“Himanın bu kasmını sıkı bir kontrol. HATIRA v. l Tefrika No 56 Beylerbeyi ORSAN KARPA MEHMEDİN, TIRAFLARI Yazanı M. SIFIR Açıklarına Kadar Rahatca Gittik Tam Burada Bir Düşman Devriye Motörile Borda Bordaya Geldik Beklemekten dizlerimin bağı çö gülmüş, yatkunmaktan ağzım kuru- uştu. Nöbetçiler bir türlü aht kenarına gelmiyor, sundurmanın a tından ayrılmıyorlardı. Böylece aat geçmiş, nöbetçiler değişmişti.| Yeni gelenlerin ber halde başları biraz dumanlı ve ihtimaldir sevdali| alacaktı ki, ikisi de sigaraları yak- muş, sandık yığınlarının üzerine op yanyana, sirtüstü yatmışlardı Besli seali görüşüyor, tatlı tatlı gü hüşüyorlardı. Daha fazla beklemeğe ne vakit vardı, e de bizde hal k gç. Başımın üzerindeki kapağı Kaldıra, kaydıra yavaşça açtım. A Alarak kendimi - baş üstüne attım. #ki dakika sonra, nöbetçilerin yattı. İ yığının yanında ve tam başları bi. Tasında idik. Yanlarına sokulduğu. muzun farkında bile olamamışlardı dalgın kopiller. Uzatmıyayım sevgiti Günleyicilerim. Heyecandan nasıl yap aımın, nasıl sıçrayıp üzerlerine tıldığımızı, inanınız bana, biz de far. kedememiştik. Kendimizi üzerlerine Çullanmış bulduk. Mipavrili forahine İle Hoca Bekirin nasırlı ve kalın par- Aaakları altında ses ve solukları ke- öilen neferlerin, Hemşinli ile ben de Hizerlerine çökmüş kol ve ayaklarını smakı bağlamıştık. Gık bile diye-| emişler, o anda kendilerinden geç mişlerdi birim ahbaplar. Bize eziyet| etmedikleri için biz de onları fazla didiklememiş, canlarım yakmadan mavnalardan birinin baş altına in Girmiştik. Salih rein ile arkadaşları kolları avamışlar, sandıklara atılmışlardı Banki skıyor gibi sandıklar birbiri Grdmce mavnalara iniyor, istifleni Yordu. Saat tutmak şartile yetmi Gi kişi tam on sekiz dakikada san: dürmanın altanı düm düz edivermiş. lerdi. Hem de çıt bile çıkarmadan Hepimizin yüzleri gölüyor, yürekle- Timizden sanki sevmç taşıyordu. A | Çıkta bekliyen motörlerin yanımıza| Sokulması, çınaların atlip bağlar 'mam da kolaylıkla olup bitmiş, açı. Jp Üsktdara doğru da yol vermiş: Sik. Talih o gece ve o ana kadar ger- gekten bize yarlık göstermiş, gönlü. Mnüizü hoş etmişti. Neye yarar ki, bu Yarlığı uzun sürmemiş, rastıklı bir kahbeninkine benziyen kaşlarını an: #ezın çetmış, boyalı yüzünü amver. mişti. Hava lodos olduğu için sular yu karıidi. Düşman gemilerinin araaın #an tehlikesizce geçmiş, Paşa lima- Bi açıklarını bile tutmuştuk. Sahil hemen hemen üçyüz metre kadır bir açıklıkta, Beylerbeyine doğru baş vermiştik. Fakat, tam o sırada fallin kahbeliği tutmuş, bizi bir n Biliz devriye motörile borda bordaya Betirmişti. O mıralarda, diğer düşman gemi- heri gibi, limammızda bulunan gim. “Giki dostumuz Yunanlıların Averof| darblısi fle Kükiş kruvazörünü tor. “pillemek için bir teşebbüs yapılmak Hzere olduğu işitmişti. Müteşebbir lerin Paşa limanında Hüseyin Aval Pasa yalısının gerisindeki koru için. He bulunan bir köşkte oturdukları ve müsnit bir firsat kolladıkları söye deniyordu. Bu babri alan müttefikler Altına almışlar, bir çok devriye mo- Hörleri çıkarmışlardı. Yunanlılar da, Beceleri Paşa llimanı - değirmeni &-| Bündeki iskeleye bir torpito yanaş- darmayı üdet edinmişlerdi. İşte ras. Jadığımız motör bunlardan biri YâI. Devriye motörünün mağafon lle “erdiği Durl.. emri, bayağı sert bir ille gibi suratımızda çatlamıştı. yak, mre İtaat etmemek İi yoktu. Aksi takdirde, motörde-. Polislerin, bizi durmağa mecbur e için elih kulanmaları ve ci li bulunan sırhli ve tor, pitolardan yardım istemeleri ihtima- Ti de tabil çok kuvvetli idi. Bulun- /duğum mavnadan, bizi çeken motör- | lerin kaptanlarına bağırarak yol kes melerini, mavnaların” dümenlerini kullanan Hoca Bekirle Mipavrili tb- rahime de yan yana rampa ederek) iki motörün arasına girmelerini söy dedim, Dediğim yapılmıştı. motörlerin arasına Mavnalarla sokulmuştuk. Devriye motörü de yetmiş, seksen metre kadar sağımızdan, yarım yol. ve Akibetimiz tamamile şansın eline kaltııştı. Fakat ben şansın yaptığı #u kahbelikten sonra, dönüp bize tek Tar yar ve yaver olmasından, üze- Timize çullanmak üzere bulunan ka- a tehlikeden - bizi kurtarmak gibi, gerçekten bir mucize — addedilecek #ekilde müsait bir fırsat bağışlama- #ından ümidimi kesmiştim. Foyamı- Zin çıkması ihtimalini kat'1 addede- rek, motör kaptanlarına, ilk işaret. te, hemen çımaları bırakıp kaçma- Jarını söylemiştim. İki dakika sonra, devriye motö- Tü bize yanlamış, iki polis ile bir ter cüman da sağımızda bulunan "İhsa- Hüda,, motörüne atlamışlardı. yazık ki, gelen tercüman, anlaşma ümitlerimi / kıracak kadar ters ve) nemrut suratlı herifin biri çıkmıştı. Elindeki elektrik fenerinin ışığını Şüzüme tutmuş, çok kaba bir edi ile: — Nereye gidiyorsunuz ulan. No yüklü mavnalarda?. demiş, mavna- Bin ambarına İamişti. Sandıkların üzerinde çekili muşambanın kenarı- ı kaldırmış, elektrik fenerinin ımığı ile, sandıkların üzerlerinde bulunan Rumca yazı ve markaları tetkike | başlamıştı. Tereüman ermeni oldu. Bu için bu yazılardan bir şey anlıya mamış, kendi motörünün makinisti olan rumu mavnaya çağırmıştı. Be- 'Rim cevap vermediğimi de görünee Sualini tekrarlamıştı: — Söylesene ulan kazdağlı. Ne- reye götürüyorsunuz bunları?. — Çubukluya. — Çubukluya mı.. Ne var san- Gıklarda?.. — Bilmiyorum terecüman efendi. — Sahibi nerede bunların?.. — Vapurla gitti Çubukluya, — Kime teslim edeceksiniz ora- da bunları?. — Yunan kumandanına. — Yunan kumandanına mı?, Cevap vermeme meydan kalma- mauş, devriye motörü kıç taraftan iki Mmavnanın arasına girmişti. Çıması- Rün ucuny bulunduğumuz mavnaya, bağtıyan makinist, tereümanın yanı. DA atlamış, sandıkları yoklamağa, yazları, markaları okumağa başla: anıştı. İki ahbap çömeldikleri sandı.| ğın üzerinde görüşüyorlar, ara sıra| 'da dik dik yüzüme bakıyorlardı. Bu esnada sağımda bulunan! Hemginli Nuri bir keklik gibi seke. zek İngiliz polislerinin — bulunduğu| "ihsanı Hüda,, — motörüne geçiver.| mişti. Hoca Bekir de yanıma sokul.| Mmuş ve kulağıma eğilerek yavaşça, — Rumca/ söylüyorlarmış ağa, Bizi Baznavala götüreceklermiş bu| herifler. Biz Nurf lle polislere gidi.| yoruz. Çımaları birakıp kaçacağız. Demiş ve bir çekirge mçrayışile ya: mumdan uzaklaşmıştı. Ve o anda da motörün İçi karışmıştı. Karanlıktı | Basil olduğunu pek İyi göremedim #mma bizim afacanlar fki düşman Polisini, silâhlarına el uratmalarıma Meydan vermeden — kurkaçlamışlar. bizlm bulunduğumuz mavnaya bağlı olan çımayı birakıp kaz külesi ieti-. Kametine, tam yolla açılmıçlardı. Polisleri boğuk boğuk çıkan fe Yatlarını işiten tercüman ile maki-i BZ Ab—:;mzu Altı Kendilerini karakola da üst Mustafa ve Bilâl isminde iki kari fadar — dün Galatasaraydaki pazarında biraz çakır keyif olmak Çin birkaç tek rakı içmek istemi lerdir. Fakat gişede durduğu gibi durmadığı için birkaç kadeh attık- ftan sonra arkast gelmiş ve iki ah- Pap meyhanede burunlarını görmü- yecek derecede aşırı gitmişler ve bi- Faz sonra da hesap görerek Abano- zun yolunu tutmuşlardır. Bu mahtd sokağa girdikten son- | ra Mustafanın birden bire bütün er- | kekliği ayaklanarak sermayelere hi-| taben ulu orta, ana avrat küfretme-| ğe başlamıştır. Bu işde arkadaşın. | dan aşağı kalmak- — istemiyen Bil: igi daha azıtarak öteye beriye sar- kantılık etmeğe başlamış ve yüz bu- Tamadığı - sermayelere de tekme ve | tokat sallamağa başlamıştır. Bu v: | ziyet Abanozun bir ucundan öteki | | vcuna kadar devam etmiş ve bütün | | evler hercümerç olduğı | zabita u bir sırada | memurları gelerek azılı ah-| | Trak Vapuru Karaya Oturdu Hora tahlisiyesi hâdise mahalline gönderildi Denlabankın 'Trak vaptıru evvel- ki gün Mudanya gidiş seferini ya parken Müdanya ile Tefiye arasında karaya oturmuştur. Trak vapuru! İstanbuldan bareket ettikten sonra| Adalara kadar nisbeten hafif olan| | sisde Arzasız — Üerlemiştir. Fakati | bundan sonra git gide kesafet pey- da eden sis yüzünden vapur Trilye | yakınlarına geldiği vakit giddetli bir! ürette barüm — tarafından karaya| bindirmiştir. — Vapurun birdenbire büyük bir tesir hasule getirmiştir. Bunun Üzerine — yolcular Mudanya müddelrmümüliğinin gönderdiği bir motörle karaya çıkarılmışlardır. Sis| aat 14 de çekildiğinden Sun vapuru Yolcuların bir kasmını alarak istan- bula getirmiştir. Hüdiseyi mütenkip, | Denizbenk yolcuların biz kısmanı ai | mak üzere Konya vapurunu de gön-| dermiştir. Bundan başka Sus vapu. Tunün bütün gayretlerine rağımen kurtarlamıyan - Trakı tahlis etmek üüzere gemi kurtarmanın Hara tahii. siye gemisi gönderilmiştir. Yolcula- | Taalan Konya vapmı dün öğleden sonra gehrimize gelmiştir. Hara tah lisiyeni gece geç vakte kadar tahlis işlerile uğraşmıştır. — Trakm bugün | kurtarılarak Horanın yedeğinde 1 manımıza gelmesi beklenmektedir Trak İstandula geldikten sonra der hali müayeneden geçirilereş de kuzağa çekilecektir. Bu vapurun mutad Mudanya seferlerini bu a: bahtan itiren Konya vapuru yap: mağa başlıyacaktır. İstinye- S ğ Bist e vaziyeti derhal Kavramışlar. | #ıcrayıp bulunduğum kıç üstüne fir | Tamak istemişlerdi. Pakat Miparrili fle çevirdiğimiz tabancaların nam- | huları karşısında afallamışlardı. Va: | siyete hükimdik artık. ” Tutulmak| korkumu kalmamışir bizde, - Hemen | Mipavrili ba ahbapların yanına at Jamıştı. Her ikisini de sırt sırta ve. Tp ımdıkı bağlamış ve muşambanın Düşmanların tehlikesinden, yer- Tinden kurtulmuştuk gerçi. Fakat, biz de o mırada yola devam etmek, Boğazdan çıkabilmek ümit ve kuv. vetini kaybetmiştik doğrusu, Çı kü, gimdi ne motörünün ve me de kaptanının izmini söylemeyi uygun bulmadığım arkadaşımız da, yok ye- Te teltşlanmış, daha açıkçası kork. Muş ve yanımızdaki mavnaya bağlı olan çımasını birakmnen. savuşmuş| (Devamı var runun apoletlerinide sökmeğe kalkmışlar balik İNe istediklerini kendileri de bilmiyeni |Pastahaneden — bardakla çaldığı bisikletle birlikte rhoş! vet eden polis memu- paplara ne istediklerini sormuştur. sarhoşlar, (vay siz misiniz soran?)| diye bu defa ulu orta / söylenme: e ve hakaret — etmeğe başlıyarak| etrafı bütün bütün velveleye vermiş- lerdir. Buntn üzerine zabıta memur- ları kendilerini karakola davet edin- ce sarhoşların asâbı daha çok bozul- Mmuş ve hiddetleri artmnış olacak ki, Akisi birden — memurun Üzerine ati Jarak apoletlerini sökmüşlerdir. Azİ #onra hâdise mahalline yetişen diğer| Polis ve bekçilerin yardımile karako| Ja getirilen kafadarların mahkeme sine dün meşhut Asliye dördüncül cezada bakılmıştır. Yapılan dürüş- mada şahitler dinlenmiş ve her ikij sarhoşun da suçları teebit edilmiş tir. Ancak Mustafanın — ve Bilal kendilerini bilmiyecek derecede sar- hoş oldukları esbabı muhaffefeden addedildiği için her ikisi de birer a: hapse ve 30 lira para cezasına mah- küm edilmişlerdir. y ——— —— ) Okuyucularımız — | Diyor ki « Sokaktan akan lâğımlar | HK | öpbekkaple Öörrelşrr e Yeni “Sakalır Bi Tartimisia tul| #öylediklerine bir kelime ilâve etmi- yerek aynen muhterem Belediye re- isimizin nazarı dikkatine koyuyoruz) POLASTE ( Hıtsızlıkmı, hastalıkmı İETİSAT İŞLERİ İktisat vekili Ankaraya gitti İllaee gi erni gzünüe gi rek banı tekiklerde bulunan iktlest Vekilimiz Hümü Çakır öln akşam H ekapresle Ankaraya gitmiştir. Ve Ki itasyonda. vali muavlal ve ve Külete bağlı balnan mücesmmeler er. kâm uğurlamışlardır. MÜTEFERRİK , tabla çalan bir genç İstiklâl eaddesinde — Moskova| pastahanesinde idare memuru Belar Azar zabıtaya müracaat ederek pas- | tahaneye gelen Aksaraylı Mehmed 'Naminin iki su bardağı ile bir siga-| Ta tablası çaklığını söylemiş, suçlu | yakalanarak tahkikata başlanmış. tır. 120 lira paranın sahibi |Suriye fevkalâde komi- Osmanleyde Voturan Olamcs| — ÇS€rİ Parise gitti Yan Berli Hadayaa a RaDe — pranamm Güriye #evkalide kö- izi Berubi Haçaduryan dün saat rt| — Fransamın Süriye/ üz| S eee Tet T SA aN mak n sergisi önünde, yaya kaldırımı / yy yi akşamki ekeprerle Sirkeci iazerinde 120 ea para balarak pol-| ge Parice eitmiştir. Komiser Pran Be'testim etmiştir. Polin paranın sa hibini aramaktadır. areti ile temas ede leri görüştükten sonra tekrar Suri- yeye dönecektir. Yurdda hava vaziyeti Yeşilköy Meteoroloji istasyonun-| dan alınan malümata / göre yurdda| havanın orta ve cenubi Anadolu böl- Belerinde az bulutlu ve yer yer açık doğu ve cenubi. şarki Anadolu böl- elerinde çok bulutlu ve pek mevzii yağışlı, diğer bölgelerde de bulutlu Beçmiştir. Rüzgârlar Kocaeli. Ege| bölgelerinde orta, Anadolunun şark kasımlarında — şarki, diğer bölgeler. de umumiyetle şimali şarkiden orta | kuvvette, Ege denizinde kuvvetlice esmiştir. Dün Istanbulda hava bu-| lutlu geçmiş ve rüzgür şimali şarki. den saniyede 4-2 metre hızla esmiş- | tir. Saat 14 de hava tazyıkı 1000mü- Jibar suhünet — en yüksek 17,04 en) yakalandi. Fikret isminde bir çocuk Kadı- köyünde Süğütlü çeşme caddesinde 312 numaralh dükkânda — bisikletçi) Necatinin —bir bisikletini çalarak kaçmıştır. Dükkân sahibinin müra- caatı üzerine zabıta bir müddet son- Ta küçük hırsın — bisikletle birlikta yakalamıştır. Kamyona bindirnn W Şişliye gitmekte olan vatman A-| demin idaresindeki — 14 numaralı Sişli. Tünel tramvayı şöför Haçik'in idaresindeki — 3450 mumaralı ıu.w yona çarpmış hasara uğratmıştır. Zabıta tahkikata başlamıştır. Pardesü hırsizi yakayı ele verdi düşük 5,0 santigrad kaydedi Gözlepede — Bağtınd caddesinde ——— —— 254 numaralı odan deposu bekçisi larlığı basınca Yusufun / külübesinden pardest a-. yere uzanmış yakkabı vestir eşyasını çafan sabı. |— Samatyada Sandık burnu güzi- kalılardan Edirneli 'Niyazi yakala. | nosu üstünde bir adamın yerde yat- | 'narak Adliyeye verilmiştir. Baldıran otundan görülmüs, yapılan muyenede bu adamın Topkapı Havuzlu hamam so | kağda 5 samarali orde otaran | zehirlendi tin olduğu anlaşılmış kendisinde ne- | Şehremininde oturan dört yaşın- | ge darlığı mevcat olduğu görük| 'a Recep — kın Sevim arsada oyun | düğünden tedavi için Cerrah paşa 'Oynarken eline geçirdiği bakdıran ot- | Jarmı yemiş — ve zehirlenme alâimi göstererek hastahaneye kaldırılmış. hastahanesine kaldırılmıştır. Motordan düşerek $4 Bir de mavnalarımıma arasında | t6 bir müddet sonra zebirlenme e- |— Dün gece yarmı Bulikpasarında bağlı duran devriye motörile denizla | İliml göstermiş ve Haydarpaşa NU | Lazarinlr 10 nermaralı Kakaann Hzerinde yapa yalıız kalmıştık. — | meme hastahanesine kaldırılarak te. | bacam tatuşmuş ve Jilalae yarafu davi altına alınmıştır. Ssakatlanı Fener caddesinde Bedrosun 236 numaralı kereste deposunda çalışan. Osman oğlu Bekir, — deponun rıhti- mına yanaşmış olan motordan ke- reste taşirken ayağı kayarak iskele- | 'den düşmüş, baygın bir halde Cer- rahpaşa hastahanesine kaldırılarak tedavi altma alınmıştır. | Köpek ısırdı Samatyada / oturan Kâmil oğlu| Refiki Hulusinin köpeği ansızın sağı kalçasından sırmıştır. Çocuk kudur Ahtimaline karşı derhal hastahane- ye kaklırılmış ve köpek de müşahe- de altına alınmıştır. Baca tutuştu tır. Şöför Muhsinin kullandığı 1843 Humaralı otamobil Tepebaşında bek lerken - birdenbire içerdeki minder | ateş almış ve İtfaiye tarafından sön- | dürülmüştür. Tahkikat neticesinde teşin müşteriler tarafından atılan sigaradan çıktığı anlaşılmıştır. Baldan zehirlenme Uskildarda Hacı Cafer mahalle- sinde bostan sokağında oturan AN oğlu Allahverdi Osküdar iskelesinde | bir kutu bal bulmuş ve balı yedik-i Müşterek emniyet prensibine Berlin - Roma mihverinin Mükabelesi Berlin: Roma mihverinin Avru- padakl faaliyeti ve bilhasta Alman. yanın siyaset — haritasında vücude getirdiği değişiklikler İngiltere ile Fransanın hayati menfaatlerini esaa h aretle haleklar etmeğe başlamız- tır, Londra ile Paris bloku, merkezi Avrupadan ve dolayısile şarki Ave rupadan ellerinin tamamile çektiri- derek, arzın — bu kazmının Akdenle den Şimal denizine, Baltik denizine kadar ikiye ayrılacağını kati olarak anlamıştardır. Bu sebepden bri nok- talarda, son kuvvetli bir devlet olan Polonyayı — kendi taraflarına celbe uğraşmışlar — ve Alman tehdidinin Vargovayı endişeye düşürmesinden istifade ile bu gayelerine de muvaf- fak olmuşlardır. M. Beck'in Landra- daki görüşmeleri, Polonyanın her hangi bir Alman taarruzuna karşı İagiliz yardımının temini, bunun ya- kın bir atide resmi olarak tesbit ve yine bu şekil yardım garantilerinin daha bazı devletlere teşmili netice- #ini vermiştir. Ba diplomasi faali- yet, Berlin ile Romayı mukabil bir harekette bulunmağa sevketmiştir. Fihakika, Alman ve italyan ee kâm harbiyelerinin İnsbruk'de gö- Tüşmeleri, Yugoslav ve hududu bo yanda külliyetli Alman kuvvetleri. nin toplanması, nihayet Amavutlu- Zun işgaline iptidar keyfiyeti bu hu- vusda dikkate şayandır. Artık, İtalya da, merkezi Avru- padaki komşusunun hareketine mu- vazi olarak Akdenizde faaliyete geç miştir. Müşterek emniyet prensibi Bistemine İdhal için uğraşılan Yur goslavyayı çenber altına almış, bu #üretle, karadan ve denizden kendi 've Alman kuvvetleri sayesinde çevi. rerek ve ayni” zamanda Yunanista- 'nun yanı başına yerleşerek Balkan- Jara ayak basmıştır. Bu hareketin Akdenizde etatı- koyu ihlâl edebilecek mahiyet kes- bettiğini — kestiren Roma, Yeni le- p letini de yanlarında cep- he almağa sevketmektedir. Hal hazırda Antikomintern pakta dahi olarak Berlin. Roma mihveri siyase. fine sarahaten — temayüil eden yeni İspanya devletinin müstakbel faali- yetinden büyük ümitler beslenmek- tedir. Burada Berlin- Roma mihve. rinin gayesi Akdenizin garp metha- lini, yani Cebelüttarık boğazını in- Bilizlerin elinden kaçırtmak ve hiç olmazsa bu müstahkem mevki garp demokrasilerine bir istinat noktası teşkil etmekten menetmek ve dola- yisile Atlantikten — gelecek İngiliz- Fransiz deniz kuvvetlerini Akdenize Beçirtmemektir. Tabil böyle bir ha. reket tarzı Akdenizdeki #tatukorum tamamen ihlâlini mucip olacak ve bu cihetten İngiliz. Pransız, siyase- ti, her zamankinden — ziyade nazik bir vaziyete düşmüş bulunacaklar. dir. İşte İtalya Akdenizdeki vaziye- ti kendi Jehine — inkişaf ettirmeğe galışirken, binnisbe başına musallat ettirmek gayesindedir. Şimdiye kadar merkezi Avrupa ya İnhisar eden — siyasf karışıklık, bundan böyle Akdenize de sirayet istikametini gösteriyor. Pransız ve Tngiliz siyaseti artık kati bir hare kete geçmeğe meebur olacaklardır. Zira bu defa hayati menfaatleri do- Tayısile değil, bilkla doğrudan doğ- Tuyt her yandan tehlikeye düşmüş bulunmaktadır. Dr. Reşad SAGAY aya d TAKVİ M 10 Nisan 1939 Pazartesi Değe aati 526 Öğle v İZIS — İkindi 1 15,57 Akşamı 1848 — Yatarı 2018 dan söndürülmüştür. İasak 13442