26 Mayıs 1931 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9

26 Mayıs 1931 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Ma; 931 Tarihi roman tefrikamız: 15 Osman, Mari'n 7 KM e ŞE ei —-— Uçüncü Sultan Ahmet ll nde 2 pazarı SATILIK KADINLAR Mayis 1931 : İskender Fahrettin nin kalbini, YE Ep okur gibi oku- yordu: Macar dilberi herkesi seven ve yahut hiç kim seyi sevmeyen bir İbrahim paşa, yeni gözdesinin kolundan tutarak ayağa kalktı. Etrafa bakındılar. Gülüşler. Ve lâle tartlar arasından sa- raya doğru bir şerit gibi uzanıp giden ince uzun Mi yürüyerek kayboldular. Osman, o gece, ilk defa, dişi- sini ln bir kap > gibi Biglerini m rak in illet se leke” ekte > lan m, şimdi de herkesin sevgilisini iesbeizeğe andı: BALER başladı.. Kalbimde (Mari) nin sevgisi yaşadıkça onu Padişahın kolları arasında bile görmeğe tahammül edemem. Sevgilimin amc koynunda re amı müsaade Gtmiyeregim - ülam ii sman, o gece, odasına dön- düğü En, aşkın bütün ıstırap- larını duyan, gözü kapalı bir âşık ie başını si er duvara kada gözüne Me irmedi. Düşüni- yordu.. Kimden intikam alacaktı? Osman'ı müşkül vaziyete düşü- ren hangisiydi? rahim paşanın bir haberi yoktu. Osman ın Macar dilberine gönül verdiğini Veziriazam nasıl keşfet- sindi? . yi amcamın kabah: sele e Bilâkis, İiiyek bana iyilik etmiştir. Beni Eyipte yakalatıp tekrar saraya getirtme- seydi, irad a Mari'yi görebilir- miydim? Halbuki, şimdi, onu sa- ayda hergün görmek mümkün şeyden Bai iki elinin arasırda sıktı: — Fakat, O, bütün vefasız ka- dınlar gibi, e amcamın eh ları arasına atılıverdi.. k ta sevdi! Yarın ipekler ve elmaslar güre İcik e Boynuma bir il dağ beni ea iş ren bu yeşil gözlü kadın, beni kikaten unutacaksa, cesi) nde, kalbine bir vurarak <a almalıyı ha- bunu şimdiden kadındı..! Osman di sağlam be e çmiş saydı belki de” es e idrel Fa ile hay, a oyunlarında ser "tecrübesizdi. bir taraftan, kadınlara in hak vermiyor değildi. O kadınlar N her gün Damat Paşanın, Padışahın koynuna gir- mek emi zle orlar vebu riyet karşısında âdeta bir- bi lerle müsabakaya girişiyorlardı. İrade ve de elinden ahı mış olan bu ht mahlukların aşklarına lal itimat edilebilirdi? e & g p“ 6 m3 7 Zaten, Osman, yavaş yavaş, kadın kalbinin halledilmez bir uammadan başka bir şey olma- din anlamıştı. — Eğer Mari'yi sevmemiş ol- saydım, bu işin a nüfuz 'edemiyece ektim. Mari aşkı bana, mektebe yeni Val çocuk acemiliğile herşeyi - hem de açık olarak - öğretti. Bundan sonra, kadın bini, bir kitap kur gibi, ml sz okuyabile- ceğimi zannediy: Osman o geceyi kale içinde sir Emiş yi hem affeden, hem in çini boğup öldürmek isti- yen delikanlının damarları hâlâ yanıyordu. Osman, Mari'yi çok sevmişti. Sevgilisi Sadrazamın koynunda delikanlının Oo ğözüne şahşen sevmediğ diyen onun şiirlerini odasında Birer sesle emilir dine kon “Gerçe 7 ya can edenden gittiğin... İşte ben gördüm gözümle, kendi canımdır giden!,, Osman da tıpkı Nedim gibi, bedeninden O çanının ikkğn hissediyordu. Başkasının kolları arasında, ei vi mene lerek yatan Ma dilberi 'n o ruhunu okadar ai veli etmişti ki, genç âşık, o odasınde ya- tarken kalbin e esin bir boşluk duyuyor ve: — Ben galiba yaşamiyorum! Diye söyleniyordu. (Arkası var) Her akşam bir hikâye (Baş tarafı üçüncü sahifede ) tesbit edilmemiş insanlar arasına düşü ii sandım. edileceği: yanmışım. Sular, kayığın sahile atınc: ördüm siyahi- V alpaka ibi eri gelmiy. âjda ykanyrlarmış da. GRE çimi mn kadınla dpeoline Bak e —Jozetin Beker) erkekleri ise, zenci fransız la andace ve Diagne ka- dar medeni ve zarif: Ne rengâ- i elbise makamında esvedin yegâne ei kurulmuş. e binalar, ne cad- ak yeğ yi m de başıma felâket, bu kaideleri "bilm imediğimden dolayı geldi. Bu kaide Si bilmediğimden hapse konuldu Kurtarın bii kuzum! Beni Baik ei kurtarın. İmdat! İm- dat! Bu tubu size hapishane- Şişeye koyup Nası ilirdim ha: pisha iyi koyacaklarını m plâj- dakiler, beni büyük bir Kn le e işim, lr şakır su mek ye di Gari, AL şii. “Yatün. yele arkalarını döndü. Kadınlar hicap ile yizle di nm Hayıkrıştılar. Bir di Ney SR kler garda. a oy. al ye- şraftan herbiri bana, ayrı aym “işaretle idin enim atmak iste- mez im ei Bakin; beli nekadar kıvrak? Kalçal: ları ye oynak. M ri nekad iel Dişleri ne beyaz ve rare ne ave iiaril Şu endama, şu bo- ya bosa kai Doğrusu bu ee tleri reddede- medim oğula rdan bir tanesini, ahalinin ln nazarları,bilhassa evinin ve akrabasının memnuniye! ifade e eden mz arasında w * 6 2 k kumlar üstünde vusletine ll sonra, gene Susa- ım. Pınara yaklaşıp su içtim. Ahalide gene bir hicap eseri. Birlikte yattığım kadın bile, esmer cildine rağmen kıpkırmızı kesile- rek ii ünü ince parmaklarile örttü — SA A! - diye bağırdı. Akşam üstü, şerefime bir ziya- fet verildi. Gene, kadınlardan © yanıma t tabii bir hâlde hepsi önkiyat ediyordu. alnız şuna etmiştim: Sofrada su yok. pa gizlice, iyor. Pnardan içiyor. Fakat, enha yerlerde. *üi isanı hâl ile sordum. — Canım! Su içmek tabii birşey değil m unun neresi ayıp ti, bu li yapıyorsunuz? nu im ortaya Emi Suyu hık iler, su içmek hareketini elimle ve e âfzlarla tarifim üzerine bile utandılar, yerlere geçtiler... İçleri le ki âlim kılıklı sakalı eat al anlattı detii taamülümüz Zay ln Görü az 'şürbetmek,, tabii- dir amma, neylersiniz?.. Böyle. Gizli olacak! vvelâ, bu işi şaşılacak nevi- den buldum. Fakat, düşün düm ki, şseler erke münasebatının gil isem lı öle sındaki ni vi il arayacaklar e ünasebet tabii Su WE niçin apaçık ii Gelar sevip öpemiyorsunuz ?- Taka da apaçık cak.. Saçlı sakallı limlerimiz de, bundan başka verecek cevap bulamıyacaklar... zatmıyayım. Ben de, artık, adabı umumiyeye ye dereye a yeni sulla içe- rek dönüy Şayet bu hâlde biri enli görüle | —A'A!A! - diye bir çığlık kopararak, başını öte yana çeviriyor. m ili ihnen de meseleni a- fını buldum. Bizde, emil münasebetinin malüm şekli, “her- kesin (o çocuğ ılsın miras ona » fikrindi doğmu: larda ise, eden içmek e b lık | Heyhat! Bu etraflı bilgiye, iş | Meçhul adadaki garip âdet Sahife 9 İkinci Büyük Eşya ya Piyangosu Gazetemiz vakitler tertip edilen e i 7 yz ve aşağıdaki gi ifa etmek - Biriktirilen 40 kupon atideki Şerai e dairesinde numaralı biletle tebdil edilecektir: A — İstanbul için İstanbul kari'leri kuponları 23 Haziran salı gününden iübaren 3 ran salı akşamına kadar gi 8 Piy edildiği Sa iyi akika Yazımdır. B — Taşra için onlarını OÖ inci maddedeki erail dairesinde taşradan posta ile eehilirecik Barla iz için 15 gün müddet koyduk. oYani sl ii güni ekşi kuponlar ni 7 z salı akşamını A lar zi göni bulunmalıdır. 2 - Eksi - 2 Tez nlar olursa beheri için ei verilir. 3- ie be İdare v iade damgaları bulunan kii zon- lar Piya e muteber deği an 4 müvezzilei a vasıt as in göndereni m ponları kabul edilme; eniyi posta ile si dibe cla gönderebilirler. 5 - Kuponları ela dan veya taşradan posi nderenler ze ala zari ei arkası adreslerini ri kendi adres pulu ile pullanmış açıl tırılmaym: i KSik içinbeş etmelidirler. Temmuz sah gül elimize vasıl postaya verilmesi lâzımdır. 6 - iki tak upon gönde; renler şığa mahal kalına için kendilerine avdet ede ların üzerine «İki takımdır» diye yazmayı 7 - Üzerleri GE © pullan- mış zarf göndermiyenlere nüinara emer Eksik kuponları için pul ilâve ma nlere numara verilmez. işten geçtikten, yani hapishaneye tıkıldıktan sonra iri: u içi yüzünden zındanlarda çürüyorum. um. İmdat! İmdağl gi dn buradan im; ele fir Km a eee iki yu- içmiş bulundu Beni recekti. Elinden zor kurtuldum. İşte bu suretle namusuna te- tecavüz ettiğimi şuhut muvace- i ti. aşkasının egm “ e şürbetme! ek ,, cüri Bk Zından Leşler ley çürün Beni kurtarın yakaladığı vakit, az kalsın öldü- Melli es Nü) Tetrika numarasi :52 m mii Kalbimin Kadını Hikmet Feridun — Görünüşe aldanmamalı Nuri Yazan: yu — Bilmem artık.. rcai ol- hame çük bir iltifat bile şer Ne hain şey değil mi?. — Birdenbire büküm vermeyin anla- oi Zİ otomobili.. Nuri bey adeta kor- karak e fısıldadı: — Am bu bahsi k Fahamet ye iz hakkında benim gevezelik ettiğimi e vallahı b le bilhassa size karşı.. in Maazallah Faham. oimsbli aşağı yol- lardan ne bıraktı.. Yayan yu- karı çıkmağa başladı. Uzaktan beni farketti, elile işaret etti. m 2 — Ne te. Sen demi ni- 7 hara ettin ?. Öyle gibi ... a Sail üstüne ilişt — Fena hâlde hararet ai. Dedi, Nari bey: — Hay çapkın.. İstediğini an- ladım.. Diyerek içeriye girdi.. Bi sırada bir az ilerimizden bir DE erd İM e larlangığ ii en Faha- asndan melül e “bak ii İn duran av tufeğine el sürmedi bile. — Ne o Fahi lara bir şey yapma Rüyada ik onşyormla eri ha- fif bir sesle : —Onlara hiddetim geçti gi . Haberin var mı? Ben gidiyorum. — Nereye?. Diye hayret ettim.. — Nafizle hemen are İsken- a e . Bune acele il değil.. Bir da bis e rimel yapayım.. Tevekkeli e bu muhabbet. Ne zamen düğün Mala değil.. A mi — Her halde çok > yakında, bir aya a kadar filân. — Allah bahtiyar etsin.. Nuri beyin ün ısrarlarına rağmen çiftli ikte SE duramadık.. | İlk defa ol baldızımla yal | kalmak ihtiyacını «sapi Otomobilde Ya madan e ilerdik.. Bir — Köye Seksi misin?. sordu.. Bu bana ayi geldiğim gün Faham nüşümüzü hatırlattı. a böyle sorm önüne Fakat og gözlerinin yanmış Yağ İfadasi r de bugünkü haline baktım. Dudaklar hafif boyalı idi, yü: hafif amma si hafif, de e ei vardı. Bi hşi gelişi yerin yep yeni ellik, kadın liği ln Baldızıma bir Fadeh konyak verdim, bir ka- de de ben ii içtim... Bir aralık a çılgın bir neşe gi geldi.. — Eve gidip değişceğim » Ka da b ara gidece; ten geçiyor. rimize baki Eskiden çiftliğe iderken tam buraya gelince bir amete: — Duralım! ei durdurmağa Mz da dehşetli bir tahav- ül var. Hani nikâhta keramet Dedim, nede cesaret keramet varmış. Fahamet bayağı ısındı. Hemen hemen gece ü fakat b berab ziyade Nafizi pek arayacağa benzemiyor. (Mabadı var) ! i ş i i

Bu sayıdan diğer sayfalar: