8 Şubat 1936 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6

8 Şubat 1936 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Sahife 6 AKŞAM Son zamanlarda İzmir havalisinde kaplanlar çoğalmış Kaplanlar 2,5-2,80 metreboyundaymış. Avcılar avları sıklaştırmağa başladılar tertib edilir. Geçende İzmire akın olan Abdullahağ a çifliğine bir rma inmiş, öldürülemiyerek kaçmıştır. Bu köye iki de pars in- miştir. ele biri öldürül anlarına bir nevi le- opar da denilebilir. Değirmen- dere, Gumüldür, Selçuk, e ler ve Kadife dağlarında epe; kaplan vardır. Kadife dağındaki yirmi kişilik mektepli rastlıyan bir kaplan onlara dik- kmış, çocuklar yere yata- rak hiç kıpırdamamışlardır. Ka; lan; çocuklara bir müddet bak- tıktan sonra sıçrıyarak orman Tarak kaçmış. Diğer bir gün şuuru muhtel bir dın, ipinden tuttuğu keçisile ayni dağdan köye gelirken bir kaplan hücum ederek ei kap- mak istemiş, deli kadın Izmir havalisinde vuralarak tahnit edilen bir Sapip ve avcılar cemiyeti ikinci reisi B. Mustafa laşmı Üç S ldıaberi kaplan bulunan mıntakalarda sekiz tane kaplan öldürülmüştür. Değirmendere ve havalisinde dağlık arazi müsaid İmadığından, kaplan sürekleri tertib bn ise de Sek çuk, e Habibler dağların- ir ile bi irlikte İzmir avci- > kaplan avları tertib etmekte- Nd yıldanberi kaplan sürekle. rini idare etmiş olan İzmir Halk- evi avcılar derneğinin ikinci reisi Mustafa ile bu liz hakkında gö- rüşmeği ve okurlarıma bildirmeği Tokatta gençler tarafından sik sik temsiller verilmekte ve ie ir. Yukarıdaki resimde Kahraman piyesinde rol rağbet görmektedi: alan gençler görünüyor. avları hakkında da şu kıymetli izahatta bulundu: — Kaplan avcılığı çok tehlike- lidir. Kaplanı ya başından, yahut kalbinden vurmalıdır ki avcıya si er bir ep şlar. en geçen sene Sö- keninmerle köyü areili ke ti ralıyamıyan arkadaşımız fazla kan kaybetmek yüzünden ölmüştür, Kaplan sürekleri için kaplan başlar, ni eri an bulunur, O vakit İNER "haberdar ek m yanım- rmalıdır. ekseriya 25. 2,80 metre uzuluktadır. KADIN KÖŞESİ Şapkalar uzuyor Birkaç senedenberi geçen şekilde idi, Şimdi den külâha doğru diyebiliriz. görüyorsunuz. 8 Şubat 193677) lenberi giyilen şapkalar hep küçük ve başa tamamile şapkalar uzamağa başlamıştır. Buna taky€ » Yukarıda son moda bir kaç şapka resmi İzmirde bir güzellik müsabakası Izmir Kızılay balosunda güzellik müsabakasında kazanan üç bayan (önde oturanlar) İzmir Kızılay cemiyeti tarafın- dan her sene verilen büyk balo bu sene de hükümet konağı salonla- rında a Balo sabaha ka- dar büyk bi içinde devam etmiştir. Bili vali, mü mevki kumandanı, İzmir parti başkanı, konsoloslar, banka mü iz ve kalabalık bir halk b lunmuş Mi muhtelif vE güzellik z tef bö yangosu büyük rağbet görmüştü” eli AŞKIN Yazan: M. Uygaç zına doğ örs için ha- anın üzerinde diz çöktüm. Başını çekerek: — Kuzum, dedi, münasebetsiz- İk etmeyiniz. — Böyle bir z dye eni mü- nasebetsizlik ol — Katiyyen. K başımı döndürü- yor. — Ya! Houbigant lâvantası kullanırım . On lira şişesi. Görü- yorsunuz ya, pahalı deği n size bu kokudan bahset- miyorum. — Sahimi ? O halde.. Sustu. böğri ökkddüi dan Zzi- yade bana sürünen vücudü başı- mı döndürüyordu. d . Buna isim vermek, uğ erit Si am Neden korse giymiyorsunuz? Evde hiç ii giymem.. Böyle daha rahat, CİLVESİ lm No, ape si | Beni bii nir itti, Seon kolları esvabın geniş kollarından dışari çıktı. Birdenbire elimi koltukları- nın altına doğru uzattım. — A... yapmayınız.. «rel pm üzü kıza ıştı, Esvabını anti- Eg bir i iğne Sel tutuyordu. Bu iğneyi açtım. — Aman siz ne kadar mütecâ- vizsiniz! — Müsaade ediniz de sizi e yim, Yvonne. — Olmaz! — Bir kerecik , Beyaz dişlerini göstererek gül- dü. — Ne çince sanki? t k vü cudunu bir a gibi hissedi- yordum — Çok hoşuma gidiyorsunuz, Yvonı nne! Derin gözlerinde sanki bir hay- ret ifadesi vardı, İnce burun de- likleri kuvvetli bir koku teneffüs eder yuk hafifçe titriyordu. De- eğmeyi Mi senden Zan gidermi Geçe en, seni e Ta lar Başını göğsüne doğru etsiz yüzü gölge içinde kak lerine 5 ri şakaklarımda hissediyor gibiy- dim. ia err e Göğ- sünün çizgisini ordum. Göğe in tarkediliyordu. Büken fenalık geliyordu. Kollarını göğsünde kavuştur. du. Kendisini müdafaa etmek is- râşe verdi. Dizleri biraz titri- ordu. — Pek zalim, insafsız bir ka- dın gibi görünüyorsun. Böyle ok 'duğun için seni bu kadar şiddet- le arzu ediyorum. Eğer benim ol- mazsan zannederim ki seni döve- bileceğim! şen uzatarak, titrek bir ses- Bunları bana niçin söylüyor- Sin dedi, — Çünkü seni seviyorum! Çün- kü seni istiyorum! Bana hiç tanı- madığım, bilmediğim yeni bir şey gibi geliyorsun. Hafifçe fısıldadı: — Sen başka bir kadını sevi- yorsun. Hırs ile cevap verdim: Ha; i seviyorum, Ba ayadı, Neşeli bir sarhoşluk içinde gibiydi. Mevi damarlı gerdanı bana doğru uza- dudaklarında in ıslaklık pırıldı- yordu. Ben o un içine alarak eridi kaldırdım, vi Eransıslarin. 14 temmuz bayra- ler, sokaklar, her taraf ler köşede milli marş çalınıyor, dans ediliyordu. Sokaklardan geçmek kabil de- La hava da gayet sicaktı. Bİ” le en iyisi evden çık mektup yazmak geldi. süküttan sonra, ona şu ilk mekt” bu yolladım: «Azizim S Bu kadar uzun zamandanb€” sana bir ğıme kak” rak mi ü fakat bunu seni unuttuğ pi alâmet diye kabı tçimi i ik mi yazmıştım. Ondan sonra; neler oldu (Arkasi var) ij

Bu sayıdan diğer sayfalar: