22 Temmuz 1952 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4

22 Temmuz 1952 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Polonyada harb korkusu başladı oğu Almanyanın silâhlandırılması Sovyet ve Polonya ordula- rının Batı istikametinde hareketleri bu korkuyu şiddetlendiriyor 4 Tıbbi, bahisler : Mide yaralarını iyi eden bir Kaynamış meyan kökünün usaresi, yaralarını tedavi eder ve sancıları ölçüyor anda iie Tam zararlı der: bazı 1Grosce sinden Bir turizm uçağı kayalığa çarptı Uçaklar ak bu suretle e karşı değil ruzgâra. mura ve sokuğa karsı dahi cildinizi korur hücumla geri aldılar alçaktan uçarak komünistleri petrol bombaları ve mitral ateşile taramışla ÜNEŞİN G kavurucu şualarına Keltepeyi ralyöz ur'ür müeklr NU Vr N Ni r rağmen bi cildiniz NİVEA ie e dife gibi daima rif zib kalır gep Gin çi her sürünüz. olmak üzere Yabancı okullar Kırk Hacı rağmen ei saim benii bir eee işidir. G rültü; ri mn >. 22 Temmuz 1952 seyrüsefer bancı için imkânsızdır. Mermi neşeli —— bu muhavere — Eiffel kulesine gitmek isti- omuz silker: ve şoförleri göre ve hiçbir kimse- Söğütte bir hasta kadın intihar etti Çaltı Cum- oturan uzun e intihar etmiştir. TEŞEKKÜR Cibali Sandık atelyesinden Bayram Yılmaz —d65— — Nereli bu biçare? — Bulgaryalı göçmen kardeş. — Adı ne? — Yusuf Ali. — Ne iş yapar? — Ni tar. — Nakkaşlık da Soruver, vanı tanır benzemez... Türkiye dışından ve Türke ER ee milletin din ei yn la e, bar e le ayrıdır. Mal Bu, sg vi işaretler mi lık da kaldı mı yar... Varnalı Murat pehli- m1 imiş? dan um, tanımaz. Varnaya Murat pehlivan .. Kayıp da... bıkkın bir edâ ile dü.” Sağır dilsiz berry muhavereyi nak- gözlü kafasını «evet» ann sa e soran, muzafferane gül- bak işte, tanıdı ya... «Evet» dedi, Kep pa omuz silktiz IŞ. Mı havere uzayıp gidiyord Gülerin Geli arasin kl mi gafiri lir rlardı. .. Bir ucube karşısın- yiz. — Alihuâlem bu berif Türke Zabıta romanı — Yazanlar: VÂ - NÜ ve Nihal KARAMAĞARALI bari kendi tozlu şoselerine sapmış- lardı — — Yavaş konuş. Muhavere-jdeye iii tutturdukları | etmişti Se bir kadın çığlığı dü-| mizi Aşikar. be an e e bir edâ e Gülerle yuldu. Celâl > e e düş! ler. Bu çığlıktan değil Zira 5€- zu karşısındayız. den 'nler, HE için bebi pek Yi Kadın inmiş) | ipucu yakalarsak, yarınkilde Merizörlârdı: sie e çocuğu basamağında | sütun dolar. işareti, ne baş |: 5 kalmış, mik. çocuğu ku-| yen tenhalaştı, başka va- yı caklayıp teslim etti, mesele ka- pandı. Amma, Gülerle, Celâl yeni bir mesele ez yıcı ol- dının feryadı sçramı, plAifonma doğru açı)" rkilmişti. Ka üzerine yerinden n her)rada gona geçelim ki alâkamızı sez- esin. Yav sıvıştılar. Tren, inecekleri e E lurdu. İki genç gazeteci, si — “Güler ii -— sağır Sağır dı lila dilsiz de değil, Ben de bahse girerim ır bakalım, nerede ine- ağ varmış gibi, hızlıca yürü- istasyon binasını ie saptılar ve yolci zünden kayboldular. Bağır di sizle gaga burun er de yan yana ve aheste adım! cad- var... Galib; ele | amma, zaman da kaybe Uz. mevzuundan düşünerlerini e isteye- kaldı. Son bahçenin hududunu aştıl: Celâl Saha daralıyor... Galiba şüphelerinde haklı çıka- caksın. . Zira bu yolun sonunda Şükriye hanımınkinden ve bi- zimkinden g: yok. Romaya gldiyor- "Rençber. kılıklı adamlar, ükriye se a Tençper, bir sark kah- venin sağlan > ie ttılar. ri ençper sz sik etti. Yine yola dular, — Bu yol bizim yol... Şansımız m mevzu çıkmıya, Babi koyulı olkola girmişlerdi. Şimdi emi süratle ilerleyen amele- lerle aralarındaki mesafeyi pi açmamağa dikkat ederek, as- fabın nihayet bulduğu “köşeden | Rİ tmiyo-| de fena sonra? ni girecekler? m mn çabalıyordu. — Şükriye hanımlar tüyme- miş olsalardı, a e onlara misafir ai nımın evini vi önü; ıkları zaman lar an nda bir şey konuştular. Gülerle MR farkedilmemek için, bir su eşiğindeyiz. — Kafalarını azıcık uzatarak baktılar. — İyi seçilemiyor amma, — 2k ve dilsiz one ie — Hâlâ yol ortasında duruş- larının mânası nedir? Bir arkadaşlarını bekliyor- ın uzağa, deminki ıslığa cevap in ald > ka bir en du. Sonra, ür işer ik m leri, oldukları -İzaktan seçmekte güçülük çek- Belki d kendilerini yok gibi epsieriyar. bir Pulu, ış değil, Peki Sonrası: Bakalım nereye Üç amelenin bir yere girdiği yok. Yolun ii yanında Ge ğe evler “de arkasına gizlenmişlerdi. İbir ıslık sesi duyuld 1 Garip Bu bir)y; nç adamın kulağına fısıl- nımla Hüsamed- sı sa kriye ha dini Ski ettiğimiz gece sahil-| ya a tlerini esrarengiz tablo- © derece teksif iri Artık konuşmuyor! a- mıyorlardı, ür! me be belirdikten hâ lememiş miydim?.. Aynı ıslık bu, | Celâl... — Her halde, bir muammanın > (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: