15 Mart 1937 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 24

15 Mart 1937 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 24
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

genç çılgınlar ele için ölmeğe! em ailenize bey| işanlarnmanız içişi ı bir sesle, gen 'ce müteşekkir; çocuklar güle rlayınl.. genç adamın; dakika dururme eye böyle? Ja yaldızlı bii ine, çıkyorum!$ lürsa keder bil le ise, beraber işmadan, yukuş ğzından, sanki © arini çekemiyor İumanlar İişken Taokyo'dan ge re mensubsunuf medi. Fajisamı yazdınız mı bir ı canlandı, hip Yazdım. Fakat! eğil, Okumaki ir r kâğıt çıkardı öndürecek sini, cete yale vuz; fakat bile 'atkârın başimi n kraterdeyit : senin elini nda ölümü mü!” dolu bir hay” leden vaputi * i hararetle ski ı eserimi Sİ” ha gönderet ömülen güneşi" İa, evine doğr sırada, tal” şiki Çünkü biribirlerine aşık iki gencin, birleşme yolunda önlerine çıkan engellerden bıkarak kendilerini... Yeşilliklerin içinde küçük bir kuş çır- pınıyor, aye bir türlü uçamıyordu. Fajisama kuşu avucuna aldı. Ea em biri kırılmış! diye mırıl- andı. Seni eve götüreyim de tedavi ede- yim, kırık kanatlı kuşum | Benim vazifem kendimden daha bedbaht olanların hayat- larını kurtarmaktır İçeri girerek karisina seslen — Kiyako, kanadı kırık bir Da bul- dum. Çabuk sargı filân getir, hayvanca- ğıza bakalım Kiyako Kimden kımıldamadı, — Sen daimâ ölmek üzere olanlarla uğraşırsın. Dirilere hiç baktığın yok. Ka- nadı kırık kuşları düşündüğünün yarısı kadar da kalbi kırık karını düşünsen!.. Fajisama kuşun kanadını sarıp bir ka- fese. koydu. Yem ve su verdi. Kalesi mutfağa astı ve sonra karısına cevab ver- ii — Diriler kendi kendilerini korurlar. mn uğraşmasam bugün de üç kişi, lâvla- rın içinde can verecekti, eğini yeyib mektublarını yazdık- tan sonra, karısını yine ii gördü. — İto, diyordu. e kadar za- man bu korkunç adada hummalı? — Kasmet, Kiyako — Hayır, İto, kısmet değil, sen iste- seydin, Tokyo civarında bir iş bulabilir din. Bu iş seni büyüledi. Kendini bir yarı ilâh sanıyorsun. Fakat beni hiç, hiç dü- şünmiyorsun. Çok hodbin oldun Kiyako ağlıyarak odadan çıktı. Ertesi sabah, Fajisama, her zamanki gibi dörtte kalktı. Karısı dalgın uyuyor- du. Bu solgun, çökük gözlü yüz, Polis müdürüne, kendisinin haksız olduğunu ha- tırlattı, Hemen o akşam bir mektub ya- zip iş bir şehre naklini istemeğe ka- rar verdi. Öğle vaktı, Mihari yolundan eve dön- düğü vakit, daha bahçe kapısında, bir gay- ri tabiiliğin farkına vardı. iç kapı açıktı ve kapının eşiğinde, bir gece evvel kırık ka- nadını sardığı kuşun ölüsü yatıyordu. Boy- nu burgularak öldürülmüştü. çeri girdi. Ev darma dink danda kimseler yoktu. — Kiyako, Kiyako! Nerdesin? Cavab alamadı. Yatak odası da dağı- mey- nik ve boştu, Masanın üzerinde duran bir küçük kâğıdı okudu: «İto, artık tahammül edemiyorum. Ailemin yanına dönüyorum. Bir çatı al- tında yaşıyamıyacağız. Allaha ısmarladık. Öksürük ilâcın dolabın sol gözündedir. Mutbakta pişmiş pirinç vardır Kiyakol., » Fajisama bir müddet kımıldamadan rdu. Sonra masanın başına oturarak uzun bir mektub yazdı. Tabancasını da mektubun üstüne koydu. Resmi polis üni- formasını çıkararak, yerli iu giy- di, ve sokak kapısını yine yar e bira- karak Mihari yoluna doğru yür ihari, o gün pek coşkun bir indifâ halindeydi. Minnie siyah dumanları arasında tepeye yaklaşan bir gölge poli- sin gözlerinden kaçmadı. Nefes nefest, gölgeye ni Da bak! Kas Yurdu —Sen ne karşıyorsun bana? Hayatım benim değil m — Fakat, sonunun ne olacağını düşün- miyorsun ? Kendilerini Mihari'ye ataslar ölemezler, ebediyen âlevlerin içinde azab çekerler. Hattâ geceleri çığlıkları.... Adam bir müddet dinledi, Sonra ku- laklarını tıkayarak koşa koşa geri döndü. Fajisama kraterde yalnız kalınca, #i- yah kablı defteri açtı ve o günün tarihini taşıyan sahifeye ağır ağır yazd İntihar teşebbüsü: 1 * Geri dönmüştür, İntihar vak'ası1 - Bi Deftevi kapatarak yere bıraktı ve vol- kanın ta ağzına gidere rdu. denberi herkesin hayatını kurtaran felerini, kendi kendisine tekrarlamanın tam sirasıydı. Fakat, duman ve korku bı nini uyuşturmuş gibi, aklına hiç birşey gelmiyordu. o Hararetten ve elleri — Kader böyle imiş.. diye mırıldan- dı ve gözlerini kapayıp volkanın ağzından boşluğa, kızıl ve kurşuni dumandan bir boşluğun içine yürü ü. Halka, sıhhati ile alâkadar olmasını öğütleyen, hastalıklara karşı alın cak ilk tedbirleri öğreten (Lokman Hekim) adlı güzel bir aylık mecmua neşreden Dahiliye Mutehassısı Dr. Hafız Cemal LOKMAN HEKİM Pazardan başka günlerde öğleden sonra saat (2! tan 5 ya) kadar İstan- bulda Divanyolunda (104) numaralı hususi kabinesinde hastalarını kabul günleri sabah eder. Salı, cumartesi saat (9! - 12jye kadar Pi rnk bahar. Kışlık Telefon: 21044 ayenehane ve ev telefonu Ze Okuyucularımıza sayın doktoru ve değerli mecmuasını tavsiye ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: