19 Temmuz 1930 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

19 Temmuz 1930 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Temmuz 1930 Seyahat mektupla Araplaşan ve araplatanlar Berüt, temmuz Muasırımız Pe Pierre -hatelaine uk iyarete gitti Ta yaklaştım, bir dönemeçte, kula- ğıma kadınlı erkekli luklu ço- cuklu on beş yirmi ağızdan bird. çıkan güzel bir Türkçe geldi Güzelliğile şelâlenin sesine bile alebe çaldı. Ve tt: Eskiden Os- manlılık gayesini i beslermiş İmpa- ratorluğı un Sul tunc lan sonra, ide- a o za- anlar dığı için ken yoklamış: Arap olduğunu hisset- miş. Şam'a gitmiş, Faysal'la riki mesai çi Simi maari ŞEHİR HABERLERİ Mühendis ihtiyacı Bu sene Avrupaya Fazla talebe gönderilecek Memleketteki imar faaliyeti bu sene imanya, ansa Belçıkaya talebe gönderecektir. Gönderilecek olan talebe mühen- disliğin telif O şubelerinde SE öğeler Talebenin miktarı hen ati surette tayin edilme- Zeke beraber çok olacağı ai şılıyor. Açılacak musabaka hanı e ciddi surette cereyan edeci Ticaret borsası - Mübayaacılar arasında intihap münakaşası Yakında Ticaret borsası intiha- ar: meclisinde beş senedenberi değiş- miyen aza bulunduğundan şikâyet ediyorlar. Bundan ren idare mi hükümet in bulun: halde Tica ile sean El iştiraki Ge azla rülm. emurları o borsa nizamnamesi ve bi işler hakkın- daki şikâyetlerini iktisat vekâle- tine bildireceklerdir. ubayaa İst abu 'a : alşmz. “Arap,, lar, çölü yi “dört 8 tte gn ie imöbillere binince, ay akalım, mutedi 1 imlere koşuyorlar. ö otomobilleri imdat teşkilâtına sahip bulunan otomobillerile seyahate müsait değil... İrak” ın Sicağıy lan Lübnan'lara sığınmış mi ar. in Faysal tarafından icat miş hilei ii iyeli “ milli sapksi i 0 e ile ta nıyor. Bunlar meyanında bigi sabık millettaşlarımıza tesadüf ediyorum . eselâ bir tanesi, Galatasatıy klübü birinci takımı- nın meşhur oyuncularından Mu- zaffer beydir ki, kendisini bütün eğ taba yaptıkları için, bilmem amma, Arap'tan ziyade Türk'e benziyorlar. 1, lerile Sr aklaşmağa a ve araplatmağa çabalıyor! H ii. m (Vâ-Nü) Kesilecek maaşlar Âli karar heyetince verilen kararlar Evelce heyeti mahsusa tarafın- dan haklarında verilen kar rar âli karar heyetince de tasi edilenler (o hakkındaki Ekim tatbikine başlanacaktır. Bu gibi- lerin memuriyet ve tekaüt ile alâkaları kesilecektir. Âli karar heyetince hakların- daki kararlar tastik edilen 70 kişilik liste zat işleri muhasibi eni tebliğ edilmiştir. Bunlar hakkındaki kii göre bu listede isimleri mukayyet bu- lunanlar şu muameleye tabi, ii İkcaklarıdık Bunların şimdiye kadar aş ve muhassesatlarından terk ettikleri tekaüt aidati yekünu esap edilecek, yekü yn yet şimdiye kadar aldıkları tekaüt maaşı, terkettikleri tekaüt aida- tından az ise aradaki fark kendi- lerine verilecektir. Borçlu çıktık- sa mecbur olacaklardır. bunların tekaüt hakkı gine Muhass mubasibi scan. bal listede i ismi olanların e Ümid tasfiye melâtu tabi tutmuştur. İkinci | bir | İstenin daha tebliği hekleniyor. Duyunu umumiye binası ne olacak? üyunu umumiye ( binasının şehremanetine devri için evelce teşabbüsatta bulunulmuştu. Eylülde vilöyetle emanet birleşeceği için bu binanın vilâyete terki tekrar rica edilecektir. AKŞAM Yevml, Siyasi gazete İDAREHANE — Acımusluk sokağı Telgraf adresi: “Akşam, İstanbul, on 686 Telefon: e işleri İni ys MM Gönderilen yarılar sahil iade edilmez ABONE ÜCRETLERİ Türkiy. 3 seneliği 1700. altı aylığı 900, üç aylığı 500 kuruş. Ecnebi i il Seneliği 3000; altı luğu 1600; üç aylığı 900 kuruştur. Gazetemiz ilânlardan mes'uliyet kabul sefer 21 — Ruzuhızır: 75 istanbulun havası Şehremaneti bu hususta tetkikat yaptıracak İstanbulun muhtelif en havası s i bazı yerlerde rutubetli olduğu halde bir kısım yerler. du: ve bilhassa (hastalar mühtelif semtlerin havası, rutu- be akkın. alü, e ml şia iklarında an nere ma- bu ihtiya zarı dikkate almış havası, kuraklığı , hangi semtin ne gi kr a olacağı hak: Eleni bu tetkikatın neticesini e ir. Bu e; ayni za- mize gelecek olan seyyahlarin; dali işine yarayacaktır. İhracat malları İhracat eşyasında durgunluk devam ediyor İhracat mallarımız * üzerindeki durgunluk meni ediyor. Tiftik fiatleri 120 kuruşa kadar düş- müştür. İn; gilkere'dn mal siparişi durmuştur. Titik tacirleri bir sene ik satışlarının iü söyliyorlar. Bir kaç aysonra fiatlerin artması ümit ediliy A yon fiatleri düşkündür. Evel- 45 vaktile 40 liraya kadar satmayı daha fm artacağını ümit eden- ler bile vardır. İmyek Teii fındık mahsulü Barselon şehbenderimiz İspanya fındık rekoltesi hakkında ticaret mahsulünün geçen seneki ka Li ye lem Bar: ada fındık üzerine alivre görmesi başlamıştır. ME meyvaları balya a iyi meyva yetiştir- in bir cemiyet teşkil edil- â eliz etin ilk iel Malatya valisi riyaset etmi manaya ie aat iki İşinizin olmadığı bir in öğleye kadar evde tenbel tenbel otur- du a sonra yayar yavaş giyini- yorsunuz... Tramvaya bindiğiniz te kii ak aklınıza zaman Saa geliyor.. Tam on dört.. Tra iki taraflı pencereleri açık.. Yeşil muşamba perdeler i m yakıcı 7 ie ia kai mvayın Vago; bele iskemleler £ ni halde verici bir hararet geçer.. Yanınız- daki Ben perdesini bir az daha ç Bat tramvayının en göze çarpan hususiyeti kadın bolluğudur. Günün bu saatinde iri işlerinin başındadır. Ha- nımlar ise henüz kalkmışlar, henüz hazırlıklarını bitirmişler ve sokağa beylerin > artık o lıp saçılmış ki yakında dekolte sokağa gkmöniminii Köşe bi iŞ, r kelmiş... Mevlütçü branş — nımın oğlu Feride ile nişanlanacakmış. Bütün bunları > tram seyahatiniz esnasında bik te- ferrüatile öğrenebilirsiniz. Sonra saat on dört tramvayın- da sık sık e edilen bir tip vardır: Göri ör gesi e da mütemadiyen filâncanın kızına- çıkan kısmetten bahsedilir.. Gö- rücü hanımlar birbirlerine alba ve sağlık verirl Ve siz bu eğlekceli muhavere- ler arasında vaktin geçtiğinin far- da bile olmazsınız ve menzili maksudunuza geldiğiniz zaman tramvaydan Mn istemezsiniz. Ticaret odası mecm tevkalâde nusha olarak Ticaret odası mecmi sızca fevkalade bir ere! o racaktır. Bu nushada belli başlı maddelerimiz hakkında vkalâde nusha her tarafa Tefrika No:127 | Haşmetlü para hazretleri... om kısım — Şimdi gelin Min size çeri receğimi göstereyi e Jö- Dalları neviyev bir ağacın dibinde gurdu ve Röne'nin göv sini çakı sg damla dalı zehir Sakattığı im bu çatlak hilkaten mi olmaz dersiniz ? — Hayır, olamaz, tabii değil, ağacın gövdesi zehir e yere ir ema mi iörsiniz ? — Zannederim. Fakat acaba bu damla li) sızan zehir mi? — Biraz sonra anlarsınız. on — Ha: ütüphaneye gidelim, artık burada i işimiz kalmadı. air. slip ucu ie bir a ağzına ürdü. ie sabtbiş bir acılık girme Ayni zamanda parmağının ucu da an: — Bilun zehir olduğu muhak- kak. Acababu ağacın ismi nedir? — Bilmem. sir görürsünüz, — Ne kitabını — Kü pale Diy bir kitap var. Bir gün kont sanki ezber- lemek istiyormuş ibi iye Ben de ondan sonra gördüm. Maksim heyecan içinde yukarı çıktı, sm girdi. Jöneviy kitabi açtı, biraz | mii sonra bir sahifesini dok- tora gösterdi: — İşte bakın o ağacın resmi. baktı. Jöneviyev al- Merakla sordu: itap kont evlenmeden evvel acaba mevcut mıydı? — Değildi. z — Emin misin? a Maksim danmamıştı. — Bu ki et. — Nasıl emin olabilirsin? — Kont bunlari Paristen getirtti. — Ne kadarı zaman oldu? — Kontes hastalanmadan beş on gün evvel. Kısa bir süküt oldu. Doktor biraz düşündükten sonra sordu: — Bunlar nazarı dikkatini na- sıl celbetti? — Bir gün söylediğim gibi ve ara Gis. Ağaçların re- mak için bahçeye indim. er madığımı gördüm. a müthiş zehirlidir deye kaydedilen agaçların gövdelerindeki yarıklar ve çatlaklar zihnimi tırmaladı. İçime şüphe girdi... Nihayet bu şüpheme dayanamayıp size de İyi yaptım değil mi — Di yaptı Jeneviyev. — Şimdi artık bir cinayet iş- m zl oldunuz mı? vap vermekte tered- wi 7 "Filvaki cinayete inanmış , fakat bunu Jöneviyev'e söyle- “ istemedi. — İkisi arası, dedi hem kani oldum hem de olmadım. Jöneviyev hayretle doktorun yüzüne bakti, Maksim devam etti: — Bir et işlendiği muhak- kak değilsede nl huzdur. Fakat böyle bir cinayetin varlığı çok elim ve çok iğrenç olacaktır. Bunun için daha bazı imareler lü Sh amma © ağaçlardaki çalar, “kütüphanedeki kitaplar, kontesin elim vaziyeti... Bunlar- dan daha başka ne imare istiyorsunuz? — Doğru, fakat katil kim. Ev- v ve her ai evvel bunu öğ- meliyiz. — Evet ya susta benim işime ai — Emredin, ne yapayım — Bana emniyetin var ni Jö- neviyev? — Elbette var, yoksa bu sırrı size ifşa eder miydim? — Söylediklerimi aynen yapa- igers — en, pi alde bu önle den hiç kimseye bahset K Biteedi )

Bu sayıdan diğer sayfalar: