2 Mayıs 1933 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8

2 Mayıs 1933 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

i © kiye İp ld “ Sul 5 Bak inhi Yazan: SULEYMAN KANI — Tercüme, iktibas hakkı tahfuzdur — (7m Gl Abdülmecit zamanında bir ihtilâl hazırlığı, Kuleli vakası müftüler, softalar manevi lardan bahsederek yakında yük tebeddüller olacağını işaa eyliyorlardı. Bir müddet arası kesilen bu işa- 'da içtimalar vukua gelmeğe miye ricalile şeyhler arasın- baş- | le tazyik Mim acıyordu. Şeyh Ahmet fikirlerimi bazi azim iplere açıyor, bunlar da temas ettiklerine bu yolda eler bulunuyorlardı. Bu hürri rverane hareke- Teirika No. 70 Tefrika No. 6 ml GENÇLİK 2 Mavıs 1933 — 2 Mayıs 1933 amme amm ee HATASI Aşk ve macera romani Nakili : — Yal ee a elimden tu- Sap hiç kimi yok... Het şey- en kıymetli imal izzeti a vardır. Ne yapacağımı bil- miyorum! Zaten buraya da niçin geldiğimin farkında Fikirle hareket etmedim... Haya tımda ilk defa olarak hissime (Va-Ni Sm» sert bakışmda öfke” Hi bir şi arladı, Garip bir ten halam — Pekâlâ... Beni birlikte gö Türmeniz için sizi m Çok mu tin ilk safında ordunun faal ve | ki tü cessur erkânından ferik çerkes | rünüyordu. Hakikatte o iki ta- Hüseyin Dai rdı, rafh davranmağı bilirdi. Ne paşa Kars askeri harekâtile İn- | dini ilcaatını redde- gilizler nazarında bir kahraman sayılınığtı. (1) "Hüseyin Daim paşa infisale |B meyi bunu haksızlık mara eyh Ahmet ile birleşmiş, İstan- bula laz berkin. idare- lâl rüesası pr en yüksek nüfuza malik olan o idi Silistreye seikodilmiş arna- ladı. Dini ve idari ıslahat icra- | vutların bahadır kumandanı mir- sile islâmiyetin ilk zamanların. | miran Cafer Dem paşa da bu ha- daki safiyetin iadesi “icap ettiği | rekete dahil olmuştu, iddia olunuyordu. z Cafer Dem Arnavutluğun en Mehdi tavrını tak k bu id- | asil aileleri diada ileri giden birisi hükümet- | Validesi Pe kraliçesi e çe Bursaya nefyedildi, yi eder, ondan H. 1275 te yapılan ve (Ni hediyelere ye olurdu. Jı paşanın medeni, ta, mi iyetini tezlil eylemekte olduklarını söy- liyorlardı. H. 1265 rt ni reyanların göre vükel heye mpi 396 “biriki, Veli nt süz s2 gbet ni Arnavut vut paşanın ise harici ma- lümatı binnisbe kuvvetli idi. Kor- foyu, Triyesteyi, Venediği, Viya- yı görmüştü; vrupa sösyet ne e ni muharebesi esnasında ii ingiliz ceneralının kızımın ho- şuna gitmeğe çok uğraşmıştı; bu k lenebilmek emdiğini görüyor, mai yo şeyh Ahmet efendi devletin harabiye sürük; iin» padişahın sefaheti- ne, haremi delice iss raflarına kı iZIyOr, memur- | * a - İst tarafından mükerrer vergiler. Kelimelerini söz peresengi kul- landıklarını işiten İstanbul halkı bu tabiri ir heves, garp âdet ve kıyafetlerini taklit eden- Baek küm dani Tophane o mektubi kâtiplerinden şık gezer, alafrangalık gem bunun için takmışlardı... i Vanda htıratınd hıatıratında bu tarokâlı addetmemek için insan pek ru ikisine de müsava- ten hizmet.eylemek si; oynayıp Bunlar pe almak şerli sapma u ka di bin adam — Bizi i la Yiizğe yükelâ ve var. ülemadan ok zatlar vardır. Diyor, şeriat namını da ileriye sürüyorlardı. O zamanlar memlekette m me rutiyet, kanunu esasi gibi fikirl, eşredilmek değil, hatıra bile gelemezdi. “Eslâfın bildiği bir a > et katlederek rini ln ki, B o iü derde deva em düşünür lürdü deveran olarak devam Osmanlı tarihinde idare 'siste- i kökünden ve özü, olunduğu ra geriye doğru erir dev. mü- rusia nazarlara benziyor. du. sireni cdi erkânı saltanat ia beddüller ya: iri odali yolunda şeriat ah- kâmının tatbikini temin edebile- ceklerini ümit ediyorlardı! İslâm âleminde bin iki yüz — nedenberi yapılamamış bir vücuda gelebileceğini bilmek için insan hi B şöh- ,ittihaz edecek kadar menfaatperest bulunmalı. dır. Bu cemiyette bü iki zümre. 12) Mütercim Rüştü paşa sonralari hal işlerine karışmak raccburiyetinde kalmış ise dedaima 'başkularım Onayak bırakmıştır, müsahelekâr olmalıj diyerek beğenmiyor, | olmağa mağlüp oldum... Yalnız bir erkek — Hayır... Muhtar > bildiğim halde ilti 5 eli artık, bütün vaziyeti biliyorsu- | diğimi bilirsiniz... ön. in İşle kli iu ağ reket edin. i rahatsız 5 bulmuştu. Serseri kadın bu genç, güzel ve bilhassa ram ia ve asil erkekle evlenmek suretile gayesi- ne Gm se aye Ve Celâl, nasıl amd, ir sapma ne küstah, © — Evet... Fakat beyefendi git- tikten sonra... — Pekâlâ ütendimi.” i gün, Celâlle Muhtar Maliye vapuruna binmeğe ha“ zırlandıkları mame da, Yel ei bir kere Yarimin bulu- ı, elinden ko- iyi kolay burakmıyacakt izdivaç, Celâlin ve muhi- ti nezdinde gizli kalmıştı. Bu hal, < kadının son derece azameti- dokunmakla beraber, er geç deiken muhitine kemali ih- bir ipucu bile amp - şii E zaman kadıni gibi, sakin, ka; yordu. Kocasının Mudanyaya gitmeğe ari öğrenince sordu: Bi Kenan efendinin neşesine payan yoktu. Kızı, umduğu züppe bir hanım değil, bilâkis kendisine işlerinde ile çok iftihar ediyordu ve her sa- koca msi yavrusunun omuzun “okşi — Aşkolsun, evlâdım... tiğim paralar helâlmış... eme iyi yetişmişsin! - diyordu. - sen, mektebin hocasına yedi sene ders okutabilirsin! — Aman, babacığım... Ne mü- mpg m Benim ira o kas ar ehemmiyetsiz ki — Bana yardım kl hiç bir mecburiyetin yok, kızım... İstik- > senin emer Ne Büt basitliği e ticaret ii Salar edeceğini görüyorum... MEM dilik bana Tâzım olan, senin neşeli için üzüldüğünü a gayretile, ona, bu hükkami: çalışıyo Berab Mala lâ mer Ben, babamla ba- Sen yanımda | kendi tahsili, ba: basının hayat görgüsüne nazaran ' hiçti, olursan"buna imkân kalmaz. (Arkası var) den de, safdillerden ve harisler. veni İmdi bunlardan her bi- den de inkılâpçılar bulunuyordu. len üç yüz kişiye kadar Ahtü peyman ile bi ai erva i bağlanan bu ihtilâl erkân ve rüe- (Rüesa kendilerine (hüdai) ce” sası hazırl. â sarsa faal üzerin da (fedai ladıkları mını ihtiyatsızca -Bu programda O wkâfirlerden ile Kuranın üldiğinden şikiyet ediliyor, her halis müslüman kiyam bayrağı da' ili s Itına davet ediliyordu. Cemiyetin yalnız Füesasi biri. | gr epey İ üçüncü ordu erkânı harbiye pe setine tayin olundu; bu vazifeyi hayli tereddütle kabul etti, Ar- na gitti, © KArkası war). İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: