31 Ocak 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

31 Ocak 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Akşam 31 Kânunusani 1931 1931 — TELLi HASEKİ Yazan : İskender Fahrettin Kösem sultanın saraya avdeti, bütün cariyeleri sevindirmişti. Genç Garibin zındana atıldığını söyledi ve.. kız, Âşık daha iyi bilirsin ama, seraya ra gelince, mde, erin korkunç irani, mim il ful rae bir insan sevinci hissedi- — Sen İse e “nız, Kösem Sultana ait mübi Hiç olmazsa gözlerim ışık i vir sır da benimle beraber âhirete | görüyor. “idecek!... Ne olur? Evvelâ — Hiernyal sultan bu darbenin idip o Val Sultana naber | nereden geldiğini keşfedebilecek iniz! Bi Iculuğa onun mi acaba ve esi inzimam ederse, — Bu işi Cinci Hocadan başka ime boyun eğer,gidersim. Emin | kimse yapamaz. unuz ki bei aya celbeden Valide Sultanın haberi Kösera Sultan, sabahleyin ksızın ni ne cesaretle da uyandı. sa cariyelerinden 1yorsunuz e şu emri ve Kara Halil korkunç bir tebes- — Bin şimdi Bi çağır. üldü abuk gelsin. Gevezeliğin lüzumu yok. son nefesinle yanık bir çekiverirsem, soluğu oür yl Seni sabah saraylılar (o arasında p dedikodular vardı. Valide n e aaa avdeti geni güldürmüştü sariyelr neşe in civıldaşan aşlar gi biner Ye — Öyleya.. Anası değil mi? İbette BiZ gün affedecekti. .— Hemaşah sultanın kulakları Valide ir O halde, bu sabah, gözünü nca, duyacağı ilk haber bu Diğerlerine nisbeten © yaşlıca cariye, dudaklarını büzerek ze karıştı: — Ay batarken güneş do; enç kız kapıdan çıkarken, Valide Sultan ilâve etti: Mühim bir rüya gördüm. gelirken, benim, Camlı elsi altın sip mıshafımı da getirsin! Sultan elini yüzünü yıkadıktan sonra bir divane li ide sultan, sabahları cevi: ç| ve incir reçeli yemekten Medin dı. le getiren halayıkla konuşiyor: u reçelleri nereden buldun ? — Hazinedar ustası verdi, Sultanım bi ferin. aim bu reçelleri mein unutmam Sizi Pe şeyleri si, li bilirim, sultanım! O'n üne Sultan, rüyalarını daima a Cinci Hocaya, yahut ta kethü- i, Onlar, Kösem Sultanın rüyalarını - fena da olsa - hayra lak iyi tabir ederlerdi. Valide sultan, gözleri kapıda, ve kethüdası Bebramı bekli- ” Kahvaltıyı getiren o cariyeye sordu Hani avdetimden memnun olmıyan kimse var mı La KATI Memurlara vereesiye muamelesine || | Git!.. Gözüm görmesi -İ İ Her akşam bir hikâye Nakili: Selâmi yi Azmi o akşam eve biraz geç geldi. Karısının odasında bal im buldu... İki 2 oturmuşlar, konuşuyorlar. Galip Azmi görünüşte e. bir erkek zannedilir. İri cüsseli- kaşları, pos kırpık Kocaman elleri Evzar etvarında haşindir Fakat kalbi O hiç haşin değildir. Rikkati fazladır. Hisleri, guları çok ince bir “m ır, Gal karısı Süheylâyı sırf md ime ince bir kız olduğu için sevdi. Süheylânın yapısı, onun Fakat gönlüne in uygundu. Fakat Galip Azmi baldızını da bege- niyordu. Filv aki Nuran Süheylâ kadar güzel değildi, amma hisleri çok b inceydi.Kalben Süheylâ- ii çok dahâ güzeldi. Süheyla, bir iki gündür kocasının halinde bir başkalık gördüğü için, Nuranı alakoymuştu. Son günlerde Galip Azmi biraz sinirli ve buhranlı idi. Çatacak, kavga edecek bahane arıyordu. Bu akşam da suratı bir karış m gözleri öyle ateş püskürü- ordu, ki iki kadın, bir ağızdan w ular: — Nen var? Azmi ölmieiiri geldi. Sakle cevap vereceği yerde, Nuranı isticvap etti: — Kocanı mı bekliyorsun? Sualine enin cevabı bil lemedi. rmutat evvel, ceplerini boşalttı, Sini kâğıtlarını, İni sigara paketini o çıkarı; çekmecesine ko: ydu.. 1 zamanki gibi odasına , oturdu, karısı ile da rm Xa ii ışlarını sabitleştir. Nu- anla Süheylâya bal il ilemi, odanın. çinde nereye bakacağını şaşırıy: Bir, ie sonra, alnının kırı- düzeltti. ve hiddetten bir sesle — Benim gerikin i izini 2 dedi; meğer beni, bir kadına pi yedirmek yüzünden Kim mecbur okalmış... Onu tevkif ettireceğim, mahküm olsun. Çaldığı paraları geri vermesine imkân yok, R Bika olak şıklarını gürliyen ydana çıksın, onun da cezasını koç verir elbette... Bu meselede o. O kadına İzzet reket versin Galip Azmi ko- Tuipariini baldızı ile karısının yü- züne mıyor, sadece boşluğa hitap ediyor, sanki kendike i sine kom gibi tavır | takınıyordu. silence yaralanmış bir b: gibi arada omuzlarını sarsıyor, gözlerini pen- cerelerden, tavandan ayırmadığı için, bunları söylerken karısının sapsarı olduğunu yordu. Nuran tehlikey 'ketti bütün (o fedakâlığını toplıyarak şia KM celbetti, her şeyi ü aldı. ırtlağında İöğümlenen bir feryatla haykırdı: — mi — ar? — Takibat e e Oadam — davacı olma... Beni ballar, akışları , iii mi lie lab çekiyordu. Galip Azmide hayranlaştı. Oo anda mer Bir an içinde bir isyan kabar: seri ki çabuk topladı, e sallad — Anla dedi, o kadın enin... Sanki buna inanamiyormuş gibi bir müddet düşü il baldızın süzdü ve güçlükle | ilâv — Mademki yilin il inti- > vazgeçiyoru Nuranın yüzünde öyle seli bir sein, “öyle lây ete, 'nahi bir mem- e sonra yürekten kopan esle: — Öyleyse git 1... dedi, seni artik ( gözü ze Koc rdeşinle (o kavga ettiğini, darıldığını İk aö)lerin) e, titriyen, nevmit bir sesl devam — Sen Bunu sen yaptın öyle mi? Halbuki ii. dürüst bir kocan vmiyorsan bile reyiz K Iz nasıl tercih ettin ?.. Yaptığını yordun.. Biraz daha farkına var- masaydım, bir lokmaya muhtaç kalacaktım, lerek Neyi Vicdanın bira: azzep olsun... Nedamet g ii Hayatta nadim olabilmek e meziyettir... Haydi ah. eve tık git ve bir ma, ayak bası “. Galip Azmi tindieleşi evde bulunmadığı için Nuran gizlice kızkardeşini ziyarete elm Bir gün yene geldi, Süheylâyı evde bulamadı. Oturdu. Bu — geldi. Nefesi kesildi, âdeta kalbi di — RE ada ne işin var?. Sana m tembih etmedim miydi? Şimali Amerikaya. Gelecek sene bir italyan tayyare filosu Bahrı Muhiti geçecek Bir İtalyan askeri tayyare fil sunun Bahri muhiti Atlasiyi ge e isereii “ri Ameri- kaya gitm vaffak olması ba gibi teşehbinlezi tekrar yapıl- rim geçerek Müttehidei gitmek için ir bir filo hazırlan- makta olduğunu haber ver Filoyu Bani - Marchetti tipindeki bomba tayyareleri teşkil edecektir. Kâmilen emer ol makla ie GA diğer tayyare sr- ei en el al Balbo'nun şimdiki tayya- veli nazaran daha ziyade benzin alıyor. evzal etvarı 5 kovarak la bele tün sonra seni görmek,se- ninle konuşmak, seninle karşılaşmak bana çok acı geliyor, çok iztirap Anliyor musun?.. Artı ık kendimi tutamıyacağım.. Nefsimi cebretmek de bana güç e uran kapıya doğru yürüdü ve ünden geçerken hiç adı, çehresinin âsa- letini değiştirmedi, çekinmeden yüzüne baktı: — Affedersi u ka ar li Azmi baldızının ölür 4 Sabi rleniyceği gün seleyi anlattığım Daimi beni dolandıranı görmüş, gırtla- ğın: mi kim beni donakaldırdı. ağır sözler sana değil, ra mma korkma, kardeşin tehlikede değil nunla bir ay altınd k ayrı yaşıyor! On. ayrılma- makla daha? ii ayrılmış oldum. Kısa yi süküt... Yapmak iste- diği şeyi yapmıyan Kol lann, si sa bir kenara çekili: eni görmek çünkü senin kalbin kadar el Süheylânınki o kadar çirkin, o kadar kötü... Haydi gitl Ve bir d. elme, i gözi üzünü görmek istemiyorum çünkü seni, LEE çok daha fazla “ltanın yekdiğerini takip et ismail Fuat ve şürekâsı için kendini sata yı bekliyordum. Onunla Başını kaldığı zaman karşı güneşin birbirini la mağazasında devam edilmektedir. e sırf para hatırı için kocasına ir miele iniz ki.. sında kimse Manevi uz- a benziyor. İ ihanet eden bir pıhtı... Aa ve sert bir sesle, onu bütün | letinin Meali ende © Yazan: Selâmi İzzet ni Cahit bey, en ümit nediği bir anda nefes darlığın- r şey ol ince Hicran'la ndi Halide'ye an itham ediyordu. ide, gönlünden yalnız Halide ile birli em ümidi işti. Fakat etmiş iyılıyordu. Halide onu sadakat- onu etmekle kalmamış, ondan | dandı. A da. sonra rtılk onu göremiyecekti. O ve hk e artık gözleri hasret lacaktı. Bir ein Halide ile önle 1 . Aman yarabbi |. iin aza ne Fn manasız mia i. Bun. ran'a karşı daki ve mültefit mam çalı- şıyor, fakat muvaffak olamıyordu. Sabahları kahvaltıyı (o beraber etmiyorlardı. Öyle yemeğine ka- r karı- yordu... o Hici halde riklerine. diskini ordu. Bir sabah, odasından çıkınca koridorda, bir ea üzerinde — Ne dağınık kadın bul.. Antrede, Hicran oturmuş kitap okuyordu. Sahifelerden birini çe- sızlıkla ürperdi... Sonra düşündü: — Ah bu tırnaklar!.. Bu tırnaklara ne kusur bula- rnakları badem i. Kusursuz- . Bu tırnaklar yapılsa, yapıl- sa, ll pal rdü. Selim ci Hicran'a yaklaştı ve asabiyetini teskin ederek kii rısının Side nı okşadı ve umumi bi sordu: — Ne oayorun Hicran? Rom: Ne romanı? e e bir roman. — Baka e ite aldı, sonra yüzünü ekşitti: — Böyle manasız şeyler ol çadir nemli çok eserler var. Böyle man: okuyup da i için, okuduğu nın manasız bir şey lake: iddia etmedi. Kitabı —— ki dedi, okum. Bu ik a AB verdi: — Yemek odasına geçtiler. ber günkü gibi, bir iye yediler Vie söyle- diler... ladını gil mi?. Hibtan ağzını “öldük Selim başını tabağından kaldırdmadı.. geldiği zaman Selim —a gün bir yere çıkacak — içni Selim bir an düşürdü. Karısına beraber o çıkıp gezmeği teklif edecekti. Cesaret edemedi. — Ben a dedi, beşe doğru yeli am gideceği zaman içinde eza pr Hicran'ı ii bırak: tığı için Sonı endini mazur gördü. Tetak iğ m memnundu., şikâyeti yoktu. İste- ebilirdi. i ki... Tiyatroya gidiyordu.. Selim'in kendisine ğuk durduğunda n müşteki “Slabilirdi. elim Hicran'a Ya eğildi, Tale öpmek iste: Hari resimli bir mecmua ka- rıştırırken, aynadan yan gözle ko- cacasına bakıyordu... Selim Hicra- n'ın alnından öpeceği esnada, kedi sıçradı ve vazolardan birini devirdi. Yerler su içinde kaldı. ( Bitmedi )

Bu sayıdan diğer sayfalar: