14 Şubat 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

14 Şubat 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 21
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Dulles Almanları yatıştırmak için hayli gayret sarfetmistlr ama, da mevcut kırgınlığı giderememiştir. ına bakılırsa, bu —meselede Dulles'ın pek. büyül ik bir kabahati yoktur. İhtiyar dışışlerı bakanının Ruslara karsı eskisi kadar sert dav- ranamamasının sebebi. İngiliz ve Fransız hükümetlerinden gördüğü tepki.. olmuştur. Bılhassa Fransa -Almanyanın parçalanmış - olara kalfası kendi isine geldik halde— iktisadi durumu ve Müşterek Pazar siyaseti dolayısıyla son zamanlarda Adenaver'ı açıkça desteklemeğe baş- lamıştır. Sovyetlerin devamlı baskıları ve müttefiklerin — ısrarları kargıs_ı_nda, Almanya meselesini görüşmek Uzere dörtlü veya beIş(h bir konferans top- açınılmaz bir hâl al- dığını Dulles da anlamıştır. Nitekim, Sovyetlerin son notasına cevap ha- zırlamak için , İngiltere, Fransa ve Almanya arasında dörtlü temaslara girişilmiş, herşeyden ön- ce Batılılar arasında müşterek bir fikir cephesi kurulmasına çalışılmış- tır. Şimdiki hâlde, bu cephe henüz teşekkül etmi degıldır Hatta Was- hington'daki İngiliz Buyukelçısının bu hafta ortasında verdiği bir beya- nattan anlaşıldığına göre, Berlin meselesinde — İngiltere ile Amerika arasında hâlâ fikir ayrılıkları mev- cuttur. Fakat fikir birliğine varılır yarılmaz. — Rusyanın da 1ştırakıyle bir konferans toplanması için teşeb- büse geçileceği muhakkaktır. Belkı de, dışişleri bakanlarının aktılâcak- lan böyle bir konferanstan Önce, Üç- er veya dörtler arasında bir zirve toplantısı yapılması mümkün olabi- lecektir. Birmanya Kafesteki bülbüller u haftanın başında, Pazartesi günü, Birmanya parlâmentosu tekrar açılıp da mıîahşmalarına baş- ladığı zaman, di ci localarında bulunanlar — garip bır manzarayla karîılaştılar Mebuslardan dokuzu toplantı salonuna polis nezaretinde getirilmişler, müzakereler sona er- dikten sonra da yine polis nezaretin- de hapıshaneye sevkedilmişlerdi.. siş U Nu'dan hükümet işleri- ni devralan General Ne Win, mille- te verdiği sözü tutmak istemekte ve genel seçimleri nisan ayında yapma- ga hazırlanmaktadır. Ancak, mille- te verilen söz, sadece seg:W yap- maktan ibaret degıldır Ne Win. Bir- manyada asayişi tesis edeceğini, memleketteki huzursuzluğu ve ikti- sadi sıkıntıları da gidereceğini vaa- detmiştir. Tabii, huzuru temin etmek için mevcut yolların en kestirmesi- ne sapılmış, memlekette hükümetin canım sıkan ne kadar adam varsa hepsi hapse tıkılmıştır. Böyle bir köklü temizlik hareketi Birmanya nisbi bir süküna kavuşturmuştur ama. General Hazretlerinin demi rasi vaadini de boşa çıkarmıştır AKİS ,14 ŞUBAT 1959 Hapishaneler muhaliflerle doluyken demokrasiden bahsetmenin ve ser- best saçimlere girmenin abesliğini gören hükümet başkanı, bu hafta- dan itibaren âlicenaplığını ve de- mokrası anlayışının genişliğini gös- rmeğe karar vermiştir. undan sonra hapishanelerde bulunan me- busların da parlâmento celselerine iş- tirakleri sağlanacak, SÖZ hürriyetinin herşeyden üstün tutul- duğu halka gösterilecektir. Milletvekili dokunulmazhgı mev- zuunda Birmanyalı Ne "Winin bul- duğu bu ortalama yol, mem- leketlerdekı diktatörler — tarafından da dikkatle takip edilmektedir. He- le diktatorlükle demokrasi arasında ortalama bir yol arayanlar bu mi- salde istifade edilecek âOk taraf bul- muşlardır. Yeni ül do sayesinde milletvekillerinin söz hak- kı mahfuz tutulmaktadır, fakat re- General Kasım Biraderini asmaya kıyamadı jim aleyhinde faaliyette bulunanla- ti rın, hükümeti aşırı şekilde tenkid. edenlerin cezasız kalmaları da ön- lenmektedir. Parlâmento, dışındaki hayatı kafeste geçirmek korkusu bir çok bülbülün sesim kesmeğe kâfi gelmektedir. Kasımın sağı solu I raktaki Abdülkerim Kasım kabi- nesinden istifa eden bakan sayısı- nın bu hafta başında altıya yüksel- mesi, bütün dünyanın dıkkatım tele Tar o memleketteki ihtilâl rej zerine çekti. Kabinedeki çozulme Ön- ce dört bakanın istifasıyla başlamış- tı. Bunlar, Sağlık Bakanı Salih Mah- mud, Ulaştırma Bakanı Baba Ali, Dışışlerı Bakanı Abdülcebbar Cö- mert ve İçtimai İşler Bakanı Albay Naci Talep idi. Dört bakanın istifa- DÜNYADA OLUP BİTENLER sıyla alakah tefsirler henüz tamam- anma 1 ki, diğer iki bakanın da istifa ettıklerı duyuldu. Mustafıler listesine en Jiofi katılanlar Milli İs- tikamet Bakam Sâdık Sansal ve Devlet Bakanı Füâd RıkabıdırAy— rıca, Milli Hâkimiyet Konse sı Şeyh Muhammed Mehdi Kubba da bu hafta ortasında istifa etmiştir. Nasırla birleşmekte acele ettigi 'â "Biraderim Arif' i kısa zaman- a saf dışı bırakan Abdülkerim Ka- mandan beri hayli tereddüt- lu bır pohtıka takip etmektedir. Bir ara, Nasırlılara karşı açıkça cephe alması. Iraktaki Kürtleri ve solcu unsurları teşvik etmiş memleket- teki komünistler, yavaş yavaş nüfus: sahibi olmağa başlamışlardı. Yağ- murdan kaçarken doluya tutulduğu- nu gören ünifonnalı diktatör, bu de- fa Kahire ile tekrar iyi münasebet - ler kurmak yokuna gitmiş, Iraktaki komünistlere de biraz sert davran- mıştı. Fakat, son istifa eden bakan- ların hareket tarzlarından, da kolay ca anlaşılacağı gibi Abdü Iİkerim Ka- sım, komünist aleyhtarı — siyasetini mılhyetgılerın hoışuna gidecek şekil- d rütememiştiİr k Şansal ve Fuad Rikabi mılhyetçıhklerıyle ta- nınan siyasetçiler olduklarına, göre, bunların Generalle anlaşamamı bu- lunmaları ancak bu şekilde tefsır e- dilebilir. Birbirini takip eden bu iki istifa dalgası, çok îeyler vaat ede- rek Irakın başına gelen adamın şim- dilik tereddütler içinde yüzdüğünü göstermektedir. Ayrıca, sola doğru açıkça bir kayma olduğuna hükme- denler de eksik değildir. Bu Ssiyaset karşısında Arap dünyasının ne derece sabırsızlan- dığı geçen hafta Kalürede topla- nan Asya - Afrika Gençlik Konfe- ransı sırasında belli oldu;, Irak dele- gesi olarak konuşan Bağdat Üniver- sitesi - profesörlerinden İsmail El Bostani, Nasırın adını ağzına alır almaz toplantı Balonunda muazzam biruğultu koptu. Arap delegeler, ' ya- şasın Nasır, yaşasın Arap Milleti" diye bagırıyorlar Iralan Birleşik A- rap Cumhuriyetine katılması için ar- tık vaktin geldiğini — söylüyorlardı. Abdülkerim Kasımın aylardan beri gösterdiği kararsızlık, — Kahiredeki toplantıda en çok tenkid edilen nok- talardan birini teşkil etti. Guatemala Diktatörün karısı O rta Amerikadaki küçük dikta- törlüklerden Guatemalanın Cum- hurbaşkanı Senyor Miguel Ydigoras, geçen hafta sonunda karisinin yü- züne bakamaz hale gelmişti. Memle- keti kendi çıfthgı gibi idare, eden diktatör hazretleri, son zamanlarda eski Arjântin Cumhurbaşkanı Pero- na benzemek hevesine kapılmış ve Guatemala için yeni bir Evite Pe- ron yaratabileceğini zannetmişti. İşe ayir cemiyetlerinden — başlayan Julia Ouinonez de Ydigoras, yavaş €|

Bu sayıdan diğer sayfalar: