23 Haziran 1954 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5

23 Haziran 1954 tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

10 senede yapılan harika saat Har:, im Cognaeg - meni müzesinde. açılam sergide eski zamanların şahese ina mâmul vir çalar santi heymnlıkla tamnşe olasaklerir. Bu ma hacmin leri; ayi leri a- ME e A nn göstermektedir. Bu. saat on senede imal olm tir, Türk Halk Şaâirleri: 2 Büyük ahlâkçı ve şair Yunus Felsefesi ve ahlâkı — - Sanatı, dili ve eserleri sözleri onundur. bap üşelim, konuşalım. pasa Şiirlerinin çoğunda Kur'anı Türkçeye çevirmiş, ei 'anı hal- kın anbyabileceği gibi ve en güzel bir yagi emini an) bir dinden «sevgi. dininde; başka bir şey olmadığını söy- r. Sevgi tamam olunca din meydana gelir. Törenler, ta pınmalar hep boş, belki de zararlı şeylerdir. İnsan 2! sesleniyor bakın «Sen sana ne sanırsan başka- sına, onu san» «Dört kitabın mânası budur eğer var ise» u sözlerti tın ka arr hatrltacağı bili- ant rmalis htev: lann lurundan tesi yol «Her kim sana sorar İse» «sİtikadın nedir hakka» «Öp elini ını» «Budur ni cevap» aa yene pifeik wsan oluyor, gü- mi vir. veli pepe lgili olun. la kibir ve büyüksen meye yer kal acağından Yu mus en çok kibir ve büyüksen- imeye kızıyor, içerliyordu. daki görü: Psikoloji alanını derine gelince, her Sanatı, dili ve eseri daha çok yazmıştır. de ferhat Firari bir kaatil kalandı Haydar Biber ismindeki 1935 senesinde Alaca Göre A Konyada kuraklık BU GECE Nöbetçi Eczaneler mhurbaşkanı Celâl Bayar, Ankaraya gitmiş ol el kabul ederek kendileriyle muhtelif imi İe Cumhurbaşkanını bu kabul esnasında Kadınlar satan 3 taciri tutuldu ve Galib Üç zorba bir kadıni kaçırdı Suriye'ye kaçan bir küm vg iade ed Senenin ilk arpa mahsulü ir erkekle ettiği bu ? Onun gibi şimdiye hada ie e erkek el değ- miş, bir genç erkekle ba kalıp bir gift lât bile et- in — ör göğsünü bir apitez göğ- ünde bulmak ve saçlarına bir erkein salan yanaklar temasını o hissetm, Kolay mi?, Bu kadar da e yağda ya gen a güzel, u', m. gi kavalyesi dansa başlar baş- omplim: hatti kura da başlamıştı! Bütün yanca (ayaklarından i konuş- muş; da konuşturmuştu hey: utancından muşabildiği kadar. İlk danstan soni iki defa daha çe "> Yazan: RECAİ SANAY miş, o da artık reddedem miş, aş iman kızara e zara kalkmıştı. Turgut da o gece sm saa kızla dan- tmemişti Bu ilk ve son m maş fa- kat, tanışmaları! mu de- gil! Çünkü... Dans rinin mütemadiyen konuşan ve ee çalışan, on- ndevu koparmıya bun. yaş kızarmıştı ş işten Seçmiş olduysa da bu ad- geceden sağ emi re. sonra. Aradan bir hafta ya geç- miş, ya geçmemişti. Bir çün, ewde yalnızken — ki wer lardan maade hergün, nin dokuz buçuk, pek —ı— dar babası dükkânında, o evde yalnızdı — o gece ni- şanlanan çocuğun dokuz, on yam kız ani isa çat kapı eve «o» — bir mi yeli mişti... Önce küçük kınn karşı bir mektup babasını line geymiş in hiddetle Komi a ikilmiş gibi — duralamış, ozarmış, Ke icimi ii almak istememiş; o sonra, o müthi; heyecanını n yenil z bir merakla gayri ihti- wermişti mek- 3 ER z Hele, küçük kız gittikten a odasına kapanıp da mektubu sp kadar eriği heye, ünde deli sinem görülecek al Pembe bir parşömen kâ- Kıda düzgün bir arlak yecanı ın ruhunu, bütün vücudunu tatlı tatlı ürper- tilerle Mektu; aşk meki Fakat, ifade di şey kısa- Âşıklık ve evlenme Evlenme... ah.. hele bu belma fe kalbi, ız kalbi gibi — iye atlı bir gimme? nla tit- miş, öyle tatlı bir ürperişle ermişti ki... gayri ihtiya- ri; «— Oh... yoksa... o geceden sonra acaba ben de seviyor muyum onu Sevgi... aşk bu ? Sevmek kalbi- z ürpermesi, titre- hil ön ılık, sıcak bir le dolması, kabarması; İnsa- nın kendini böyle hissetmesi mi yoksa?. zi e) kendi ken- din rağ kadar toydu, dar dünyadan bakanla > bunu bile bilmiyordu! Bil- miyordu amma, r. hissederek anlıyordu. İşt rr halde aşk erim. Der e o ge cedenbej seviyor- ini eki ce onu dahi si ertmiş, ala desi Mn titretmişti. Hem daha derin derin, hem daha tatlı tatlı de nasıl bir 3 e tad ve ne tatlı şeydi bu şim- gin kadar tatmadığı, bil- ei heyecan... bu kalb çarpıntısı F mM dirmesini istiyordu (Arkası var.) üyeleri arasında görüyor- Yazan; Muharrem Zeki KORGUNAL ağır ağır devam — Yürüylbileceğimi | umuyo" öyleyse: o kadar aç ki... elbette dü- Köy, bir iin Gİ içine gömülmüş gibi, çe çat- ma evlerin a ıları kapalıydı. Toz ve topraktan geçilmez halde olan sokaklarda kedilere, si öpe ei lere yi alanım ayordü. coğu, esen bir De gina kaan PE an yancı re b. gotten aliş makta üt termiy: Mare vi Jana yatmış b e hap e durdular. a, ci el kapıyı an lüzum görmedi. Yavaş ça omuzlayıp yukarı kaldırdı ve arkaya dayadı. Sonra kızı ko- lundan tutarak içeri sürükledi, Şimdi ei yi — avluda mpi ardı. Avlu Di yanında emi bir Şi ortamında horul hi GN orul ki © bir gövde göze çar bk Ni Talha, hemen içeri girdi. Bi? kolundan yakaladığı irice göv- deyi şiddetle sarsarak; mü, be Çomar? diye send m bir misafir getire dim. Haydi, kalk bakalım! (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: