1 Mart 1934 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12

1 Mart 1934 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 12
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Rübap bir çalgıdır, şu kuşun kuyruğa biçiminde bir çalgı. Ba Avusturalyada yaşar. Çok güç #atulur. Kıymeti bizim para ile | 8000 liradı vrupada, açık hava mektepleri çok yayılmIş, sayılari çok artmıştır. Çocuklara artık birçok yerlerde açık havada ders veriliyor, Resmimizde gördüğünüz açık hava mekteplerinden birinde coğrafya dersidir. Yerlerde alçıdan yapılmış haritalar vardır. Çocuklar; aşağı yukarı, ameli surette coğrafya dersi alıyorlar, İngiltere zabıtası, hırsız, haydut takibinde köpeklerden istifad. ederler. Resmimizde, atlama tali- i cins bir polis köpeği İ Tavşan, kaplan, fil İ Kar İ Hanıma yer veriniz! İ , — Bir Fil ile bir tavşan, « — Sen yere yat? Benim aklıma Uçan kuşlara bakın şam üstleri tramvayların has — Evet. Z A Bi; kadar a li malüm, Tafsilât vermeğe lüzum Ve gene gazetesine daldı. rından geçenleri anlatıyorlardı. ».* mi > misk moğlnç lal m i i 3sbi i e i yaz ik kaşlar. yı ri üp gibi sağı Birdenbire ortalığı Fil tavşanın sözünü dinledi. Ye- Aİ vi rig Sirkeciden bir tramvaya sokul- Genç oralı olmuyordu. Üç bey, İki ei e, sapan rn | e ya, İmran kama ski elirmi ölçekle E dum ve tek kalan boş yere otur. | pir olmuşlar, onun terbiyesizliğin- başladı ısırmağa. di i dular. Fil kekeledi: > — Kaplan... Kaplan geliyor!. Kocaman dört ayağı üstünde j titriyordu. Fil bağırdı: i — İmdat... Can kurtaran yok mu? Tavşan beni yiyor!.. Tavşan beni parçalıyor!. ni ” — Yaklaşan kaplan duraladı: , Bu da ne?.. Bir tavşan koca bir fili yiyor!... Bu görülmüş şey değil... j Kaplan düşünürken, tavşan ona döndü: — Kaplanın derisi daha yumu- şak olacak... Bu kart fili ne yapa- İİ yım?... Kaplanı yemeliyim.. z > Ve gözlerini dört çarak kapla- Ve haykırarak koşmağa baş- | ma atıldı. ladı: Kaplan, bu müthiş tavşanın üze- ine hü ünce, ta- — Telâş etmiyelim.. Telâşa lü- ettiğini gö, ir çare bulmalı, Mei ine hücum banlarını kaldırdı zum yok!.. Bir Yö Hiç Tavşan inledi: başladı. Hem koşuyor, hem de: — Beni lokma yapar. — iİmdat!.. . Can kurtaran yok mu? diye bağırıyordu. — Beni altmış yetmiş lokma ya- Tavşan biraz, kaplanı kovalar- par... Bundan ne çıkar mış gibi yaptı, sonra geri döndü, — Beyhude koşuyoruz. Bir; file yaklaştı: sonra nasıl olsa yakalanacağız — Fil arkadaş, dedi, hâlâ dişle- rdular. Tavşan file dedi ki: rin korkudan biribirine çarpıyor... ar Dama yığılacaklar. Hava pek donuk bakar. . ydi aşa inelim. Biraz da sevinelim. Karlarla eğlenelim. Bahçemiz pek te güzel, Oynıyalım kardeş gel. Bak kar dolmuş her bir dam. Yapalım kardan adam. - Bize bakınız bize Neşeli sesimize Ellerimiz demird. irden Kar toplayıp hep birden Bir be; lam yaptık. Bir beyaz adam yaptık. Ziya Vekbi dokunma sokar. 7, Bütünüm dağınıktır. ğru halledenlerden, bi ni iye: maşlahlı hanım,, romanı, Kolombun çapası Kristof Kolomp 1498 de, 1880 de o civarda denizi dibi aranırken 1.100 kilo ağır- lığında bir çapa bulunmuştu. Kristof Kolombun 1498 sene- fırtınada gemisinden kopan çapadır. Çapa müzeye konmuştur. lum. Eminönünde bir de hanım bindi. Ayakta kaldı. önde, kadınlar ye- rinde erkekler oturmuştu, kimse yel damadı. Hanım etrafına ters ters ba- kındı: — Burası kadınların! . Hanım öfledi, pöf- önde oturan terbiyeli idi!.. Kadınlara yer ve- rirlerdi Cevap çıkmadı. Hanım etti: — Evet, öyleydi. İkinci bir bey, gencin omuzuna dokundu: tastik — Hanıma yer versenize... — Evet. Ve gazetesine daldı. — Sağır galiba.. Üçüncü bir bey haykırdı: — Hey efendi, hanıma yer ver- Ben 7 harfli bir sıfatım, 5, 6, 7'im iyi giyinir, zariftir. 7, 6, Sim soğuk bir mevsimdir. 2, 3, — senize... İl 1 Mart 1934 | Mürekkepli kalem, ikinciye: Iş bankası kumbarası, üçüncüye “Pembe 1 şubat doğru ci hediyemiz olan 1934 tarihli bilmecemizi len Şiar Cavit bey, birin- «3 aylık Akşam abo- irinci, Ayrıca 200 kariimize de muhtelif hediyeler verilecektir. Zelzeleden sonra senesinde, Yeni Ze- lântta müthiş bir zelzele ol uş, 60.000 kişi lömüş ve ya- üme | , 2, 3üm kıştan kışa yağar. Sondan iki harfimi atarsanız açılmış avuç olurum. rinci cildini alınış- tır. den bahsediyorlardı. O aldırmı- yordu. Tramvay Galatasaraya geldi. Genç doğruldu, başını arkaya çevirdi, biraz geride, ayakta du- ran bir hanıma işaret ettiz — Buyurunuz, oturunuz. .. Kadın koşarak geldi, oturdu: — Teşekkür ederim. Genç tramvaydan inerken o üç beye baktı, şapkasını çıkardı: Ben iniyorum, d. Mili edi, ümit ede- rim ki sizlerden biri, ayakta ka- lan hanıma yer verir! Buzlar üstünde uz dı. Gemi parçala- nirken, / tayfaları, kendilerini bir buz

Bu sayıdan diğer sayfalar: