15 Kasım 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

15 Kasım 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

AK Tiyatro inkılâbı | > me millete bilmediği bir sam! Mrmak — (Haydi, çaldırmak! » Yine kolay; bir kaç kişi, bir! et yetiştirirsin!) — ve bil-| map #lişmadığı bir mmusikiyi dinlet- de, De güçtür; nasıl muhale yakın-| çeyiz ardanberi nice tecrübeler ge- ik. Hele son devirde, garp mu- ei yeni bir akide gibi bhalka| Yei ettirelim diye nasıl uğraştık. şaklar koyduk, tertipler aldık, yp asandalar yaptık, Üstelik radyo Yaman bir icad da bu kuvvetli öğren yardımcısı oldur Hangi çevren karşına nefis bir < va çıkıyor, Amma: İgsna kadar Kabireyi ara baka t şunu... Saz heyetinin dağsiyet ekseriyetle bu merker-| “e yarin Ertuğrul ise, tek başıma, ndi iman, azmine ve bilhassa > güvenerek şu millete bir Saldınyor. Dinletiyor da. kçj Ünhüriyet devrinin mazhariyet- yerme «O inkılabı başardıkı, lâbı becerdik» ilh diye sı dururken ayır. İnsaflıca düşünür- m hakkını Sezara, Ertuğ- hakkını da Ertuğrula vermeğe yukanya aldığımız musiki tiyatroyu (Okıyas edince görünür: Birincinin kuv- alaturkası olduğu için halk elle sarılmış, bırakmak is- * (Ve, garbınkini benimse , şarkınkini de bırak» tanım; bilâkis onu da inki- in!) Halbuki, Muhsin Er- devamlı rejisörlüğünden ve tâbirle sahne diktatörlüğün- '«l zaten pek tamah edilecek vi yatromuz yoktu ki... Şa- manasında Gyatroyu sey Mi My eler £ Z #8 Rİ ş# Şİ ŞAMDAN AKŞAMA İleri süren çocuklar ŞEHİR HABERLERİ|| ÂŞIK GARİP Talebeyi kontrol Muallim bulunmiyan yerlerde polis harekete geçebilecek Tülebehin mektep dışındaki vaziyet- lerini kontrol için muallimlere, icabın- da polisin de yardım etmes! kararlaş- tarılmıştı. Muallim bulunmıyan yer- lerde polis doğrudan doğruya hareke- ta geçebilecek ve serseri çocukların takibi esasında talebe olursa, hüviyet varakası göstermelerine bakmıyarak, bunların vaziyetinden. mektep idarele- Tİ haberdar edilecektir. Bolediya zabıtası O Bütün otel ve umumi yer- ler hakkındaki maddeler görüşülecek Belediye zabıtası tallmatnamezinin halkın huzur ve rahatını ihlâl ede- cek hareketlere karşı konan madde- ler errelce umumi meclis tarafında, Kabul edilmişti. Panstyonlara, otellere ve umumi yerlere aid hükümler de meclisin bugünkü toplantısında mü- #akero edilecektir. Yeni hüküml göre otellerle esyasız olarak kiraya verilen han odalarının kârgir binalarda bulunması, zemin- lerinin taş veya muşamma olması sıhhi temizliğe riayet edilmesi lâzım dır. Ahşap olan binalar han olarak kullanılmıyacaktu Çukurbostanda yapıla- cak spor sahası Çukurbostanda yapılacak spor s2-| hasının plânı 'çin bir müsabaka açıl- mıştı. Müsabakaya İştirak edenlerin plânları jüri tarafından reddedilmiş- tir. Yeni bir müsabaka açılması düşü- nülmektedir. Maamafih saha şimdilik futbol ve atletizm müsabakalarına tahsis edilecek, tahsisat bulunursa olduklarını | behemahal | Karilerimizin mektupları * Talebeye yeknasak elbise giydirilirse kontrol kolaylaşır Bit karlimiz yazıyor: Gazetelerde (Mektaplerin ders saatinde, sinemada, kahvede, gü- rada burada oturan talebelerin kaldırılacağı ve icabında bu işe polisin de yardım edeceği yazılı- yor, Ayni zamanda mektep Kas- keti giymeyen talebelerin tramvay ve vapur gib! vesaitten de (paso- ları olduğu halde) istifade edemi- yecekleri söyleniy: dn sinemada, Şu- ket olm tanıyacak runduğu yerden çil buki Biaarif W. tikalarımızda çık lise için ayrı, ortamektep için ay- 7 birer model intihap ederek res- mi bir elbise çekli kabul edecek olsa bu takip işi zannederim ken- diliğinden kolaylaşacaktır. Resmi elbise ile mektebe gelme- yen talebeyi mektep idaresi kabul etmez, mektebe gitmemek fikrile sivil elbise ile evden çıkan tale- benin de velisi çocuğunun, o gün, psden resmi elbise giymediğini s0-| Tarsa, bu $ş de kendiliğinden hal- ledilmiş olur. Talebelerimizin mi) 3 bayramlarımızda da yeknasak bir elbise ile geçld resmine iştirak etmeleri herhalde güzel olur. | İKUÇÜK HABERLER A Dün Harbiyeden “Taksime gel- mekle olan Harbiye - Aksaray tram- vayı ile mukabili istikametten ilerleyen bir kamyon biribirlerile çarpışmış, her ikisi de hasam uğramıştır. Yapılan tahkikatta kamyon şoförü Ahmet suç- lu görüldüğünden yakalanarak hak- Meydanlar Sekiz meydanın tanzimi- ne karar verildi Belediye imar müdürlüğü Beyazıd , Ayasofya, Karak Op” hane, Üsküdar, Beykoz, Dolmabahçe | meydanlara ald plânları hazırlamiş- tır. Bunlar, tedkik edilmek Üzere Be- Jediye releliği makamı tarafından $€- hir meclisine verilecektir. Meydan- lardan hangisinin daha evvel tanzim edileceği bilâhare bell! olacaktır. Şim '» tasdikine tevessül cak istimlâk ve tanzim işlerine hasre- dileeektir. 7 Fiat mürakahesi Mürakiplerin fazlalaştı- rılması kararlaştırıldı Fint mürakabe Komisyonu dün; t- İ enret müdürü B. Avni Sakmanın rets- HE altında haftalık toplarıtısinı yap- mıştır, Komisyon bu İçtimainda de- mir ve manifatura flatleri üzerinde yapılan tedkikleri gözden, geçirmiştir. yeniden * istemeyi kararlaştar- Manifatura flatlerini satıcılarda gönder geçirmek üzere memür ediler iki mürakip kifayet etmediği cihetle bu kabil kontrollerin daha sıklaşları!- mas için mürakiplerin fazlalaştarıl- masi karartaştırılmıştır. —— Hava kurumunun İpek Sinemasına teşekkürü Hava kurumu İstanbul şubesinden: &ılik, meclisin komtrolünü müteakip | | Tefrika No, 126 Mahzenin içindeki demir parmaklık. Mi. pencereye kolunu dayamış olan gerç kız, dalgın yordu, Pencereden mahzene giren ışık, bu bir tavanla ikiye böl mahzende yatak, yorg dolab, sedir gibi, bir yatak oda bulunması lâzım gelen eşyanın hepsi İ vardı. Bir kenarda göze çarpan Içki ve yemek masam ve pencerenin kena- £ bir kuş kafesi ik bakış- kız, dedi, özlediği | amma, kuşla konuştuğu £ ve onu çok sevi yor. Yuvan bir akşam Koço ile konu- şurken: «Onun kuşunu boğdum.. Ve kafesi fırlatıp attın, Çok ağladı. Da bir kuş daha getirdin yor.» demişti, Bi Kulağımla duj-| duktan sonra, zavallı kızcağıza daha | çok acımağn başladı Âşık Garib yatakta yatan sakallı bir adam rdü. Gözleri kapalıydı. Onu uzaktarı tanımasına imkân yoktu, Garib, Sarı Susama eğildi” Bu kiz (Pro) düşmüş? tini kaybetmiş, (Tekrar zengin olar- İ sam, ik dolacak kızımı Proti manas- tırma (o mezredeceğim!) demiş. Bir müddet sonra tekrar zengin olmuş, Evlenmiş ve ük doğan kızını İsta, la göndermiş... Yedi yaşında manastı- ra tesilm etmiş. cağız yedi yaşın: Protlde Ta- hiplerin elinde mahpus kalmış. — Orada rahibeler de vardır. — Ne olursa olsun. Böyle genç bir kızın ot yedi yaşına kadar dünya yü- sü görmeden adada kalmasına şaş İ mamak kabil mi? — Kabildir. Bu, | bir bâdise değildir. tarafı, böyle mel van gibi meşhur düşmesidir. — Bu faclaya nihayet vermeliyiz Kiveli! Sen bu hususta bana yardım edeceksin, deği mi? — Korkarım, dedim ya, Ben Yuvan- stiyanhkta yeni! âdisenin mühim canavarın eline! Yazan: — Acıklı bir hikâye. Demek ki, kız-İş İSKENDER FAHREDDİN ik yer bulamazdı. Zaten düğününü ehanenin bahçesi mecbur kalmuzt: erdar Halil efendiyi rahim paşa — rüşvet ezdi. Onun ölümün bula ayak basma; dama taşrada ve fakat İş başında ço) mez, timastan hegi ği mayan memurları mu endiyi severdi. vezirlazam Oğlunun Rüstem paşa çok sünnet, edild re vindirmiş oturdul Demiş, şu ceva lar — Destinah bir Rum zengini serve-İ tulan, par- , kulunun İşte, böyle bir adamın oğlu sünnet oluyordu. Halil efendinin çocuğuna ir hediyeler çok mütevari, de- ylerdi. Çünkü, defterdarın da ona kıymet'i hediyeler ver. Mekten çekinirdi. Zaten buna sebep de yoktu. Madem ki Halil efendi Tüş- vet yemiyor ve maiyetine de yedirmi- yordu. O halde sünnet düğünü müna- | sebetile kendisine kıymetli hediye gö- türmenin ne mânası vardı? Birçok kimseler, Halil elendinin ve- zirazama olan münasebe! idikleri ileride meydazin genişletilmesine de- vam edilecektir. Ebedi Şefimiz Atatârkün ölümünün! ikinci yldönümüne müsadi! günde) İpek sinemasının gösterdiği filimler; dan korktuğum kadar, Allahtan bile korkmam Tekrar kolundan çekti: Için: kmda karun! takibata pi > irişilmriştir. — Rüstem paşadan kimbllr ne de- 4 Karadeniz boğan açıklarında meziyetleri vardır; bahis, amma, medem Türk sahne sanatını tek başlar edemenlar) Vodvl aday ,ları?... Müşteri çekedursum- İçi likin sanat değildir. mübarek Nİ Eka maa vak « lardı kiz in Halkın hoşlandığı, eğlendi- dolayı rağbet ettiği güldü- , kolay dramlar var. İ onlara basredelim, Para aris İ le çetin bir cereyana karşı Ve bu sayede resmi tiyat- ig, hakiki bir mektep haline gek * Manevi mela satan hiç bir mizde. oradaki gibi bir sis| * muvaffakıyete raslamıyoruz. ile tanman bütün millet- Minelerinden eser nümtmeleri © tercüme edilmiş, oynan Niş Bu arada dekorundan aktö- hü kitabından mütercimine ve İp, ile kadar her unsur üzerinde iç saksılmıştır. ie yine himmet ed e halk bakımından şaşıla- Miş, Beticeye varıldı. En güç ve irmeyiciy , üstelik etüyleri| il ve bilhassa| aa nevülüne gayri müsaid — Kaş oynanırken haftada yedi Tan dolduruyorlar, Oyun çehrelere dikkat ediniz: dinliyorlar!... #*memi istemişti. «Bir bi. yerdir elbetin diye tereddüdle! , verdim. «İlk günü birinci! RK, 2 Madi, nz eeelerin faydası da Maçkada bakkallar teftiş edildi Maçıa ve elvarındaki bakkallardan bir çoğu Belediye tarafından teftiş İedilmiş, neticede narha tübi madde-| lerden parhtan farla flatle satış ya- pan 7 kası tutulmuştur. Bu bakkallar, mii | Koruma Kanununa göre kanun! taki-| bata tâbi tutulacaklardır. Tepebaşının genişletil- mesi 22 bin liraya mal olacak Tepebaşı bahçesi ile Perapalas oteli arasındaki duvarın geri alınması ve "Tepebaşı kışlık tiyatrosu dış kapısının geriye çekilmesi suretile caddenin ge- nişletilmesi için bir proje hazırlan- mış ve keşf! yapılmıştır. Keşfe göre caddenin tevsi 22 bin liraya mal ola- caktir, —— —— — Karısına kızmış havaya | sliâh atmış! İzmir (Akşam) — Şoför Kemal, münakaşa ettiği karımna hiddetlene- rek evinin kapım önüne çıkmış, b bancasın. üç el ha Suçlu tutulmuştur. e0000s0000200000000000008006 | perdeden itibaren sahne boşalmaz- sa hayrettir. Bu kadar felsefeyi bi- cim halk sahneden dinlemez! di. yorduza, Halbuki ilk sene bir kaç) hafta temdid edildi, oynandı. Bu sene yinr tekrar programa alındı; oynanıyor; çarşamba günü gittim, salon doluydu. Halk dikkatle takib ediyordu. Sonunda alkışladılar bile. Ertuğrul Mahsin böylelikle bir il mucize yaratmıştır. Bir millete sade mesini de öğretmiştir. — Ne diyorsun bay Amca deprentide ortalık birbirine giriyor... bakkal harkında zabıt vara-| boşaltmıştır. | 5 denizde genç bir erkek cesedi bulun- muştur. Bunun geçenlerde bir fırtına esnasında batarak mürettebatından geminin tayfala- edilmekte dir. Cesedin hüviyeti mahalli zabıta- sınca araştırılıyor. 4 Üç gün ereci Trakyada yağan İfazin yağmurlar dolayıslle Ydirede baza yerler su altında bulunduğundan demiryolları dokuzuncu (İşletmesi İ Edirne şehri için eşya nakliyatını ka- bul etmemektedir. Ancak Edirnenin İ istasyonu olan Karaağaca Kadar eşya kabul ediliyor. 4 Eyüpte oturan yedi yaşlarında Mustafa isminde bir çocuk, caddede İlerlemekte iken süratte gelen bir kamyondan kaçmak istemiş, bu 31- ran ayağı talolarak yere düşmüş, muhtelif yerlerinden yaralanmıştır. İ Polis, yarslı çocuğu hastaneye kaldı | muşta. 4 Sultanahmetde oturan Kadri ve Gündüz isimlerinde iki arkadaş bir nara meselesini Gündüz Kadri 1 hastaneye dliyeye t83- de B. Jaka ald aparlima- »cü katında yanmakta olan nun tevlid ettiği canda ; sarmıştır. ifsiye haberdar dilmiş, derhal yetişen bir grup tara- dan yangın söndürülmüştür. Yasef isminde bir çocuk gazete mak üzere köprüde Kadıköy Yaptı. girerken ayağı kayarak denize düş, etraftan yetişen kayıkçılar ta- rafından kurtarılmıştır. Tepebaşı dram kısmı Gece saat 2030 da nm Ayak takımı arasında Beyoğlu İstiklâl cad- Gesinde komedi kısım an gece sant 2030 da Bay Amca; | se Dağlar yürüyor..« hasılatı olarak Türk Hava kurumuna (4100) İlra tesilm etmek ve nat mas- rafını da dervhte etmek suretile ku- rumumuza gösterdiği alâkadan dola- sinema idares! müdürü bay İhsan ikçiye teşekkürlerimizin . Tolâğına garetenizin vesntetini rica eder say- gılar sunarım. Pindos dağları Pindos dağlarında İtalyanlar Yu- nanistana karşı herakâta geçtilerse de şimdiye kadar bir muvaffekıyet elde edemediler. Bu dağlar, Adriyatiğe müvazi bir si). #iledir. Kalker, rütubetii, çam ormar- larile ve cüce sedr, kayın ve çinar ağaçlarlle kapbdırlar. Pindos eskiden yarı buzbar kabileler tarafından meskündü. Şimsldo Ath- r, cenupta Dolap'lar yaşarlardı. i devletlere katiyen boyun eB- mezlerdi. Türkler bunları inkiyad et- n 1. Böyle“ çöbanlık, çifçi Uk edi Pindos dağ iya 1lo nin en yüksek tepesi 2575 met- redir. Sililedeh ular çıkar: Simalde Osum, Devol, merkezde Viosa, Venetikos, Pene, Arachlos, Achelaos dereleri, Arravutlukta Epir ve Pindos, tıpkı Parnas ve Helikon gibi eski Yunan itikadiarma göre dini bir i dağdı. Apollon'a ve perilere mahsus-|* İtu, Binaenaleyh esatirde Pindos ilâhi İ Apollondur. Pindos kızlar: yahud Mâ- İheleri ise perilerdir. Pindos sakinleri İşmirlerdir. Pindos hâkimleri, deri, büyük şairlerdir. Pindos çelengi ise şairin muvaffakiyeti demektir, göre .. Yerler yarılıp köğler batı- — Haydı, yürü, gidelim. İşte, sö- zümde durdum. Yuvam sana göster- dim. Bundan başka birşey yapmak elimden gelmez, Aşık Garib yürüdü. Geldikleri yol- dan döndüler ve dar merdivenden çık- tılar, Kiveli, Âşık Garibi kapıdan w- Furladı: — Beni unutma sakın... Yarin gece olmazsa, öbür gece beklerim İ Âşık Garib, yıllarca mahpeste kal miş bir mücrim gibi, çekingen bir ta-| vizla Akbıyık caddesinden yürüyordu. önünün önünde hâli Yuvanın mah- seninde bir kuş gibi hapsetsiği kıze, Bızın hayali vardı. (Proti) manastırın. dan kaçınlan bu kiz acaba — Sen) Susamın dediği gibi — Korentin Des- tina köyünden mi getirilmişti? Yokan, Yuvanın pençesine düşen bu zavallı bir Türk kısamıydı? Aşık Garihin içine bir şüph $. Çünkü, Sar Susam bu macerayı anlâtirken, her zamanki gibi samimi görünmüyordu. Garib, beyni uyuşmuş bir halde, yan D. yavaş yürüy K, Zeyrek yolunu utta girmiş- Bir sünnet düğüni z ekteki Aslan dedenin net dük dı. İstanbr! Defterdarı Hall efendinin oğlu e beraber, üç beş fakir çocuğu sünnet ediliyordu. Di Hah efendi Zey i in| çesi pek küçük olduğundan, oğlu- sünnet düğünü için Aslan dede-| hin kahve! ini münasip görerek.| büyük bahçesile beraber tutmuştu, O sabahtarberi kahvehaneye yalnız da» vetliler geliyordu. İstanbula geleli fki yu olduğu halde| hâlâ Budin deftardarı diye anılan Ha efendinin birçok meziyetleri verdı Rüşvet yemezdi; yalan söylemezdi; dedikodu sevmez, herkesin kusurunu! yüzüne söylerdi; devlete varidat bul- sahip-| Makta pek mahirdi. İ Halli efendinin evi küçük bir me- İ mur evinden Tarksızdı; birkaç misafiri Binalar insanların başına çökü- yerl, Nasi faydası olabilir?.. gerli hediyeler gelecektir. Diyorlardı. Fakat, vakit gece yan- sna yaklaştığı halde Rüstem paşadan bir ses çıkmamıştı. Hattâ o gece bah- çede bazı davetliler arasında şöyle bir dedikodu bile çıkmıştı: — Asaba Halil efendi vesirlazamın gözünden düşlü de bizim haberimiz mi yok? — Bu ihtimal, pek zayıftır. Hal) efendi gözden düşmüş olsaydı, şimdiye kadar Defterdarlıktan da düşer — İyi amma, Rüstem pasa gibi bir vezire intisabı olan bir adam, böyle bir günde de efendisinden ihsan gör- mezse, ne zaman güreeek Hasılı, saatler geçtikçe birçok dedi. kodular uyandıran bu sünnet düğünü her bakımdan meraklı sahneler arze- diyordu. Meselâ, Hall efendi bir gün ürce Âşık Garibe düğünde snz çal rica etmişti, Âşık Garib akşam asıl yaptıktan sonra. kaç jar için arka. eler O gece sabaha Myecekti, (Arkası var) SAKARYA Sinemasında: M bir Progr 1-Arsen Lüpen HAFİYE MAURİCE LEBLANC'ın romanından iktibas ve JULES BERRY — SUZY PRİM tarafından oynanmış bir film 2- Korsanlar gemisi MOVİTA ve GEORGES tara- m B. A. — Mimari ahlâk bakımın- dan bayımlı, Bu facinlar yapı harcı na hile kanıştıranların kulağına küpe olsa gerekür!..

Bu sayıdan diğer sayfalar: