9 Aralık 1940 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3

9 Aralık 1940 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| Si 4 £ EE gE mektubunu sütunuma dercetmi- Mn. Bu mektupta bir tabakaya Bensup kadınlarımızın annelik ve- ediliyor- iş Halbuki: Türk analarının umumi Meviri bu mu imiş?... On sekiz mil iğ hanesini i ğ £ ui LE tarifte olması ağza bile alın- Kamalı iü Ben da- Dünyada emsalsiz olan Mehmed- yetiştiren Türk anaları değil İNE MN merdane kağnı ile i- | şünülmüştü. B. Prost, kulluk vazifelerimi ifa attim!» cehennemlik olmak için kâr . — diyordu. — Zira böyle bir izde diğ “| misyona bu beyanname işle meşgul > demek, artistin felâ- Yükselmek emelinde olan a. telâkki tarzımı yalnız din, yal Sanat değil. ber tatbik biliriz. Evet, Türk annelerinin hasleideri var. Meselâ birincisi i temizdir. Peki amma, bu ir diye. metodlm annelik ve Tdatoji bahsinde ağız açmamıza Sede müsaade buyurmuya» vvelâ, şunu bilmeli ki, tersine de olur. Yani küçülterek, Bahsi geçen ekalliyet, hanasine sığmaz tebii... Bir . eğlence âlemlerini, evlâd ğe nisbetle, ön plâna al- umu görüyoruz, biliyoruz... e bu iddi bir tenkidi mucip ola- #ekildedir. Yi f *, Ş kadınlar, en münevver 8 messuptarlar. Onların mo- Orta w aşağı tabakaya doğru Memlekette nüfuz eder, Ve her bu güzideler, eğlencele- > Evvelki gün hiç bir şeyim Ame Ep ” | tanbul depolar grupu memur ve işçi- Hisarlar Rumelihisarinda İstan- bulun fethine ait bir müze kurulmasi muhtemel &mumi meslis Boğamn dan hazırlanan Imar plânı kabul et- mişti. Plân mucibince Üsküdas - BAY-İ van bir yarış başladı: Jşkları map | hayat emarelerini gözlerden silerek kos yolundan başka Anadoluhisarın. da, Vaniköyünde ve Beylerbeyinde bi“ Ter kdar. fından hazırlanacaktır. Plânın en büyük vasfı, Anadoluhisarının ötra- fındaki binaların kaldırılması ve hi- sarn meydana çıkarılmasıdır. B. Prost tarafından hazırlanan plâ- na göre İstinye İle Bebek arasındaki yol açılmış ve Rumelihisarı etrafın- daki binalar istimlâk edilmiştir. Ana- doluhisarının etrafındaki binalar da istimlâk edildikten sonra her iki hisar tarihi hüviyetlerlle tamamile meyda- ma çıkacaklardır. Rumelihisarında bir deniz müzesi- nin teşkili umumi harp emasında dü- deniz müzesi- ni Beşiktaşta Barbaros türbesi yanın- da tesis etmeği münasip gördüğünden Rumelihisarı:da İstanbulun fethi ile alâkadar bazı tarihi silAhlar, eşya ve (sair eserlerden mürekkep bir müze kurulması ihtimali vardır, Her iki hisar belediye ve müzeler idaresi tarafından tamir,edilecekler- dir. — | Zahire stoku Tacirler bu akşama kadar beyanname verecekler Hububat satışlarının tam mürgka- beye alınması İçin tacirlerin ellerin- deki stoklarını bildiren beyanname vermeğe davet edildiklerini yazmıştık. | Vilâyette, ziraat wüdürü ile ziraat odası ve hububat borsam mümeasii- lerinden mürekkep mütehassıs ko- olma vazifesi verilmişti, Komlayon bu- gün toplanacaktır, Ellerinde yulaf, çavdar, arpa, buğ- day. bulunduranların bupların 'ralk- darıriı güşleren beyannameleri & şama kadar mıntaka ticaret müdür- ilğünde toplanatak flat mürakabe komisyonuna vermesi lâzım gelmekte- dir, Cumartesi günü komisyona be- yanname veren baçirlerin yekünu pek Azdır. Buzüy bu hususta tehacüm ola» cağı ve akşama kadar birçok beyan- name tevdi edileceği umulmaktadır. Hububat #atlerinin arttırılmanın. dan müstahsil ziyadesile memnun gö- rünmektedir. Bunlar tesbit edilen #i-| atten büyük istifade temin edebile-| eeklerdir. Diğer taraftan Istanbul değirmenle- rine ofis tarafından verilmekte olan! buğdayın hangi silodan tevzi edile-! ceBl da ba hafta belli olacaktır. He-| Iediye, ekmek fiatine son narfi şek- Hini verebilmesi işin buğday tevzimtı! yerinin ofis tarafından tamamen belli edilmesin! istemektedir. see le Asker ailelerine yardım Gümrük ve hıhlsarlar Vekâleti İs- leri 8 birineikânun günkü istihkakla- rını asker ailelerine yardıma teberrü etmektedir. Depoların memur ve müs. | tahdemin adedi bin küsur kişiyi bul- maktadır. mmm İrini yapmaklı. beraber, bir takım ce- | miyetler kurmak, bayırperverlik iş- İlerini başarmak, anneliğin de sis- temli tarzını keşfedip halka tamim etmekle faydah olurlar. Çünkü satırla" arasında istihfaf ve! bedhahlık değil, ancak şu millete! karşı muhabbet ve hayırhahlığımız “İkapısı çalındı. I Karanlık geceler! Mıs | Işıkları maskeleme yarışı — Fener kolleksiyonu yapanlar — Karanlığın eğlence yerlerinde tesiri Geçenlerde e a Anadolu kısmı için B. Prost tarafın-| Karanlık gecelerle beraber İstan- |evi onun. Güneş battıktan sonsa bul halkı arasında Adeta göze çar- keleme yanşı... Herkes, her #tntte bu yanşta birinci olmağa gayret açılacaktır. Bu plânın muhtelif mikyastaki paf-|ediyor. Bütün vatandaşlar evlerini |onun taları belediye imar müdürlüğü tara-| geceleri, civar komşularından daha /pek çok... Halkın bu maskelenmek iyi maskelemeğe, hiçbir pencere den en küçük bir ışık bile sızmam. sına çalışıyorlar. Daha hava k: nrken evlerde hazırlıklar başlıyor: — Haydi bakalım, vakit geldi. Pencereleri, her tarafı maskeleyin!,, Diye siyah perdeler çekiliyor, gündüz ışık gelsin diye yerlerinden çıkarılan siyah kâğıtlar, rabtiyeler, harita çivileri meydana dökülüyor. Birkaç gecedir yapılan staj say6- sinde bunların yerleri artık muay- yen bir hale geldiğinden © her şey zahmetsizce ve kolayca hallediliyor ve bir müddet sonra da evlerdeki odaların, salonların, mutfakların, banyoların bir kelime ile her tara- Ain pencereleri kapkaranlık | kesili- yor, Işıklar maskelendikten sonra ek- ser evlerde ikinci iş Bu maskelenmenin muvaffakiyetli olup olmadığını, kara perdelerden, siyah kâğıtların aralığından dışarı bir ışık #zıp sızmadığını sokaktan muaye ne... Ba niyetle sokağa çıkıp dışarı” dan evlerini seytedenler aralarında konuşuyorlar: — Bak karşıdaki avukatın apar bımanı çok iyi maskelenmiş. En kü gük bir ışık sızıntısı bile yok — Fakat bizimki de güzeli... Ne maskeledik amma... Bizim ev de avukatın dairesinden aşağı değil... Pek çoklar; âdeta kapkaranlık maskeledikleri evlerinin önünde bu muvaffakiyetlerinden dolayı iftihar ediyorlar, Dün gece hava iyice karardıktan biraz sonra oturduğum apartımanın Baktık. Bizden bir sokak aşağıda oturan bir koru muz, Genç bir karı koca... Her bize haber gönderdikten irlerdi. Şimdi böyle ansızın z gelişlerinde herhalde bir | gayti tabillik olacaktı, Daha kap» dan giter girmez: — Alfedersiniz, dediler, sizi var kitsiz rahatsı;. ettik, Lâkin oturmı- yacağız, Sizin balkondan bizim apastımanın arka tarafı çok iyi gö rünür. Oradan. bakacağız. Acaba arfa taraftaki pencerelerden dışarı- ya ışık sizıyo, mu? Sezmıyor mu? Kendilerini balkona çıkardık. U- zaktan karaları tetkik eden iki ges mici gibi karanlıklar içinde kendi oturdukları apartımanın bulunduğu istikameti uzun uzun tetkik ettiler. Yalnız banyo penceresinin aralı ğından bir ziya çizgisinin süzülüp doğru uzadığını görmüşlerdi. izi rahatsız ettikleri için tekrar tekrar özürler dileyerek (gittiler. Biraz sonra biz balkondan baktık, Demin banyo penceresinin kenarın. dan sızan ince mak çizgisi de gözden kaybolmuştu. Mahallenin şampiyonu Şimdi bizim semtte yeni bir şam- piyon meydana çıktı, Bu mahallenin evini &n iyi maskeleme şampiyonu" dur. Kendisi zayıf gözlüklü bir zat... Fakat pencerelerini siyah perdeler, siyah kâğutlarla öyle mükemmel bır .İtarzda maskeledi ki artık herkes onun evinden örnek almağa çalışı yor. Kendisi de semtte yaptığı sük- senin farkinda... Mahalleden âdeta hafif bir gurur içinde geçiyor. Şaka (Vâ - Nü) Dün gece birdenbire aleşler:| dim... değil, semtin en güzel maskelenmiş onun evi birdenbire, içindeki bütün ortadan kayboluveriyor. Fakat mahallede (şampiyonluğu den almağa (uğraşanlar İişi etrafında gösterdiği alâka cidden takdire şayandır. Beyazıt meydanında mehtap safası Bir kaç gecedenberi devam eden mehtap İstanbulun ışıksız gecelerine ayri bir çeşni veriyor. Uzun sene- hrinbieni Satanbei halkı şehir için de mehtap seyretmemişti. Cadde- lerde, sokaklarda yanan elektrik lâmbaları varken mehtap na kadar aydınlık olursa olsun kendi fars kettiremiyordu. Göçen gece matbaadan çıkınca baktım, bertaraf &deta aydınlık... Evvelâ boş bulundum. «Acaba bir yerde açık bir lâmba filân mı unu- tuldu?...> diye etrafıma bakındım. Meğer mehtapmış, kecide, Beya zıt meydanmda mehtap seyretmek iraz tuhaf amma herhalde zevkli... Her taraf karanlık olduğu için meh- İtap olanca güzelliği, aydınlığı ile kendini gösteriyordu. Mehtaptan istifade ederek sokağa kanlar Yard. Karanlık gecelerin eğlence yerlerinde tesiri Karanlık gecelerin gayet tabil olr.rak sinemalar ve gece gidilecek yerler üzerindu tesiri olmuştur. Sine- İmacılar bunun hakkında bize şunları İanlattılar: «— Sinemaların gece müşterile- ri eskisine nazaran yüzde otuz nis betinde azalmış, (gündüz müş İterileri ise bir miktar çoğalmıştır. (Fakat gündür müşterilerinin çoğal ması, gece müşterilerini telâfi ede- memiştir.» Beşiktaş, İstanbul semtlerindeki İ sinemaların müşterileri daha ziya e azalmıştır. Bu, Beyoğlu halkının geceleri da-| ha çok sokağı çıktığını göstermek: | İtedir. Halkı gündüz sinemaya Ee-| İtirmek maksadile yapılan 11 mati- neleri pek tenha olmuştur. Sinema» cılar bu matineleri kaldırmışlardır. * Şimdi halk en ziyade iki buçuk ive dört buçuk matinelerine rağbet İ etmektedir. Şehzadebaşinın büyük kahve sa- hiplerinden biri de bize şunları söy- lemiştir: e — Kahve müşterileri de azalmış” tr, Gece müşterisini kaybeden daha ziyade büyük (o kıraathanelerdir. Çünkü bu gibi yerlere uzak semt- lerden bil» gelenler vardı. Halbuki şimdi geteleri pek az kimse kahve, ye çıkıyor. Bunlâr da ekseriya en ya- /kin küçük semt kahvehanelerini ter- cih ediyorlar. i Garip bir kolleksiyon merakı Karanlık geceler birçoklarında| yeni bir kolleksiyon merakı uyan- dırmıştır. Eskiden tesbih, ağızlık ve saire kolleksiyonu yapanla: İ rine şimdi de küçük cep kolleksiyonu yapanlara mektedir, İ Bu kolleksiyonları yapanların, uzun, yaam, böyük köçük birkaç çe- şit elektrik fenerleri vardır. Giydik- leri elbiseyu göre her gün başka bir fener alıyorlar!,.. Bay Amcaya göre... İkında bir rapor hazırlandığını yaz- ırçarşısı İlkbaharda perakendeci- ler hâli olarak açılacağı ümid ediliyor ” N İstanbul Balıkpazarının mühim bir kısmının isümlük edilmesi Üzerine Müsirçarşısının perakende satiş yas plan bir hâl beline getirilmesi ka- ve buradaki binaların is- timlâk edilmesine başlanmıştı. Bina! sahiplerinden mühim bir kısmı İstim-| Jâk için konan kıymete itiraz ederek mahkemeye müracaat ettiklerinden istimlâk muamelesi henüz neticelen-| Belediye istimlikin bir an evvel ta- mamlanmasına böyük ehemmiyet ver mektedir. Nihayet iki üç aya kadar Mısırçarşısındaki bütün istimlâk iş- lerinin ikmal edilerek ikbaharda yi-| yecek satan dükkünlardan mürekkep bir bâl halinde olarsk açılması müm- kün olacağı ümid ediliyor. Buradaki dükkânlardan kaçının kasap. balıkçı, bakkal, manav, sebze- el, tavukçu olacağı bir plânla tesbit edilmiştir. Çarşının tarihi hususiyeti- nl muhafaza etmek üzere bir köşesin- de de altlarlar bulunacaktır. Haliç vapurları : Belediye yeni bir seyrüsefer programı bazırlıyacak Birkaç ##nedenber! belediye tars- fından muvakkaten idaro edilen Ha- Np yamur idaresinin muvakkat vazi- yeline nihayet verilerek doğrudan doğruya belediye» idaresine terki hak- mıştılk. Rapor, yakında hükümete takdim eğilecektir. Odunla işleyen otomobil. —— Harplerin doğurduğu | zaruretler arasında bazan pek garip olanları da var. Meselâ dün bir yerde oku- dum. Bugün Avrupada birçok oto- mobile. odur yakarak işliyorlar muş. Son model, bilmem kaç bey- gir kuvvetinde, bilmem kaç silindir. li, dritno” gibi büyük, lüks bir oto- mobilin pi caddelerden Demek bundar sonra sokaklarda, büyük caddelerde insanlar benzin İdepolarını yerime odun. depolari görecekler... Bunların önünde de ran otomobillerden sesler yüksele cek; — Şu bizim arsbaya 50 kile odun koy bakalım... Amma kuru. sundan olsun rica ederim... Yahut beyaz, yumuşak elleri ile otomobilinin direksiyonunu (Okulla. nan genç bir kadın, oduncuya şöyle diyecek: — Otomobil için odun ver, fakat meşe olsun... Geçen gün gürgen koymuşsunuz. Büyükdereye gide çektik. Yar: yolda kaldık. Gürgen çok idaresiz!... Yahut da odanızda otururken dışarıda bü takım gürültüler işit yorsunuz. Pencerenizin yanma gelip söyle bükiyorsunuz, Bitişik komşu nuz, elinde baltası kan ter içinde odun yarmakla moşgul.. Pencere den şöyle gelişi güzel bir yarenlik terlerini silerken size şöyle bir ce vap verecek: — Bırak birader bırak... Ne &ö- Hükümet, Haliç vapurları idaresi-| şilköy. nin bütün hukuk ve vecalbile beledi-; bi seyrüsefer programı hazırlıya- caktır, Halkın şikâyetler Karanlıkta yüksek sesle şarkı söyleyenler Bir kadın karlimiz şikâyet edi- yor: l Ben senelerdenberi Bolat cad- gürültülüdü: dar gürültü akşama doğru kesi- Mir, ses sada kulmazdı. Şehirde ışıklar karartıldıktan sonra Balat caddesinden geçen yolculara yeni bir huy ârz oldu. Bağıra çağıra şarkılar söyliyerek geçiyorlar. Üç, beş kişilik gruplar avazları çıkla-| ğı kadar türkü çağırıyorlar. Bu bedj | sesler evlerde oturanları, hastala» ri rahatsiz etmektedir. Şarkıcıla- ra birküç kere ihtar etsik, olmadı. Balat zabıtasının nazarı dikkatin! oelbetmenizi rica ederiz. '.. Pek fakir bir aile Kumkapı Nişancası ofajiataşı caddesi 92 numarada Gülsüm Ak- man imzasile aldığımız bir mek- tupta fakir bir aileye alAkadarla- tın dikkati celbediliyor. Baba ih- tiyar olduğundan çalışamamakta. dir. Anne çalışmakta olduğu mü. esseseden 485 kuruş aylık almak» indır. Halsuki allenin 13 yaşında bir kır, 4 yaşında bir erkek evlâdı vardır. «Kiraya mi, çocuklarımızın tah- siline mi para yetiştirelim?» diye feryad ediliyor. Hayır cemiyetlerinin ve hami- malarını dileriz. . Acaba çabuk iyi olacak mi. kırıyorum.. Bizim araba öyle da obur bir şeydir ki sorma... Geçen hafta ili çeki oduna «Bana rmsın?» demedi... Odunla işliyen otomobillerin de Otobüsümüzür. durduğu Yer ga seslendi: — Arabanır. benzini bitti, Bu ge- ce buradayız. Sıcaktan şikâyet edem denize girsin!.. Onur bu sözlerine şaşmak mi kız« mak m* yoksa gülmek mi lâzım gel diğni evveli kestiremedik. Fakat bilen benzin yüzünden hakikaten tamam 10 seat yolda kaldık. Odumla işliyer otomobillerde işte bu mahzur yok... Yolda benzin mi bitti! Hemen bi- raz çalı çırpı topla, motöre at... Puf puf dumanlar çıkararak yine yola koyul!... Hikmet Feridun Es 4k Ortaköy Pikaraperyer cemiyetin- den: Cemiyetim'rin yıllık kongresi 23 birincikinun 1040 pazar günü saab 10da C, HL P, Ortaköy ocak binasın- da yapılacağından kayıtlı Azanın teğ- rifleri ehemmiyetle rica olunur. B. A. — Dur, reçeteye bakalım,

Bu sayıdan diğer sayfalar: