4 Ağustos 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 29

4 Ağustos 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 29
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Leonard Bernstein "Her parmağında bir marifet retmiştir. Konserlerinden bir çoğunu, dinleyicileri musikinin samimiyetine ve iç mekanizmasına daha iyi nüfuz etsinler diye, prova halinde idare e- der. Programları, dünyanın belki bü- tün senfoni orkestralarının örnek al- ması gereken bir çeşitlilikte, zengin- eserler, hele modern musiki bu prog- am i ir yer işgal eder. Ne yazık-ki Bernstein İstanbulda, Beethoven'in Leonore No. 3 Uvertü- rü Yedirici Senfonisi, i caldıkıarı eserlerden meydana programlar dinletecektir; anlaşıla.n orkestranın İstanbu serlerini düzenliyenler “halk maz” diye daha değişik programla- rı tercih etmemişlerdir Şikago orkestrası yerine 1 eonard Bernstein ve * Filârmoni Orkestrası, iner ve Şikağgo Senfoni Orkestrasının yerine Türkiyeye gelmektedir. Ame- rikanın dış dünyadaki kültür pagandasını düzenliyen ANTA'nın ilk tasavvuru, turnenin Şikago Sen- foni Orkestrası tarafından yapılma- sıydı. Fakat şef Reiner, turnenin se- bebiyet vereceği yorgunluk ve zaman kaybı dolayısiyle orkestranın, Şıka- goda gelecek mevsim verilecek kon- serlere gerektiği g.bi hazırlanamıya- cağını ileri sürerek vazgecmişti. Re- iner kararı orkestruma bxldirdığı Za- man Üyeler tarafınd. Asir inusikaşınaşıdır. la tışnı uııuuı bDir Laş dehi mevkili belirt.lmiş o Müusahi çağiarla k.ya danınıyacak kadı tir. Gi ammaz, Gek bir ir. Dola, siydle mese eler de sahrsız 'Tarihi buyunca y yaz.şılan uu ık nin ayağı yu yandan, kısa süreler içinde buyuk £ dünya nimeti olmiğtür. sanal 1 lar, küt ya'nız Batı asik isinin huı;unku sc— Çeşitli mlllc—t.lc'riıı. çeşitli İ Leonard Bernstein l Bezneteln bqlün vazıflarıyla, bütün meziyetleriyle bir Yir- sonard Bernstein uyn © bir Anıorı.mn niuhikişhitasıdır. Bu iki hususiyeti, zamıalı ve yer şka buüsüsiyetle, Allalı vergisi ve normal üstü bir mu- siki İst.dıdıyla lunı-şnriıüı Bernstein'ın gunümüzün musiki sahnesin- tazrkiyne )lııum İ Asır herhalde, musiki kültürünün, r yaygurlaştığı bir çağ olarak geçecek- r Çoyık Tüzsikınin geçoezlikte olduğu bir çağ degil- dinye, m—lııli bir c.ıgd.ı s.ı.lm.m. üstünde tartışılan, görürsünüz. Âna mevzu, o ı_.ııııuı ııııı—.llxi—ldir Ilulhukl günümüzde, mu- siki iliminin bir şandan, üsikiyi çoğaltına gelişmeler sağlamış olmaları saye- .s ndu musiki -hiç olmu#sa meğsni memleketlerde- herkesin ge;nuıl müsiki bilginle. Hese didik didik ı_—dılıııakte, burunanlar, varılan üphane ve arşlv rahıarında saklanmam çuğultına vasıtalarıyla haika #ünulmakta, günlük hayatın bir parçası haline gelmekudir Sunulan, günlük kayatın bir Dhan W. HİALAROĞLU zamanda her geçmiş gihidir. Geçmiş yuzyıllara bakınız: r devreye ait olduğunu ve yaynmı vasıtalarının öle ta, musiki yayına ve parçası haline gelen geçmişteki ıLnı:ınllkleri değildir Batı d çok ayrı geleneklere sahi musiki” meselesi vardır: Yirminci sanat'tna getir kurtarılıp bunların, “güzel' bu vazifeyi yüklüyor. Leoni ) lahın mutlu kulu olması bir yana, sakinlerinden birçoğunun hayalini Tısını da gostermlştlr Bernsteln çok ler senfonisin!, larında hemen her zaman bir mod rea kendisidir ve çaldığı İster Ravel, Bernstein bestecidir de. lcirı de müsiki yazmaktan çekinmez. €© ldrlhe alınmasını 3 He düstrisi sayesinde olsun, en hareketli ve en karmaş'k merikan'n, kişinas” tipine belki en uygun örnektir dlp halk muslkixl de urlık sınırları, okyanusları aşmıya, varlığını bütün iİnsanlığa duyuramıyu başlamıştır. Sonra, igli -ve “sokaktaki adam"ın, görünürde, takip etmekten aciz bulunduğu- ilerlemelerin zilhin karıştırıcı acayiplikler sanılmaktan e müteallik değerler olarak, halk zevkine sindirilmesi lâzımdır. Dentektir ki, Yirminci Asır musiki- kat istidadı, kaabiliyetleri müsait olanlar, bilginliği geniş., yaygın bir kültürle beslemek zorundadırlar. Halk karşısındaki durumları, onlara ard Bernstein böyle bir musikişinastır. İstidat bakımından Al- gördüğü sağlam musiki eğitimine, “hayat adamı” olma vasıflarını da eklemiş, çekirdekten yetişmiş, bur- nu havada birçok musikişinasın hor göreceği piyasa işlerinde bile çal:ış- maktan çekinmiemiş. mesleğjinin girdisini steln, hiç bir zaman blr “fildişi kule” musikişinası olmamış kurduğu Gndokuzuncu Asırda yaşamış şeflere taş çık yak nlaşış'a idare ettikten sonra, koskoca to;luluğa indirir; kendi de klavsenin hbaşına geçer ve Barok çağda çu- lındığı gibi bir Handel Konserto Gmsso'su ç-ıldu-ır- buna karşı program- »lern ese; nistlerindendir. Programlarındaki piyano koım-rtolanmla solist cok ke önce besteci kendini göslerir. Orketsra şefliği ve piyanistliği _vamnda “Ciddi” eserler yanında, 'k'âsik” imusikideki selâhlvyeti, cazın binlerce kış! tarafından daha bir ha iyi tanıtmı:ştır. Nihayet, üniversite oğretme rhalde Leonard Bernstcin -ister muddi rııl'ahı ve gelişmiş ister dünyanın ber kösesinden adamlırını kendine cekmiş nlıııa—ı sayesinde olsun- gilinümüziün musiki ? ai yetiştirebileceği tipte hlr nıuslkısinaalır “modern Asrın büyük bestecilerinin musiki çıktısını öğrenmiştir. Bern- , fakat kule yüksekliklere lş e başa- taraflı bir muelk»şl.naıtır Bir Mah- tan bir orkestrasını 15 - 20 kişilik bir ünyanın sayılı piya- ister Mozart ols Bernstein'dan Broadway operetleri Aynı zamanda bir caz uzmanıdır; zyonda yaptığı izahlı da- en- üstün değerli yat'na « memleketin, “komple muüsi- tı. Orkestra üyeleri Rcıner için * ke'ı- disi her yıl binlerce doları cebe indi- riyor; bizim birkaç dolar daha para kazanmamıza ve memleket görme- Mmize engel oluyor” demişlerdi. Rei- ner'in kararının sebebi aslında, sıhlıl AKİS, 4 AĞUSTOS 1959 « a durumuydu. Şikağgğo Orkestrası tur- nesi tasavvurundan vazgeçilince, e- nerjik Bernstein hemen ANTA'ya, kendi orkestrasının bu turneye çıka- bileceğini bildirmişti. İstanbuldaki konserlerinden son- ra orkestra Moskovaya gidecek, sonra da Salzburg festivaline katılacaktır. 29 a

Bu sayıdan diğer sayfalar: