27 Ocak 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

27 Ocak 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 AKŞAM Memleket Elaberleri Kastamonu Halkevinde büyük bir çalışma var Konferanslar veriliyor, kitaplar çıkartı- lıyor, bir de mecmua neşrediliyor EEE 2 Ki Halkevi kli X işaretli bina Halkevidir Bi idar. va in i, Kast tamonu par- Halk. ,ti başkanı dok: iştiraki le eder Tevfik Aslan evinde bir lantı an ve mühim karar- lar verilmiştir. ler şube, kendi üzerine düşen iş üzerinde bir çalışma pr. Mi BAREL Bil, tarih, ve edebiy: dan mürekkep olan bu şube, Halk- evinde on beş günde bir halka konferans yn karar vermiş- tir. Bu hususta doktorlardan, öğ- yetmenlerden > diğer Zmeveer ve on- Yaş üzüm ihracatı İzmir ticaret odası tetkiklere klere başladı rak ihracını temin için mi ve Ke Yen leketlere sene: “ vw üzüm aç SL ey altı e ün ki v SEYAHAT NOTLARI © 27 Kânunusani 1936 PARİSTE BİR RUS GECESİ —2— mek odasını uzatan kışlık bahçede Balalayka çalgısı uzun. senelerden- * İZZET MI başlıyan şen ii a şeklini murlengin ahfadından olduğunu söylü 1 yen elmacık kemikleri biraz çıkık, 8 bir beri İstanbulda yayıldığı bütün Avrupa payitahtların- dinliy e ezberlediğimiz şar- 1 a ak), tesile; bir ie gz miralayile anil 3 lenerek ş uzun boylu, simsiyah gözlü bir Gürcü güzele «Patou» da satıcı olarak çalı veyda (e ızları) gibi zevk ve | şan bir mareşal kızile, Ukranyadaki sevda, hicr: nağ 7 çalıyordu. lerek bugün Fransız edebiyat Bir aralık salonlarda bir hareket ol- | mümtaz bir mevki kazanmış SR ii du ve meraklı bakışlar kapıya döndü. ie a de biliyordum; Çulkur si- uh Prenses A. ve hülyalı patlak e ml dıran kocası, Rusyalı Ermeni e e ağım er- kekler arasında da, milyoner bir sine- si, ve bir terzi dükkânında müdür- eden Petrogratlı bir kont, yaşlıca ii Amerikalı kadının mahrem kâtipli- ğini yapan genç bir asılzade, Fransada e lee ve izdivacından sonr: n kapi alı Eiki muhitle- bul olduğunu işitmiştim. MER mw vaffakiyetin verdiği emniyet ve serbesti ile olacak, Prenses A. bu ak- doktor vardı. Gece Ma) yakın, güya o vakte kadar hiçbir şey ei ve içilme- miş gibi, «sofraya buyurun>.denildi ve bu defa misafirler, emsalsiz a ye- meklerile bezenmiş iki büfeye davet olundu! şam buraya beklenmiyen, garib bir mi- safı getiniş ordu GÖlük benleli, Baki ların muhtelif konular üzerinde konferanslar vermelerini rica et- miştir. İlk konferansları, idare he- yeti azası verecektir. Bu şube, Halkevi adına aylık en adlı bir de mecmua çıkar- ağa ka! iştir. Ayrıca şim- iye kadar BERLEN Sagi e İz ye kadar yapılmış olan tecrübeler istenildiği şekilde neticeler verme- ir Küllandar förmüllersi lar bile eee pehrilrini tama: unut ründürerek ekiiğen; ürkek ve şaşkın arlarla etrafa bakarâk min emir bekliyen bir çalgıcı, Prenses A. iyi neticeler alındığı da görülmüş. tür, ticaret sa- hasında beklenen kazancı temin edecek mahiyette değildir. Onun ici kelE lol, balai — size bir vatandaş takdi amda Nİ Sok; e pencerenin altında, hazin bir Ve yanık bir ses memleket lr ö: Be başladı 1 aşladı kitap halinde neşredecektir. Halkevimizde, kurslar şubesi haftada altı Li ki ii Bine leri vermekte: Berk Tek Ül ar iki gece fransızca, iki ca, iki gece ingilizce olarak yek mekte olan bu dersler, Kastam nide büyük bir a EM tır. Bunun için ersler, her ge- ce çok kalabalık olanla Kütüphane şubesi, mevcud ki- alman- tapların tasnifi e irki olmak- tadır.. Ayırmı yapılmış olan ekli e miz br kesin, h u- imuşlardı civert Bi slm ve yoksullukla sol üslü ve şen halk içinde Us 5 mhecereinin biçare bir tasviri fakat ekseriye- tin bu zayıf timsali, neşe ve ihtişam dalgaları altında silinip ei 1 Sabahın üçü... Herkes biraz yorgun ve DE li Yedi saattenberi içki, musiki ve insan hararetile yanan ha- aca ik elboek ali uzun uzun onu dinliyerek ağladım. Ni: alabiliyor. Sedirler ve kanapeler, dal- e ında gelecek malümat | payet dayanamadım ve artisti alıp be- bakışlarla susan, arada su vw | Zaber getirdim vaş yavaş bir şeyler söyliyen, belki aş i i Ne ev.sahipleri ne de Prensesi selâm- | ve ihtirastan bel yarınki .ma e pan e mak için yaklaşan dostları onun ağ- | endişelerden bahseden çiftlerle w m : i 1 e la, | Tamiş olmasına pek acıyor edi- de, kışlık bahçede tekrar çal £ yakında yapılmağa başlanıla- | yer Rus- Ermeni dilherinin göz yaşları başlıyan Rus orkestrası şimdi, a Ir, ein i aynen kahkahaları gibi şımarık w e hoş gazele benzer hazin 7 1 söy“. 'emsil kolu çalışmalarına yeni irdi lu, bir e en Yemi e ba aşkan lığ ğına ... iliyor musunuz, dedi, bu, b Bu imdi Pi i acirlerinin şarkısıdır. Şiir ve ha: kol da muayyen zamanlarda mun- | isk: ma ot ince | retle titriyen ve ismi «Zaneslo tebya tazaman temsiller vermeğe başlı- | uzun parmaklar ie tuttuğu kadehten | sni , Rusya» yani «Rusya, karlarla yacaktır. ampanya içiyor ve istediği şarkıları, | örtülüsün> olan bu şarkı, bir Rus mu- Hulâsa Halkevimizle yeni bir | gaşy içinde dinliyordu. 'Tabit Balalayka | siki üstadı tarafından bundan on altı ele eie Susmu; di üyük bi sene evvel İ: e e za ii RE Ul irafını ala- | mandanberi, Avrupa kısmı Prensesle çalgıcının etra > iz Rea er Te e kil lar deği ri e lan AE ye çok yon okuyabilmesi temin edilmiş Sir caktır. Sosyal yardım şubesi, memleket- te mevcud doktorlara müracaat ederek hergün muayyen saatlerin- lik lışmalarında ve muhit tlerine fay. dalı oilemelr eş ili gelen her türlü İl ve manevi yardımı li çekinmemek- —T.M.Y. tedir. — hep bir aj şaş otka, viski ve şampanya kadehleri biribirini takib ediyor; taze havyar ve soğuk mezelerden sonra ağır ve Jez- zetli sıcak «Zakuski> ler... Saat ona doğru bir zenci cazı geldi ve müsame- Te, Grandük ile Firdevs Hanın dansile ağızdan şarkı söylemeğe er yerde söyleniy: icam üzerine Fi kis e bir kısmını türkçeye tercüme etti: «Ey Rusya, karlarla amin Eski z: n | AŞK ŞKIN Bu hiç nn ver bir şey değildir. — Kim söyledi sana bunları di- rum? unu sorma, Elena, vee cevap vermiyeceği: S mızda bir sui tefehhüm, ii bir el kalmasını istedin, iş Sükünetini — Gösteriş yapıyorsun! Bu za- hiri olâkaytlığınla beni kudurt mak istiyorsun. — Hayır! Bildiğimi sana an- Kr e ir bit- Canımı sıkan yı ya- pa bali ğıma e sana — ; vermiş olmaktır. ikkatli dikkatli, bir 2 “ldiven seçiyor, bir tü) beğenemiyordum. CİLVESİ Tefrika No. 57 — Ne gibi yalanlar söyledim sana? — Ne gibi yalanlar mı? Hepsi yalan iki ni im! e ni- hayalini kad rının içinde bir kelime m doğrusu k! SE Elena daha çok sarardı. ihti- malki zihninde beni alda için bazı şeyler tasarlamıştı, Fa- kat şimdi bu sözli onları, den çok yüksek bir mevki ver- mek istedim. Barid bir tavırla: — Bir kadını talikir etmek çok kolay bir Lü SE — Tahkir Hayır, e Lal el idi sun, Demek isi m ki ha ti hiç bir sebep ve gayı Ema bile yalan EE aldatmak senin için bir ihtiyaçtır. Çünkü içinden başka birinin hükmü al- tına in korkuyorsun. Ba- na bak, (saçlarımı düzeltmek için aynaya dödüm) İstanbulda iken bile senin bir «aman» ın ardı. — İstanbulda mı? — ki Şeman denilen he- rif, mi Şemandı değil mi? Bir gece, va kaç kadeh şampanya- dan sonra onun metresi olduğu- nu da biliy: Hırsla DİZ : — Doğru değil! Hepsi yanlış! Hepsi yanlış! — Nafile, inkâr Kiri m ye kendini y. Bu faydi kol medyadan vazgı lela sana bunları? Keke mi söyledi? Onu tanımam ki... — O halde d? Hermos söyle- yi Hermos bunları nereden bilir? Karş e bu işi “Elena zaptedilmiş bir hi le parlıyan gözlerini yüzüme dikti ve birdenbire sordu: — O halde, benim hakkımda ne düşünüyors u? — Ne mi düşünüyorum? Hiç! Ne olursan ol, ne yapmış olur- san ol, beni artık hiç alâkadar etmez. Bana söylemekle bü- yük bir hata ettin. İşte bu e Bu sırada e kapı du. ER hazır len ir ha- ber Si — Clara, elim, dışarıda ye- yiyeceğimi sana haber ver- yi unut mek me; muştur Elenanın binlenbire. hayret yok. Şi labileceğini kendisine söyleyiniz. Hizmetçi gittikten mk 'par- düsümü gi; e di Elena buz gibi bir e Bn — Gidiyor mu: — Evet, görüyorsun. — Neden beni yalnız bırakı- / yorsun? — Bilmem, - Evde oturmam: tercih ediyorum. Sinirlerim bi rTaz bozuk. Sinirli bir halde şapkamı ari- yordum. Elena beni menetmek ister gibi, elini uzattı: — Rica ederim, kal, Gitme, dedi. Sesindeki rica ifadesi beni te“ dü Bir tarai Sesli li sordum: — Ne istiyorsun? — Hiç. Beni yalnız bırakma, diyorum. — Ne tuhaf bir fikir! lim, Mersi. Adyö. — Levent, beni iş işten geçmişti. Ben N li ye bir halk kali. dım. (Arkası

Bu sayıdan diğer sayfalar: