21 Ocak 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

21 Ocak 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e Sahife 6 Akşam 21 Kânunusani 1931 Tarihi roman tefrikamız: 26 Deliler | Deliler Saltanatı | TELLi HASEKİ 19 Kânunusani 1931 1931 İskender Fahrettin Amberizade, Telli e "bir kâğıt uzattı: “ Göstermeğe utanıyorum, Sultanım! Fakat, o habisin ruhunu anlamanız için getirdim...,, araçzadenin. hoşuna gitmişti. — Ulan köftehor, benim çeh- rem nice mahbupların çehresinden rimin gözlerini kamaştırır. Malümu ilim kabilinden bir söze nasıl güleyim?! Dedi.. pencerenin önünde ba- caklarını uzatarak yaslandı ve kahkahayla gülmekten kendini alamadı. Saraçzade geniş bir nefes al- e in me; a endişe Saraçzadeyi bir sa- tten beri mahvetmişi m İbrahim, gazeplenip te: — Vurun şu herifin boynunul cesedini kireç kuyusuna ari lardı. Saraçzade bu ihtimalin mevcut olmadığını görünce, alnının terini silerek, önünde, süküt etti. tan a cevaptan - fazla memnun olıyor ve endike söyleniyordu: — Beni sakalımı bu de- Tece gülçin e yi beri taltif dim. Bir Ve ii yü yüzü an, ince, narin eN sakalıma saatlerce inci dizdiği zaman ondan ne kadar çok İoginiie. Şeker- pare, ne zamandan beri gözüme görünmiyor! Acaba gine Haremde bir fitne mi var? Pencereden Marmaraya baktı: — Haydi git, işibe bak | Dedi ve duvardan ufak bir samur parça: ak : — Şunu al... Sana cariye ver- mekten sarfı nazar ettim. Saraçzade samur parçasını aldı ve padişahı odasında yalnız bıra- kıp çıktı. * “Olürüm, hünkâra minnet eylemem!,, Telli Hasekinin arabası hazır- lanmıştı. sözü padişahın | Amberizade kaç günden beri, Telli Hasekiyi görmek ve konuşmak için fırsat kollıyordu. Hemaşah Sultan, bu sadık ve fedakâr bendesini, ne bahasına olursa olsun himaye etmeğe karar Amberizadeyi ii Hüseyin efendi, raba nn. Bir saat sonra giderim. Dedi. Amberizade ağlıyarak o Telli Hasekinin ayaklarına Gi ndı: — Mahvoldu: Idum Sultanım! Ku- izi Gi Paşadan lik umar- ken, o meşhur derbederi Ş ye İade mı, Divan işleri öyle bir mecnunun elinde ve Telli Haseki, zaten, Divan: Saraçzadenin getirildiğinden ve Amberizadenin saraydan uzaklaş- tırıldığından, bir gün evvel haber- dar olmuştu. “Fakat, Ahmet Paşaya, bu hususta bir şey öylemek iste- N htiyar ai Die boğdur- duktan ve Musa paşayada mü- brü şerifi YENİR sonra, şim- di, birde Ahmet paşa ile uğraş- mak, kolay bir iş değildi. Ahmet paşa, li bir adam olmakla beraber k 5 Lİ » altında kalmaz v işaha Sultanlara da - tatllikla olsun - cevap verir Telli Haseki, yeni vezirin miza ve kabiliyetini iyice anlayamamıştı. Amberizadeye: — Hele biraz beklele - dedi - ben bu darbenin intikamını alacak zamanı bilirim. emi efendi, Hasekiyi, Sa- leyhine tahrik — cebinden bir kâöğ: — Bakınız, Sultanım! şu yazı, onun hattı destidir. Göstermeğe teeddüp ederim. Fakat, ne habis iss bir adam olduğunu anla- manız için rim — Oku bakayım, ne yazıyor? e ip. kaşlarını çatarak, mürâiyane bir tavurla okuraağa başladı; ii kadında olan Vezire, Te ağlanmı hattâ hesap vermezem! (Arkası vi İstanbul ithalat Gümrü- ğü müdürlüğden: Adet Nevi kap 105 sandık Cinsi eşya Mezkür limonlar 220931 tarihinde Yemiş'te Gümrük bahriye si , İstanbul ithalat gümrüğü satış hey'etine müracaat etmeleri ilân ri Nafıa Vekâleti Yollar Umum Müdürlüğünden: Siirt irt vilâyetinde i inşa olunmakta bulunan Paşur köprüsüne n ç bulunduğu Meraklı bir mesele İlk insanlar nerede yaşadılar? İki âlim kutbu şimaliden bahsediyor Şimdiye kadar en fazla kabul edilen nazariyeye göre insanlar Asya kıtasından dünyaya ya; mışlardır. kouduğunuz en eski şeylerde cak hazreti İsadan 4000 sene evveline aittir. Bu sene birbirinden ayrı birbirinden habersiz çalışmış ili âlimin eseri intişar etti. İlk çıkan kitap “Herman Wirth,, in asa Bunun eserinin basıldığın miyen “Yohu Ale e kita! se takip etti. Bu z: ilhassa eski “ABC ,leri uzun uzun tahlil ile diger bazı delâilden ide > İsanın Mim ndan 9000 s vel akalin. yaşadığı nim geliyor. Bu iki zata nazaran, en eski medeniyet ve yim bemuğmma şimdiki kadar soğumadığı Dünyanın gitgide soğumasile kutbu Ky de soğmaya başlamış, n bu ins ei şimdi artık a - N “Atlantıs,, olup sonradar. yükselen denizin dalgaları ara- sınea kaybolmuştur. Şimdi bi vakitki © çi yerinde ona atfen “babrı muhiti sr vardır. Böyle bir erazinin mevcudiye- tine hemen ekser âlim iseler de EB ER yas gi er mak n Proj aç Pia nazaran m a şimdilik vrupanın şimali garbinde deniz altında 200 metreye kadar derin- likte bulunan erazidir, yani Babri muhitiatlasinin şimaligarbisi, İngil- tere sahilleri, Manş kanalı, şimal e baltık deki arasındadır. u kıta, Avrupanın şimali şar- a “ Golf Strim,, sıcak su cereyanı bu sahilin iklimini mütedil tut- maktaydı. Eğer bu iki âlime seen de iştirâk eder ve bugünkü bilğimi- zin aksini işhât er ecdadı- mızın syadan değil, kutbu şimaliden geldiğine inanmak icap edecek... Doğum tahdidi Cihan kliselerinin kararı ve papanın beyannamesi Geçenlerde Hee Lambeth pla şehrinde iban klise kongresinde doğum vakalarının ahdit ve kostrolu esası kabul edilmiştir. Yani baba ve ananın kazancına göre çocuk doğurlı esası kabul (edilmiştir. Şimdi 'apa meşreylediği bir tamim il klisesinin çocuk doği tahdidine hiç bir sure! mile. muvafa- kat etmiyeceğini beyan etmiştir. Papa talâk ale ar va detli bir vaziyet almı: Papa katoliklerin çe hepten bulunanlarla evlenmeleri aleyi mü Bulgar ile erimi bahsetmemiştir. şid- rken, şında bir at nalı sesi a ipin du- rup baktı ki, ufaktefek İmry atının sırtına, tersine, yüzükoyun yapış” mış. At dört nala gidiyor ve, .w B E e reisi, gitgide daf ihata ve mu- e tera istiyordu. kakma eyerli süvari, n son dakikasına kadar iştir: Acaba tam o zarfında ne oldu? Atına bir daire bizzat o mu acaba? Yoksa, at, şının peşine atıldı bunu ima ilelebet âciz kal- mıştır. Her hâl isi , bir saniye sonra, ret dibine doğ ru ila nale seğirtmekteydi ve ei , iki yana, akurane sallamak- ei Etrafında, rüzgâr Rae pi yil ri — surette getirilen, releri, lifleri, hor- Reis, bir uçurumun dibine mışçasına, baş dö deli bir sür'atle, uçuyordu: Yallah! Yallah!... Gümüş kak- ma eyerli asil adam, hiçbir istika- met filân tayin etmeden gidiyordu ha gidiyordu. Yüzünde müthiş korku. alâimi 2 kâh sağa iz sola ru bir nazar ordu, kâh doğru... Kolu ve Li vurmağa amadeydi. Birkaç vE metre ilerde, ufak- tefek adam, hâlâ atına adamakıllı binememiş vaziyette seğirtiyordu. Beyaz at, onu almış götürüyoi e Beyaz atın peşine, Girincek kür i, lerinden biri, lifinden ir reng sürükleniyordu. nlerinde otlar iğiliyor, me y tanir Serin takat siddetli üreler, rüzgârın dalga- ali sür'atlerini iki misli arttır- arak, onlara yetişmeğe çalışıyor- ardı. a: bu küçük fakat müthiş canavarlardan kaçm a o zihni meşgul bulunduğu ncak atı sıçramak için Milim, ayak- ları dibindeki boşluğu farkede- bildi. Falsolu bir hareket yapmıştı. Hayvanın boynu üzerine yatmış- ken derlendi ve kendini arkaya attı. Lâkin, geçikmişti. Şaşkınlığı MN hayvanını idareden her nekadar âciz kaldı ise yi be nasıl yere kaza- düşmek lâzımgeldiğini ta- SE şaşırmadı. Hlayadi mahirane bir kavis Ek Yere yuvarlan- dığı zaman, sadece, omuzundan Bir iki kere ağ va hareketsiz kaldı. Süvarinin ae yere şiddetle arak iki parça — kırıldı. Parçalardan biri, reisin bir karış m enkei Çe vanlı- yarak geç yn > saniye sonra aya- ga kalkty kendine doğru büyük bir sür' itle gelen örümcek kürelerine bir nazar attı. Biran, yaya kaçmağı düşündü. Lâkin, hendeği aklederek geri döndü. Uçan a birin çarpma- mak için, bir kere, kenara sıçra- mak EE ariyetizd kaldı; derim dik yamacını, bir kaç metro, yuvarlanırcasına aşağı indi. Burada, sel oluklarından bii içind: mahfuz kaldı. Çömelmiş vaziyette, ortalığı kolaçan ediy. e ai ler, başı üzerinden, do- kunmadan aşıp öy” Rüz- gâr dininceye kadar aynı vaziyette kaldı. Sade, yolunu şaşırmış bir tek örümcek yanına düşmüştü. Bir ayağından öbür aya; eden seyretti. adar cevvaldi. e kaçacağı bilemiyordu, Kırılmış kılıca bile hücum ediyordu. Reis, cizmesinin nalçı ökı hayvani ezdi. Sonra, gözlerile etrafı aradı; başka bir örümcek da! ulmak istedi. Çok kanaat getir- mişti ki, örümcekler, kendi bu- lunduğu yı er. İçi ra oturdu. İtiyadı veçhile tırnakla- rını iri uçlarını ya- yarak, derin tefekkürata daldı Ancak beyaz atlı adamın yanına avdet ettiğini görmesi üzerine, tefekküratına nihayet verdi. Ufak- tefek adam, acınacak hâldeydi. Hiçbirşey Na hattâ selâm geldi; efendisini: Onun “mazarile kargılaşınca hafifçe inledi. Rei: mil releliğinin vakari; — IN - Sai sordu. ı terk mi ettiniz? — Atım va azıya aldı. Alay ediyoi , Meş'esiz. Gümüş kakma par ata vak- tile binen adam: — Sana, atım gemi azıya ald diyorum | - Ce bağır Küçük adam LZ de alçağız! - diye başını salladı. Öteki bir kaç dakika iy Hâlâ parmaklarının derisi, mirmekteydi. Gree hatabını kaçırmıyordu. Nihayet : mu- (Devamı var ) Emlâk ve eytam Esas Büyüka: Balâda tediye e müzayedeye 1 — Müz erilmi de (Kapalı zarf enliledir.) atta müddeti Kn Hars gününe * kadardır. Ihale 2 — Müz: muamelesi yevmi mezkür 3 Mevkii evi 149 dada Mayandiros volisi muharrer voli bir sere müddet tle bankası İstanbul şubesinden: kiralık veli Teminat 250. Tür k lirası icar edilmek üzere şeraiti iştir. naltıda icra edilecektir. — Bedeli i icar ilk taksiti ea müteakip ve diğerleri üç aylık taksitte tesviye e ektir. teklifnamelerini mazrufu ti akçesi ile tahtim m sonra etmelidirler. - (236) bir zarf birlikte diğer bir zarfa vaz ihale dilec: ai kii “> ge saatinden evvel ara

Bu sayıdan diğer sayfalar: