6 Ekim 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 18

6 Ekim 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 18
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

z ı-ıf— B P. Ç . —& öğğe ee Gt ee &-»M—JXS - AoK YA DA OSLUP mTrw FA Doğu - Batı îylmşerlik | eride bıraktığımız hafta, Krut- * Gef - Kisenhower görüşmelerinin b.lânçosunu yapmakla geçti. İki gün- den fazla süren Camp David konuş- maları 80 ere sudan bir resmi tebliğ ile neticelendi. Tebliğ, görüş- melerin tam bir muvaffakiyetsizlikle neticelendiği intibaımı — uyandıracak kadar boştu. Tebliğde, Zirve konfe- va Seyâhatı 1960 ilkbaharına terke- diimi Tebllğm yarattığı bu kötümser hava, Krutçef ve Eisenhower'in ge- en hafta içinde yaptıkları basın top- lantıları ve diğer açıklamalarla, kıs- n dağıldı ve görüşmelerin mahiye- ti Biraz arlaşıldı înlmı'ntı'." Krutçef, seyahat tarihini amının layısıyla seyahatin düqecezlnl Krutçef'e anlattığını açık- ladı. Bunun üzerine Krutcef, kücük Bisenhower ile birlikte ilkbaharı mü- nasip görmüşlerdi. Umumi kanaat, n da samimi şekilde anlaş- mak istedikleri halde, görüşler ara- sındaki muazzam farklar dolayısıyla Hisenhower'in ziyaretini geri bırak- mayı faydalı buldukları merkezin- deyd' Pek yakındı yapılacak bir gö- e, görüş farkları cabucak ka- pa.nmıyacagından netici i kalmaya ahkümdu. Halbuki 4- 5 aylık bir fa- sıla belki de bir anlaşma zemini bul- maya verecekti. Bu sebeple Bisenhower'in seyahati tehir edildi. &rada muhtemelen Kasım ve- ya Aralıkta dörtlü bir Zirve Konfe- ransı toplanacaktır. Zirve Konferan- sının başlıca mevzuu Berlin meselesı olacaktır. Krutçef, Berlin işinin hal- Hnde bir zaman ninden vazgec- m.ş’ir Ruıya ş:mdlye kadar “bu işi ya m. halledersiniz, ya Berlindekl Rus bölgesmm idaresi- ni Almarıyâya bırakırım” tarzında unamm bir dil kullanıyordu. Krut- ? şimdi bu tehdidi kajdırmıştır. “İki liderin BerEn mevzuunda bir anlaşma ıemını buldukları sanılmak- ir. Krutcef, Amerikadan ayrılma- evvel yaptığı basın toplantısmda. rlin ioınde. iki uı.r pek cok “ Induğunu ıöyliyerek bunu ihsas et- Mr Müşterek noktaların neler ol- rı biliğmermekle beraber, Eisşen- Eisenhower, Krutçef ile Vuslat bahara kaldı (Savcılık eliyle aldığımız tekziptir) 3 m Ecmuası yazı işleri müdür ) Üğüne Ankara L Mecmuanızın 266 sayı ve 1/9/959 tarihli nushasının aşın başlıklı sBü- tununda benim Vatan cephesine geç- tiğim haberi tamamen yanlış ve ka- sitli olarak aksettirilmiştir. şağıdaki teksibimin ayni sütun- da, ayni fontularla neşrinı rica ede- rım — Ben bahsettiğiniz gibi tev- kif edıldü ten gonra vatan cephesine geçmedim, bilâkis Vatan cephesine &irdikten on beş gün kadar sonra tevkif edildim. — Sayın Başvekil! Henuz dava- ından feragat etmemiştir, ben (250) lira kefâletle aerbest bırakıldım. — En az yazıyı yazan şahıs ka- C. H. nın benimle bırlıkt texki( edılmemış olması, Adliyenin her türlü te en azade olduğunun banz bir misalidir. 4 — Vatan cephesine girmeme se- bep, hakkımda açılan davalar olma- Yyıp, C. H. P. nin değişmeyen zihniye- tidir. Şöyleki: k sayın 'başvekilin, ge- rekse sayın Dp. il başkanının ve di- ğer :lemokrat bir gazetecinin davacı oldukları me7kür yazıyı kendi gaze- temde değil, C. H. P. nin organı olan ve o vakit idaresı 'bende bulunan halk postası gazetesinde C. i meb'usun iateği — Üizerine neşrettım Mezkür yazının içerisinde C. H. P. il başkanı için bir başka başkanla çel- tik ortaklığı yapıyor gşeklinde yaz- mama kızan b bir gazetenin sahibi 'bayanın avukat- liğını yapan bir şahıs tarafından n hakâretlere uğradım. Baia C. P. binasında bu ortaklıktan bahsedemez- sin dediler. Nihayet kendi gazetemde çıkan Dp. ye temenni mahiyetindek: bir yazıyıda behâne ederek gazetemi basan matbaalarına kilit vurdular. Bende işte C. H. P. nin basın hürriye- ti anlayışı diyerek, bu partiden aytı- lıp, hlirriyetin daha cok olduğuna kanaat getirdiğim Vatan cephesi saf- larına katıldım ve gazetemin ismini de (Vatan cephesinde MARAŞ'IN SESİ) olarak değiştirdim. Hakikat budur. Vatan cephesinde MARAŞ'IN SESİ gazetesi sahibi ve Anadolu gazeteci- ler cemiyeti idâre HI. azası Ahmet Yaşar Başer. hower de Berlin mevruunda iyimser konuşmuştur. — Adenawer'in ve Berlinin Belediye Başkanı Branat'ın konuşmalarındaki ton değişikliği de bunun delilidir. Maamafih Krutcef'in seyahatının en carpıcı neticeleri diplomatik saha- da değili r. Diplomatik müzakereler, kolay kolay bir neticeye varmıya- caktır. Fakat Psikolojik ve Politik bakımdan Krutçef'in sevahati Do- Bi - Batı münasebetlerinde bir dö- nüm noktası olmuştur. Her iki tara- fiın halkı birbirlerini, başka dünyala- ra mensup umacılar şeklinde gör- mekten vazgeçmişlerdir. En mühimi AKİS, 6 EKİM 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: