu. Yarı kuranlıkta kızın yüzünü tyice farketmek mümkün değiidi. John, yan gözle hakryordu. Genç kadın, sahnede- Ki Faast ile yeylanın muhaveresini dikkatle takip ediyor- dü. Musiki sön derece güzeldi. Faust — operasının başlıca MAVİ PORTAKAL YAZAN ÇEVİREN William J. MAKIN Rezzan AE, YALMAN — Meşhur Macar artisti Kriska.. Macar çingenesi imiş. Ne güzel kadın, hem de ne güzel sesi var! Macar artist barrak sesi ve taze gençliği ile bütün tiyat- re halkmı cidden hayran etmişti. Yalmız Jolu'un gözleri, yanındaki sessiz oturan komşusundan ayrıtmıyordu. Ak- şam opora biletini sokağa attıktan sonra taliin kasmetine ne çıkardığını delicesine merak ediyordu. Birinci porde oynanmıştı. Işıklar yandı. Herkes uzun u- zan alkışlıyordu. Birinel kat localarından birisinde bir tok kişi, herkes bıraktıktan soara, BAİA alkışa devam ediyordu. Bütün gözler o tarafa çevrildi. Ağızdan ağıza bir isim do- laştı: — Prianta kralı Van Blond. Macar artiste âşık.. John yanındaki koltukta oturan kadına dikkatle baktı. Yeşli bir olbise giymişti. Pok nadir derecede güzel kızıl garı saçları vardı. Birdenbire John, bu kadının biraz evvel fiyatronun holünde esmer bir delikanlı ile konuştuğunu derhal konuşmak için mukavemet edilmce bir arza duy- dü, Akima ösen İlk süslle Jakardıyı açtı: — Programa bakmak ister misiniz ? — Teşekkür ederim, programım var. Tekrar derin bir süküt... Jahn perde arsamda umuml- yötle dışarı çıkıp sizara içerdi, bu defa yerinden kımilda- madı. Genç kadım de üyla.. İkizci perde başlamıştı. Sütün nerde esnasında John genç gelirim. Genç kadımın vakur ve shenkdi bir sesi vardı. Joln, buna hayran oldu: — Ben de müsiki için gelirim, dedi. bahsettiler. İkisi de sanki senelerdenberi tanışıyorlarmış gibi komu- Nihayet Joha dışarı / çıkıp bir. sigara içmeği etti. Kurşuni gözlü kadın, Joln'u dikkatle süzdük. sonra bu teklifi kabul etti. Kalktılar. Jolm sinirli ve Vdi Halbuki geaç kadının gayet sade ve tabii bir tavrı vardı. Sivbl a aa gae N' ai tabit ARE a genç yine ayai © — Bütçem buna müsaade ettiği zaman bemea Va sizt Meşaraa j İl 16 -9- 940 ——” GÜNÜN RÖPORTAJI 1 Sergileri Fıstığın Kilosunu Yüz Kuruşa Satan Bü Esnafı Kontrol Edecek Makam Hangisi? — Fıstık kaça?.. — Yüz kuruş Beyira Mânalı mânalı güldüm ve #f navi da güldürdüm. Çüakü, # fıstığın Ketenciler kapısındaki Y? mil rde, kârı ile beraber miş kuruşa satıldığını o da İ yor, otuz kuruş daha fazla istetf ği halde kızmayıp da gülüşümü Biç şüphesiz ki. hayret edii Diğer yerniş ve meyvalar ütf rindeki etiketler de, ayni deretf de ihtikârı gösteriyordu. İşin 6 garibi. Belediyede memur ğunu bildiğim bir zat da © emi' da bu sergiden kilosu elli kurtf tan armut, yetmiş Ö kabuklu fistık alıyor, diğer alâkt/ h bir memur da bu alış vet hayran hayran bakıyordu. Bu manzara bana Bekri 4 tafanın bir hikâyesini hatırlatik Güldüm ve kendi kendime: — Her halde deniz ll olduğu için bu sergiye Beledif" karışmıyor... Dedim ve o aırada açılan WW pıdan ben de vapura girdim. Memleket Haberleri Borgamanın KurtuluşU Bergema, 15 (A-A.) — Dün Bif JBamanın kurtuluşunun 18 inci dönümü, eştiz tezahüratla kutlulk | mıştır, Saat © da atlan bir topla " şanlı bayrağımızın bir subay tafi” fından çekilişi ile merasime başlf” mış ve yaşarılar günün önemini bE lirten söylevler verilmiştir. a& AKŞEHİRDE —- — Halkif istirahat etmesi için bir kaç pafk yapılmıştır. İyi çalışmalar sonuf” da Akşehir kazası bir vilâyet kif dar büyümüş olacaktır. İZMİTTE — İzmit Halkt evi İzmitin tarihini — yazdırmıyt karar vermi Bu işle M Ali Kâğıtçı, Bedrettin Ahıskalı Nüzbet Unat, Hasibe, Halit Notf ter, Zeki Vural, İclâl Par, Nuf Özdeğan, Hikmet Öken meşgtl olmaktadır. İzmit tarihini ciltlef halinde görmek bizim ea sevincimiz olacaktır. İ Tskân ide' * - resinin fen memurları gruplar bf linde yeni tesis edilen ve iskânına tahsis olunan Ulaş, senler ve Kırkgöz köylerindi gezmektedir. » ÇORLUDA — Binger kumpsi” yaşmın Lüleburgazda — açtığı dikif nakış kursuna 60 talebe devam €/ miştir. 4 ANTAKYADA — Vilüyetimii Köylerinde Maarif seferberliği bUlU” izile devam . etmektedir. — M Köylerde 180 eğitmen kursunun infi” sıns başlanmak Özere tedbdirler ai yese edilemiyecek kadar nefletir. vi AYVALIK KURTULUŞ BAY” RAMI — Ayvalık, 15 (AA.) — Af valık buğün kurtulaşanun 18 inci yık dönümünü içtar tezahüratla kutlulâ” (PL), 1840 Radyo caz — orkestrasi 19.10 Müşterek ve tek şarkılar, 104 Alans haberleri, 2000 Fasl heyeli: | 2030 Konuşma, 20,45 Müzik: yöci istekleri, 21.10 Müzik, 21,30 Red" yo gazetesi, 2145 Radyo orkestrasi 22.80 Ajans haberleri, 2245 Dent müziği (PL), 23,80 Kapanış. ——— 16 Eylül 1940 — | AZARTESİ İ Ü YTL: 1840 — AY 6 — GÜN: 260 RUMİ : 1880 — EYLÜL: 8 VARİT VASATİ EZANİ GÜNEŞ : SAZ 1128 ÖĞLE : 1206 5.80 İKİNDİ : 1540 831 AKŞAM: 1818 1300 YATSI : 1052 1239 İMSÂK 3 400 sai aidaneman | v u -o D CU S RE Dt z ÖEREKSoBarciT PEFELE aP eee ci d

Bu sayıdan diğer sayfalar: